Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Vali Yavuz’un 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

Muş Valisi Serdar Yavuz, 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı yayınladı.

Muş Valisi Serdar Yavuz,
30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, Muş’ta düzenlenen törenle kutlandı.
 
Tören, Valilik önündeki Atatürk Anıtı’na Sayın Valimiz Seddar Yavuz İl Garnizon Komutan Vekili Jandarma Albay İsmail Şahin, Belediye Başkanı Feyat Asya, tarafından çelenklerin sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
 
Törene Valimiz Sayın Seddar Yavuz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay İsmail Şahin, Belediye Başkanı Feyat Asya, Vali Yardımcıları, Kamu Kurum ve Kuruluş Müdürleri, askeri erkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 
Törende bir konuşma yapan Sayın Valimiz Seddar Yavuz; “ Kıymetli hemşerilerim, muhterem misafirler, değerli basın mensupları, Göklerinde merhum Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin ruhaniyetinin dolaştığı bu kadim şehirde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 94. Yıldönümünde sizlerle bir araya gelmekten çok büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum.
 
Tarihte Ağustos ayı milletimizin kaderinin yazıldığı en önemli aylardan biri olmuştur. Geçtiğimiz hafta şanlı zaferlerimizden olan Malazgirt Zaferinin 945. Yıldönümünü hep birlikte coşkuyla kutladık. Malazgirt Zaferi’ni tarihimizdeki zaferlerden farklı kılan şey Milletimizin kutlu yürüyüşüdür. Her parçası ayrı güzelliklere sahip olan Anadolu coğrafyası, Malazgirt Zaferi ile bizlere vatan toprağı olmaya başlamış ve milletimizin tarihî yürüyüşünü ve yükselişini hızlandırmıştır.
 
Yaklaşık 1000 yıl süren bu kutlu yürüyüşü durdurmak isteyen mihraklar, ülkemizi bölmek ve parçalamak adına harekete geçtiler. Fakat aziz milletimiz 30 Ağustos 1922 de kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere karşı acı bir ders vererek dünya tarihinde emsali görülmemiş bir kurtuluş destanı yazmıştır.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devletine giden yolda büyük bir dönüm noktası olan bu büyük zafer, Milletimizin en çaresiz zamanlarda bile en büyük güçlükleri aşabileceğinin göstergesidir. Devrin en güçlü ordularının dört bir cepheden amansızca saldırdığı bu mücadelede; kadınıyla erkeğiyle isimsiz kahramanlar iman dolu göğüslerini siper etmişlerdir. 30 Ağustos 1922 de, Malazgirt Zaferi ile Anayurt olan Anadolu topraklarının ebediyete kadar anayurdumuz olarak kalacağı tüm dünyaya ilan edilmiştir. 
 
Allah bu millete; Alparslanlar, Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler, Mustafa Kemaller… gibi feraset sahibi liderler göndermiştir. Bu liderlerin feraseti vesilesi ile bütün bölücü, yıkıcı ve hain planlar akamete uğramıştır. Aziz Milletimizin kutlu yürüyüşünü engellemeye çalışan bütün girişim, kalkışmalar; bizim hakkı söyleyip, haykırmamıza engel olamamıştır. Bu gün de Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde belki de gelecekte tarih kitaplarında yer alacak olan 15 Temmuz istila girişimini, verilen isabetli kararlarla,  milletçe boşa çıkarmayı bildik. Allah Devletimize zeval vermesin.
 
Kıymetli Muşlu hemşerilerim! Sizlere de bir kez daha bağımsızlığımız, birliğimiz, dirliğimiz, şerefimiz ve namusumuz için vermiş olduğunuz büyük destek için Devletimiz adına minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
 
Bu cennet vatanı bizlere yurt eden, bu uğurda büyük bir mücadele sergileyip 30 Ağustos Zaferi’ni kazanan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Bugün de aynı kararlılıkla ülkemizin güvenliği için, demokrasimiz ve bağımsızlığımız için canını feda eden şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum.” Dedi.
 
