Egemen Bağış Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesine Katıldı
Antalya’da düzenlenen Dünya Turizm Forumu Akdeniz Zirvesine davet edilen AB ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış yaptığı konuşmada:
”Antalya’nın çok farklı bir yer olduğunu Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun yıllar evvel de vurguladığı gibi İran’lı bir turist ile İsrail’li turistin aynı havuzda yüzebileceği ender yerlerden bir tanesi olduğunu vurguladı. Asırlardır camilerin, havraların, kilislerin insanlığa birlikte huzur verdiği bu ülkede 2002 sonrası Türkiye’nin dış politikadaki farklı yaklaşımıyla dış ticaretimizde arttı Türkiye zenginleşti yollarımız, okullarımız, hastanelerimiz, havaalanlarımız üç katı arttı.

Dış politikada şu gerçeği öngörerek gerçekleştirdik; Türkiye bir köprüdür medeniyetler arasında, kültürler arasında, mutfaklar arasında, dinler arasında, kavramlar arasında, arz ve talep arasında, enerji kaynakları ve kullanıcıları arasında, ham madde ile bitmiş ürün arasında hep bir köprü olmuşuzdur. İpek yolu döneminde bile köprüydük ama bir köprünün sağlam olabilmesi için dört ana ayak üzerine oturması gerekir ve bu coğrafya bize şu gerçeği öğretmiştir; tüm komşularımızla iyi geçinmemiz gerekir. Türkiye hem Avrupa ülkesidir hem Asya ülkesidir hem Akdeniz hem Ortadoğu hem Balkan hem de Hazar, bizim hiçbirinden bir diğeri için vazgeçme lüksümüz yoktur fakat dış aktörlerinde dış politika üzerinde etkileri vardır Mayıs 2013 belkide Cumhuriyet tarihinin en başarılı ayıydıve biz o dönemde kişi başı düşen gelirimizin zirve yaptığı faiz oranlarının en düşük dönemi yaşadığı, işsizlik oranının üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği ortalamasının yarısına indiği, üçüncü köprünün, üçüncü havaalanının ihalesinin yapıldığı Japon ve Fransız konsorsiyumunun 20 milyar euro yatırarak Türkiye’de nükleer enerji üretmek için kolları sıvadığı bir dönemde Avrupa Konseyi Başkanı’nın ülkemizi ziyaret ettiği, Başbakanımızın Blair House’da Washington’da ağırlandığı bir dönemde Gezi olayları ile karşılaştık bu da Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi çantada keklik bir müttefik olmamasından Türkiye’nin kendisine verilen emirleri yerine getirmek yerine bölgesel hassasiyetleri, ulusal çıkarları ve toplumun taleplerini önemsemesinden kaynaklanmaktaydı. Ardından gelen 17-25 Aralık, Kobani olayları, Urfa, Ankara, İstanbul, Bursa, Gaziantep’te gelen terör olayları ve Rus uçağının düşürülmesi ve G-20 zirvesi için Çin Devlet Başkanı oteline doğru giderken Çin’le nükleer füze antlaşmasının iptal edilmesi gibi bir takım girişimler artık bunların hepsinin arkasında Fethullahçı Terör Örgütü’nün(FETÖ) yer aldığını görüyoruz. Türkiye’nin ekonomisine de dolayısıyla turizmi de de çok ağır yaralar açtı ama 15 Temmuz hepsinin üzerine çıktı gerçekten o gün ağır bir darbe aldı nasıl ki 15 Temmuz’u milletimizin birlik ve beraberliğiyle yendiysek dış politika ve turizmi dengeli götürerek bütün zorlukları yenebileceğimize inanıyorum.

Sayın Başbakanımızın ilan ettiği Sayın Cumhurbaşkanımızın da desteklediği dostlarımızı arttırma, düşmanlarımızı azaltma politikası Türkiye için en gerçekçi politikadır. Türkiye doğunun en batılı, batının en doğulusu ülkesidir. Yüzyıllardır olduğu gibi Türkiye bölgesine huzur vermeye devam edecektir. Ben 2017’nin turizm sektörü için çok daha iyi bir yıl olacağını özellikle küresel anlamda başkan Trump’ın kendi partisinin çoğunluğu sağladığı temsilciler meclisi ve senato da, yerelde de referandum sonrası Türkiye’nin önünün açılacağını 2018’den itibaren ise zirveye tırmanmaya başlayacağımıza ve uluslar arası saygın analistlerin de söylediği gibi önümüzdeki 20 yılın en önemli aktörlerinden birinin Türkiye olacağına yürekten inanıyorum. Uluslararası analistler Türkiye, Japonya, Polonya’nın 2020’den sonraki 30 yıl içerisinde kendi bölgelerinin parlayan yıldızı olacaklarını vurguluyor ben de bu inançla daha fazla yatırım yapmaya ve Türkiye’nin aydınlık yarınlarına hazırlık yapmaya davet ediyorum. ” dedi.