Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, Türkiye insani yardım ve desteği sürdürüyor

Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç “Türkiye insani yardımlar ve destekler konusunda tarihinden ve kültüründen kaynaklanan güçlü bir geleneğe sahip” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi

 

Başarılı diplomattan duygulandıran makale

Yaklaşık üç yıldır, Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi olarak görev yapan ve bu süre içerisinde Türkiye’nin etkisini en yoğun şekilde hissettiren Kıvılcım Kılıç’ın, Koha Ditore Gazetesinde bir makalesi yayınlandı.  Kılıç; “Türkiye esasen insani yardımlar ve destekler konusunda tarihinden ve kültüründen kaynaklanan güçlü bir geleneğe sahip” dedi Türkiye’nin Kosova’ya hiçbir zaman çıkar hedefleyen bir gözle bakmadığını ifade

Yaklaşık üç yıldır, Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi olarak görev yapan ve bu süre içerisinde Türkiye’nin etkisini en yoğun şekilde hissettiren Kıvılcım Kılıç’ın, Koha Ditore Gazetesinde bir makalesi yayınlandı.  Kılıç; “Türkiye esasen insani yardımlar ve destekler konusunda tarihinden ve kültüründen kaynaklanan güçlü bir geleneğe sahip” dedi

Türkiye’nin Kosova’ya hiçbir zaman çıkar hedefleyen bir gözle bakmadığını ifade eden başarılı diplomat, paylaştığı değişik anılarla da okuyucuları duygulandırdı.

İşte Büyükelçi Kıvılcım Kılıç’ın o makalesi; 

“Geçtiğimiz günlerde Cakova’ya gerçekleştirdiğim bir ziyarette, gri bir Yugo-45 yanımda durdu. Araçtan inen orta yaşlarında bir erkek, iki sene önce ağır bir böbrek hastalığı geçirdiğini, doktorlarının Kosova’da bu konuda tedavi imkânının bulunmadığını söylemesi üzerine, Türkiye’nin Kosova’ya sağladığı sağlık desteği kapsamında İstanbul’da bir devlet hastanesinde ücretsiz olarak böbrek ameliyatı olduğunu, şu an hayatta olmasını ve ailesiyle birlikte seyahat edebilmesini ülkemizde yapılan ameliyata borçlu olduğunu gözleri dolarak anlattı. Benimle bir fotoğraf çektirdi ve eski model arabasına binerek yanımdan ayrıldı. Bu sahne bana, Sağlık Haftası kapsamında Kosova’ya gelen bir Türk doktorun Kosova’da ilk kez, küçük bir bebeğe açık kalp ameliyatı yaptıktan sonra, bebeğin annesinin gözlerindeki sevinci ve umudu hatırlattı. O küçük bebeğin hayata tutunması gibi, orta yaşlarında bu erkek de Türkiye’nin sağladığı tedavi desteği sayesinde hayata tutunmuştu ve mutluydu. Türk Büyükelçisi olarak Kosova’da bulunduğum süre içerisinde, farklı vesilelerle her zaman, Türkiye’nin bu dost ülke için güzel şeyler yapıyor olduğunu gördüm. Tıpkı, hayatlarında ilk kez yurtdışına çıkan ve Türkiye’de meslek edindirme kurslarına katılan kadın dostlarımızın, Kosova’ya dönüşlerinde yaptıkları elişlerinden kazandıkları gelirin aile bütçelerine sağladığı katkıdan duydukları gururu bize anlatırken hissettikleri sevince ortak olduğum gibi. 
Türkiye esasen insani yardımlar ve destekler konusunda tarihinden ve kültüründen kaynaklanan güçlü bir geleneğe sahip. Savaş, yoksulluk, toplumsal çatışmalar ya da doğal afetler nedeniyle zor durumda kalan halklara ve ülkelere yardımda bulunmayı insani bir görev addeden Türk kurumları, bu yardımları aynı zamanda bölgesel ve uluslararası istikrarın önemli bir unsuru olarak görüyor. 2000’li yılların başından itibaren artan şekilde yürütülen kalkınma yardımı ortaklığındaki projeler, insani diplomasi, insani yardım faaliyetleri ve Suriye krizi başta olmak üzere, uluslararası toplum adına yüklenilen külfet ve sorumluluklar bugün Türkiye’yi küresel insani sistemin başlıca aktörleri arasında önemli bir konuma yerleştirdi. Bu çerçevedeki insani yardımlar ve destekler, son yıllarda ciddi bir ivme kazanarak dünyanın birçok bölgesine yayıldı. Nitelik ve nicelik bakımından da çeşitlenerek, sağlık, eğitim ve kalkınma desteklerini de içine alan geniş bir alanı kapsar hale geldi. Türkiye’nin 2015 yılında 3,2 milyar dolar; 2016 yılında ise 6 milyar dolar olan insani yardımları, “Global Humanitarian Assistance” programınca hazırlanan “Küresel İnsani Yardımlar 2018 Raporu”na göre 2017 yılında 8,07 milyar dolara yükseldi. Türkiye, bu meblağ ile insani yardım ve destekte dünyada birinci sıraya yerleşti. Sözkonusu raporda, insani yardımların milli gelire oranı temelinde yapılan sıralamada ise, Türkiye’nin yüzde 0,85 ile birinci sırayı aldığını ve dünyanın “en cömert ülkesi” unvanını koruduğunu görüyoruz. Artık, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA), Kızılay ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) dâhil tüm kurumlarıyla, desteğe ihtiyaç duyan ülkelerin yanında olmayı düstur haline getirmiş bir Türkiye var. 
Türkiye’nin insan odaklı dış politikası Kosova’da özellikle sağlık, eğitim ve kalkınma desteklerine yoğunlaşıyor. İki ülkenin Sağlık Bakanlıkları arasında 2009 yılında imzalanmış olan bir İşbirliği Protokolü mevcut. Ayrıca, Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından aralarında Kosova’nın da bulunduğu 40’tan fazla ülkeye tedavi imkânı sağlanıyor. Bu iki mekanizma kapsamında 2010 yılından bu yana 1000’i aşkın Kosovalı hasta Türkiye’de ücretsiz tedavi gördü. Buna ilaveten, iki ülkenin muhtelif kurumları arasında da doğrudan tesis edilen işbirliğiyle her sene pek çok Kosovalı hastayı Türkiye’de misafir ediyoruz. İlaveten, Türkiye’den alanında uzman doktorlar her sene Kosova’ya gelerek Sağlık Haftası düzenliyor; hem Kosovalı hastaları tedavi ediyor, hem de meslektaşlarıyla bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunuyor. 

