Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Türkiye, OECD Ülkeleri Arasında En Hızlı Büyüyen İkinci Ülke Konumundadır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye son 13 yılda gelen uluslararası doğrudan yatırım 165 milyar doları geçti.”dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye son

 Uganda Cumhurbaşkanı Museveni ile katıldığı Türkiye-Uganda İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye son 13 yılda gelen uluslararası doğrudan yatırım 165 milyar doları geçti. Sadece geçtiğimiz yıl 16,5 milyar dolar uluslararası yatırım ülkemize geldi. Türkiye’de kişi başına düşen millî gelir 13 yıl önce 3 bin 500 dolar iken, 11 bin dolara kadar ulaştı. İhracatımız 36 milyar dolar iken 158 milyar dolar oldu. Merkez Bankası rezervlerimiz göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolarken, 136 milyar dolar seviyelerine geldi” dedi.

Play
Current Time0:00
/
Duration Time0:00
Loaded: 0%
Progress: 0%
00:00
Fullscreen
00:00
Mute

Uganda’da iş adamlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 135 Türk iş adamının forumda bulunduğunu ve ikili görüşmelerin yapıldığını dile getirerek, “Temmuz ayında Sayın Museveni Türkiye’ye gelecekler, Türkiye’de de bu işin finalini yapmak suretiyle adımları atalım istiyorum” diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Afrika’nın önde gelen istikrarlı bir ülkesi olan Uganda’nın, bölgesel, siyasi ve ekonomik entegrasyon süreçlerinde öncü rol oynayarak büyük bir kalkınma hamlesi içerisinde olduğunu söyledi. 

“UGANDA’NIN HEDEFLERİNE ULAŞACAĞINA İNANIYORUM”

Zengin kaynaklarını işleyerek yüksek katma değerli ürünler üretme ve ihraç etme konusunda projeler geliştiren Uganda’nın kalkınma refahını geliştirmekteki kararlılığını takdir ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uganda’nın 2020 yılında orta gelirli bir ülke konumuna gelme hedefini desteklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hedefe ulaşılabilmesi, katma değeri yüksek malların üretilmesi ve ihraç edilmesi için gerekli tesislerin kurulmasına, bu da alt ve üst yapının geliştirilmesine bağlıdır. Özellikle bölgesel kalkınma projelerinin sanayileşmeye ve ekonomik kalkınmaya önemli katkısı olacaktır. Uganda’nın hem insan kaynağını ki genç dinamik bir nüfusa sahip, hem de zengin doğal kaynaklarını doğru kullanarak hedeflerine ulaşacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Zengin bir turizm ülkesi olan Uganda’nın doğal hazinelerinin korunarak, yatırımların geliştirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak biz, doğal kaynaklarımız sizinki kadar zengin olmasa da iyi eğitimli beşeri sermayemize güvenerek başarı kazandık. Ekonomik kalkınma ve sanayileşme alanında Uganda ile karşılıklı paylaşabileceğimiz birçok tecrübemiz bulunuyor” dedi.  

“TÜRKİYE’NİN EKONOMİSİ VE ÖZEL SEKTÖRÜ GELİŞİMİNİ SÜRDÜRÜYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın siyasi, ekonomik ve finansal krizlerle boğuşurken, Türkiye’nin ekonomisinin ve özel sektörünün gelişimini sürdürdüğüne dikkat çekti. 2015 yılında ekonominin yüzde 4 civarında bir büyüme yakaladığını, özel sektörün ise 720 bin kişiye yeni istihdam sağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörde makine ve teçhizat yatırımlarının 2015 yılında 63 milyar avroya ulaştığını anlattı.

