Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gana resmî ziyaretine eşlik eden Emine Erdoğan, Gana Devlet Başkanı John Dramani Mahama’nın eşi Lordina Mahama’nın himayesinde faaliyet gösteren Lordina Vakfı’nı ziyaret etti.
Ziyarette, Gana İşitme Engelliler Okulu’nda eğitim gören 4-12 yaş arası 80 işitme engelli çocuğa, TİKA tarafından temin edilen işitme sistemleri takdim edildi. Çocuklar, TİKA tarafından verilen özel bir eğitimin ardından kullandıkları cihazlar sayesinde ilk defa sesle tanışacaklar. Aynı programda, Gana Mesleki Eğitim Enstitüsü öğrencileri için dikiş makinaları ve dikiş setleri de takdim edildi
“GANA’NIN KALKINMA ÇABALARINA DESTEK VERMEK, BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR MUTLULUK VESİLESİDİR”
Düzenlenen programda bir konuşma yapan Emine Erdoğan, “Gana’nın kalkınma çabalarına destek vermek, bizim için büyük bir mutluluk vesilesidir. Gana’nın genç nüfusunu ve zengin potansiyelini doğru kullandığında, küllerinden yeniden doğacağına inancım tamdır” diye konuştu.
TİKA’nın Türkiye adına kurduğu gönül köprüsünün önemine değinen Emine Erdoğan, Mesleki Eğitim Enstitüsü öğrencilerine sunulan dikiş setlerinin, Gana’nın kabiliyetli gençlerini geleceğe hazırlayacak bir imkân olacağını belirtti. Emine Erdoğan, İşitme Engelliler Okulu öğrencilerinin hayatlarında ilk kez sesle tanışmalarına vesile olacak işitme sistemlerinin engelli gençlerin hayatını kolaylaştırmasının kendilerini mutlu edeceğini ifade etti.>
Ziyaretinde Emine Erdoğan’a; Gana Devlet Başkanı’nın eşi Lordina Mahama ve Cinsiyet Bakanı’nın yanı sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun eşi Hülya Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın eşi Kevser Elitaş ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın eşi Hatun Yılmaz da eşlik etti.
Vakıf ziyaretinin ardından Emine Erdoğan, Lordina Mahama ile birlikte çeşitli yaş gruplarına mensup 139 çocuğun barındığı Osu Yetimhanesi’ni de ziyaret etti. Yetimhanedeki çocuklarla yakından ilgilenen Emine Erdoğan, çocuklara çeşitli hediyeler verdi.
Gana Meclisi’nde milletvekillerine hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini; dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde geliştirme konusunda kararlı olduğunu belirterek, “Gana özgün geçmişi ve günümüzdeki başarılarıyla Sahraaltı Afrika’daki en önemli kalkınma ortaklarımızdan biridir. Gana’nın, çoğulcu demokrasinin hayata geçirilmesi konusunda kararlılığı yanında, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne bağlılığını da takdirle izliyoruz” dedi.
Gana’nın başkenti Akra’da resmî temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gana Meclisi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde Gana Meclisi’nde Genel Kurul’a katıldı ve milletvekillerine hitaben bir konuşma yaptı.
“GANA’NIN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ DİĞER AFRİKA ÜLKELERİNE ÖRNEK TEŞKİL ETMİŞTİR”
Konuşmasına; Gana ziyaretinden ve Gana Meclisi üyelerine hitap etmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1957 yılında Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını kazanan ilk Afrika devleti olması hasebiyle Gana’nın, kıta tarihinde müstesna bir yeri olduğunu ve bağımsızlık mücadelesinin, diğer Afrika ülkelerine bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Türkiye’nin; ‘binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahip bir milletin, 20’inci yüzyılda kurulmuş son devletinin adı’ olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı’nın, üç kıtaya yayılan 600 yıllık bir egemenliğin ardından, Birinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda yıkılmaya yüz tuttuğunu hatırlattı ve devamında şunları söyledi: “Dönemin tüm büyük güçlerinin saldırısına maruz kalan milletimiz, elinde kalan son topraklar olan Anadolu ve Trakya’da verdiği destansı bir kurtuluş mücadelesi sonunda, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmayı başardı. Bu başarı, sömürge rejimleri altında yaşayan yüzlerce milyon insan için, tüm mazlum milletler için ilham ve ümit kaynağı oldu. Kurtuluş mücadelemizin, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Afrika’da da derin izler bıraktığını biliyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN AFRİKA İLE İLİŞKİLERİNİN KÖKLÜ BİR GEÇMİŞİ VARDIR”
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinin köklü bir geçmişi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Kuzey ve Doğu Afrika’yı uzun asırlar boyunca yönetimi altında bulunduran Osmanlı’nın, bıraktığı sayısız eserle, bölgede bugün hâlâ hayırla yâd edildiğini vurguladı.
