Yıldırım, Altındağ Kültür Sarayı’nda, AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
İftar sonrası yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarları döneminde her biri başlı başına bir reform niteliğindeki icraatların gerçekleştirildiğini belirten Yıldırım, Türkiye’ye çağ atlatan, milletin yüzünü güldüren bu sessiz devrimleri Ankara’da hazırladıklarını ifade etti.
“Daha önceki dönemlerde Ankara, çatık kaşlı, hantal devletin adeta sembolüydü” şeklinde konuşan Yıldırım, şunları kaydetti:
“AK Parti iktidarıyla birlikte Ankara her bakımdan şaha kalktı. Projelerin, eserlerin hazırlandığı, hayata geçirildiği merkez oldu, devletin güler yüzüyle hizmet üreten başkenti, Ankara oldu. Kimsesizlerin kimsesi oldu. AK Parti geldi, Ankara’daki kayıtsız siyaset tarihe gömüldü. Eski Türkiye’yi özleyenler geçen 14 yılda zaman zaman alışkanlıklarını denemeye devam ettiler. Kapatma davası, 367 icadı gibi denemeleri AK Parti başarılı bir şekilde tersine çevirdi. Ama AK Parti başta vesayet odakları olmak üzere siyaseti kirleten, dengesini, doğallığını bozan ne kadar unsur varsa hepsiyle mücadele ederek elhamdülillah bugünlere geldi.”
Yapmaları gereken daha çok şeyin bulunduğunu ve bunları da yapacaklarını ifade eden Yıldırım, “Çünkü milletin duasını ve desteğini arkasına alan ve milletin gösterdiği yolda kararlılıkla giden bir dava hareketi, bir AK Parti hareketi var. İşte bu kadrolar daha Türkiye’ye çok güzel eserleri kazandıracaktır.” diye konuştu.
Türkiye gündeminde belli başlı konular bulunduğunu bunlardan birinin de terör olduğunu dile getiren Yıldırım, “İstiyoruz ki bundan sonra Türkiye’de terör, gündemi işgal etmesin; terör, gündemi esir almasın, daha çok gelecek konuşalım, daha çok ekonomi, kalkınma ve proje konuşalım, geleceğimiz olan gençlerimizden bahsedelim. Onların gelecek hayallerine yönelik projelerimizden, çalışmalarımızdan bahsedelim.” dedi.
Başbakan Yıldırım, bu isteklerin gerçekleşebilmesi için gerekli olan iki unsurun güven ve istikrar olduğuna işaret ederek, “Bu iki sihirli kelimenin Türkiye’de geçtiğimiz on yılda nelere kadir olduğunu bizzat yaşayarak gördük. Eğer Türkiye’de istikrar olmasaydı, Türkiye’de güçlü siyasi irade olmasaydı, Türkiye’de güven olmasaydı Türkiye bu kadar hizmeti, bu kadar reformun hiçbirini yapamazdı.” ifadesini kullandı.
GÜVEN VE İSTİKRARIN OLMADIĞI DÖNEMLERİ HATIRLAYIN
Türkiye’de yapılan büyük yatırımların da bu istikrar ve güven ortamı içerisinde gerçekleştiğini anlatan Yıldırım, “Güven ve istikrarın olmadığı dönemleri hatırlayın. 70’li dönemler kayıp senelerdir, 10 yılda 9 hükümet değişmiş. 90’lı yıllar keza istikrarın olmadığı yıllardır, o yıllarda vesayet anlayışı tekrar hortlamış, sık sık değişen hükümetler, güçsüz siyasi iradeyle bir on yılı daha Türkiye kaybetmiş.” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin sıçrama yaptığı yıllara bakıldığında tek başına iktidar dönemlerinin görüleceğini anımsatarak “90’da bir istisna var. Koalisyon olmasına rağmen merhum hocamız Necmettin Erbakan, o şartlarda Türkiye için çok büyük mücadele etmiş, hem vesayetle mücadele etmiş hem de Türkiye’nin, milletin hak ettiği hizmetleri birer birer gerçekleştirme gayreti içerisinde olmuş.” görüşüne yer verdi.
Türkiye’nin gerçek anlamda önünün açıldığı dönemin AK Parti iktidarları dönemi olduğunu belirten Yıldırım, “Kurucu liderimiz, genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan ‘Erdemliler Hareketi’ bugün aynı kararlılıkla kutlu yürüyüşüne, 2023 hedeflerine, hızla koşuyor. Ancak yaptıklarımız hakikaten Türkiye’yi değiştiren, dönüştüren hizmetlerdir, bununla yetinecek miyiz? Elbette ki yetinmeyeceğiz, önümüzde daha yapacak çok işimiz var.” şeklinde konuştu.
