Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Başbakan Yıldırım İstanbul Gençlik Kolları’nın düzenlediği sahur programına katıldı

Başbakan Binali Yıldırım, “Kapı kapı, il il, ilçe ilçe, köy köy dolaşıp gençlerimiz, yeni anayasayı ve başkanlık sistemini anlatacak.” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Kapı

 Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları’nın Yenikapı’da “Gönlümüz bir, soframız bir” sloganıyla düzenlediği sahur programında yaptığı konuşmada, İstanbul’un Türkiye’de siyasetin, ticaretin, kültürün, ekonominin kalbi olduğunu belirterek, kente ve parti teşkilatına büyük önem verdiklerini ifade etti. 

Yıldırım, gençlik teşkilatlarının önemini en iyi bilenlerden birinin de AK Parti’nin kurucu genel başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydetti. 

AK Parti Gençlik Kolları’nın düzenlediği sahur programı öncesinde Kadın Kolları’nın düzenlediği etkinliğe katıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir kez daha şunu gördük ki AK Parti teşkilatı, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla dimdik ayakta. İster seçim olsun ister olmasın her zaman göreve hazır ve nazır. İşte burada olduğu gibi bu heyecan her şeyi ifade ediyor. AK Parti teşkilatı öyle güzel bir teşkilatlanma modeli ortaya koydu ki bu model AK Parti’yi uçuran, bugünlere getiren modeldir. Bir uçak düşünün, eğer uçak gövdesi olsa kanatları olmasa havada duramaz, yoluna devam edemez. Onu havada tutan ve menziline ulaştıran kanatlarıdır. İşte ana kademeyi destekleyen uçağın kanatlarından bir tanesi gençlik teşkilatımız, diğeri de kadın teşkilatımızdır. Böylece AK Parti, bu iki teşkilat sayesinde ana gövdeyi ayakta tutuyor her seçimde başarımıza, zaferimize zaferler katıyor. Sağolun var olun sevgili gençler.”

“AK Gençlik seninle gurur duyuyor” tezahüratında bulunulması üzerine Başbakan Yıldırım, “Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Ancak bir şey kafama yatmıyor. Bu gençlikten emekli olmak nereden çıktı? Gençlikten emekli olunmaz. Gençlik bir ruh işidir, ruh. Yaşla başla alakası yok. İçinizde o ruhu yaşattığınız müddetçe gençsiniz. İşte Burhan (Kuzu) hocam aranızda. En gencimiz aramızda, hocam hoş geldiniz. Gençlik ve Spor Bakanımız önceki dönemlerde hava atıyordu ‘kabinenin en genç bakanı benim’ diye, onun da pabucunu dama attı. Kim attı? Fatma Betül Sayan Kaya. Şimdi artık kabinenin en genç bakanı sizin arkadaşınız. Gençlik teşkilatından yetişen ve bugün Türkiye’nin Aile ve Sosyal Politikalar sorumluluğunu üstlenen kardeşiniz.” şeklinde espri yaptı. 

YENİ ANAYASA

İstanbul Gençlik Teşkilatı’nın önemli çalışmalar yaptığını anlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Neler yapıyorsunuz? ‘Genç hemşehri buluşmaları’ yapıyorsunuz. İstanbul Türkiye’nin özeti, Türkiye’deki bütün hemşehrileri bir araya getirip, kaynaşmayı sağlıyorsunuz. Anayasa ve başkanlık sistemi, ‘Gençler yeni anayasa istiyor’ sloganıyla anlatılıyor. Toplumun yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda daha fazla bilgilenmeye ihtiyacı var. Anketler bunu gösteriyor. Başkanlık sistemine destek artmakla birlikte başkanlığın detaylarının ne olduğu konusunda yeterince mesafe almadığımız da bir gerçek. Onun için kapı kapı, il il, ilçe ilçe, köy köy dolaşıp gençlerimiz yeni anayasayı ve başkanlık sistemini anlatacak. Başkanlık sisteminin bir kişisel mesele olmadığını, Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi olmadığını anlatacağız. Başkanlık sistemi Türkiye’nin geleceğinin meselesidir. İstikrarın, güvenin kalıcı hale getirilmesi için olmazsa olmaz, 7 Haziran-1 Kasım arasında istikrarın ve güvenin bozulmasının nelere mal olacağını milletimiz gördü. Allah’tan kısa sürede bütün fotoğraf yeniden değişti. O küçük boşluk bile, 5,5 aylık o süre bile Türkiye’de güven ve istikrarın yok olmasının nelere mal olacağını milletimize gösterdi ve milletimiz 1 Kasım’da tekrar ‘tek başına iş başına’ dedi ve AK Parti’ye görevi verdi. Milletimize şükranlarımızı, minnetlerimizi iletiyoruz.”

TERÖRİSTLERİN AĞZIYLA KONUŞANLAR SONUCUNA KATLANIR

Başbakan Yıldırım, AK Parti’nin bayrağı aldığı ilk günden beri milleti mahcup etmediğini, umutlarını boşa çıkarmayacak her türlü çalışmayı yaptığını belirtti. 

