Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Başbakan Davutoğlu Almanya’da bulunan Türk işadamlarına hitap etti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’de her bir ilde, her bir ilçede, her bir mahallede, köyde kamu düzeni, barış ve huzur sağlanana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'de

 Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’de her bir ilde, her bir ilçede, her bir mahallede, her bir köyde kamu düzeni sağlanana kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki işadamlarımız aynen sizin Almanya’da olduğunuz gibi rahatlıkla Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi işlerini yapar hale gelene kadar ve Türkiye’nin her bir vadisi, dağı, ırmağının kenarında barış ve huzur sağlanana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi. 

Davutoğlu, Almanya’nın başkenti Berlin’deki temasları kapsamında, Türkiye’nin Almanya Büyükelçiliğinde, bu ülkede faaliyet gösteren Türk işadamlarına hitap etti.

Davutoğlu, konuşmasının başında, sinyal bozucuların ses sisteminde neden olduğu sıkıntı nedeniyle mikrofon değiştirdi ve bunun üzerine “Çok güzel binalar yapmak yetmiyor, teknolojik olarak da iyi donatmak lazım. Jammerler nedeniyle hatların karışması olmuş, ama her halükarda böyle bir binaya Avrupa’nın merkezinde sahip olmak dolayısıyla biz de siz de gurur duyuyorsunuz” dedi. 

Başbakan Davutoğlu, Dışişleri bakanı olduğu dönemden bu yana yurtdışı temsilciliklerin temsil kabiliyeti yüksek binalar olması ve vatandaşların “işte benim büyükelçiliğim burası, benim evim burası” diyerek herkese gösterebilecekleri mekanlar olmasının en yakından takip ettiği konular arasında bulunduğunu söyledi. 

Bugün Berlin’de, Türkiye ve Almanya arasında ilk defa hükümetlerarası istişare toplantısı gerçekleştirildiğini ifade eden Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile iki başbakan yardımcısı ve altı bakanla çok detaylı bir toplantı gerçekleştirdiklerini, Türk-Alman ilişkilerine yeni bir boyut katacak mekanizmayı devreye soktuklarını anlattı. 

YURTDIŞINDAKİ İŞADAMLARIMIZI TÜRKİYE’YE YATIRIMLAR GETİREN KAYNAK OLARAK GÖRÜYORUZ

Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinin, 7 Haziran seçimleri sonrasında ortaya çıkan belirsizliği tümden ortadan kaldırdığını, 7 Haziran seçimlerinden sonra yüksek oy oranına rağmen hükümetin kurulmadığını, ama hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadıklarını, Türkiye’yi hükümetsiz, sahipsiz, vizyonsuz bırakmadıklarını dile getirerek, “Milletimiz de samimiyetimize inandı, hamdolsun 1 Kasım’da çok daha yüksek bir oy oranıyla, Cumhuriyet tarihinin en fazla seçmen desteğini alarak tekrar hükümet bize emanet edildi” dedi. 

Seçimlerin ardından vakit kaybetmeden verdikleri vaatlerini ve reformları gerçekleştirmek için takvim açıkladıklarını anımsatan Davutoğlu, “Yurtdışındaki Türk işadamlarımızı artık Türkiye’ye sadece döviz getiren önemli bir kaynak olarak değil, Türkiye’nin ekonomik vizyonunu paylaşan ve bu ekonomik vizyon çerçevesinde ortaklarıyla birlikte Türkiye’ye yatırımlar getiren bir önemli ekonomik kaynak olarak görüyoruz” diye konuştu. 

Başbakan Davutoğlu, 3 ay içerisinde gerçekleştirmeyi vaat ettikleri reformların yüzde 60’ını bir ay geçmeden yerine getirdiklerini, 3 ayın sonunda ise tümünü yerine getireceklerini anlatarak, asgari ücretten, öğrencilere sağlanan burs artışına, gençlere sağlanan karşılıksız 50 bin liralık krediden, muhtarlara yönelik iyileştirmelere kadar çok geniş bir yelpazede reformların yerine getirildiğini söyledi. 

