Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Yeni Bir Güçle 2023 Hedeflerimize Doğru Süratle İlerleyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin artık yeni Gezilere, yeni paralel yapılanmalara, yeni kalkışmalara değil; istikrar içinde büyüme, üretmeye, kalkınmaya ihtiyacı var. Çevremizde sırtlanlar, üzerimizde akbabalar dolaşırken biz kendi aramızda kavgaya tutuşamayız. Gün birlik günüdür, gün güçlü olma günüdür, gün mücadele günüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin artık

 MÜSİAD iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin artık yeni Gezilere, yeni paralel yapılanmalara, yeni kalkışmalara değil; istikrar içinde büyüme, üretmeye, kalkınmaya ihtiyacı var. Çevremizde sırtlanlar, üzerimizde akbabalar dolaşırken biz kendi aramızda kavgaya tutuşamayız. Gün birlik günüdür, gün güçlü olma günüdür, gün mücadele günüdür” dedi.

Play
Current Time0:00
/
Duration Time0:00
Loaded: 0%
Progress: 0%
00:00
Fullscreen
00:00
Mute

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) düzenlediği geleneksel iftar programına katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeğinden sonra davetlilere hitaben bir konuşma yaptı.

“MİLYONLARCA MÜSLÜMAN HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR”

Ramazan ayında tutulan oruçların, yapılan ibadet, hayır ve hasenatın kabul olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanların bir kısmı Ramazan ayını orucuyla, iftarıyla, sahuruyla, ibadetiyle mutluluk içinde yaşarken; maalesef bir kısmı da, acı, kan, gözyaşı, zulüm altında bu mübarek günleri geçiriyor. Irak’ta, Suriye’de Filistin’de Myanmar’da her gün masum insanlar katlediliyor, işkence görüyor. Yaşadıkları yerlerdeki çatışmalardan kaçan milyonlarca Müslüman, çeşitli ülkelerde zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hâlâ Akdeniz’in suları, umutlarının peşindeki yüzlerce mülteci için her gün mezarlığa dönüşmeyi sürdürüyor. Afrika’da iftarını açmak için içecek temiz su, yiyecek bir lokma ekmek bulamayan kardeşlerimiz var” diye konuştu.

“BEREKET, ORTAĞI ÇOĞALDIKÇA ARTAR”

“Bereket, ortağı çoğaldıkça artar” diyen ve Ramazan ayını, bu gerçeklerin şuuruyla yaşamanın, herkes için en büyük kazanım olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ülke ve millet olarak, dünyadaki hiçbir mazluma ve garibe sırtını dönme hakkının bulunmadığını, yakın çevreden başlayarak ülkedeki tüm ihtiyaç sahiplerini gözetmenin yanında, Suriyeli ve Iraklı misafirlere de sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Onların, hayatları ve akıbetleri Türkiye’ye emanet edilmiş muhacirler olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz misafir ettiği 3 milyon Suriyeli ve Iraklı ile sadece İstanbul, bünyesinde barındırdığı 500 bine yakın muhacirle, bu konuda tüm dünyaya örnek oluyor. Elbet bir gün bu zor dönemler gelip geçecek, geride ise milletimizin işte bu kadirşinaslığı, işte bu gönül zenginliği kalacaktır. Rabbim, Ensar bilinciyle hareket eden herkesten razı olsun” dedi.

“BU KADAR BÜYÜK BİR ADALETSİZLİĞİ DÜNYA KALDIRMAZ”

Ramazan’ın diğer birçok güzel hasletin yanı sıra paylaşma, hak ve hukuku gözetme anlamına geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. Bakınız, şu anda sayıları 100 civarında olan dolar milyarderinin sahip olduğu zenginlik, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3,5 milyar insanın toplam varlığına eşittir. Yani terazinin bir kefesinde 100 kişi, diğer kefesinde 3,5 milyar insan… Biraz daha ölçüyü genişlettiğimizde terazinin bir kefesinde dünya nüfusunun yüzde 1’ini, diğer kefesinde yüzde 99’unu görüyoruz. ‘Mutlak adalet’ diye bir şeyin olmayacağını elbette biliyoruz. Herkesin çalışması, bilgisi, birikimi, kabiliyeti, içinde bulunduğu şartlar oranında kazanç elde etmesi gayet doğaldır. Ama bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz. Dünyanın yüzde 99’u, kalan yüzde 1’i için çalışıyor ve onları bir türlü doyuramıyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir. Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi, ‘Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul. / Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa.’ İşte MÜSİAD, çalışmanın, üretmenin, birikim sahibi olmanın yanında, ‘adalet ve eşitliğin, güven ve refahın hâkim olduğu bir Türkiye” hedefiyle, dünyadaki bu genel çarpıklığa adeta meydan okuyor.”

“TÜRKİYE’NİN TARİHİNDE SÖMÜRGECİLİK LEKESİ YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin ülke ve millet olarak tarihinde bir sömürgecilik lekesi olmadığının altını çizerek, “Kendimiz kalkınırken, geride bıraktığımız yerleri enkaza dönüştürmedik. Biz, gittiğimiz her yeri imar etmenin, ihya etmenin orada yaşayanları abat etmenin gayreti içinde olmuş bir milletiz” şeklinde konuştu.