BU SORUNU TORUNLARA HAVALE ETMEYELİM
Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Güven ve istikrarın sürdürülebilir olması için mutlaka ve mutlaka yeni anayasayı bu Parlamentonun, bu yüce Meclisin, vesayetle değil, darbeyle değil, milletin iradesiyle yapmak gibi bir görevi var, bir mecburiyeti var. Yeni anayasayı ve anayasayla birlikte sistem sorununu da tamamen çözmek bütün siyasi partilerin boynunun borcudur. Çünkü 2002’den beri bütün partiler bu anayasadan, darbe anayasasından şikayet eder, her seçim öncesi ‘Bu anayasa mutlaka değişmeli, yeni bir anayasa yapılmalıdır’ sözünü partilerin vaatlerinin en üst sırasında görürüz ama gel gör ki seçim geçer, bir türlü bu anayasa gündeme gelmez ancak biz AK Parti olarak bu dönem kararlıyız yeni anayasayı milletimize kazandırmak ve sistemde yaşanan bu sorunu ortadan kaldırmak için her türlü gayreti göstereceğiz. Bunun için de diyoruz ki ey muhalefet partileri, gelin hep birlikte bu yeni anayasayı yapalım, gelecek nesillerin ihtiyacı olan, bu sorunu torunlara havale etmeyelim, bu bir tarihi sorumluluktur, bu sorumluluğun gereğini yapalım.”
Yıldırım, Altındağ Kültür Sarayı’nda, AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili sözlerini hatırlatan Yıldırım, “Bir programda dedi ki, ‘Başkanlık sistemi diyorlar, Amerikan başkanlık sistemini istiyorlarsa buyursunlar biz de varız’. Öyle mi? Biz Türkiye’nin ihtiyacı olan başkanlık sistemini tabii ki öncelikle arzu ederiz ama madem ‘Amerikan başkanlık sistemi diyorsun buyurun biz de varız’ onu da konuşalım onu da yapalım, yeter ki bir iş yapalım. Bu çağrıyı kendisine yaptım ama hemen Kılıçdaroğlu namı diğer ‘çarkçı bey’ kendine yakışanı yaptı, tornistana geçti. ‘Efendim başbakan bilmiyor mu, Amerika’da eyalet sistemi var, eyalet sistemi ile için ne düşünüyor?’ Sayın Kılıçdaroğlu bir yere kaçamazsın, söz ağızdan çıkıncaya kadar sen sözün hakimisin, söz ağızdan çıktı mı artık o sözün mahkumusun. Sözünü kamuoyu yerine getirmeyi bekliyor.” diye konuştu.
YALANCI PEHLİVANLAR GİBİ ORADA BURADA İŞİ SAPTIRMA YOLUNA GİTME
Çağrısını yineleyen Yıldırım, “Samimiysen buyur anayasayı yapalım. Yoksa yalancı pehlivanlar gibi orada burada işi saptırma yoluna gitme. Amerika’nın eyalet sistemi ile yönetildiğini ilkokul çocukları bile biliyor, ne alakası var? Sen hiç duymadın mı? Ne diyoruz, Cumhurbaşkanımızı izlemiyor musun, bizi izlemiyor musun? Tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek vatan. Üniter yapı asla ve asla tartışılamaz. Sağır sultan duydu, sen hala duyamadın. Demek ki memleketin işleri seni ilgilendirmiyor. Herkes bir samimiyet testinden geçiyor. Bugün, gün bugündür, herkesin sorumluluğunun gereğini yapmasını millet bekliyor.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun yapılabilmesi için 367 milletvekilinin TBMM’de bulunmasına ilişkin kararın çıkarılmaması halinde, bugün bunları belki konuşmayacaklarını belirterek, “Ama siz istediniz, 363 milletvekiliyle temsil edilen iktidar partisine cumhurbaşkanını seçtirmemeye kalktınız. Biz de dedik her zamanki gibi işin sahibi millettir, vekilleri seçemezse millet seçer, gittik referanduma millet de ‘tamam’ dedi ‘Siz halledemediniz, biz gereğini’ yaparız. Yaptı mı? Millet cumhurbaşkanını seçti.” değerlendirmesinde bulundu.
