Asrın Mitingine katılanlar:
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım,Ahmet Davutoğlu,Fatma Betül Sayan,Numan Kurtulmuş, Egemen Bağış,Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar,Kuvvet komutanları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,İl Başkanı Selim Temurci,İlçe Başkanı Şahin Pirdal ve ekibi,Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve yardımcıları,Gaziosmanpaşa Belediye Meclis Başkanı İsmail Sezer,Bakanlar,Milletvekilleri,İl Yürütme ve Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları, Belediye Başkanları, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, sanatçılar,Saim Öztürk,Seyit Ateş,Kadir Topbaş,Vali Vasip Şahin,Mevlana Mahalle Başkanı Bayram Korkmaz,Ahmet Salmış,Mevlana Mahallesinden Gazi Musa İlhan,Recep Doğan,Mustafa Akzor, Veysel Kara,Asım Tatar,Muhtar Zeki Eşgünoğlu ve milyonlarca İstanbullu katıldı.
Türkiye tek yürek… 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün darbe girişiminin ardından milyonlarca kişi parti, din, mezhep, ideoloji gözetmeden İstanbul Yenikapı’da bir araya geliyor.
Miting, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Kuran-ı kerim tilaveti ve şehitlerimiz için dua ile başladı. Zafer demokrasinin, meydanlar milletindir sloganıyla düzenlen, Demokrasi ve Şehitler mitingi için Yenikapı meydanını dolduran milyonlar; 100’e yakın kontrol noktasından geçerek içeri alındı. Miting alanı Türk bayrakları ile donatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran ekibi, canlarını feda eden şehitleri temsilen 240 kişilik ekiple Türkiye’nin her yerinden gelen milyonları coşturdu.
Yenikapı’da yapılacak Demokrasi ve Şehitler Mitingi için alana 60 metre genişliğinde, 16 metre yüksekliğinde sahne kurulurken, ses sistemi, led ekranlar ve arama noktalarındaki kapıları beslemek üzere 54 adet jeneratör konuşlandırıldı. Bugüne kadar Türkiye’de kurulmuş 1 milyon watt gücünde en büyük seslendirme sistemi ve 20 adet ses sistemi kulesi kuruldu. Devasa ses sistemi için 300 kişilik bir ekip 3 gün çalışarak hazırlık yaptı. Final mitingine gelen bütün vatandaşların sahneyi görebilmesi için alana 22 adet led ekran koyuldu. Miting alanında polis ekipleri dışında yaklaşık 13 bin kişi görev aldı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar ve TBMM Başkanımız İsmail Kahraman’ın konuşmalarının ardından kürsüye gelen Genel Başkanımız ve Başbakanımız Binali Yıldırım, şölene katılanlara teşekkür etti ve şunları söyledi: “Bu vatan, toprağın kara bağrında, sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir. Ardına bakmadan yollara düşen, şimşek gibi çakan, sel gibi coşan, huduttan hududa yol bulup koşan, cepheden cepheyi soranlarındır. Bugün muhteşemsin İstanbul. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. 16 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal, bandırma vapuruyla İstanbul’dan ayrılırken ne kadar umutluysa bugün milletimizin o kadar umutludur. İzmir’i işgal eden düşmana karşı ne kadar cesursa, milletimizin bugün de o kadar cesurdur.”
“Kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum”
Başbakanımız Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “6 Ekim’de geldikleri gibi giden düşmanın arkasından ne kadar coşkuluysa o kadar coşkuludur Türk milleti. Bir yiğit adamı Kasımpaşalıyı seçerken ne kadar güzelse, o kadar güzeldir bugün. Seni yürekten selamlıyorum İstanbul. Her bir semtin, her bir sokağın, her bir haneni gönülden selamlıyorum. 15 temmuz demokrasi şehitlerimizi kalpten selamlıyorum. Bugün aramızda bulunan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul’u düşmana teslim etmeyen, kimi hastanede evinde aramızda olan kahraman gazilerimizi selamlıyorum.”
“15 Temmuz İkinci Kurtuluş Savaşıdır”
Başbakanımız Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “Üzerimizden uçaklar uçtu, tanklar caddeleri işgal etti. Asker kıyafetindeki teröristler silahlarıyla millete kan kustu. Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız milleti meydanlara davet etti. Yine selalar okundu, ezanlar baştan başa Türkiye’de yankılandı. Bu aziz millet İstanbul’da Ankara’da 81 vilayette hep birden şunu söyledi, “toprağın üzerinde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında şehit oluruz, gazi oluruz.” Kurtuluş savaşında destan yazan bu millet 15 Temmuz destanını da yazdı. 15 Temmuz İkinci Kurtuluş Savaşı’dır. Allah’a hamdolsun, toprağın altında şerefiyle yatan şehitlerimiz sayesinde, bugün burada kardeşliğimizle bir olarak beraber olarak yaşıyoruz.”
