Akif haber-(Mekin Saldıran-Akif Haber Yazarı)
Taraf değilim, FİLİSİTİN’in ta kendisiyim…
Gazze’deki Acı, Dünya’nın Sessizliği
Gazze, bir halkın onur mücadelesiyle yanıp tutuşan topraklardan daha fazlası. Her adımda bir annenin gözyaşı, her patlamada bir çocuğun kaybolan geleceği, her geçen saniyede daha fazla hayal, umut ve yaşam yitiyor. Gazze, sadece bir şehir değil; halkının direnişi, bu direnişe karşı duyulan ilgisizlik, adaletsizlik ve dünya genelindeki sessizliğin birleştiği bir acı mührüdür.
Bir Annenin Feryadı, Bir Çocuğun Kaybolan Geleceği
Gazze’deki her bombalama, bir annenin evlat acısının derinleşmesi demek. Şehit olan çocuklar belki bir anlık bir kayıptır, ama geriye kalan, annelerinin haykıran feryatlarıdır. Her patlama, bir ailenin yıkılmasıdır. Her kayıp, bir ulusun tarihine kazınan kara bir leke olarak kalır. Ve dünya, yıllardır bu acıyı görmezden gelerek, Filistin halkının sesini duymaktan kaçmaktadır. Şehit olan her çocuk, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın kaybıdır. Bir çocuğun gülüşü yok olurken, dünya sessizce gözlerini kapatır.
Uluslararası Toplumun Çift Standartlı Tutumu
Dünya, Gazze’de yaşananları adeta görmezden geliyor. Birçok Batılı ülke, Filistin halkının haklı mücadelesine kulak tıkarken, İsrail’in her türlü şiddetini meşrulaştıran bir bakış açısına sahip. Çift standartlı bu yaklaşım, Gazze’nin halkına yapılan zulmün boyutlarını büyütüyor. Gazze’nin acısı, sadece bir yerel sorun olmaktan çıkıp, tüm insanlık için bir sınav haline gelmiştir. Ancak dünya, bu sınavı geçmekte zorluk çekiyor. Filistin, sadece bir coğrafi alan değil, insani bir meseledir.
İslam dünyası, bir araya gelip Filistin için tek bir ses olmakta zorlanırken, Batı dünyası ise Filistin’in direnişini sadece şiddetle ilişkilendiriyor. Oysa Gazze’deki direniş, yalnızca silahlarla değil, her gün, her saatte, her saniyede verilen bir varlık mücadelesidir. Bu mücadelede, Filistin halkı, sadece topraklarını değil, hayatlarını, çocuklarını ve geleceğini savunuyor. Ama dünya, adeta kulağını tıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin’e Verdiği Destek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır Filistin ve Gazze’nin sesini duyurmak adına büyük bir çaba sarf etti. Erdoğan, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada Filistin’in haklarını savunmuş, Gazze’deki halkın acısına duyarsız kalmamıştır. Erdoğan, her fırsatta, Gazze’nin direnişine destek verdiğini ve Filistin halkının özgürlük mücadelesinin tüm insanlığın ortak sorumluluğu olduğunu dile getirmiştir. Türkiye, Gazze’nin özgürlüğü için sadece diplomatik destek vermekle kalmamış, aynı zamanda insani yardım gönderimi konusunda da büyük adımlar atmıştır. Erdoğan’ın duruşu, Gazze’deki halkın yalnız olmadığını dünyaya haykıran bir mesaj olmuştur.
Dünyanın Bakış Açısı: İnsani Bir Felakete Duyarsızlık
Gazze’deki insani felakete dair dünya, ne yazık ki etkili bir tepki veremiyor. Birçok ülke, çıkarlarını ve stratejik hedeflerini öne alarak Filistin’in özgürlük mücadelesine kayıtsız kalmaktadır. Batılı ülkeler, İsrail’in şiddetini desteklemek veya göz yummak suretiyle Gazze’deki insanlık dramını derinleştiriyorlar. Oysa Filistin meselesi, sadece bir toprak anlaşmazlığından ibaret değil, her bir insanın hakkı, özgürlüğü ve onuru meselesidir.
Sonuç Olarak…
Gazze, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlığın vicdanını zorlayan bir dramdır. Her bir kayıp, her bir feryat, tüm dünyayı etkileyen bir insani meseledir. Gazze’de yaşanan acılar, bir ulusun değil, insanlığın sorunudur. Gazze halkı, özgürlük ve adalet için direniyor, ancak dünya, bu direnişi sadece uzaktan izliyor. Her şehit olan çocuk, her yıkılan yaşam, tüm insanlığın utancıdır.
Gazze’nin özgürlüğü, sadece Filistin’in değil, tüm dünyanın özgürlüğü olacaktır. Dünya, Gazze’nin sesini duymazsa, sadece insanlık değil, vicdan da kaybolacaktır. Gazze’deki acıyı, sadece Filistin halkı değil, tüm dünya paylaşmalıdır.