Davutoğlu, seçimlerden önce Almanya’da verdiği sözü de yerine getirdiğini belirterek, yurtdışındaki vatandaşların askerlik bedeli olarak ödedikleri miktarı 6 bin avrodan bin avroya indirdiklerini kaydetti. Davutoğlu, “AK Parti iktidarları söz verdiği zaman bu sözleri mutlaka yerine getirir. Dünya değişirken, dünya dinamik süreçten geçerken hiçbir ülke statik kalmaz. Nitekim biz de sağlam bir ekonomik altyapının üzerinde, son 13 yıllık başarıların üzerinde yeni bir sıçrama, ikinci bir atılım dönemi başlatmak üzere geniş, kapsamlı bir reform programı ilan ettik” diye konuştu. 

İşadamlarından sektörel dönüşüm adımlarını takip ederek, yaptıkları yatırımların karşılığı olan eylem planlarıyla ilgili kanaatlerini kendilerine bildirmelerini isteyen Başbakan Davutoğlu, Avrupa’da yatırımları bulunan işadamlarından Türkiye’de de yatırım yapmalarını, Alman ya da Avrupalı ortaklarıyla Türkiye’de projelere girmeleri veya diğer ülkedeki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaları istedi.

TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE HUZUR SAĞLANANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Türkiye’de eğitimden kamu yönetimine, Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarından sosyal yardımlar konusuna kadar çok geniş reformlar yapıldığını, yapılmaya devam ettiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: 

“Başta şeffaflık olmak üzere bürokrasinin azaltılması, siyasi etik yasası ve bunları taçlandıracak anayasa reformu için düğmeye basıldı. Önümüzde zorlu süreçler, birçok meydan okumalar var. Ama bilinsin ki bütün bu zorlu süreçleri, meydan okumaları aşacak çok kuvvetli bir siyasi irademiz ve bu siyasi iradenin dayandığı çok güçlü bir millet desteği var. Millet bu desteği verdikçe, bizler 13 yıllık tecrübeyle bu desteğe dayalı olarak güçlü siyasi irademizi devreye soktukça Allah’ın izniyle bütün bu zorlukları aşarız. 

Türkiye’de her bir ilde, her bir ilçede, her bir mahallede, her bir köyde kamu düzeni sağlanana kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki işadamlarımız aynen sizin Almanya’da olduğunuz gibi, rahatlıkla Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi işlerini yapar hale gelene kadar ve Türkiye’nin her bir vadisi, dağı, ırmağının kenarında barış ve huzur sağlanana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Sizlerden ricam, özellikle Almanya başta olmak üzere Avrupa’da mücadele sathını Türkiye’deki olayları saptırarak, Türkiye’ye karşı bir algı operasyonu yapmak isteyenlere bırakmamanız. Türk, Kürt, Sunni, Alevi bütün vatandaşlarımız el ele versinler, Türkiye’de Almanya standardı bir demokrasinin varlığına inanarak, bir yıl içinde 2 seçimi Avrupa’daki herhangi seçimden daha fazla katılımla yapmış ülkenin temsilcileri olarak başımız dik bir şekilde… Nasıl Avrupa’da silahlı bir grup şu şehri veya bu köyü mayınlarla, barikatlarla, çukurlarla güvenlik riski oluşturan yerlere dönüştürmüyorsa, dönüştüremezse, nasıl kimse kendisini ‘öz yönetim’ diye, demokratik hukuk devletinin kuralları dışında Avrupa’da herhangi bir yerde yönetim ilan etmeye kalkamazsa, Türkiye’de kimse bunu yapamaz, yapmayacak, yaptırmayacağız.” 

