Nöbetçi Eczaneler
Avrupa Birliği Eski Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış “Dünyayı tehdit eden göçmen sorununa,Avrupa Birliği üyeleri de sessiz kalmayıp destek vermeli ve bu insanlar doğup büyüdüğü kendi topraklarında güven içinde yaşamalı”dedi.
Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Yunanistan’da siyaset ve iş dünyasından önde gelen isimleri bir araya getiren Delfi Ekonomik Forumunda Türkiye panelinde konuştu.
Egemen Bağış “Türkiye yaklaşık 30 milyar ABD doları harcarken, uluslararası topluluktan aldığımız toplam katkı, beklentileri karşılamaktan çok uzak” dedi.
Egemen Bağış, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’nin batılı müttefiklerini yanında göremediğini söyleyerek, “Türkiye’ye yapılan en basit tabirle hipokrasidir(İkiyüzlülük).. Şundan emin olunuz Batı Türkiye’ye bir adım atarsa, Türkiye Batı’ya üç adım atar.” diye konuştu.
Türkiye’nin AB’ye katılım hedefinin iki taraf arasındaki çok boyutlu ilişkiler sayesinde ilerletebileceği bir süreç sonunda gerçekleşeceğine değinen Bağış “Bu sebeple, Avrupa Birliği, Türkiye ile olan ilişkilerini popülist bir bakış açısı ve kısa vadeli politik çıkarlar çerçevesinde değil, uzun vadeli stratejik bir perspektif çerçevesinde ele almalıdır.” ifadelerini kullandı.
Bağış, 66 yıldır bir NATO üyesi olan Türkiye’nin, NATO’nun operasyonlarına katkıda bulunma konusunda en başta gelen beş ülkeden biri ve finansal açıdan en büyük sekizinci destekçisi olduğu bilgisini dinleyicilerle paylaştı.
Türkiye’nin FETÖ adı verilen “yeni nesil” bir terör örgütü ile mücadele ettiğini söyleyen Bağış, “Bu örgüt aynı zamanda dünya genelinde yaklaşık 160 ülkede okul, şirket, medya kuruluşu ve sivil toplum örgütü gibi kılıflar altında faaliyet göstermekte olan bütünleşik bir suç ağıdır. FETÖ yalnızca Türkiye için değil, tüm bu ülkeler için ciddi bir tehdittir.” dedi.
Bağış, Yunanistan dâhil olmak üzere 2016 Temmuz darbe girişiminde anında tepki gösteren ve darbecileri kınayan ortak ülkelere müteşekkir olduklarını beirterek “Ancak ne var ki tüm dostlarımız aynı tutumu sergilemeye muvaffak olamadılar. Bazıları bugün bile bunu başarabilmiş değildir.” şeklinde konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçen yıl Suriye’de “Fırat Kalkanı Operasyonunu” başarıyla tamamladığını söyleyen Bağış “Bu operasyon, DAEŞ’in bölgeden çıkarılmasına öncülük etti, 2.015 kilometrekarelik bir alanı özgürleştirdi, terörden arındırılmış güvenli bir sığınak kurdu ve yurtlarından mahrum bırakılmış Suriyelilerin geri dönmesine olanak tanıdı.” ifadelerinde bulundu.
Bağış, geçen yıldan bu yana Hatay ve Kilis’e gerçekleşen 700’den fazla saldırı nedeni ile sivil kayıplarımızın olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
“Halen devam etmekte olan Zeytin Dalı Operasyonu, sınır güvenliğimizi garantiye almak, Afrin’den ortaya çıkan terör tehdidini etkisiz hale getirmek ve teröristlerin güvenli mağaralarını ellerinden alarak ve Suriye halkının iradesi dışında emrivaki yapan teröristleri etkisiz hale getirmeyi ve böylece kardeş Suriyelileri bu teröristlerin baskı ve zulümlerinden kurtarmayı hedeflemektedir”
Türkiye Sığınmacılara 30 Milyar Dolar Harcadı
Türkiye’nin 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını hatırlatan Bağış, “Türkiye yaklaşık 30 milyar ABD doları harcarken, uluslararası topluluktan aldığımız toplam katkı, beklentileri karşılamaktan çok uzak.” dedi.
Bağış ayrıca, Türkiye-AB göçmen mutabakatıyla, Yunanistan’ın üzerindeki yükün hafiflediğinin bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina ziyaretinde Türk-Yunan ilişkilerindeki konuların açık ve dürüst bir şekilde tartışıldığını belirten Bağış, “Bu zorlu zamanlarda, bölge önemli zorluklara batmış ve çalkantılı bir dönüşüm geçirirken tüm samimiyetimle ben, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın yalnızca ikili diyalog ve işbirliği sayesinde kendi yeteneklerini sonuna kadar kullanarak yapıcı birer rol oynayabileceğine inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaşmak isteyip istemediğine yönelik bir soruyu cevaplayan Bağış şöyle yanıt verdi:
“Paris’te bir patlama olduğunda bizim o günkü Başbakanımız dahil tüm dünya desteğe gitti ama bizde kendi savaş uçaklarımız Meclis’imizi bombalarken, demokrasiyi korumak için bir gecede 250 şehit verirken, Cumhurbaşkanımız suikastçı hainlerin hedefi olduğunda, iktidar ve muhalefet milletçe Fetö’ye karşı kenetlendiğimizde hiç bir Batılı müttefiğimizi yanımızda göremedik. Türkiye’ye yapılan en basit tabirle hipokrasidir. Şundan emin olunuz Batı Türkiye’ye bir adım atarsa, Türkiye Batı’ya üç adım atar”
