Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “25 milyon 200 bine yakın vatandaşımızın tercihiyle anayasa değişikliği kabul edilmiştir. Dolayısıyla artık bu konuyla ilgili tüm tartışmalar bitmiştir. Türkiye tarihinin en büyük oy sayısıyla kabul edilen anayasa değişikliğiyle gelen yenilikler artık tüm milletimizin hizmetindedir. Bundan sonra yönümüzü hep birlikte geleceğe çevirme zamanıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasanın 18 maddesinin değişikliği için yapılan halk oylamasının ardından vatandaşlarla bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde düzenlenen ve vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşen buluşmada, Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar ve bazı milletvekilleri de hazır bulundu.
“DEMOKRATİK OLGUNLUKLA SANDIĞA GİDEN VATANDAŞLARIMA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Konuşması öncesinde eşi Emine Erdoğan ile birlikte vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine ülkenin ve milletin önünde yeni bir dönem açan Anayasa değişikliğinin, bir kez daha hayırlı olmasını dileyerek başladı ve “Buradan, ‘evet’ de dese, ‘hayır’ da dese, demokratik bir olgunluk içinde sandık başına giderek tercihini ortaya koyan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“Evet diyenlere, geleceğimiz için kritik önemde gördüğüm ve her aşamasına öncülük ettiğim bu değişikliğe verdikleri destek sebebiyle özellikle teşekkür etmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ve her iki partiye gönül vermiş vatandaşlara, teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tercihlerini ‘evet’ olarak ortaya koyan diğer partilerin yöneticilerine ve o partilere gönül vermiş vatandaşlar ile partileri ve partilerinin yöneticileri ne derse desin tercihlerini ‘evet’ olarak sandığa yansıtan vatandaşlara, ‘evet’ yönünde kararlı bir duruş sergileyen sivil toplum kuruluşlarına ve yurt dışındaki vatandaşlara de teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.
“BİZİM İÇİN ASLOLAN MİLLETİMİZİN NE DEDİĞİDİR”
Partisinin veya kurumunun tercihi ‘evet’ten yana olduğu hâlde, farklı oy kullanan vatandaşları da anlayışla karşıladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durum sadece, bizim meramımızı yeterince anlatamadığımızı, Anayasa değişikliğinin içeriğini ve önemini yeterince izah edemediğimizi gösterir. Her zaman ifade ettiğim gibi bizim için aslolan milletimizin ne dediğidir, millî iradenin ne yönde tezahür ettiğidir. Hamdolsun, 25 milyon 200 bine yakın vatandaşımızın tercihiyle, Anayasa değişikliği kabul edilmiştir. Dolayısıyla, artık bu konuyla ilgili tüm tartışmalar bitmiştir” dedi.
“BUNDAN SONRA YÖNÜMÜZÜ HEP BİRLİKTE GELECEĞE ÇEVİRME ZAMANI”
Türkiye’nin, tarihinin en büyük oy sayısıyla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle gelen yeniliklerin, artık tüm milletin hizmetinde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra yönümüzü hep birlikte geleceğe çevirme zamanıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı sıfatıyla ve tüm gücümüzle, ülkemizin ve milletimizin emrinde olarak çalışmayı sürdüreceğiz. ‘Durmak yok yola devam’ diyeceğiz. Bugüne kadar milletimize nasıl aşkla, sevdayla, adanmışlıkla hizmet etmişsek, bundan sonra da aynı şekilde yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle milletin, yeni bir yönetim sistemine, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçme kararını vermiş olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin artık seçimlerden sonra yaşadığı belirsizlikleri geride bıraktığını, hükûmet kurma kavgalarının, pazarlıkların ve koalisyonlar döneminin sona erdiğini vurguladı.
İDAM TALEBİ
Vatandaşların, teröristlere yönelik idam cezasının çıkarılması yönünde tezahüratta bulunması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararı destekleme yönünde AK Parti, MHP ve CHP liderlerinin söz verdiğini hatırattı ve 16 Nisan’da verilen kararın bunun işaret fişeği olduğunu söyledi. Meclis’ten bu partilerin onayıyla kararın çıkması durumunda onaylayacağının sözünü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’ten bu kararın çıkmaması durumda ise bunun için bir halk oylamasına gidilebileceğini söyledi ve “Şehitlerin katillerini bizim affetme yetkimiz yoktur. Karar mercii millettir. İnşallah bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.