Osmanlı yönetiminde, asla bir sömürge anlayışının olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tam tersine Osmanlı, her yerde olduğu gibi Afrika’da da, halkların geçmişlerine, inançlarına, dillerine, geleneklerine saygı duyan, hoşgörü ve adaletin esas olduğu bir yönetim anlayışı sergilemiştir. Dikkat ediniz, geçmişte Osmanlı yönetimi altında bulunan ve bugün bağımsızlığını elde etmiş hiçbir yerde, sömürgeye veya kültürel hegemonyaya dair en küçük bir iz bulamazsınız. Mesela, hiçbir ülke kendi dilini terk edip Türkçeyi konuşma dili veya resmî dil olarak benimsememiştir. Hiçbir inanç grubu, zorla din değişikliğine maruz kalmamıştır. Kuzey Afrika ve Doğu Afrika bunun en somut örnekleridir.”
Bugün de Türkiye olarak, Afrika’yla ilişkileri, karşılıklı kazanç, eşitlik, hakkaniyet ve insani hassasiyetler temelinde geliştirmenin çabası içinde olduklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksi bir anlayış, bizim ne tarihimizde, ne de bugünümüzde kesinlikle mevcut değildir” diye konuştu.
“GANA’NIN KALKINMA VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE YANINDAYIZ”
Somali’nin yeniden inşası konusunda gösterdikleri gayrete dikkat çeken ve Afrika’nın diğer ülke ve halklarına da aynı hissiyatla yaklaştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, Gana ile ilgili yaptığı şu değerlendirmelerle devam etti: “Türkiye olarak Gana’yı, özgün geçmişi ve günümüzdeki başarılarıyla Sahraaltı Afrika’daki en önemli kalkınma ortaklarımızdan biri olarak gördüğümüzü özellikle ifade etmek isterim. Gana, bugün, gelişmiş demokrasisi ve kalıcı istikrarı ile kıtada model bir ülke konumundadır. Gana’nın, çoğulcu demokrasinin hayata geçirilmesi konusunda kararlılığı yanında, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne bağlılığını da takdirle izliyoruz. Kalkınma ve demokrasi mücadelenizde desteğimizin daima yanınızda olacağından emin olunuz.”
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini; dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde geliştirme konusunda kararlı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda siyasi, askerî, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda ilişkilerimizi çeşitlendirmeyi ve derinleştirmeyi merkeze alan bir politika izliyoruz” dedi.
TİKA’NIN BÖLGEDEKİ FAALİYETLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Ocak 2008’de Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olduğunu hatırlatarak, ‘Afrika açılımı’ adıyla sürdürdükleri çalışmaların, uzun soluklu ve karşılıklı yararı esas alan vizyoner bir anlayışa dayandığını belirtti. Afrika’ya yönelik politikalarının; tarımsal gelişme, sulama, enerji, eğitim, sağlık ve düzenli insani yardımları da içeren kapsamlı bir stratejiye dayandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Yükselen bir donör ülke olarak Türkiye, 37 Afrika ülkesinde projeler gerçekleştiren Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı-TİKA aracılığıyla bölgeye ciddi katkılar sağlıyor. Sivil toplum kuruluşlarımız, yerel makamlarla iş birliği halinde özellikle eğitim, sağlık, gıda ve sulama alanlarında kıta ülkelerine dikkate değer katkılarda bulunuyor. Kardeş ülke olarak gördüğümüz Gana’da da iş adamlarımız ve yardım gönüllülerimiz, iki ülke halklarını daha da yakınlaştıran projelere imza atıyorlar. Bu çalışmalar, önümüzdeki yıllarda artarak devam edecektir.”
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA ACZ İÇERİSİNDE”
Konuşmasında terörizmle mücadelede tüm ülkeler ile uluslararası kurumların bu ilkeli ve tutarlı davranmaları gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in terörle mücadele konusunda Suriye’de, Irak’ta, Orta Afrika’da olanlara müdahale etmekte bir aczin içerisinde olduğunu kaydetti. “Dünya 196 ülkesiyle, 5 tane ülkenin 2 dudağı arasında” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Bu 5 ülkeden bir tanesi hayır diyorsa hayır; evet diyorsa evet… Şunu unutmayalım: Dünya 5’ten büyüktür. Tüm dünyayı bu 5 ülkenin vereceği karara teslim etmek adalet değildir. Öyleyse bu adımı beraber atmamız lazım.”
Türkiye’nin; dünyada gelişmemiş ülkelere veya az gelişmiş ülkelere yardım eden ülkeler içerisinde üçüncü sırada, millî gelire oranla sıralandığında ise birinci sırada olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki bu zengin ülkeler nerede? Niye bunlar fakir fukaraya, garip gurebaya, az gelişmiş ülkelere ellerini uzatmıyorlar, niye desteklerini vermiyorlar, neredeler bunlar? Hepsi laf. Onun için Birleşmiş Milletler’in bu konuda yeniden reforme edilmek suretiyle elden geçirilmesi lazım” eleştirilerinde bulundu.