Tören, günün anlam ve önemini belirten konuşmaların yapılması, şiirlerin okunmasının ardından Valilik makamında İl Valimiz Seddar Yavuz’un, tebrikleri kabul etmelerinin ardından sona erdi.
 

 Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi neticesinde kazanılan 30 Ağustos Zaferi aziz Milletimizin en şanlı günlerinden birisidir.

 
“30 Ağustos Zaferi” Milletimizin Ordusuyla bütünleştiği, ayağındaki çarığı, torbasındaki azığı paylaştığı, gözünü kırpmadan canını vatanı uğruna feda ettiği bir mücadelenin adıdır.
 
Milletimizin 1071 de Malazgirt Zaferi ile başlayan Anadolu serüveni ile bu kutlu vatanın ebediyen Türk yurdu olduğunun ve Milletimizin esarete asla boyun eğmeyeceğinin dosta düşmana ilan edildiği 30 Ağustos Zafer Bayramının 94. Yılı Kutlu olsun.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devletine giden yolda büyük bir dönüm noktası olan bu büyük zafer, Milletimizin en çaresiz zamanlarda bile en büyük güçlükleri aşabileceğinin göstergesidir. Devrin en güçlü ordularının dört bir cepheden amansızca saldırdığı bu mücadelede isimsiz kahramanlar, kadınıyla erkeğiyle birer Mehmetçik olmuş, iman dolu göğsünü siper etmiştir. Bu zaferle şanlı bayrağımız masmavi göğümüzde dalgalanmaya devam etmiş, ezanımız dinmemiş, bedenimiz de, ruhumuz da asla esaret altında kalmamıştır.
 
Bu büyük mücadelenin ardından kurulan güçlü ve büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti, barışın, demokrasinin ve istikrarın ülkesi olmuştur. Kimsenin toprağında gözü olmayan bu milletin asil evlatları, kimsenin de bir karış toprağımıza el uzatmasına asla izin vermemiştir.
 
Bizi, güçlü Türkiye hedefinden saptırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Tüm varlığını, bilgisini, birikimini memleketi uğruna sarf eden bu Millet, milletler topluluğundaki onurlu yerini korumaya devam edecektir. Nitekim 15 Temmuz 2016 tarihinde bu vatanın nasıl alındığını, insanımızın kodlarının ilk günkü gibi sağlam kaldığını, dosta güven, düşmana korku salarak tüm dünyaya gösterdik. Aziz Milletimizin evlatları söz konusu vatan olunca, omuz omuza tanka, topa, tüfeğe karşı vücudunu nasıl siper edebilecek insanlar olduğunu bir kez daha göstermişlerdir.
 
Bu cennet vatanı bizlere yurt eden, bu uğurda büyük bir mücadele sergileyip 30 Ağustos Zaferi’ni kazanan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Bugün de aynı kararlılıkla ülkemizin güvenliği için, demokrasimiz ve bağımsızlığımız için canını feda eden şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum.
 
Aziz Milletimizin büyük bayramı, 30 Ağustos Zaferi kutlu olsun.

Anadolu’nun kapısını Türklere açan 1071’deki Malazgirt Zaferi’nin 945’inci yıl dönümü, Malazgirt İlçesinde düzenlenen törenlerle kutlandı.
 
Kutlamalar, zaferin kazanıldığı alanda sabah namazının kılınması ve ardından çorba ikramı ile başladı. Malazgirt Cumhuriyet Meydanı önünden Elazığ Belediyesi Mehteran Takımı eşliğinde Zafer Anıtı’na yüründü. Törene; Sayın Valimiz Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz Hanımefendi, AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Sönmez, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Vali yardımcısı Ali Sakar, İl Jandarma Komutanı İsmail Şahin, İl Emniyet Müdürü Ahmet Cemal Çalışkan, Malazgirt Kaymakamı Soner Kırlı, kamu kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.
 