BAŞKANLIK YOLUNU 2002 REFERANDUMUYLA MİLLET ZATEN AÇTI
Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında başkanlık yolunu 2007 referandumuyla millet zaten açmış durumda. Bize düşen geri kalan kısmını tamamlamak, eksik bölümünü halletmek. Yani illa onu da mı millete yaptırmak istiyorsunuz? Milletin işi gücü yok, sürekli sizin angaryalarınızla mı uğraşacak? Boşuna mı seçiyor, Ankara’ya gönderiyor bizleri? ‘Gidin konuşun, memleketin geri kalan işlerini halledin, sorunlarını ortadan kaldırın’ diyor. O yüzden bu çağrı son çağrıdır, gelin bu şerefe siz de nail olun, beraber olalım, bir olalım, birlikte Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni anayasayı ve sistem sorununu kökünden çözelim. Aksi halde bir daha milletin karşısına gittiğinizde yaşayacağınız mahcubiyetin boyutunu şimdiden görmenizi tavsiye ederim.”
EN KUTSAL HAK YAŞAM HAKKIDIR
Türkiye’nin bölge itibarıyla çok önemli sorumluluğu bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, ülkenin etrafında iç savaşlar ve karışıklıkların hat safhada olduğunu bildirdi.
Bu durumun kendilerini de rahatsız ettiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin terörle mücadelesini de olumsuz etkiliyor. Çünkü istikrar olmayan ülkelerden, ülkemize sızmalar, mülteciler geliyor. Onlar bizim misafirimiz, kucağımızı açıyoruz, soframızı paylaşıyoruz. Bu bizim geleneğimizde var, inancımızda var. Avrupalı dostlarımız bunu anlayamazlar. ‘Bu Türkleri de anlamak çok zor’ diyorlar. ‘Üç milyon Suriyeliyi bedelsiz, karşılıksız kabul etti, onları bağrına bastı’ diyorlar. Anlamayamazsınız, çünkü bizim geleneğimizde bizim tarihimizde ‘İnsanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışı var. Her şey para değil, her şey menfaat değil. En kutsal hak yaşam hakkıdır. İnsanların yaşam hakkının garanti altına alınması için Türkiye ne gerekiyorsa geçmişte de yaptı bundan sonra da yapacak. Burada hesap kitap olmaz, insanlık burada önemlidir, bizim inancımız da bunu gerektirir.”
Başbakan Yıldırım, Ankara’ya 14 yılda tam 60 milyar liralık yatırım yaptıklarını anımsatarak, 14 bin yeni derslik, 10 yeni üniversite, 127 sağlık tesisi, 30 spor tesisi, 69 bin konutu Ankaralıların hizmetine sundukların kaydetti.
Türkiye’nin en anlamlı ve en güzel restorasyonu, Hacı Bayram projesini hayata geçirdiklerini ifade eden Yıldırım, 201 adet şehir içinde katlı kavşak, alt geçit, üst geçit yapıldığını, 45 milyon ton asfalt yol inşa ettiklerini, 24 köprü ve viyadüğü tamamladıklarını bildirdi.
Yıldırım, Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Ankara-İstanbul hızlı tren hatlarını tamamlayarak hizmete aldıklarını, şimdi ise Ankara-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars hattının yapımını sürdürdüklerini, Ankara-İzmir hızlı treni inşaatı süratle devam ettiğini kaydetti.
LAF ÜSTÜNE LAF KOYANLARLA BU İŞ OLMAZ
Yıldırım, “İşte medeniyet bu, lafla olmuyor. Laf üstüne laf koyanlarla bu iş olmaz, taş üstüne taş koyanlarla olur, AK Parti kadrolarıyla olur.” dedi.
Sincan ve Kızılay-Çayyolu metro hattını hizmete aldıklarını, sıranın Keçiören metrosuna geldiğini söyleyen Yıldırım, “Geçenlerde bir tweet gördüm, diyor ki bir kız, arkadaşına, ‘sevgilim’ diyor, ‘Aşkımız bitmesin devamlı olsun, aşkımız Keçiören metrosu gibi olsun’. Üzgünüm, o kızımızın bu arzusunu yerine getiremeyeceğiz, bu sene sonu inşallah Ulaştırma Bakanımız ve ekibi Keçiören metrosunu da açmış olacak, Ankaralıların hizmetine sunacağız, hayırlı uğurlu olsun. Kızılay-Esenboğa Havaalanı metrosu bu yıl sonuna kadar inşallah projeleri tamamlanıp, ihale aşamasına gelecek.” diye konuştu.