İş adamlarından, Türkiye’yi eleştiren, yanlış bilgilerle sorular soran Alman dostları olursa, onlara Almanya’nın herhangi bir ilçesini, herhangi bir köyünü El-Kaide terör grubu işgal etmiş, hendekler, çukurlar kazmış, okulları tahrip etmiş, hastaneye roketlerle saldırmış olsa ülkelerinin nasıl tavır sergileyeceğini sormalarını isteyen Davutoğlu, özgürlük ve demokrasinin olmazsa olmaz şartının kamu düzeni olduğunu, bu olmadığında kimsenin özgürlüğünü kullanamayacağını söyledi.

Davutoğlu, “Bu çeteler, bu terör odakları, Doğu ve Güneydoğu’daki ilçelerimizde ve belli bölgelerde kamu düzenini yok etmeye dayalı bir terör saldırısına geçtiler. Biz de kamu düzenini halktan aldığımız yetkiyle sağlayana kadar, demokrasiyi ve demokratikleşme sürecini teminat altına alıncaya kadar da bu gayretlerimizi devam ettireceğiz. Bir taraftan terörle mücadele ediyoruz, bir taraftan Suriye ve Irak’tan gelen risklerle mücadele ediyoruz, gelen mülteci kardeşlerimize elimizi açıyoruz ve elimizi uzatıp her türlü desteği veriyoruz. Diğer taraftan da hepinizin gurur duyacağı uluslararası faaliyetlere öncülük ediyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin geçen yıl önemli zirvelere ev sahipliği yaptığını anımsatan Davutoğlu, nisanda İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin, mayısta Birleşmiş Milletler İnsani Zirvesi’nin İstanbul’da, ekimde de Dünya Enerji Zirvesi’nin gerçekleştirileceğini anlattı.

Davutoğlu, “Düşünün, dünyadaki en önemli konular Türkiye’nin katıldığı ve Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı zirvelerde şekilleniyor” ifadesini kullandı.

BİR TARAFTAN TABİRİ CAİZSE ŞEYTAN TAŞLIYORUZ…

“Bir taraftan tabiri caizse şeytan taşlıyoruz, terörle mücadele ediyoruz, DEAŞ’la, PKK’yla” diye konuşan Davutoğlu, Türkiye’nin bir taraftan da yatırımlarının sürdüğünü, bu yıl dünyanın en uzun ve geniş asma köprüsü olan üçüncü köprüyü hizmete açacaklarını, Avrasya Tüneli’ni tamamlayacaklarını, Çanakkale Köprüsü ile İzmit Geçiş Köprüsü’nün de yapıldığını ifade etti.

İstanbul’un üçüncü havalimanının açılmasıyla dünyanın en fazla yolcu ağırlayan şehri olacağına dikkati çeken Davutoğlu, geçen hafta açıklanan istatistiğe göre Atatürk Havalimanı’nın, Frankfurt Havalimanı’nı geçerek Londra ve Paris’ten sonra Avrupa’nın üçüncü büyük havalimanı haline geldiği bilgisini paylaştı.  

Davutoğlu, “Frankfurt’la yarışıyor değiliz ama tatlı bir tebessümle ‘İstanbul, Avrupa’nın üçüncü en çok yolcu ağırlayan havalimanı haline geldi’ diyebilirsiniz. Bütün bunlar, önümüze konan engellere rağmen, Gezi provokasyonları, 17-25 Aralık komploları, daha sonra önümüze getirilen Kobani olayları, terörle mücadele, bütün bunlara rağmen nasıl kararlı bir şekilde yolumuza devam ettiğimizin göstergeleri” değerlendirmesinde bulundu.

Berlin’de gerçekleştirilen Türkiye-Almanya Hükümetlerarası Zirvesi’nin de böyle bir yükselişin doğrudan yansıması, yeni bir adım olduğuna işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye ve Almanya arasında bugünden itibaren hükümetler arası zirve şeklinde önemli bakanlıkların da devreye girdiği zirveler yapacağız. Bu zirveler, Sayın Merkel’le benim eş başkanlığımda gerçekleştirilirken, ayrıca stratejik diyalog mekanizması dışişleri bakanlarımız arasında, ortak iş konseyleri, ortak ekonomik ve ticari konsey şeklinde de ekonomiyle ilgili bakanlıklarımız ve başbakan yardımcılıklarımız arasında yürütülecek. Ayrıca, yine Türkiye ile Almanya arasında enerji ortak mekanizması ve diğer alanlarda da gençlik köprüsü başta olmak üzere yeni iş birliği alanları geliştireceğiz.”