Tarımsal üretim hacminde Türkiye’nin Avrupa’da birinci ve dünyada 7. sırada yer aldığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “G-20 üyesi olan Türkiye, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ülke konumundadır. Ülkemize son 13 yılda gelen uluslararası doğrudan yatırım rakamı 165 milyar doları geçmiştir. Sadece geçtiğimiz yıl 16,5 milyar dolarlık uluslararası yatırım ülkemize geldi. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 13 yıl önce 3 bin 500 dolar iken, 11 bin dolara kadar ulaştı, bu ara 10 bin doların son ekonomik krizlerle altına düştü. İhracatımız 36 milyar dolar iken 158 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası rezervlerimiz göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolarken 136 milyar dolara kadar ulaştı. Bu çıtanın geldiği noktaydı, bu ara tabi bir düşüş söz konusu, fakat inanıyorum ki biz bu rakamı 165 milyar dolara çıkartacağız.”

Türkiye’nin IMF’e 23,5 milyar dolar borcunun olduğunu bugün ise IMF’e şimdi bir kuruş borcunun bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaştırmadan enerjiye, eğitimden sağlığa her alanda dev projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerinin altını çizdi.

“BÖLGESEL VE KÜRESEL KURULUŞLARDA GİDEREK ARTAN BİR ETKİNLİK GÖSTERDİK”

Bölgesel ve küresel kuruluşlarda giderek artan bir etkinlik gösterdiklerini vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şüphesiz bu bir başarı hikayesidir. Bu süreçte elde ettiğimiz tecrübeleri Ugandalı dostlarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyacağız, çünkü biz hem ekonomik, hem diplomatik gücümüzü dostlarımıza paylaşmayı esas alan bir anlayışa sahibiz. Sadece kendimizi geliştirmek, kendimizi güçlendirmek, kendimizi zenginleştirmek peşinde değiliz, bunu dost ve kardeş toplumlarla birlikte yapmak istiyoruz. Uganda’yı dost ve kardeş bir ülke olarak görüyoruz. Buradan Ugandalı dostlarımıza diyoruz ki, gelin bu kalkınma ve refah yolunu birlikte yürüyelim” dedi.

Türkiye ve Uganda arasıdaki mevcut ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin gerçek potansiyeli yansıtmadığını düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda aramızdaki, 2015 yılı sonu itibarıyla söylüyorum, toplam ticaret hacmimiz 29 milyon dolar. Ve nüfusa baktığımız zaman, Uganda’nın nüfusu 38 milyon, bizim nüfusumuz 79 milyon, topladığımız zaman 117 milyon nüfus, 117 milyonluk bir nüfusu olan iki ülke toplam ticaret hacmi 29 milyon olduğu zaman, demek ki ticari ilişkilerimiz çok zayıf bir konumda. Bunu Sayın Başkanla da aramızda konuştuk, bu her iki ülkeyi ifade eden bir rakam değil, burada mutabık kaldık. Öyleyse bizim bunu geliştirmemiz gerekir ve bu noktada anlaştık, şimdi bu adımları atacağız. Ben buradan Türk girişimcilere hitap ediyorum, diyorum ki, bakınız çok ciddi su kaynaklarına sahip olan bir Uganda var; bu bir. İki; çok ciddi yeraltı kaynaklarına zenginlik olarak sahip olan bir Uganda var, yani petrolünden tutunuz diğer cevherlere varıncaya kadar bütün bu alanlarda, çelik vesaire. Burada yol altyapısı noktasında sıkıntıları olan bir Uganda var. Türk girişimciler burada iş alma konumunda olabilir, bu yap-işlet-devret’le olabilir ve bu konuda inanıyorum ki Temmuz ayındaki buluşmada bunun adımları atmak mümkündür ve adımlar atılacak olursa aramızdaki ilişkiler çok daha güçlü bir konuma gelecektir. Çünkü Türkiye’den girişimcilerimizden birkaç istisnayı bir kenara koyacak olursam, henüz Uganda’ya ciddi manada giren yok.”

“UGANDA’YI DOĞU AFRİKA’DA SIRADAN BİR ÜLKE OLARAK GÖRMÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uganda’da raylı sistemler noktasında yatırımların yapılabileceğini belirterek, “Çünkü Uganda’yı Doğu Afrika’da sıradan bir ülke olarak görmüyoruz. Öyleyse burada sizler bu adımları atarsanız, bizler de yöneticiler olarak sizin önünüzü açmak suretiyle bence bu başarıyı yakalayabiliriz. Dünyanın en başarılı müteahhitleri arasında yer alan iş adamlarımız bugün burada, müteahhitlerimizin Uganda’nın alt ve üstyapı projelerini en kısa zamanda ve en yüksek kalitede hayata geçireceklerinden emin olabilirsiniz, hiç endişeniz olmasın” diye konuştu.