Gençliğe yapılan yatırımın, geleceğe yapılan yatırım olduğuna işaret eden Yıldırım, “Bunun bilincindeyiz. Doğu ve Güneydoğu’da terörle amansız bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin ikinci safhası bölgede gençlerimiz başta olmak üzere, yaşayan bütün vatandaşlarımıza gerekli yatırımı yapmak. Unutmayalım, Güneydoğu’da ve Doğu’da 29 yaş altı nüfus yüzde 50, yüzde 50’si gençlerden oluşuyor. Onun için sorumluluğumuz çok fazla. Biz İstanbullular üzerimize düşeni yapıyoruz diyemeyiz. İstanbul aynı zamanda Türkiye’nin de lokomotifidir, Türkiye’nin de geleceğini, kaderini belirleyen en önemli şehrimizdir.” diye konuştu.

Sözleri “Meclis’te terörist istemiyoruz” sloganlarıyla kesilen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Gençler merak etmeyin. Yanlış yapanlar hesabını verecek. Hiç şüpheniz olmasın. Türkiye bir hukuk devleti, hiç kimse afra tafra yapmasın. Hukuk herkese lazım. Onun için ifadeye gitmeyiz, hukuku tanımayız, teröristlerin ağzıyla konuşanlar elbette ki sonucuna katlanırlar. Lamı cimi yok.”  

76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISINI 195’E ÇIKARDIK

“AK Parti iktidarı 14 yılda ne yaptı?” şeklinde soruların yöneltildiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

“AK Parti iktidarının yaptıklarını anlatmak saatlere sığmaz. İftara kadar burada olsanız yine bitiremeyiz. Sadece 76 olan üniversite sayısını 195’e çıkardık. 76 nerede 195 nerede. Üniversitelerimizde yaşayan okuyan öğrenci sayımız 6,5 milyona çıktı. 6,5 milyon öğrenci demek dünyadaki 40 tane ülkenin nüfusundan fazla demek. İşte bunu yapan AK Parti’dir. Geleceğe yatırım üniversitelerle olur, geleceğe yatırım eğitimle olur. 2002’de Türkiye’nin eğitim bütçesi, sıralamalarda ortalarda ancak yer buluyordu. Bugün eğitimin bütçesi hep liste başında oluyor, hep birinci sırada. Eğitime yatırım geleceğe yatırımdır. Yol yaparsınız, köprü yaparsınız, baraj yaparsınız, bina yaparsınız bu taşa toprağa yapılan yatırımdır. 50 sene, bilemedin 100 sene ömrü olur ama gençlere yatırımın miadı yok, vadesi yok, ilelebet sonsuza kadar devam edecek bir yatırımdır. Onun için önce insan dedik, önce ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik ve insanımıza yatırım yaptık. Yatırım yapmaya da devam ediyoruz.”

Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Değerli kardeşlerim, üniversitelere girişte ne zulümler yaşandığını herhalde unutmadınız. İkna odalarında, üniversite kapılarında tartaklanan, aşağılanan kızlarımız, o günleri yaşayanlar istikbale yönelik hayalleri karanlığa dönenler, şimdi artık böyle bir şey yaşıyor muyuz? Kıyafetinden dolayı, başörtüsünden dolayı üniversiteye gidemeyen, başka ülkelerde tahsilini tamamlamak zorunda kalan hiçbir gencimiz kalmadı. AK Parti’nin işbaşına geldiğinde söylediği şey vardı. Hem hizmet yapacağız hem kalkınmayı gerçekleştireceğiz hem de vesayetleri birer birer ortadan kaldıracağız. Her türlü vesayeti kaldırarak, bugünlere geliyoruz. Darbe yapmaya çalışanları, partimizi kapatmaya çalışanları, yargı darbesiyle, paralel çetesiyle mücadele ederek, evelallah Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmak için gençlerimizle el ele emin adımlarla ilerliyoruz.”

Gençliğe yapılan yatırımlara değinen Yıldırım, yurt yatak kapasitesini 180 binden, 510 binin üzerine çıkardıklarını, bunu daha da artıracaklarını, ‘yap kirala’ modeliyle ve süratle yurt ihtiyacını karşılayacaklarını bildirdi. 

“Öğrencinin fakiri zengini olmaz” diyen Yıldırım, bursu artırdıklarını, dileyen her  öğrenciye kredi imkanı sağladıklarını, kendi işini kurmak isteyen gençlere 50 bin liraya kadar karşılıksız destek verme kararı aldıklarını, ayrıca gençlerin geliştirdikleri projelere 100 bin liraya kadar da kredi imkanı sağlandığını, iş kuran gençleri 3 yıl boyunca vergiden muaf tuttuklarını, sporla ilgilenen gençlere spor tesislerini ülke çapında yaygınlaştırdıklarını ve 14 yılda tam bin 802 spor tesisi yaptıklarını anlattı. 

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” ifadesini kullanan Başbakan Yıldırım, vatandaşların konuşan partilerle çalışan partileri ayırdığını ve çalışan partilere daha çok oy verdiğini kaydetti.