Suriye’de devlet terörü ile yarım milyona yakın masumun katledilmesi ve 12 milyon mağdurun evinden-yurdundan edilmesi karşısında sergilenen bencil tavırların, insanlık vicdanında derin yaralar açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sömürgecilik döneminde benzer acıları, çok daha ağır bir şekilde yaşamış olan Afrika’nın bu dramı çok daha iyi anladığına; hissettiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana Meclisi’ndeki hitabının ardından, Gana Devlet Başkanı Mahama tarafından onuruna verilen resmî öğle yemeğine katıldı.
Ganalı Müslümanlar ve bu ülkede yaşayan Türklerin sevgi gösterileri ile karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı kısa konuşmada, cami inşaatının bu seviyeye gelmesinin kendisini mutlu ettiğini belirtti. Millet Camii ve Külliyesi’nin sadece Akra değil, tüm Gana için önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin Müslümanlara hayırlı olmasını diledi.
“AKRA’DAKİ KÜLLİYE BİR İLİM İRFAN YUVASI OLACAK”
“İnşallah, Akra’daki bu camii-külliye, bir ilim irfan yuvası olmasının yanı sıra, insan yetiştiren bir görev ifa edecek” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “İnşallah en kısa zamanda caminin tamamlandığı müjdesini alırız. Sizleri saygıyla selamlıyorum ve hepinizi Allah’a emanet ediyorum” sözleriyle tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde kendisine eşlik eden Gana Baş Müftüsü Osman Nuhu Shaavubutu’ya Kur’an-ı Kerim hediye etti. Gana Baş Müftüsü Shaavubutu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a içinde bir duanın yer aldığı hüsn-ü hat levha hediye etti.
Gana Devlet Başkanı Mahama ile birlikte katıldığı Gana–Türkiye İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih boyunca daima dostluk bağları içinde bulunduğumuz Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi, her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, enerjiden ulaştırmaya kadar birçok alanda geleceğe yönelik ortak hedefler belirledik. Bazı ülkelerin küresel kriz nedeniyle dış misyon sayılarında azaltmaya gittiği bir dönemde, biz Afrika’nın muhtelif köşelerinde Büyükelçilikler açtık, hala da açmaya devam ediyoruz” dedi.
Forumda Ganalı ve Türk iş adamlarına hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana’yı ziyaret ediyor olmaktan duyduğu memnuniyetini ve gösterilen yakın ilgi ve misafirperverlikten dolayı teşekkürlerini ifade etti.
“AFRİKA’DA ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ BAŞARIYA ULAŞTIRAN İLK ÜLKE GANA’DIR”
Afrika’da özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini başarıya ulaştıran ilk ülke olan Gana’nın, Türkiye’nin gözünde özel bir yere sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana’nın, bağımsızlığını kazandığı 1957 yılından beri uluslararası alandaki saygınlığını ve etkinliğini her geçen gün pekiştirdiğini görmekten memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Önümüzdeki dönemde, gerek uluslararası kuruluşlar nezdinde, gerekse ikili ilişkilerde Gana’yla daha yakın dayanışma içinde olmak istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aileye verdiğimiz üstün kıymet başta olmak üzere, pek çok ortak değeri paylaştığımıza inandığım Gana’yla, Gana halkıyla güzel yarınların bizleri beklediğine inanıyorum” diye konuştu.
Siyasi, kültürel ve sosyal alandaki ilişkileri karşılıklı olarak geliştirme iradesinin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için öncelikle ekonomik bağların güçlü bir şekilde tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Tüm dünyayı ilgilendiren ortak meselelerde birkaç küresel aktörün tek başlarına belirleyici oldukları dönem artık geride kaldı. Mevcut krizin üstesinden gelmeye yönelik çalışmalarda, krize sebep olmayan ülkelerin, hiç değilse krizin kaynağı olan ülkeler kadar söz hakları bulunmalıdır. Ülkelerin seslerini eşit şekilde duyuramadıkları bir sistemin tıkanmaya mahkum olduğu artık herkesçe biliniyor. Refahın ve zenginliğin uluslararası alanda adaletli bir şekilde paylaşılmadığı, dünyanın kuzeyiyle güneyi arasındaki dengesizliğin azaltılmadığı bir ekonomik sistemin sürdürülebilirliği mümkün değildir. Son küresel kriz bunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.”