Eğitim alanında da karşımıza umut vadeden bir tablo çıkıyor. Türkiye Bursları ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından sürdürülen program kapsamında 1990’lı yılların başından bugüne kadar 2200’ü aşkın öğrenci mühendislik, tıp, hukuk ve sosyal bilimler başta olmak üzere birçok alanda lisans/lisansüstü öğrenim görmek üzere Türkiye’ye gitti. Tüm bunlar, genç bir devlet olan Kosova’nın bugününün ve geleceğinin teminatı olan gençlerine duyduğumuz sevgi ve güvenin bir yansıması olarak görülmelidir. 

Tüm bunların yanısıra, Kosova kurumlarının ihtiyaç duyduğu her alana ulaşmayı hedefleyen TİKA da, Kosova’da faaliyete başladığı 2004 yılından bu yana eğitim alanında 144, sağlık alanında 20, kalkınma alanında ise 224 proje hayata geçirdi. Kreşten üniversiteye kadar 36 eğitim kurumu TİKA tarafından inşa edildi, son model ekipmanla donatıldı. Sağlık alanında da son olarak, Kosova Merkez Klinikleri Hastanesi’nde Yoğun Bakım Ünitesi, Kosova’nın en modern yoğun bakım kliniği haline getirildi. Ekonomik kalkınmaya destek sağlamak için, başta tarım ve hayvancılık olmak üzere ulaştırma, depolama, iletişim ve enerji sektörlerinde toplam 74 proje hayata geçirildi. Devlet kurumlarının ve sivil toplumun altyapılarının güçlendirilmesi için 150’den fazla proje yapıldı; 12 tarihi eser TİKA tarafından restore edildi ve toplum hayatına kazandırıldı. Örneğin, otizm merkezlerine donanım ve eğitim desteği, arı ve arı ürünlerinin geliştirilmesi, tıbbi ve aromatik çayların üretimine katkı, Kosova’ya özgü Baluşa koyunlarının çiftçilere dağıtımı ve Drenas’taki bir kreşe yapılan kapsamlı tadilat gibi, toplamda 100 milyon doları aşan 600’den fazla işbirliği projesiyle, TİKA bugün Kosova’nın her alanda kalkınmasına en fazla katkı sağlayan kurumlardan birisi haline gelmiş durumda. Kosovalı dostlarımızın yanında olmak bizlere gurur veriyor. 

Türk dış politikasının ağırlık merkezi haline gelen insan odaklı faaliyetler, hızlı değişimlerin ve belirsizliklerin yaşandığı bir çağda, desteğe muhtaç coğrafyalardaki dinamikleri barış, refah ve istikrar yönünde şekillendirmeye yardımcı olma hedefiyle hayata geçiriliyor. Siyasi, ekonomik, sosyal ve insani veçhelerin iç içe geçtiği bir dönemde, Türkiye dış politikasında benimsediği kapsamlı, barış odaklı ve ilkeli vizyonu doğrultusunda, tüm imkân ve olanaklarını destekte bulunduğu ülkelerin ekonomik kalkınması ve sosyal refahı için seferber ediyor. Türkiye’nin girişimci ve insani dış politikası, bu hedef üzerinde faaliyet göstermeye ve insanlığın ortak hedeflerine katkıda bulunmaya devam edecektir. Kosova’da da, halkın hayatına dokunan projelerle dostlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. “