Özel sektörün ekonomik ilişkilere arzu ettikleri katkıları sağlayabilmeleri için önlerinde süratle çözmeleri gereken meseleler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Örneğin Uganda ile Türkiye arasındaki yüksek gümrük vergilerinin karşılıklı olarak azaltılması yerinde olacaktır. Serbest ticaret anlaşmasını bir an önce imzalamalıyız. Ülkemizdeki modern tarım ve hayvancılık tekniklerinin Uganda ile paylaşılmasının önemli olduğunu düşünüyorum, bunu da görüştük. Uganda’ya ilgi duyan Türk yatırımcılara kolaylık sağlayacak düzenlemeleri kısa zamanda hayata geçirebilirsek çabuk netice alırız, bunu düşünüyorum. Kazan-kazan ilkesi temelinde ikili ticaret hacmimizin artmasını sağlayacak adımları desteklemekte kararlıyız. Kalkınma işbirliğimizin karşılıklı çıkar temelinde kayda değer şekilde ilerlemesini istiyoruz” dedi.

“TÜRKİYE’NİN AFRİKA KITASIYLA İLİŞKİLERİ SON YILLARDA BÜYÜK İVME KAZANDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrika Kıtasıyla her alandaki ilişkilerinin son yıllarda büyük ivme kazandığının altını çizdi.

Türkiye’nin bugün kıta genelinde 39 büyükelçiliğe sahip olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün Sayın Cumhurbaşkanından bir şey istedim, dedim ki, bize büyükçe bir arazi tahsis ederseniz orada da biz büyükçe bir büyükelçilik binası yapalım. Aynı şekilde biz de Ankara’da İncek’te sizlere bir yer tahsis edelim, siz de orada güzelce bir büyükelçilik binası yapın, çünkü yakışan bu. Bakın şimdi Somali’de bize 80 dönüm arazi tahsis ettiler, muhteşem bir orada büyükelçilik binası yaptık, inşallah onun açılışını bu gidişimizde hep birlikte yaşayacağız, göreceğiz. Tabi Somali’nin arazileri büyük, ayrı bir mesele. Fakat büyükelçi dediğimiz cumhurbaşkanının o ülkedeki nesidir? Temsilcisidir, hükümetin temsilcisidir, milletin temsilcidir. Ve bu adımları atarak halklarımızın kaynaşmasını sağlayacağız. Orada TİKA’mızla bulunacağız, Kızılay’ımızla bulunacağız, AFAD’ımızla bulunacağız, velhasıl bütün sosyal yardım kuruluşlarımızla da orada bulunacağız, askeri ataşemizle bulunacağız vesaire. Afrika’daki en önemli uluslararası havayolları arasına giren Türk Hava Yolları Afrika’da 48 noktaya şu anda sefer düzenliyor. 2010 yılından bu yana Uganda’ya Türk Hava Yolları tarafından yapılan doğrudan uçuşların ülkelerimiz arasındaki ekonomik, siyasi ve insani ilişkilerin geliştirilmesine katkı yaptığını memnuniyetle görüyoruz. Sahra Altı Afrika ülkeleriyle ticaret hacmimiz 2000 yılından bugüne 10 mislinden fazla atarak 750 milyon dolardan 8,5 milyar dolara ulaştı, bu çok önemli bir rakam. Kıtadaki toplam yatırımlarımıza baktığımız zaman 6 milyar doları buldu.”

“EĞİTİM EN ÖNEMLİ YATIRIM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Financial Times Gazetesi’nin raporuna göre, Afrika’daki doğrudan yabancı yatırımlar arasında en fazla istihdamı Türk yatırımları sağladığını anımsatarak, Türk firmalarının yerel istihdama ağırlık ve öncelik verme konusunda kendilerini teşvik ettiklerini ve etmeyi de sürdüreceklerini kaydetti.