“AFRİKA’NIN SORUNLARINA ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ”
Türkiye’nin, Afro-Avrasya coğrafyasının odağında yer alan bir ülke olarak, temsil edildiği tüm platformlarda, kendisiyle birlikte tüm dostlarının da sözcüsü olmaya çalıştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Türkiye’nin dönem başkanlığında gerçekleşen G-20’de küresel ölçekte sesini duyurmakta güçlük çeken ülkeleri de temsil etmeye çalıştıklarını hatırlattı. Özellikle Afrika’nın sorunlarına özel önem verdiklerini ve bunların G-20 gündemine dahil edilmesini sağladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra da aynı anlayışla, imkan bulduğumuz her yerde, insanlığın vicdanı, dost ve kardeş toplumların sesi olmayı sürdüreceğiz. Küresel ekonominin yeniden yapılandırılması sürecinde de, sınırlı sayıdaki büyük ekonominin tüm dünyaya yüklediği maliyetlerin adil bir şekilde paylaşılması gerektiği görüşümüzü savunmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Tarih boyunca daima dostluk bağları içinde bulunduğumuz Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi, her geçen gün daha da güçlendiriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika’ya Açılım Eylem Planı’nı, 2005 yılında Türkiye’de ilan edilen ‘Afrika Yılı’nı, 2008 ve 2014 yıllarında düzenlenen Türkiye-Afrika İşbirliği Zirveleri’ni örnek gösterdi ve ekledi: “Ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, enerjiden ulaştırmaya kadar birçok alanda geleceğe yönelik ortak hedefler belirledik. Bazı ülkelerin küresel kriz nedeniyle dış misyon sayılarında azaltmaya gittiği bir dönemde, biz Afrika’nın muhtelif köşelerinde Büyükelçilikler açtık, hala da açmaya devam ediyoruz.”
“TİCARETTE KARŞILIKLI İTİMAT BÜYÜK ÖNEM TAŞIR”
Kendisine refakat eden heyette; Balkanlardan Sahraaltı Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada, çok sayıda ülkenin imar ve inşasında önemli projelere imza atan firmaların sahiplerinin de aralarında olduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk firmalarının, enerji ve içme suyu gibi Gana’nın geleceğini şekillendirecek altyapı projelerinde, mevcut çalışmalarının yanında, çok daha büyük sorumluluklar da üsteleneceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülkenin birbirini ve potansiyel ve imkanlarını tanıdığı ölçüde ticari ilişkilerinin geleceğine dair sağlam bir rota çizebileceğine vurgu yaptı ve “Biliyorsunuz ticarette karşılıklı itimat büyük önem taşır. Bu tür toplantıları, iş adamlarımızın karşılıklı olarak tanışıp kaynaşmaları için çok uygun birer vesile olarak görüyorum” sözlerine yer verdi.
“BİZ DAİMA KARŞILIKLI FAYDA İLKESİYLE, ‘KAZAN-KAZAN’ ESASINA DAYALI OLARAK HAREKET ETTİK”
Türkiye’nin Sahraaltı Afrika ülkeleriyle 1998 yılında 580 milyon dolar civarında olan dış ticaret hacminin, 2015 yılında 6 milyar dolar seviyesine yaklaştığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Afrika’ya açılım siyasetini hiçbir zaman tek taraflı bir kazanım aracı olarak düşünmemiştir” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bilakis, biz daima karşılıklı fayda ilkesiyle, ‘kazan-kazan’ esasına dayalı olarak hareket ettik, bu şekilde hareket etmeyi de sürdüreceğiz. Türk pazarlarını Afrika ürünleriyle buluştururken, Afrika pazarlarında da fiyat-kalite bakımından birçok ülkeye göre önemli avantajlar içeren Türk ürünlerinin öne çıkmasını arzu ediyoruz. Bugün Sayın Başkan bana güzel bir şey söyledi: ‘Türkiye Avrupalı gibi iş yapar, Asyalı gibi fiyat verir.’ Evet, vakıa bu. Vakıa bu ise demek burada yiyeceğimiz çok. Ekonomik ilişkilerimizin ahdi zemininin oluşturulması bakımından büyük öneme sahip olacak ‘Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması’ Anlaşması, ziyaretimiz vesilesiyle imzalandı. Bu anlaşmanın ikili ticaretimize önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.”
Foruma katılan iş adamlarına hitaben, “Enerjiden tarıma, ulaştırmadan madenciliğe kadar ilişkilerimizi her alanda, üst seviyeye taşımak için el ele vermenizi bekliyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana-Türkiye İş Forumu’nun, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde bir milat teşkil etmesini temenni ettiğini belirtti.
Konuşmasının sonunda Devlet Başkanı Mahama’ya, ülkede yaşayan Müslümanlar için inşa edilen ve önümüzdeki aylarda tamamlanması beklenen Millet Camii’ne yer tahsisinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, “Yaşasın Türkiye –Gana iş birliği” diyerek tamamladı.