“KARAR VE SÖZ MİLLETE AİT”
Önümüzdeki ilk seçimlerden itibaren kararın ve sözün millete ait olduğunun, milletin sözünün ve kararının üzerinde bir söz ve kararın bulunmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin yarısından fazlasının desteğiyle işbaşına gelecek olan Cumhurbaşkanı, yüzde 50 artı 1 ile hükûmetini kuracak ve icraatlarına başlayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminin her hâl ve şart altında kazananı milletimiz olmuştur, ülkemiz olmuştur. Üye sayısı 600’e çıkan Meclis, kanun çıkarma ve denetleme görevlerini daha güçlü ifa edecektir. Yargımız, milletimiz adına adaletin tesisi için çalışmayı sürdürecektir. Bu yeni sistemin yürürlüğe gireceği önümüzdeki ilk seçimlere kadar, hem ülke olarak, hem de yönetim olarak yapmamız gereken pek çok iş bulunuyor. Meclis’imiz, yeni sistem için gereken uyum kanunlarını çıkartacak ve Hâkimler Savcılar Kurulunun kendi kontenjanına düşen üyelerini seçecektir. Ah ne yalanlar söylediler, neler söylediler. Meclisin yetkileri yokmuş, ah ah… ‘Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem / Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım.’ Hem içerden, hem dışardan, ne yazık ki bunları gördük.”
“BU KÜLLİYE MİLLETİN EVİDİR”
Vatandaşların sevgilerini ifade eden tezahüratları üzerine, konuşmasında “Şu anda kendinizi nerede hissediyorsunuz?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların “evimizde” şeklinde cevap vermesi üzerine, “Burası sizin eviniz, burası milletin evi. Burayı yadırgayanlar oldu. Biz ne dedik? Bu külliye milletin evidir, milletin. İş millet, işte devlet” cümleleriyle karşılık verdi.
Önümüzdeki süreçte hükûmetin bir yandan yatırımları hızla devam ettirirken, diğer yandan yeni projelerin hazırlıklarını yürüteceğini, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak seçimlerin ardından da, yeni sistemi tüm uyumları ve unsurlarıyla uygulamaya geçirmiş olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin demokraside, ekonomide, dış politikada, güvenlikte atması gereken pek çok önemli adımın olduğunu dile getirdi ve şunları ekledi: “Seçimlere kadar geçecek sürede bunların hepsini de hükûmetimizle, kurumlarımızla iş birliği ve uyum içinde kararlılıkla uygulayacağız. Milletimizin bize işaret ettiği yol budur, ülkemizin kaybedecek tek bir dakikası bile yoktur.”
“BOŞUNA SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRME YARIŞINA GİRMEYİN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Türkiye’deki halk oylaması sonuçlarına ve oylama ile ilgili hazırlayacakları rapora ilişkin yaptıkları basın açıklamasına değindi ve şu açıklamalarda bulundu: “Şimdi bunlar kendilerine göre bir rapor hazırlıyorlar. Türkiye’deki seçimler şöyle olmuş, böyle olmuş. Önce haddinizi bilin. Sizin hazırlayacağınız o siyasi içerikli raporları biz ne görürüz, ne duyarız, ne biliriz; biz yolumuza devam ederiz. Onu siz külahımıza anlatın. Bu ülke, Batının hiçbir ülkesinde görülmeyen en demokratik seçimlerini gerçekleştirmiştir. Sizler Türkiye’nin bakanlarını Avrupa sokmazken, oralarda toplantı yaptırmazken, utanmadan, sıkılmadan boşuna bu seçimler hakkında gölge düşürme yarışına girmeyin. Netice alamazsınız, artık sür eşeğini Niğde’ye; bizim sözümüz bu. Niğdeli kardeşim sizlere ne diyeceğini gayet iyi bilir.”
16 Nisan’da ortaya çıkan sonucun, milleti memnun ve mutlu ederken, birilerinin de hüsrana uğradığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi gazete ilanları gördüm, baktım ki tencere-tavacılar çıkmış ortaya. Neymiş? Onlar da ‘hayır’ı kutluyorlarmış. Yahu galibiyetin mutluluğunu biliyoruz da, galibiyetin hakikaten şöyle eğlenmesini biliyoruz da; ama mağlubiyetin nasıl kutlandığı şimdi öğreniyoruz. Nedir o? İşte bunlar Gezici, bunlar tencere, tavacı. Tencere tava, hep aynı hava devam ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZE KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kardeşlerim, biz siyasi parti çatısı altında bütün bu değişiklikleri yaparken buna karşı çıkanlara her şeye rağmen saygı duyduk. Seçim meydanlarında onların yanlışlarını, yalanlarını, eksiklerini milletimize ifade etmek, bu mücadeleyi vermek elbette görevimizdir. Tüm sıkıntılarına rağmen bu demokratik mücadeleyi verdik. Sayın Başbakan ve Sayın Bahçeli 81 vilayetin tamamını dolaştık, gidilmedik yer bırakmadık; ama onlar gidemedi. Buna rağmen biz herhangi olumsuz bir şey söylemedik. Halk oylaması sonucuna göre her siyasi parti kendi değerlendirmesini yapar, kendi yolunu çizer biz ona karışmayız. 7 kere mağlup oldular, şimdi 8. kez gene mağlup oldular. Ama bakıyorsun aman Yarabbi gene tencere, tava. Bizim sadece terör örgütlerine karşı müsamahamız yoktur. PKK’sından, FETÖ’süne, DEAŞ’ına kadar ülkemize ve milletimize ihanet içinde olan tüm terör örgütleriyle mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.”