Sincan ve Kayaş için yapılan başkent ray çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğine işaret eden Yıldırım, Başkentray’ı yeni hatlara taşıyacaklarını, engelsiz peron inşaatlarını da Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile sürdürdüklerini ifade etti. Yıldırım, bu peronların Ankaray ve metroya da bağlantısını gerçekleştireceklerini anlattı.
Gerede su projesinin de tüm hızıyla sürdüğünü vurgulayan Yıldırım, proje tamamlandığında 2045 yılına kadar Ankara’nın su sorunu yaşamayacağına işaret etti.
Ankara ve Türkiyenin geldiği tablo ve kazandığı bu eserlerin partisinin kadrolarınca kazandırıldığına işaret eden Yıldırım, teşkilatlarına teşekkür etti.
AK Parti’nin bir vefa hareketi olduğunu söyleyen Yıldırım, “AK Parti Erdemliler Hareketi’dir, eskilerin tecrübeleriyle yenilerin enerjisini buluşturan partinin adı AK Parti’dir.” dedi.
BİZ 2002’DEN BERİ KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ
Türkiye’nin en büyük sorununun muhalefet problemi olduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ihtiyacı olan, Türkiye’nin sorunlarına sahip, Türkiye’nin sorunlarıyla dertlenen bir muhalefettir. Ne yazık ki, böyle bir muhalefet olmadığı için AK Parti, hızını arttırmakta gerekli gayreti gösteremiyor. Kuvvetli muhalefet iktidarı daha dinamik hale getirir, daha çok hizmet etmek için gayret göstermesini sağlar. Biz 2002’den beri kendimizle yarışıyoruz, koyduğumuz çıtayı her seçim biraz daha yükseltiyoruz ve sürekli AK Parti, AK Parti ile yarışmaya devam ediyor. Bundan şikayetçi değiliz ama istiyoruz ki muhalefet sorunlara eğilsin, ülkenin sorunlarını gündeme getirsin, bizi tenkit edecekse neyi yanlış, neyi eksik yaptığımız, neyi daha güzel yapmamız gerektiğini söylesin. Ama maalesef bunu görmek asla ve asla mümkün değil, ne yazık ki Türkiye siyasetinde sorunların çözümü henüz konuşulamıyor. Ne konuşuluyor? Sorunların tanımında bile anlaşamayan bir muhalefet var. Türkiye demokrasisi bunu hak etmiyor, bizim artık sorunların tanımını değil, sorunların çözümünü konuşmamız ve aynı şekilde bunlara çözüm bulmamız gerek.”
KAPI KAPI DOLAŞIP ŞİKAYET ETMEKLE MEŞGULLER
Muhalefeti “Sorunlar içeride çözme yerine yurtdışında kapı kapı dolaşıp AK Parti’nin kadrolarını şikayet etmekle meşguller” sözleriyle eleştiren Yıldırım, “Türkiye sevdalısı, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nı kapı kapı dolaşıp şikayet ediyorlar. Bütün bunlar Türk siyasetinin ne kadar olması gerektiği yerden uzakta olduğunu bir kez daha gösteriyor. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar, hangi hayırlı işe karşı çıkarsa çıksınlar ülke için her türlü faydalı hizmeti AK Parti onlara rağmen bugüne kadar nasıl yaptıysa bundan sonra da yapmaya devam edecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” şeklinde konuştu.
Terör operasyonları sonrası özellikle Doğu ve Güneydoğu’da insanların yaşadığı acılara ortak olup, onların acılarını azaltacaklarını ifade eden Yıldırım, “Burada AK Parti yine bir farkı ortaya koydu. Gönül köprüleri, Kardeş Şehirler projesiyle gençler buluşup konuşuyorlar. Projeleriyle bütün Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Konya, Kayseri, büyük illerimiz Güneydoğu’da kardeş illerde, ramazan boyunca oradaki vatandaşlarımızla beraber oluyorlar. Onların dertlerini hafifletmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Milletimiz rahat olsun, emin olsun yarın bundan daha güzel olacak. İnşallah AK Parti kutlu yürüyüşüne, bundan böyle de 2023 hedeflerine doğru, kararlı ve emin adımlarla yürümeye devam edecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, sözlerini, kendisini dinleyenlerin ramazan-ı şerifini kutlayıp iftar programını organize eden AK Parti Ankara İl Başkanlığına teşekkür ederek tamamladı.