Başbakan Binali Yıldırım, “AK Parti’nin uzmanlığı çalışmak. Muhalefet partilerinin uzmanlığı da konuşmak. Herkes hakkına razı olacak. Vatandaş konuşana daha fazla destek verir mi? Konuşmak karın doyurmuyor. Çalışmak lazım. Daha çok çalışmak lazım. Ne dedik? Laf üstüne laf değil taş üstüne taş koyacağız. Çalışacağız, çabalayacağız, milletimizin hayallerini hep birlikte gerçeğe dönüştüreceğiz.” dedi. 

AK Parti İstanbul İl Gençlik Kolları’nı çalışmalarından dolayı tebrik eden Yıldırım, “İstanbul gençleri başka ne yapıyor? Daha şimdiden 2019 seçimleri için yeni seçmen çalışmalarına başlamışlar. Tebrik ediyorum. Türkiye’ye örnek bir çalışma içindesiniz. Gençlik araştırması yapıyorsunuz. Gençlik kollarının eğitim kampları bir başka, dillere destan. Dış politika, AK Parti vizyonu, bilinç ve şuur, parti aidiyeti, tarih bilgisi ve Türkiye’nin geleceği… Kamplardaki konu başlıklarını oluşturuyor. Gençlik fuarları, gönül sofrası, hedef 200 bin aileye ziyaret. işte AK Parti gençliğine yakışan bu, işte İstanbul gençliğine yakışan bu.” değerlendirmesini yaptı. 

Gençlik Kolları üyeleri de Başbakan Yıldırım’ın bu sözleri üzerine şarkı söyleyerek, sevgi gösterisinde bulundu.

“Enerjinizi fazla harcamayın sabah oruç tutacaksınız” diyerek espri yapan Yıldırım, konuşmasını, “Şunu çok iyi bilmeniz lazım. Saçlarımızın rengi farklı olabilir, gözlerimizin rengi de farklı olabilir, tenimizin farklı olabilir ama gözlerimizden akan yaşın rengi aynı. Onun için bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.” sözleriyle tamamladı.

Başbakan Yıldırım, “Güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımız asla ve asla terörün oyununa gelmemekte kararlı. Devletiyle, milletiyle beraber, tasada ve sevinçte beraber olmayı kabul etmiş ve bu yönde hiçbir tereddüdü yok.” dedi.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığının Yenikapı’daki iftar programına katılan Yıldırım, iftara katılanları selamladı.

Geleneksel iftar programının adeta bir marka haline geldiğini ifade eden Yıldırım, iftarın İstanbul’un bütün paydaşlarını, çeşitli kesimlerden temsilcilerini, yabancı misyon şeflerini, dini temsilcilerini, Türkiye’nin özeti olan İstanbul’un bütün renklerini bir araya getiren önemli bir buluşma olduğunu söyledi. Yıldırım, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve il teşkilatına teşekkür etti.

Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dileyen Yıldırım, hizmet kervanında bir kardeş olarak AK Partide nöbet değişimiyle görevi eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan devraldığını anımsattı.

“Bugün önemli ve bir o kadar da onurlu görevin sorumluluğunu taşıyarak ilk defa karşınızdayım” diyen Yıldırım, Davutoğlu’na yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini sundu.

Başbakan Binali Yıldırım, 3 milyon kişiye sofraların açıldığını, onların dertlerine ortak olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“İstanbul dünyanın göz bebeği, ilimin, kültürün başkenti, ticaretin, ekonominin merkezi. Derler ki ‘İstanbul’a sahip olan dünyaya hükmeder. Eğer dünya tek bir devlet olsaydı muhtemelen başkenti de İstanbul olurdu.’ Dünyanın en görkemli üç medeniyetine Roma’ya, Bizans’a, Osmanlı’ya başkentlik etmiş İstanbul gerçekten dünya şehri, benzersiz dünya mirasıdır. Bu şehir nice büyük insanlar yetiştirmiştir. Ak Parti hareketinin kurucusu, liderimiz ve seçilmiş Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan da bir İstanbul evladı.”

Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde görevde kaldığı kısa süre içerisinde kenti yaşanır hale getirdiğini ifade eden Yıldırım, Erdoğan’ın yakın çalışma arkadaşı olarak kente yapılan hizmetlerin yakın bir şahidi olduğunu söyledi.

Yıldırım, Erdoğan’ın İstanbul’a olan aidiyetiyle kentin makus talihini yendiklerini dile getirerek, Ankara’daki ağır aksak siyasete rağmen adeta Fatih’in torunları gibi gemileri karadan yürütürcesine bir başarı hikayesi, bir destanı birlikte İstanbul’da yazdıklarını kaydetti.