“BİZİ, AB ÜYELİK GÖRÜŞMELERİMİZİ DONDURMAKLA TEHDİT EDİYORLAR”
Kimi Avrupa devletlerinin de Türkiye’deki muhalefet partilerinden daha hararetli bir şekilde bu reforma karşı çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki, halk oylamasındaki tutumlarını kendileri gibi düşünmeyen vatandaşlarımızın üzerine atlarıyla, itleriyle, köpekleriyle saldıracak kadar ileriye götüren ülkeler oldu. Şimdi aynı çevreler bizi Avrupa Birliği üyelik görüşmelerimizi dondurmakla tehdit ediyorlar. Her şeyden önce bu tabii ki onların vereceği bir karar değil. Bizim için bu çok da önemli değil onu söyleyeyim. Yeter ki Avrupa Birliği bu kararını versin ve bize tebliğ etsin, yapsınlar” Şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE, YANI BAŞINDA BİR TERÖR OLUŞUMUNA ASLA İZİN VERMEYECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bakıyorsun bir tane raportör bir rapor yazıyor. Eyvallah, fakat bu tür raportörleri barındıranlara ben teessüf ediyorum. 54 sene Avrupa Birliği kapısında bizi bunlar beklettiler. Evet, geliyorum şimdi, otururuz, konuşuruz, bir güven oylaması da onun için yaparız. İngiltere Brexit yaptı. Kurucusu olduğu Avrupa Birliği’nden şu anda İngiltere çıkıyor. Norveç çıktı. Ha kararı verecek merci neresi? Millet. Gideriz milletimize millet ne karar veriyor, biz de ona uyarız. Ya Türkiye’ye verdikleri sözleri derhal tutacaklar ya da sonuçlarına katlanacaklar. Bu iş öyle terör örgütlerini el altından silahla, parayla desteklemek suretiyle ülkemizin üzerine salmakla olmaz. Suriye’de terör örgütlerine verdikleri destekle ülkemize karşı husumetlerini açıkça ilan etmekten çekinmeyenler şunu bilsinler: Türkiye ne pahasına olursa olsun, sınırlarının yanı başında bir terör örgütüne veya bir terör oluşumuna asla izin vermeyecektir. Bölgede paralı asker gibi kullandıkları teröristlerle Türkiye’yi dize getirebileceklerini sananlar yanıldıklarını çok yakında görecekler.”
“FIRAT KALKANI SON DEĞİL, İLK OPERASYONUMUZDUR”
Fırat Kalkanı operasyonunun, Türkiye’nin son değil ilk operasyonu olduğuna vurgu yaparak, “Ülkemizi yönelik eylemleriyle ve tehditleriyle sınırlarımızda beslenen terör örgütlerinin kökünü kurutmak için nereye ve ne kadar operasyon gerekiyorsa hepsini de yapmakta kararlıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemin, bu meseleler üzerinde yoğunlaşacakları milletten aldıkları güçlü destekle somut icraatlara girişecekleri bir dönem olacağını bildirdi.
Vatandaşlarla birlikte ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bu dört hassasiyete saygı duymayan hiç kimse dostumuz değildir, müttefikimiz de değildir. Bizim milletimize sözümüz var, ülkemizin bekası için ne gerekiyorsa yapacağız. Hangi riskler alınması gerekiyorsa alacağız” görüşlerine yer verdi.
“YURDUMUZA ALÇAKLARI UĞRATMAYACAĞIZ”
Türkiye’nin ve Türk milletinin istiklali ve istikbali konusundaki kararlılığını anlamak istemeyenlere en güzel cevabı Mehmet Akif’in İstiklal Marşı ile verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşının 3 kıtasını vatandaşlarla birlikte okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı’ndaki dizelere atıfta bulunarak, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “İnşallah biz de yurdumuza alçakları uğratmayacağız. Şehitlerimizin ve ecdadımızın emanetine sahip çıkacağız. Bayrağımızın gururla dalgalanmaya, ezanlarımızın şevkle okunmaya devam etmesi için gerekirse gövdemizi siper etmekten çekinmeyeceğiz. Büyük Türkiye, güçlü Türkiye, müreffeh Türkiye, istikrarlı Türkiye yolunda verdiğimiz bu mücadelede gösterdiğiniz sevgi için, coşkunuz için, vefanız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gerçekten şu 60 gün çok çalıştınız, çok gayret ettiniz, sizlere saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum.”