“FETO Türkiye’ye gelecek hesabını verecektir”
Siyasette meydana gelen bu birlikteliği ve uzlaşma ortamını devam ettireceklerini ifade eden Başbakanımız, konuşmasında şu hususlara yer verdi: “Güya Türk askeri kılığına girip, topraklarımızı işgal edeceklerdi. Sanki bu milletin iradesini çalacaklardı. Bizi öldürmeyen her darbe bizi daha da güçlendirir. Buradan açık ve seçik şunu ifade etmek istiyorum. Siyasette meydana gelen bu birlikteliği bozmayacağız, uzlaşmayı işbirliğini daha da güçlendireceğiz. Türkiye’yi milletimizle siyasi partilerimizle 2023 hedeflerine taşıyacağız. Kürt ve Türk arasındaki bu mikropları temizleyeceğiz, terör örgütlerini aradan çıkaracağız. Türk Kürt Alevi Sünni arasındaki muhabbet dayanışma kardeşliği daha da geliştireceğiz. İntikam duygusuyla değil adaletle hukukla hareket edeceğiz. Bu terör örgütü mensuplarının şehitlerimizin gazilerimizin hesabını soracağız. Terör örgütü lideri FETO Türkiye’ye gelecek hesabını verecektir. Tankların önüne göğsünü siper eden, tankların önüne yatan, gençlerimizi kadınlarımızı yürekten kutluyorum. Allah sizden razı olsun millet size minnet borçludur.”
Genel Başkanımız ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ın konuşmalarının ardından, Demokrasi ve şehitler mitinginde son konuşmayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Konuşmasına, 15 Temmuz gecesi ülkesine sahip çıkan milletimizi selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanımız sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın dört bir tarafından gözü ve gönlü bizde olan kıymetli kardeşlerim. 15 Temmuz gecesi istiklali ve istikbali için kıyam eden, ülkesini FETÖ’ye işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim… Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 240 kardeşimiz şahadet makamına ulaştılar. Milletimizin başı sağolsun. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları meydanları dolduran vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdılar. 15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizden her biri vatanımızın, özgürlüğümüzün ve demokrasimizin korunmasında payı vardır. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun.”
“Bu, geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ispatıdır”
Yenikapı’dan verilen birlik görüntüsünün anlamının büyük olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında şu hususların altını çizdi: “Bu millet farklı bir millet. Bin yıl önce Malazgirt’te hangi inançla Anadolu’nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz gecesi de aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Buradan verilen görüntünün anlamı büyük. Gazi Mustafa Kemal’in İstiklal harbini başlatması ve zafer ulaşması inancının bir benzeri, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu. Aynı gece Türkiye’nin yerle yeksan olmasını bekleyen düşmanlarımız ise bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla yeni güne uyandılar. Bu akşam verdiğimiz şu görüntü var ya işte bu görüntü ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür kahretmiştir. Bu, geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ispatıdır.”
“Bu manzara Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ispatıdır”
Cumhurbaşkanımız konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu manzara Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ispatıdır. Bundan sonra hedefimiz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Yolumuza dayanışma içinde geçeceğiz. Mütevazi olacağız birbirimizi makam, mevki için değil para pul için değil sadece Allah için seveceğiz. Böyle bir milletin evladı olarak huzurlarınızda olmak bizlere hamdolsun büyük bir gurur veriyor. Şunu da ifade edeyim. Nöbetimize virgül koyuyoruz. Bitirmiyoruz, noktayı Çarşamba akşamı koyacağız. Aynı kararlılıkla meydanlarda olacağız.”
“Gazi’den 95 Yıl Sonra Aynı Soruyu Soruyorum”
Türk milletinin geçmişte kabul etmediği esaret ve zilleti bugün de reddedeceğini belirten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal 1921 yılında şunu söylüyordu: Milletimiz çok büyüktür hiç korkmayalım. O esaret ve zilleti kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve ey millet sen esaret ve zillet kabul eder diye sormak lazımdır. Ben buradan Gazi’den 96 yıl sonra yine aynı soruyu soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin? Mesele budur. Sizler esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi 15 Temmuz’da bilfiil gösterdiniz. Siz göğsünüzü siper ettiniz. Namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz. Bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendisini atıyor. Kendisiyle konuştuğumda, “Beni bırakın siz nasılsınız” diyor. Bu bambaşka bir ruh bambaşka bir aşk.”