Eğitimin en önemli yatırım olduğuna inandıklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 2 yılda Afrikalı öğrencilere 2 binden fazla burs tahsis ettik. Bugün Türkiye bursları ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 4 bin 500’den fazla öğrenci ülkemizde eğitim alıyor. Binlerce mezunumuz kalifiye personel olarak kendi memleketlerinde hizmet ediyor, ülkelerinin kalkınma omuz veriyor. Türkiye, Afrika’ya yapılan teknik ve insani yardımlar konusunda da ön sıralarda yer alıyor. Ülkemizin insani kalkınma yardımlarını yürüten TİKA’nın Afrika’da 15 program koordinasyon ofisi var. Türkiye 2014 yılında yaptığı 6,5 milyar dolarlık resmi insani yardım ve kalkınma yardımı toplamı ile bu alanda dünyada ikinci, yardımların gelire oranı bakımından ise ilk sıradadır, böyle bir noktadayız. İnsani yardım ve kalkınma yardımı rakamlarımız her geçen yıl artarak sürüyor. 13 yıl önce Türkiye alan eldi, ama şimdi Türkiye veren el olmuştur, buradan buraya geldik” diye konuştu.

“AFRİKA’NIN KÜRESEL YÖNETİŞİM YAPILARINDA DAHA FAZLA TEMSİLİ İÇİN ÇABA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Afrika’nın kalkınması ve gelişmesi konusundaki uluslararası forumlara verdikleri desteği de son yıllarda ciddi oranda artırdıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G-20 Dönem Başkanlığımız sırasında enerjiye erişim konusunda Sahra Altı Afrika ülkelerinin durumlarını özel olarak gündeme getirdik. Çok taraflı tüm platformlarda Afrika’nın da sesi olamaya çalışıyoruz, Afrika’nın küresel yönetişim yapılarında daha fazla temsili için çaba göstermeye devam edeceğiz. Türkiye sömürgeci geçmişi olmayan bir ülkedir ve biz Afrika’yı, Afrikalıları samimi olarak seviyoruz, Afrika’nın gelişmesini, kalkınmasını, güçlenmesini samimi olarak arzu ediyoruz, bu doğrultuda tüm imkanlarımızı seferber etmekte kararlıyız. Afrikalı dostlarımızın da benzer duygular içinde olduğuna inanıyorum. Bu ziyaretimizin ilişkilerimizde bir başlangıç, bir milat teşkil etmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Uganda İş Forumu’nun ardından “TUR” uçağı ile Afrika ziyaretinin ikinci durağı Kenya’ya gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Entebbe Havalimanı’ndan, Uganda Dışişleri Bakanı Sam Kutesa, Uganda Toprak, İskan ve Şehircilik Bakanı Daudi Migereko, Uganda Protokol Genel Müdürü Charles Sentongo, Türkiye’nin Kampala Büyükelçisi Ayşe Sedef Yavuzalp ve eşi Büyükelçi Osman Yavuzalp ile diğer yetkililer uğurladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Nairobi’ye gitti.

Makarere Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, “Afrika’yı kader ortağı olarak gören Türkiye, son yıllarda kıta ile ilişkilerini zamanın ruhuna uygun şekilde yeni bir anlayışla ele almaya başlamıştır. Burasının her şeyden önce Afrika halklarının mutluluğu, huzuru ve refahı için bir fırsatlar kıtası olduğuna inanıyoruz. 21. yüzyılın odağına Afrika’nın yerleşeceği konusunda herhalde kimsenin şüphesi yoktur” dedi.

Play
Current Time0:00
/
Duration Time0:00
Loaded: 0%
Progress: 0%
00:00
Fullscreen
00:00
Mute

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Uganda’ya ilk defa gerçekleştirdiği ziyaret vesilesiyle, kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverlik dolayısıyla üniversite yönetimine teşekkür etti.

