31 Mart’tan sonra yapılan ilk MYK toplantısında seçim sonuçlarını neresinden tutacağına karar veremeyen partililere Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyor:
“Arkadaşlar moralleri bozacak bir tablo yok ortada. Belki Ankara ile birlikte İstanbul’u da kaybedebiliriz ama Cumhur ittifakı olarak aldığımız oy yüzde 52. Burada bir başarısızlık söz konusu değil.”
Seçim sonuçlarıyla ilgili yapılan sunumlarda, ekonomide yaşanan sıkıntılar, çarşı/Pazar/marketlere artan fiyatlar, eyt meselesi vb) teşkilatların motivasyon eksikliği, (birçok yerde müşahit eksikliği tespit edildi) önceki belediye başkanlarına gösterilen tepkiler, bazı yerlerde aday gösterilmeyenlerin saf değiştirip başka isimlere çalışması, yine başka bazı yerlerde milletvekilleri ile adaylar arasında yaşanan sorunların seçim sonuçlarını etkilediği görüşü dile getirildi.
Peki seçim sonuçları üzerinden bir takım tasarruflar hayata geçirilecek mi?
Bakanlar Kurulunda, Teşkilatlarda değişiklik yapılacak mı?
Aradan geçen bir aya yakın süre de gösteriyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konularda süreci zamana yayarak ilerletecek.
Bir defa İstanbul ile ilgili YSK’ya yapılan itirazlar sonuçlanmadan herhangi bir tasarrufun uygulanması beklenmemeli.
Erdoğan’ın seçim sonrasında hızlıca ülke gündemine dönerek ekonomi ve güvenlik alanlarındaki temel sorunlara yöneldiğini görüyoruz.
“Türkiye ittifakı” sözünün de milli meselelerde birlikte hareket etme arayışlarının bir dışavurumu olarak değerlendirilmesi gerektiği dile getiriliyor.
Parti yönetiminde olup da Erdoğan ile yakın mesai harcayan isimlere sorduğumuzda, son günlerde gündeme gelen yeni bir manifesto vb. bir çalışmanın olmadığı belirtiliyor.
Belediye başkanlarına sıkı takip
Diğer yandan, biraz da 31 Mart’ın verdiği mesaj göz önünde bulundurularak Ak Partili belediyelerin ‘Günlük’ denetimi için harekete geçildiğini söyleyebiliriz.
Bir parti yetkilisinden aldığımız bilgiyi paylaşalım:
Bir ilçede selefi de Ak Partili olan bir belediye başkanı, seçildikten sonra, ilk iş olarak aylık kirası 4 bin lira olan makam aracını değiştirip 18 bin lira olan başka bir araç alıyor.
Bu bilgi Genel Merkeze ulaştıktan sonra ilgili belediye başkanı sert bir şekilde uyarılıyor, bu karardan derhal vazgeçmesi isteniyor.
Bundan sonra da gerek teşkilatlar, gerek milletvekilleri üzerinden Ak Partili belediyelerin sıkı denetimi ‘Günlük’ olarak yapılacak, bir yanlışlık görülürse hemen müdahale edilecek deniyor.
Güneydoğu’daki kazanımların altı çiziliyor
Seçim sonuçlarıyla ilgili yapılan sunumlarda seçimlerin olumlu yönlerini yansıtan konular da gündeme getiriliyor.
Örneğin, Doğu/Güneydoğu’da elde edilen başarı ciddi bir kazanım olarak görülüyor.
3 il, 12 büyükşehir ilçesi, 11 ilçe ve 14 beldenin HDP’nin elinden alınması buna örnek olarak gösteriliyor. (Şırnak, Bitlis, Ağrı, Eruh, Halfeti, Viranşehir, Şemdinli, Çukurca vb.)
AK Parti MYK toplantısında yapılan sunumda ayrıca toplam kazanılan belediye sayısı bakımından da 2014’e göre bir gerileme olmadığı anlatıldı.
Bir MYK üyesinin verdiği rakam hayli dikkat çekici:
“2014’te büyükşehir, il, ilçe, belde anlamında kazandığımız yer sayısı 994. Bu seçimde de aynı sayıya ulaştık.”
Son olarak, yine seçim sonuçları değerlendirilirken 2004’ten bu yana yapılan yerel seçimlere tablo üzerinden bakılıyor.
Ak Parti’nin 2004’te yüzde 40, 2009’da yüzde 38,64, 2014’te yüzde 43,39, son seçimde ise 44.33 oy oranı elde etmesi, önemli bir başarı olarak görülüyor.