“FETÖ bir şeyi hesap edemedi”
FETÖ terör örgütünün, milletin iradesine sahip çıkarak dik duracağını hesap etmediğini ifade eden Cumhurbaşkanımız, sözlerine şöyle devam etti: “Bu FETÖ birçok sinsiliği hesap etti de bir şeyi hesap edemedi. Neydi o? Bu milleti hesap edemedi. Milletin iradesine sahip çıkarak dik duracağını hesap edemedi. Vatanperver askerlerimizi tenzih ediyorum. Polis teşkilatımız içinde de vatanperver olmayanlar kendilerini ortaya koydular. Yalnız buradan bir ithamım var, hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunu yanlış olduğunu söylediler. Ben de buradan söylüyorum, işte oradan yetişmiş olan tek tip Fetocular bu olayı yaptılar. Biz de diyoruz ki harp okullarımız duracak. Tüm liselerden yetişenler gelsin buraya girsinler. Tek tip neden olsun. Harp okullarında hangi eğitim veriliyorsa orada verilsin. Benzer teşebbüste bulunanlar bundan sonra aynı cevabı alsınlar. Ölmeye, yol almaya, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaya var mıyız. FETÖ mensupları bunların ismini hala ağzına almaktan çekinenler var. Çekinmeyelim. Muktedir olanlar bunların isimlerini aynen ifade etsin ki bu FETÖ kimdir bunu öğrensin.”
“Bunları hukuk dairesinde imha etmek durumundayız”
Cumhurbaşkanımız konuşmasına şöyle devam etti: “Bunları ortaya çıkarıp hukuk dairesinde imha etmek durumdayız. TSK’dan yargımıza polisten istihbarat kuruluşumuza okuldan hastaneye kadar her yere sızan her kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz. Örgütlerin isimleri söylemleri değişebilir. Ama hepsinin de Türk milletini düşmanı olduğu gerçeği değişmez. Bir tarafta Türkiye cumhuriyeti devleti vardır diğer tarafta ise kimi etnik, kimi dini kimi ideolojik istismar peşinde olan terör örgütleri vardır. Bu yakaladığımız birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirerek 15 Temmuz ruhunu bir milat haline dönüştürmeliyiz. Yakın tarihin kafalarda soru işareti oluşturan tüm konularının masaya yatırarak eksiklerini ortaya koymalıyız. Davaları yeni, baştan incelemeliyiz. Şaibeli tüm sınavları tüm işlemleri gözden geçirmeliyiz. Bu örgütün dizayn etmek istediği medyayı, iş dünyasını kendi doğal haline oturtmalıyız. Kimse kapatılan yurtlardan okullardan evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Devletin ilgili kurumları ve STK’lar bu boşluğu dolduracaktır.”
Bu milletin mayası sağlamdır mayası
Cumhurbaşkanımız konuşmasını şöyle tamamladı: “15 Temmuz gecesinden beri atılan her adımda 79 milyon tek yürek tek ses oldunuz. Bugün demokrasi nöbetini taçlandırıyorsunuz. 15 Temmuz bir yönüyle ordumuz içine sızmış FETÖ mensuplarının bir ihanet hareketidir. Bu girişim aynı zamanda bir terör eylemidir. Ülkemizi işgal girişimidir. Şayet darbe başarılı olsaydı bin yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere altın tepsi içinde sunulacağını artık hepimiz çok iyi biliyoruz. 15 Temmuz gecesi bu gerçeği 79 milyon hep birlikte gördüğümüz için sokaklarda omuz omuza mücadele ettik. O gece insanlar ülke ve millet olarak topyekun istiklal ve istikbalimizi düşünmek suretiyle mermilerin önünde kucak uçağa şehit oldu gazi oldu. Hiçbir çıkar insanın kendi canından daha tatlı değildir. 15 Temmuz gecesi sokağa dökülenler milletini geleceği kararırsa geriye bir şey kalmayacağını biliyordu. Bu millete bakıp eğitimsiz, pısırık, işe yaramaz bir insan yığını gördüklerini söyleyenler… Zaman zaman söylüyorum, 15 Temmuz’da hayatlarının en büyük şokunu yaşamışlardır. Bu milletin mayası sağlamdır mayası. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları kuru kalabalık değil millettir millet. Bizim fiziki sınırlarımız başka gönül sınırlarımız başkadır.”