Dünyada insani ve kalkınma yardımlarında Türkiye’nin ABD’den sonra ikinci sırada, millî gelire oranla hesaplandığında ilk sırada olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu sayede, tarihin her döneminde Rabbim önümüze yeni kapılar açmış, yeni imkânlar sermiştir. Zira bizim medeniyetimizde ‘veren el, alan elden üstündür.’ İşte bununla baktık olaylara. Verdikçe eksilmedi, aksine arttı. Ah bunu bir kavrayabilseler… O zaman meselenin çok daha farklı gelişeceğini görecekler. Türkiye, geçtiğimiz 14 yılda her alanda gerçekten büyük bir başarı hikâyesi yazmıştır. Üretimini, ihracatını, istihdamını, yatırımlarını katbekat artıran Türkiye’nin, bunlardan çok daha fazla artış sağladığı bir alan daha var, o da insani ve kalkınma yardımlarıdır. Türkiye’nin bütün sıkıntılara rağmen 2016 yılının ilk çeyreğindeki büyüme oranının 4,8 olduğu bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “Daha iyi olacak, ben buna inanıyorum. Verdikçe azalmayacak, verdikçe çoğalacak.”

“İNSANİ VE KALKINMA YARDIMLARI 6,5 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”

Türkiye’nin, 1985 yılında başlattığı ilk planlı kalkınma yardımlarının bütçesinin sadece 10 milyon dolar olduğunu, 2002 yılında 450 milyon dolara çıkarabildiğini, 2014 yılında insani ve kalkınma yardımlarının 6,5 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer bir tablonun Türkiye içinde sosyal yardımlar konusunda görüldüğünü dile getirdi. Türkiye’de 2002 yılında vatandaşlara yapılan yıllık sosyal yardım rakamının 2 milyar lira iken bu yıl itibariyle bu rakamın 30 milyar liranın üzerine çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki mazlumlara el uzatırken, ülkedeki mağdurları da asla ihmal etmediklerini ve buna rağmen Türkiye’nin büyümesinden de geri kalmadığını ifade etti.

“TERÖRE DESTEK VEREN KİM VARSA, HEPSİ DE MİLLETİMİZİN TEPKİSİNE MARUZ KALIYOR”

Son 3 yıldır Türkiye’de ardı ardına yaşanan Gezi Olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, bölücü terör örgütünün eylemleri, yaşanan 2 genel seçim, Suriye’deki gelişmeler, Rusya’yla yaşanan uçak krizi gibi sorunların, ekonomiyi yorduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık bu dönemi yavaş yavaş geride bırakarak, yeni bir heyecan ve yeni bir güçle, 2023 hedeflerine doğru süratle ilerleyeceklerini vurguladı ve şunları ekledi: “Yaşanan bunca hadiseden ders almayan birilerinin hâlâ liseleri, üniversiteleri kaşıyarak, toplumun ulaşabildikleri her kesimini tahrik ederek yeni huzursuzluklar peşinde koştuklarını biliyoruz. Ve onun siyasi destekçileri bölgede sokağa çıkamaz hâle geldiler. Teröre destek veren kim varsa, hepsi de milletimizin tepkisine maruz kalıyor.”

Terörle mücadelenin ve yürütülen operasyonların, huzur ve sükûn sağlanmadıkça durmayacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimiz evlatlarının kanı, canı, fedakârlığı pahasına elde ettiği huzur ve güven ortamını 3-5 çapulcunun heba etmesine izin vermeyecektir. Birileri çakallara meydan okuyor, buyursun çakallara meydan okuyanlar, hamdolsun bizim şehirlerimizde çakallar yok, dağlara çıksınlar orada çakalları kovalasınlar, onların yeri orası. Türkiye’nin artık yeni Gezilere, yeni paralel yapılanmalara, yeni kalkışmalara değil; istikrar içinde büyüme, üretmeye, kalkınmaya ihtiyacı var. Çevremizde sırtlanlar, üzerimizde akbabalar dolaşırken biz kendi aramızda kavgaya tutuşamayız. Gün birlik günüdür, gün güçlü olma günüdür, gün mücadele günüdür. Onun için bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Ramazan-ı Şerifin anlamı budur. Her kim ki aksi bir tavır içine girerse, işte o bu milletin, bu ülkenin, bu devletin kötülüğü için çalışıyor demektir.”

“MÜSİAD, YOĞUN ÇALIŞMALARINI AFRİKA’DA HER ALANDA ORTAYA KOYMALI”

MÜSİAD’ın faaliyetlerini yakından takip ettiğini ve takdirle karşıladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan,  dernek üyelerine, “Ama diyorum ki, yetmez. Hele hele ilk etapta Afrika’yı hallaç pamuğu gibi MÜSİAD’ın atması gerekir. İşte son seyahatlerimizde Afrika’nın hâlini gördünüz, Afrika’da büyük imkânlar var, bereketli topraklar var. MÜSİAD Afrika’dan çıkmamalı, yoğun çalışmalarını Afrika’da her alanda ortaya koymalıdır” tavsiyelerinde bulundu.

Düzenledikleri iftar programı için MÜSİAD’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının ülke, millet, İslam ümmeti ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması dileğinde bulundu ve sözlerini, “Rabbim bizleri Ramazan-ı şerife kavuşturduğu gibi Ramazan Bayramına da birlik, beraberlik içerisinde kavuştursun” temennisiyle tamamladı.