ALMAN DOSTLARIMIZ İÇİN TAZİYELERİMİ SUNUYORUM

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile 5 saate varan başbaşa ve heyetler arası görüşmeler yaptıklarını dile getiren Davutoğlu, Türkiye ve Almanya arasında önemli psikolojik değişim atmosferi yaşandığına dikkati çekti.

Davutoğlu, “Bir araya geldiğimizde ortak hedeflerimiz, ortak kaygılarımız konusunda da vizyonumuzu paylaşıyoruz” dedi.

Davutoğlu, iş adamlarına, “Karşılaştığınız her Alman’a bu mesajımı iletmenizi rica ediyorum: 12 Ocak’ta İstanbul’da gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden Alman dostlarımız için bir kez daha taziyelerimi sunuyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Ailelerine de başsağlığı ve sabır temenni ediyorum” diye seslendi. 

Sultanahmet’teki terör saldırısının Alman Çeşmesi yakınında gerçekleştiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Saldırıdan sonra Alman İçişleri Bakanı, ülkemizi ziyaret etti, İçişleri Bakanımızın misafiri olarak, birlikte meydana karanfiller koyduk. Sizden de karşılaştığınız her Alman’a dostluk mesajımızla birlikte, taziye mesajımızı iletmenizi rica ediyorum. Sahip olduğunuz iş yerlerinde eminim çok sayıda Alman çalıştırıyorsunuz, onlara da ‘Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın size taziye mesajı var’ diye iletmenizi rica ediyorum. Bu saldırı, sadece katledilen Alman vatandaşlarına dönük bir saldırı değildi. Bu saldırı, sadece Türkiye’nin turizmini hedef alan, Türkiye’ye dönük bir saldırı değildi. Bu saldırı, bütün insanlığa yapılmış bir saldırıydı. Bugün Sayın Merkel’le terörle mücadele konusundaki ortak yaklaşımımızı bu çerçevede bir kez daha paylaştık.

Birlikte hem ekonomik ilişkilerimizi derinleştireceğiz hem de terörle mücadele konusunda ortak bir çaba içinde olacağız. Ayrıca, mülteciler konusunu da ele aldık. Mültecilerle birlikte gittikçe artan bir ırkçılığın Almanya ve Avrupa’da önemli bir tehdit teşkil etmekte olduğunu görüyoruz. Onun için bütün vatandaşlarımıza sizin üzerinizden vermek istediğim mesaj, yüce dinimizin ve köklü kadim medeniyetimizin yürüyen temsilcileri olarak herkesi Almanlara ve her ırktan Avrupalılara hoşgörüyle, sabırla ve onlara muhabbet diliyle konuşarak yaklaşmanın önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz.”

Tahrikler konusunda Avrupa’daki Türkleri uyaran Davutoğlu, “Birtakım ırkçı çevreler, tam da bu puslu havadan istifade edip, Türkleri de çatışmanın içerisine çekmeye dönük planlar içerisine girebilirler. Hepsine karşı vakur, kendinden emin, kimliğinden hiç gocunmayan, Türk ve Müslüman olmaktan gurur duyan tavırla, başı dik ama aynı zamanda da herkesle iletişim kurabilen, Hazreti Mevlana’nın üslubuyla, gönül diliyle konuşabilen örnekler teşkil etmemiz lazım” diye konuştu.