İstanbul’u ihya etmenin, sorunlarını çözmenin yetmediğini belirten Yıldırım, “İstanbul’da elde edilen bu başarı Türkiye’nin makus talihini değiştirecek o kutlu yürüyüşün başlaması için de bir vesile oldu. Bu dünya şehrinden Ak Parti hareketinin başlangıcını da yine birlikte gerçekleştirdik. İstanbul il teşkilatı olarak, siz AK Partinin kuruluşuna şahitlik etmiş en önemli teşkilatımızsınız. Birlikte çalıştığımız o destanı burada yazdık, bu teşkilatın sizden önce görev yapan arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdik. İstanbul teşkilatı, Türkiye sevdalısı bir lider kazandırdı ülkemize. O liderin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kendisini buradan sevgiyle, hürmetle selamlıyoruz.” diye konuştu.

İstanbul’dan doğan hareketin Türkiye’ye dağıldığını ve ülkeyle bütünleştiğini, Türkiye’nin de, AK Partinin de özetinin İstanbul olduğunu vurgulayan Yıldırım,  AK Parti eliyle başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de hizmetleri hep birlikte gerçekleştirdiklerini kaydetti.

İSTANBUL’DAKİ ÜYE SAYISI BAZI PARTİLERDEN KAT KAT FAZLA

Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ülkenin birliği, beraberliği ve kardeşliği için canla başla hizmet ettiğini dile getirerek, şöyle dedi:

“Biz buradayken o da Anadolu’nun bir ücra köşesinde ülkemizin geleceği için, milletimizin birliği için hayatını vermekten asla tereddüt etmeyen askerlerimizin, polislerimizin, güvenlik güçlerimizin arasında, onlarla iftar sofrasında. Cumhurbaşkanımıza ve bu ülke için hayatını ortaya koyan bütün güvenlik güçlerimize sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Ülkemizin geleceği, milletimizin bekası için hayatını seve seve veren şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyoruz. Onları şükranla minnetle yad ediyoruz.”

AK Parti İstanbul İl Başkanlığının başarılı çalışmalara imza attığını dile getiren Yıldırım, İstanbul’daki üye sayısının bile diğer siyasi partilerin üye sayısından kat kat fazla olduğunu söyledi. AK Parti teşkilatının farkının bu olduğunu belirten Yıldırım, üye sayısının 2 milyon 200 binin üzerinde, gençlerin sayısının 500 binin, kadınların da 1 milyonun üzerinde olduğunu kaydetti.

Yıldırım, “Rabbim sayımızı çoğaltsın. İstanbul il teşkilatımız, ilçe teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, İstanbul size emanet. Bugüne kadar elde ettiğiniz başarıları önümüzdeki dönemde de taçlandıracaksınız, daha güzel başarılara imza atacaksınız. Buna yürekten inanıyorum.”

TÜRKİYE ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR

Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini dile getiren Yıldırım, terörle amansız bir mücadelenin devam ettiğini, Türkiye’yi bölmeye, nifak tohumları saçmaya çalışanların asla ve asla sonuç alamayacağını söyledi. 

Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

“Otuz üç gün oldu görevdeyim. Bu süre içerisinde yurdun her köşesine gittim, özellikle de Doğu ve Güneydoğuda vatandaşlarımızla hasbihal etme, onlarla iftar sofrasında bulunma fırsatı oldu. Gördüm ki Türk milleti büyük millet, Türkiye büyük bir ülke. Çünkü güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımız asla ve asla terörün oyununa gelmemekte kararlı. Devletiyle, milletiyle beraber, tasada ve sevinçte beraber olmayı kabul etmiş ve bu yönde hiçbir tereddüdü yok. Bunu çok iyi şekilde gördük. Geçmişte terör örgütü, maalesef bölge insanı başta olmak üzere milletimizi yanıltmayı bir nebze de olsa başardı. ‘Türkiye’nin birliği, beraberliği, Türkiye içerisindeki sorunları birlikte çözeceğimiz’ şeklinde kucaklayıcı bir söylem içerisinde olmasına rağmen, 7 Haziran seçimi sonrası gerçek yüzünü göstermiş oldu. Belki bunu yaşamalıydık çünkü yıllardır içeride ve dışarıda dostlarımız bize ‘Barışa bir şans tanıyın. Barışa bir imkan verin…’ İşte o imkan da verildi, gördük ki terör örgütünün ne Kürtler gibi bir derdi var ne Türkiye gibi bir derdi var. Bunlar, ne yerli ne milli, bunlar uluslararası güçlerin taşeronu olarak, Türkiye’de milleti birbirine düşürmek için her türlü ahlaksızlığı, adiliği icra ediyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu yol çıkmaz yoldur, bu yol asla ve asla milletimizi birbirinden ayıramayacaktır.” 

Bütün ilçelerde, illerde güven ve huzurun sağlandığını vurgulayan Yıldırım, “Şimdi kırsal kesime yöneldik. Kırsal kesimde de bunların bütün yuvalarını dağıtıyoruz. Bundan sonra artık kalkınma için, daha fazla iş için, daha fazla yatırım için hem doğuya, hem batıya, yurdun her köşesine gece gündüz demeden yatırımları gerçekleştireceğiz, hizmetleri götüreceğiz. Böylelikle bin yıldan beri bu topraklarda kader birliği yapmış milletimizi önümüzdeki hedeflere doğru, 2023 hedeflerine doğru hep birlikte emin adımlarla ulaştırmanın gayreti içinde olacağız.” 

