Avrupa Birliği eski Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin Avrupa Birliği süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, “Avrupa artık Türkiye’ye muhtaç duruma gelmiştir” dedi.
AB’nin Türkiye’yi dışlamasında en önemli etkenin Müslüman bir ülke olmamız olduğunu ifade eden Egemen Bağış, “Ancak yaşlı Avrupa, Türkiye’ye muhtaç” şeklinde konuştu.
Savunma sanayinde yerli ve milli üretimi, genç nüfusu ve stratejik konumuyla Türkiye’nin geleceğin yıldızı olacağına dikkat çeken Egemen Bağış, “Artık bize silah satmaya çalışmak yerine bizim silahlarımızı, birlikte dünyaya pazarlama teklifi yapmaya başladılar” dedi.
Milat’ın haberine göre, Avrupa Birliği eski Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin AB süreciyle ilgili konuştu. Bağış, ‘AB’yi mutlu etmek için değil vatandaşımızın yaşam kalitesini artırmak için üyeliği istedik’ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Refahımız için önemsedik
Avrupa’da halkın kullandığı otoban kalitesini, tükettikleri sağlıklı gıdayı, insan haklarını ve ifade özgürlüğünü Türk halkına da sunmak için önemsedik. AB kurallarını uygulayan ülkelerin daha sağlıklı demokrasi ve güçlü ekonomiye sahip olduğunu görüyoruz. Bir yandan AB standartlarını halkımıza sunarken diğer yandan da ülkemizin temellerini güçlendireceğimizi düşündüğümüz reformları gerçekleştirdik.
AB ile eşit muadildeyiz
Avrupa’nın 2002 öncesinde işçi gönderip onların göndereceği dövizlere umut bağlanan bir ekonomik kapı olduğunu ifade eden Bağış, “2002 sonrası biz AB’yi eşit bir muadil olarak görüp müzakere yürüttük. Bize uygun olan bölümleri uyguladık, ekonomimize ya da ülkemizin yapısına uymayan bölümleri uygulamadık” dedi.
Din faktörü çok önemli
AB üyesi ülkelerin çoğunluğunun Hristiyan olması ve Türkiye gibi seksen milyon Müslümanı bir anda AB içerisinde serbest dolaşımlarını kabul edemediklerini vurgulayan Bağış, “Bunu itiraf etmeseler de din faktörü önemli bir yol oynuyor. Üstelik sadece Müslüman olduğu için az bir nüfusa sahip olan Bosna-Hersek’i bile üye olarak kabul etmiyorlar. Oysa Türkiye birçok AB üyesi ülkeden oldukça ileri noktada. Bunu görmek, duymak ve idrak etmek istemiyorlar. Ama bunu bıkıp usanmadan anlatmak lazım” şeklinde konuştu.
Türkiye stratejij noktada
Türkiye’nin hem Avrupalı, aynı zamanda Asyalı, Ortadoğulu, Akdenizli hem Balkan hem de Karadeniz ülkesi olduğunun altını çizen Bağış, “Türkiye’nin biri uğruna diğer özelliklerinden feragat etme lüksü yok. İpek Yolu’nda da geçiş noktası. Doğu batı arasında farklı medeniyet ve kültürler noktasında, enerji arz talepte ve ham madde konusunda hep geçiş noktası olmuştur. Batıyla ilişkilerimizi güçlendirirken doğu, kuzey ve güneyi de ihmal edemeyiz” ifadelerini kullandı.
AB’nin bize ihtiyacı var
Türkiye’nin artık çantada keklik bir müttefik olmadığını söyleyen Bağış sözlerini şöyle devam ettirdi: “Eşit göz hizasında müzakere eden, dış politikasında halının hassasiyet ve çıkarlarını gözeten bir ülke haline geldik. Batı’nın Türkiye’ye olan ihtiyacı daha fazla. Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarına ulaşabilmesi için Türkiye ile işbirliğine ihtiyacı var. Türkiye’de dört milyona yakın Suriyeli var ama ciddi bir kriz yok. Bazı ülkeler ise bin tane mülteci almamak için direniyor.”
Yaşlı Avrupa’ya insan gücü lazım
Avrupa’nın her şeyi robotla yapamayacağını ifade eden Bağış, “Almanya ekonomik bir fakat yaş ortalaması ellilerde. Avrupa yaşlanıyor. Biz ise otuzlardayız. İnsan gücüne; Türkiye, Ukrayna, Belarus hatta Rusya’ya ihtiyaçları olacak. Bizim de dış ticaretimizin yüzde 60’ı Avrupa’yla. Ülkemizdeki yabancı yatırımcının yüzde 85’i de Avrupa’dan geldi. Dolayısıyla Avrupa bizden biz de Avrupa’dan kopamayız” dedi.
Avrupa bükemediği bileği öptü
Seçim dönemi Cumhurbaşkanımızın video konferansla bir toplantıya bile katılmasına engel olan Almanya’nın Türk halkının net iradesini görünce bükemediği bileği öptüğünü vurgulayan Bağış, “Erdoğan’ı seçim sonrası kırmızı halılarla karşıladılar. Kimse bize demokrasi nutuğu atamaz. Biz 15 Temmuz’da bu uğurda can verdik. Fransa’da bir karikatür dergisine saldırı oldu, dünyanın dört bir yandan insanlar kol kola girip destek verdiler. Bizim meclisimiz bombaladı, ilk Avrupalı ziyaretçi üç hafta sonra geldi. Burada da bir çifte standart olduğunu onlara göstermemiz lazım. Bunu da Cumhurbaşkanımız yapıyor. Artık meydan boş değil, biz onların istediği gibi çekip çevireceği şamar oğlanı konumunda olmadığımızı gösterdik. Onlar da bunu hazmedemiyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’ye olan saygı arttı
‘Artık Türkiye üzerine operasyon yapamayacaklar ve tuzağa düşüremeyecekler’ açıklamasında bulunan Bağış, “Türkiye’nin dış politikada kendi ulusal çıkarlarını ve bölgesinin hassasiyetlerini önemseyerek insani bir takım değerleri ulusal çıkarlarının bile önüne koyarak dış politika yürüttüğünü herkes gördü. Türkiye’ye saygıları arttı”dedi.
Farklı bir noktadayız
Türkiye’nin genç nüfusu, coğrafi lokasyonu ve stratejik konumlanmasıyla önümüzdeki yılların parlayan yıldızı olacağını söyleyen Bağış, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Savunma sanayinde Türkiye’nin yerli ve milli duruşu birilerinin güdümünden kurtarıyor. Bizi kontrol etmeye çalışanlar kendi ayaklarımız üzerinde durabileceğimizi görmeye başladılar. Artık bize silah satmaya çalışmak yerine bizim ürettiğimiz silahları birlikte dünyaya pazarlamak için işbirliği teklif etmeye başladılar. Bu da Türkiye’nin çok farklı bir noktaya geldiğini gösteriyor.”