“Zor dönemlerden geçiyoruz, bu zor dönemlerde yabancı düşmanlığının, mülteci karşıtlığının, İslam karşıtlığının arttığı bu dönemlerde, buralarda yerleşik ve bu kültürü yakından tanıyan sizlere önemli görevler düşüyor” diyen Davutoğlu, gelecek dönemde muhtemelen on binlerce, yüz binlerce Suriyeli mültecinin, Avrupa’ya, Almanya’ya geleceğini bildirdi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Onlar sizin akrabalarınız. Onlar, yüz sene önce dedelerimizle birlikte aynı cephede çarpışan insanların torunları. Onlara sahip çıkacaksınız. Onlara, Almanya’da yaşama şartlarını gerekirse siz öğreteceksiniz. Onların iyi örnekler olmaları için elinizden geldiği şekilde, onların bu topluma entegre olabilmeleri için elinizi uzatacaksınız. Gelenler sizin kardeşinizdir. Onları sizin dostlarınız olan Almanlarla tanıştırıp, ırkçılığa karşı Avrupa’da, Müslümanlarla Hristiyanların, Suriyelilerle Türklerin, Avrupalıların, Almanların bir arada yaşayabileceğini gösteren güzel örnekler olması için hep beraber çaba sarf edeceksiniz.”

İNŞALLAH EN GEÇ EKİM AYINDA…

Davutoğlu, bugün varılan önemli anlaşma noktalardan birisinin de Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde son dönemde yaşanan ivmenin daha da artırılması olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“İnşallah 18 Şubat’ta tekrar Brüksel’de, fikirdaş ülkelerle bir zirve yapacağız. Bundan sonra da Türkiye-Avrupa Birliği zirveleri yılda en az iki kere yapılacak. Ayrıca, önümüzdeki dönemde Meclis’ten de geçireceğimiz yasalarla vize için, Schengen’e intibak için yapılacak çalışmaları tamamlamış olacağız. İnşallah en geç Ekim ayında hepiniz, özlemle beklediğiniz akrabalarınızı davet ederken, konsolos kapılarında çekilen çileleri anarak, ‘Bir gün bunu yaşayabilir miyiz’ dediğiniz vize muafiyeti dönemi başlayacak. Bundan sonra her zaman olduğu gibi tam bir vakar içerisinde, kimliğimizden emin olarak ve elimizde güçlü Türkiye Cumhuriyeti pasaportu olarak, Avrupa’nın her yerine vizesiz seyahat edebileceğiz, Schengen sistemi içerisinde. Bütün bunlar, olumlu gelişmeler.”

NE İSTEĞİNİZ VARSA KARŞILANACAK

Türkiye’nin önünde istikrarla reformun bir arada gerçekleştirileceği seçimsiz 4 yıl bulunduğuna dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi:

“Sizlere güveniyoruz. Hükümetimiz, Avrupa’ya baktığında muhatap olarak dost ülkeler görüyor ama en büyük teminat olarak da Avrupa’nın her yerinde yüreği Türkiye aşkıyla dolu vatandaşlarımızı görüyor. Ne isteğiniz varsa karşılanacak. Ne talep ederseniz, hukuki kurallar içinde elimizden gelen bütün çabayı gösterip, taleplerinizi karşılayacağız. Sizden de Almanya’da toplum hayatına daha çok katılmanızı, ekonomideki etkinliğinizi artırmanızı, siyasi hayattaki faaliyetlerinizi yoğunlaştırmanızı ve Türkiye-Almanya arasında, Türkiye-Avrupa arasında çok sağlam köprüler olmanızı ve elde ettiğiniz birikimle de Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunmanızı rica ediyorum. Allah yüreğinizdeki Türkiye muhabbetini hiç eksik etmesin. Vatan ve millet aşkını hepimizin yüreğinde birleştiren maya olarak muhafaza etsin. Birliğimize, beraberliğimize kastedip buralarda, gurbet diyarlarda, aramıza Türk-Kürt, Sünni-Alevi gibi ayrımlarla farklılıklar ortaya çıkarmak isteyenlere karşı da bizi bir kılsın, iri kılsın, diri kılsın.”