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören Kuran’ı Kerim tilaveti ve Devlet büyüklerinden gelen mesajların okunmasıyla devam etti. Törende bir konuşma yapan Valimiz Seddar Yavuz, “Aziz Malazgirtli Hemşerilerim, Muhterem Misafirler, Değerli Basın Mensupları, Göklerinde merhum Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin ruhaniyetinin dolaştığı bu kadim şehirde sizlerle bir araya gelmekten çok büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Malazgirt Zaferi’nin 945. yılını kutladığımız bugün, hepinize saygılar sunuyor, sizleri en içten duygularımla selâmlıyorum.
 
Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan Malazgirt Zaferi’nin, hep artan bir coşkuyla ve aynı heyecanla kutlanmasını diliyorum.
 
Sevgili Malazgirtliler, Değerli Misafirler,
 
Malazgirt Zaferi’ni tarihimizdeki zaferlerden farklı kılan şey Malazgirt’le birlikte, milletimizin kutlu yürüyüşüdür. Her parçası ayrı güzelliklere sahip olan Anadolu coğrafyası, Malazgirt Zaferi ile bizlere vatan toprağı olmaya başlamış ve milletimizin tarihî yürüyüşünü ve yükselişini hızlandırmıştır.
 
Malazgirt Zaferi ile birlikte, yaklaşık bin senedir vatan toprağı olan ve inşallah kıyamete kadar da vatan toprağı kalacak olan Anadolu’nun kilidi açılmıştır. Bu zaferle birlikte, Anadolu toprakları ve dünya medeniyeti için yeni bir devir başlamıştır. Bu Zaferden sonra Önce Anadolu Selçukluları, sonra Osmanlılar ile zulmün yerini adâlet, düşmanlığın yerini kardeşlik, kinin yerini sevgi almaya başlamış, Anadolu’da yeni bir medeniyetin ışıkları yükselmiştir.
 
Bu medeniyetin temelinde kökleri Hoca Ahmet Yesevî’’ye uzanan, Şeyh Edebali ve Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi Anadolu erenleri ile dal budak salan, insan sevgisi ve toplumsal barış anlayışı bulunmaktadır. Kadim medeniyetimizin kodları üzerinde yükselen Anadolu, asırlarca bütün dünyaya adaletin yayıldığı merkez olmuştur.
 
Anadolu toprağını vatan kılan beylerin, Alplerin, gazilerin, Horasan erenlerinin, Sultan Alparslan ve askerlerinin taşıdığı ve bize miras bıraktığı Malazgirt ruhu; Bizleri birbirimize sımsıkı bağlayan, çok güçlü ve kolay kolay kırılmayacak sağlam bir bağ olmuştur.
 
İşte Malazgirt Ruhu ile Anadolu’yu yurt edinen Milletimiz, İstanbul’un fethi ile çağ açıp çağ kapatmış, adaleti ve hakkı haykırarak 3 kıtada 600 yıl hüküm sürmüştür. Milletimiz kendisini tarih sahnesinden silmek isteyen 7 düvele karşı Malazgirt ruhu ile direnmiş, dünya tarihinde emsali görülmemiş bir kurtuluş destanı yazmıştır.
 
15 Temmuz 2016 günü Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış Emperyalist güçlerin uşağı hain Fetullahçı Terör Örgütünün asker görünümlü teröristlerinin darbe girişim karşısında; tıpkı Çanakkale’de Dumlupınar’da, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da olduğu gibi yüreği iman dolu insanımız Malazgirt Ruhu ile tanklara, toplara vücudunu siper etmiştir.
 