Yıldırım, 7 tepeli bir şehir olan İstanbul’a 7 büyük eser kazandırmak için 12 yıl boyunca çalıştıklarını ve bu eserlerin hepsinin ya bitirildiğini ya da bitirilme aşamasına getirildiğini anlattı.

Yıldırım, bir dünya projesi olan Marmaray’ın açıldığı Ekim 2013’ten bu yana 145 milyon İstanbulluya hizmet verdiğini, kentin toplu taşımasında önemli bir yük almayı başardığını kaydetti.

İstanbul-Ankara Hızlı Tren projesinin de gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, banliyo hattını tamamlayarak, eksik halkanın da birleştirileceğini belirtti.

Yıldırım, üçüncü projeyi “İstanbul’u İzmir’e komşu kapısı yapacak İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmit Körfez geçişindeki dünyanın 4. büyük köprüsü Osmangazi Köprüsü” şeklinde açıklayarak, “30 Haziran’da inşallah bu muhteşem eserin açılışını da Cumhurbaşkanımızla İstanbul, Kocaeli, Bursa’dan gelen binlerce vatandaşımızla gerçekleştireceğiz. Böylece son 50 yıldır İstanbul’un gündeminde olan büyük bir projeyi de büyük bir hayali de gerçeğe dönüştürmüş olacağız” diye konuştu.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 26 Ağustos’ta, 215 kilometrelik otoyoluyla birlikte açılıp, hizmete sunulacağını bildiren Yıldırım, böylece ikinci köprüde kamyon, tır, otobüs trafiği olmayacağını, birinci ve ikinci köprünün şehir içi toplu taşıma ve bireysel taşımacılığa hizmet edeceğini söyledi.

TÜRKİYE ARTIK İSTİKRARSIZLIKTAN, KOALİSYON DÖNEMLERİNDEN ÇEKTİĞİ SIKINTILARI BİR DAHA ÇEKMEYECEK

Başbakan Binali Yıldırım, dünyanın en büyük havalimanının, İstanbul’a kazandırılacağına değinerek, “Bu eserin yapılmasıyla havacılığın merkezi İstanbul olacak. 150 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanı, Türkiye’yi havacılıkta dünyanın ilk 5 ülkesi arasına sokacak. Bunun da ilk etabının açılışını 26 Şubat 2018’de yapacağız” dedi.

Avrasya Tüneli’nin 20 Aralık 2016’da hizmete alınacağını dile getiren Yıldırım, son eser olan Kanal İstanbul’un hazırlıklarının süratle devam ettiğini, bu yıl sonuna doğru ihalesini gerçekleştirmeyi umduklarını ifade etti.

Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının 45 kilometreden aldığı raylı sistemi 150 kilometreye çıkardığını, 160 kilometre raylı sistem inşaatının devam ettiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 ”Planlananlarla birlikte 2023 yılında İstanbul’un tam bin kilometre raylı sistemi olacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Londra’nın raylı sisteminin iki katından fazla demek. İstanbul’a da yakışır, İstanbul için de çok güzel olur. Türkiye’nin güven ve istikrarla gerek demokraside gerek insan haklarında gerekse reformlarda çok önemli mesafeler alırken, diğer yandan da yıllar boyu özlemini duyduğumuz projeleri bir bir hayata geçiyoruz. Bu tabii bazılarının canını sıkıyor, bazılarını kıskandırıyor. Gezi olaylarının masum bir çevre işi olmadığını hep beraber gördük. Çünkü o Gezi olaylarının başrolündeki ‘Niye köprü yapıyorsunuz? Niye Kanal İstanbul’u yapıyorsunuz? Niye hızlı tren yapıyorsunuz? Neden tüneller yapıyorsunuz? Neden havaalanı yapıyorsunuz?’ diye akılları sıra ültimatom vermeye kalkıştılar. Ama İstanbullu başta olmak üzere bu büyük millet bu oyunu bozdu. Liderinin etrafında et kemik gibi oldu ve onlara en güzel cevabı verdi. 14 yıl boyunca hem çalıştık hem vesayetle mücadele ettik. Önümüze çıkan engelleri birer birer ortadan kaldırarak bugünlere geldik. Çok şey başardık, ama işimiz bitmiş değil. Şimdi artık Türkiye’de güven ve istikrarı kalıcı hale getirmenin tek bir yolu kaldı, başkanlık sistemi ve yeni anayasa. Yolları biz yaptık, köprüleri biz yaptık, gönüllere yollar yaptık, inşallah milletimizle birlikte Türkiye’nin başkanlık yolunu da birlikte açacağız. Türkiye artık istikrarsızlıktan, koalisyon dönemlerinden çektiği sıkıntıları bir daha çekmeyecek.”

AB, GELECEK VİZYONUNU BİR KEZ DAHA GÖZ ÖNÜNE ALMALIDIR

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin bir yandan büyümeye devam ederken bir yandan da milletin geleceğini karartmaya çalışan şer odaklarıyla mücadelesini sürdürdüğünü belirterek, yıllardan beri AB’ye “Daha kucaklayıcı olun. Sadece kendi alanınızda değil, yakın coğrafyanızda olup bitenlere kayıtsız kalmayın. Daha fazla iş birliğine, az gelişmiş, sorunlu ülkelere daha fazla desteğe ihtiyaç var” dediklerini aktardı.

Bugün dünyada yurdundan edilmiş 55 milyon insan bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, “Bu, birçok ülkenin nüfusundan fazla. Bu bir insanlık sorunudur. Bu insanlık sorununu Türkiye olarak biz, dünyaya örnek bir şekilde ele aldık ve 3 milyon kardeşimizi bağrımıza bastık. İşte AB, bunu görmeli ve bugün İngiltere’de neden birlikte çıkma kararının verildiğini çok iyi düşünmeli, gelecek vizyonunu bir kez daha göz önüne almalıdır. AB’nin kuruluştaki değerlerine geri dönmesi, Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Balkanlar da dahil bütün ülkeleri kucaklayıcı politikaları ancak bu çıkmazı sona erdirecek ve AB’deki birlik ve beraberliği daha da güçlendirecektir.” diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi’nde, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleriyle iftarda bir araya geldi.

Yıldırım, “Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur. Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vizeyle ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz, pazarlık konusu yapılamaz.” dedi.  

Başbakan Yıldırım, iftarın ardından yaptığı konuşmada, AK Parti’nin 14 Ağustos 2001’de yola çıkarken, AK Parti’nin kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” sözünü anımsattı.

Milletin kısa süre içerisinde kendilerine güvenerek, 3 Kasım seçimlerinde AK Parti’yi tek başına iş başına getirdiğini belirten Yıldırım, “Buradan Türkiye’nin değişimine, dönüşümüne vesile olan Erdemliler Hareketi’ni başlatan kurucumuz, liderimiz, Türkiye sevdalısı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a selam ve saygılarımızı gönderiyoruz. Onun yol arkadaşları olarak bize bıraktığı bu emaneti, AK Parti’yi daha da ileriye götürmek, milletimizin 2023 hedeflerini ve daha ilerisindeki beklentilerini karşılamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü Türkiye’de AK Parti’den başka umut yok.” ifadesini kullandı.  

Başbakan Yıldırım,  ”AK Parti’nin geldiği noktada maalesef siyasi muhaliflerimiz ülke meselelerine çözüm üretemiyorlar veya böyle bir sorumluluğu almaya cesaret edemiyorlar. O yüzden de bizim yükümüz iki kat artıyor, sorumluluğumuzun farkındayız ama biz büyük bir grubuz, biz milletin sesine kulak veren bir grubuz, biz buyurgan bir parti değiliz.” diye konuştu.

İKTİDARA GELİNCE, GELDİĞİMİZ YERİ UNUTMADIK

 Kendilerinin geçmiş eski siyasetin özelliklerini değiştiren, ezber bozan bir siyaset anlayışıyla, halkın içinden geldiklerini anlatan Yıldırım, “Halkın içinden geldik ama iktidara gelince geldiğimiz yeri unutmadık. O gün de halkla beraberdik, bugün de hak ile hakla beraber olmaya devam ediyoruz. AK Parti’yi farklı kılan da bu. Bu yüzden de milletimiz bize sürekli her seçimde desteğini artıra artıra bugünlere geldik. Elhamdülillah, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartlarda AK Parti gibi bir sigortası var ve biz de bir yandan çevremizdeki yaşanan insanlık dramını ortadan kaldırmak, bir yandan da ülkemizin ve milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için var gücümüzle çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, “Bir şey söyledik, ‘Bundan böyle bulunduğumuz bölgeden dolayı, bölgedeki sorumluluğumuzdan dolayı, dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız.’ Bu yönde güzel gelişmeler oluyor, olmaya devam edecek.” dedi.

TÜRKİYE’Yİ KAMPANYASININ TAM MERKEZİNE KOYDU

İngiltere’de, Avrupa Birliği içerisinde kalıp kalmama konusunda bir referandum yapıldığını anımsatan Yıldırım, referandumla ilgili çok sert kampanyalar yürütüldüğünü ve bir milletvekilinin de hayatını kaybettiğini ifade etti. 

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ve ne yazık ki İngiltere gibi NATO’da müttefikimiz olan bir ülkenin Başbakanı, sadece referandumda ‘Evet’ oylarını artırabilmek adına, Türkiye’yi kampanyasının tam merkezine koydu. Abuk sabuk laflar etti, ‘Türkiye 3 bin yılda Avrupa Birliği’ne giremez.’ vesaire gibi laflar etti. Doğrusu bu millet olarak bizi üzdü, canımızı da sıktı ama İngiltere’nin seçmenleri onun söylediği lafları hiç itibara almadı, onun söylediğinin tersine karar verdi. Bir anlamda kendi iradelerini ortaya koydular, bir anlamda da Türkiye’nin Sayın Cameron’ın düşündüğü gibi bir millet olmadığını da teyit etmiş oldular.”