15 Temmuz hain darbede girişimi, Milletimizin Malazgirt Ruhunu kaybetmediğini, söz konusu vatan olunca gerisinin teferruat olduğunu tüm dünyaya göstermiş, şan ve şerefle dolu tarihine bir destan daha yazdırmıştır. Aziz milletimizin bu onurlu direnişi, darbelerle tarumar olan nice milletlere ışık olmuş, “Keşke bizim milletimiz de bu şekilde vatanını, bayrağını, demokrasisini savunsaydı” dedirtmiştir.
 
Sevgili Malazgirtliler
 
1071’de Allahu Ekber nidalarıyla İslam ile buluşan bu topraklar; hep kutsal ve kubbetül İslam olmuştur. Gözümüz, gönlümüz bu topraklarda yeşermiştir. Bu topraklarda hüküm süren Milletimiz bin yıl Dünya’ya hakkı, hukuku, adaleti haykırmıştır. Sizler ne kadar mübareksiniz ki böylesine bir coğrafyaya sahipsiniz ve bu coğrafyada yaşamaktasınız. Ben bu şehrin Valisi olarak göklerinde şühedanın ruhaniyetinin dolaştığı bu kadim şehirde her zaman sizlerin hizmetinde olmaktan,  onur ve gurur duydum.
 
Sevgili Gençler
 
Dünyadaki egemen güçler 1. Dünya Savaşı sonrası çizilen sınırlar yeterli görmediğinden gönül coğrafyamızda kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Yine kendini egemen güç olarak görenler, İslam dünyasında Osmanlı’dan sonra hakkı hukuku haykıran ve mazlumun yanında yer alan bir devlet olmasını istemiyorlar. O nedenle, biz Muşlular ve Malazgirtliler olarak; bu kutlu zaferin 945. Yıldönümünü sadece kuru bir hamaset yerine,  Milli şuuru canlı ve diri tutmak, tarihten ders alarak yeni bir gelecek inşa etmek üzere yeni bir dirilişin temsili olarak kutluyoruz. Görüyoruz ki Ümmetin son kalesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Müslümanların ve mazlumların sığınabildiği ikinci adresleri sadece Türkiye’dir. Ancak Türkiye’de yaşayan 79 milyon vatan evladının ikinci adresi yoktur. O yüzden hepimiz bu konuda daha hassas ve daha duyarlı davranarak biri birimize sımsıkı sarılacağız. Malazgirt Ruhu ile Ümmetin son kalesi Türkiye Cumhuriyeti’ne hep birlikte sahip çıkacağız. Eşit vatandaşlar olarak bu ülkeyi birlikte inşa edecek ve birlikte geliştireceğiz. Yeniden dünyada hakkı ve hukuku haykıracak ve adaletin temsilcisi olacağız.
 
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi noktalarken, Kutlu Zaferin 945. Yıldönümünü kutluyor, bin yıllık kardeşlik ve birlik duygularımızın her daim canlı kalması dileklerimle sizleri sevgi ve saygıyla selâmlıyorum.” Dedi.
 
Protokol konuşmalarından sonra, Elazığ Belediyesi Mehteran Takımı’nın gösterisinin ardından alana gelen temsili Sultan Alparslan ve askerleri kentin anahtarını Valimiz Seddar Yavuz’a teslim etti. Törende Kırgız Pamir Derneği’nin geleneksel halk oyunları ve Azerbaycan Halk Dansları Topluluğu’nun gösterileri büyük beğeni alırken, Zaferin 945. yıl dönümünde çeşitli dallarda yapılan yarışmalarda dereceye girenlerde ödüllendirildi.
 
Törene katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar Zafer Anıtı meydanında Cuma Namazı kıldıktan sonra kutlamalar resim sergisi ve geleneksel Kırgız çadırının gezilmesiyle devam etti.
 
Tören son olarak çeşitli etkinlikler ve konserlerin ardından akşam saatlerinde sona erdi. Tören sonrasında Sayın Valimiz Seddar Yavuz ve protokol üyeleri tarihi Malazgirt Kalesi’ni de gezdi.