“Bu referandumun asıl muhatabı olan Avrupa Birliği’nin buradan çok önemli dersler çıkarması gerekiyor.” ifadesini kullanan Yıldırım, şunları söyledi:

“Çıkarılacak derslerden bir tanesi İngiltere gibi birliğin çok önemli bir üyesinin neden bu noktaya geldiğinin derinlemesine incelenmesi gereği ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği son zamanlarda kucaklayıcı ve kuşatıcı olmak yerine, duvarlarını tahkim ederek, kendi içinde kapanma yolunu tercih etmiştir. Bölgede yaşanan mülteci dramında gördüğümüz manzara budur. Bölgede milyonlara sahip çıkan, kucak açan ülke Türkiye’dir. Avrupalılar maalesef burada da sınıfta kalmıştır, duyarsız davranmışlardır. Göstermelik birkaç şey yapmak asla ve asla gerçekleri değiştirmez. On binlerin yüz binlerin Akdeniz’de ölüm kalım mücadelesini kaybetmelerinin önüne geçemez.”

KUCAKLADIKLARI O TERÖR ÖRGÜTÜ ONLARI DA PERİŞAN EDECEK

Türkiye’nin, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu 64. Hükümet döneminde Avrupa Birliği ile bir anlaşma yaptığını anımsatan Yıldırım, anlaşma içeriğinde geri kabul anlaşması, vize muafiyetinin ekimden haziran sonuna çekilmesi ve mülteciler nedeniyle Türkiye’nin üstlendiği mali yükün hafifletilmesinin bulunduğunu anımsattı.

Başbakan Yıldırım, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

 ”Ne yazık ki Avrupa bir kez daha samimiyet sınavını geçemedi. Biz geri kabul anlaşması çerçevesinde aldığımız tedbirlerle hemen hemen Avrupa’ya denizden göçü neredeyse bitirdik ve yine geri kabul anlaşmasına göre üçüncü ülkelerle ilgili kabullerimizi de yerine getirdik, vecibelerimizi. Gel gör ki Avrupa Birliği birçok yasal düzenlemeyi de yapmamıza rağmen, gün yaklaştığı zaman başladılar yeni şartlar ortaya sürmeye. ‘Türkiye’de teröristlere çok sert muamele yapılıyor, onlara biraz daha şefkatli davranacak yasal düzenlemeler yapın.’ gibi abuk sabuk laflar etmeye başladılar. Neyin pahasına? Vize kolaylığı sağlayacaklarmış.”

“Türkiye’nin birliğinden, beraberliğinden, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur.” diyen Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hiçbir anlaşma, hiçbir kolaylık, Avrupa’nın bize sağlayacağı vizeyle ilgili muafiyet asla ve asla terörle mücadele konusundaki kararlılığımızla müzakere konusu yapılamaz, pazarlık konusu yapılamaz. Avrupalı dostlarımız artık gerçeği görmelidir. Ya Türkiye’yi dinleyecekler, Türkiye’nin sesine kulak verecekler ya da Türkiye’nin birliğine, dirliğine karşı mücadele eden bölücü terör örgütünün elemanlarının manipülasyonuna boyun eğecekler. Bir adım sonra göz kırptıkları, kucakladıkları o terör örgütü onları da perişan edecek. Bunu da buradan bugün söylüyoruz. Yarın geç olabilir. Sizin bu uyguladığınız tutarsız politikalar yarın güvenlik sorunu olarak önünüze gelecek o zaman yine sizin yanınızda olan ülke Türkiye olacak.”

Yıldırım, Türkiye’nin büyük bedel ödediğini, terörle mücadelede ciddi bir merhale kat ettiklerini, ilçelerdeki işgalleri sona erdirdiklerini, vatandaşları rahatlattıklarını anlattı.  

Ramazan ayının başından beri bölgeye gittiklerini, milletin nefes aldığını dile getiren Yıldırım, “Allah razı olsun, tehditten, baskıdan, ölüm korkusundan kurtardınız bizi.’ diyorlar. Ama bununla bitmeyecek, Kürt kardeşlerim, bölgedeki vatandaşlarım çok rahat olsun, bundan sonra ortaya koyacağımız hükümet olarak projelerle, yeni hedeflerle artık bir daha terörün ne bölgede ne Türkiye’de gündeme gelmemesini sağlayacağız. Hükümetimizde bu kararlılık vardır, bu dirayet vardır, bunun adımını da atıyoruz.” diye konuştu. 

Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin, bulunduğu bölge itibarıyla sadece kendi halkının, 79 milyonun meselesini takip etmek, çözüme kavuşturmak gibi sorumluluğunun yanında aynı zamanda Akdeniz’i, Karadeniz’i çevreleyen, aynı coğrafyayı paylaştıkları 1,5 milyar insanın geleceğiyle yakından ilgili olduğunu ve bunun bilincinde hareket ettiklerini, komşularıyla ilişkilerini de tamir etmek ve geliştirmek için de her türlü gayreti gösterdiklerini ifade etti. 

14 YILDA YAPTIKLARIMIZ BUNDAN SONRA YAPACAKLARIMIZIN İSPATIDIR

AK Parti saflarında millete hizmet etmenin bir ayrıcalık olduğunu belirten Yıldırım, “Onun için daha yeni bir heyecanla kutlu yürüyüşe başladık. 14 yılda yaptıklarımız bundan sonra yapacaklarımızın bir ispatıdır, bir teminatıdır. Şimdi artık meyveyi toplama zamanı geldi.” dedi. 

Yıldırım, 30 Haziran’da dünyanın dördüncü büyük köprüsünü açacaklarını anımsatarak, “50 yıldır Türkiye’nin gündeminde olan bir projedir, beş sefer ihale edildi, her seferinde de maalesef hayalden gerçeğe dönüşemedi. Şimdi kısa bir sürede, 3 yıl gibi kısa bir sürede, Körfez’i bir yakadan öbür yakaya bağlayan, 4 bin metreye ulaşan toplam boyuyla dünyanın dördüncü büyük köprüsünü açıyoruz. Bu ne için yapılıyor? Vatandaşın hayatını kolaylaştırmak için yapılıyor. Yoksa feribot kuyruğunda bir saat, iki saat bekle, olmadı İzmit Körfezi’ni dolaş, en az iki saat daha çok yakıt yakacaksınız, daha çok zaman kaybedeceksiniz, daha çok psikolojiniz bozulacak.” değerlendirmesinde bulundu.  

“Medeniyet bu. Medeniyet büyük büyük laflar etmekle olmuyor, medeniyet vatandaşın ihtiyacı olan, özlem duyduğu hizmetleri yapmak, vatandaşı muhannete muhtaç etmemek.” ifadesini kullanan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Eskiden bizim vatandaşımız yurt dışına gidiyordu, oradaki gördüklerine imrenip, ‘Benim memleketimde bunlar niye yok, ne zaman olacak?’ diye hep hayıflanıyordu, hepimiz hayıflanıyorduk. Ama şimdi Allah’a şükür dışarıdan gelenler, yabancılar, ‘Türkiye’de hızlı tren var bizde niye yok?’ diye hayıflanıyor. ‘Türkiye’nin yolları ne güzel, keşke bizimkiler de aynı olsa’ diye hayıflanıyor. ‘Türkiye’de sağlık sistemi Amerika’da bile yok, bunu nasıl başardı?’ diye hayıflanıyorlar. Allah’a şükür inanırsanız başarırsınız. İnandık, milletimize güvendik, gece demedik, gündüz demedik çalıştık bugünlere geldik.”

26 Ağustos’ta dünyanın en büyük asma köprüsü olan Yavuz Sultan Köprüsü’nün, 20 Aralık’ta 108 metre suyun altından geçecek olan dünyanın en derin tüneli olan Marmaray’ın kardeşini açacaklarına dikkati çeken Yıldırım, “Bunları Türkiye sessiz sedasız yaptı. Hem de bütçe kaynaklarından para kullanmadan yaptı.” diye konuştu.

VEFA DEMEK AK PARTİ DEMEKTİR

Gezi olaylarının dünyanın en büyük havalimanının yapılmasına karar verildiğinde ortaya çıktığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

“Gezi direnişçilerinin akılları sıra verdiği ültimatomu okudunuz. Ne diyor? ‘Üçüncü havalimanını, üçüncü köprüyü, Körfez Geçişi’ni, Marmararay’ı yapmayın.’ Ülkesini, milletini seven insanlar bunu söyleyebilir mi? Bunun açıkça bir tertip, komplo olduğu kısa sürede anlaşıldı ve Allah’a şükür millet vefasını gösterdi. Recep Tayyip Erdoğan çıktı, ‘Ben size boyun eğmem. Benim arkamda millet var.’ dedi. 1,5 milyon insan orada, İstanbul’da hemen bir araya geldi. Vefa bu, vefa liderinizi alaşağı etmeye kalktıkları zaman onun etrafında milyonların kenetlenmesidir. Yoksa vefa sadece bir bozacının adı değildir. Vefa kredi kartıyla taksit taksit ödenecek bir şey de değildir, vefa demek AK Parti demektir.”

AK Parti ve ülkenin geleceği için çalışan üyelerine selam gönderen Yıldırım, kadın kollarının 4 milyon 200 bin, gençlik kollarının ise bir milyon 600 bin üyesi olduğunu hatırlatarak, AK Parti’ye gönül veren 22 milyonun oyuyla, 78 milyonun duasıyla partilerinin bugüne geldiğini dile getirdi. 

Yıldırım, hedeflerinin Türkiye’ye hizmet etmek ve ülkenin örnek gösterilen ülkeler arasına girmesini sağlamak olduğunu bildirdi.

Hazırlanan konuşma metninin uzun olduğunu belirten Yıldırım, “Arkadaşlara, biz ne kadar ‘az laf çok iş’ dediysek de onlar bildiklerini okuyorlar, onun için burada keselim yoksa hanım işareti gönderecek, en fazla o bozuluyor, uzun konuştuğumda.” ifadelerini kullandı.