Makarere Üniversitesi’nin dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde yer aldığına ve Afrika’nın önde gelen ilk üç yükseköğretim kurumu arasında gösterildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Böylesine seçkin bir üniversitenin şahsıma fahri doktora unvanını layık görmesinden dolayı onur duyduğumu özellikle belirtmek istiyorum. Uganda’ya gerçekleştirdiğim bu ziyaretimde, değerli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Museveni ve heyetiyle gerek dar kapsamlı gerek heyetler arası görüşmeler yaptık, ayrıca ilişkilerimizin alt yapısını kuvvetlendirecek önemli anlaşmalar imzaladık. Sayın Museveni’nin ülkesi için yaptığı ve yapmayı planladığı hizmetleri takdirle karşılıyorum. Kendisinin Türkiye ve Türk insanını yakın dostu olduğunu bilmek bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.

“UGANDA İLE İLİŞKİLERİMİZİ HER ALANDA GELİŞTİRMEYE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Uganda’da 50’den fazla kabilenin ve onlarca dini inanışın sergilendiği bir arada yaşama kültüründen oldukça etkilendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Afrika’nın parlayan yıldızı olarak gördüğüm Uganda’nın gelecekte kıtada ve dünyada hak ettiği yeri alacağına inanıyorum. Geçmişte sömürgeciliğe, bugün de terörizme karşı mücadele yürüten Uganda’nın bölge ve dünya barışına yaptığı katkıları takdirle takip ediyoruz. Türkiye olarak dostum Uganda ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye büyük önem veriyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Dönem Başkanı olarak, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu ortak, küresel ve bölgesel tehditler karşısında işbirliği içinde olmayız. Bu tehditlere karşı güçlü bir duruş sergileme ve müşterek çözümler üretme konusunda karşılıklı irade sahibi olduğumuzu görüyorum. Bu iradeyi siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda somut sonuçlara dönüştürmek için hep birlikte daha fazla gayret göstermeliyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Uganda ilişkilerinin 19. yüzyıla dayandığını belirterek, o dönemde bugünkü Uganda topraklarında Mehmet Emin adında seyyah olan bir Osmanlı Paşasının görev yaptığını anlattı.

Asıl mesleği doktorluk olan Emin Paşanın aynı zamanda tabiat alimi olarak yüzlerce hayvan ve bitki türünü keşfettiğini ve bilim dünyasına kıymetli katkılar sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emin paşa 10 yılını geçirdiği bu topraklarda 1892 yılında Kongo’da esir ticareti yapan bir aşiret tarafından şehit edilmiştir. Esir ticaretine karşı yürüttüğü mücadele Emin Paşa’yı işte böyle bir akıbete maruz bırakmıştır. Bu vesileyle, Türkiye-Uganda kardeşliğinde önemli rolü olan, bize böyle temiz bir miras bırakan Emin Paşa’yı rahmetle, hürmetle yad ediyorum.  124 yıl sonra Emin Paşa’nın izinden giderek istiklal ve istikbal mücadelesini desteklediğimiz Uganda’yla ilişkilerimizi geliştirmek için buradayız” dedi.

“AFRİKA’DA 39 BÜYÜKELÇİLİĞİMİZ VAR”

Türkiye-Uganda ilişkilerinin bir ivme yakaladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Aramızdaki ticaret hacmini asla şu anda önemsemiyorum, çünkü bu ticaret hacmi çok çok küçük, biz bunu ilerleteceğimize inanıyorum. Zira iki ülkenin şöyle toplam nüfusuna baktığımız zaman bu ticaret hacminin çok düşük olduğu ortada. 2010 ve 2011 yıllarında karşılıklı olarak büyükelçiliklerimizi açtık, bununla da yetinmeyerek bizi birbirimize bağlayan tarihi gönül köprüsünü sağlamlaştırmak için sivil toplum kuruluşlarımızı, Türk Hava Yollarımızı ve iş adamlarımızı da Uganda’ya gelmeleri için teşvik ettik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Sayın Cumhurbaşkanından bir ricada bulundum, dedim ki bize şöyle büyükçe bir alan eğer tahsis ederseniz, o alanda bizler de gerçekten ülkemize yakışan büyükçe bir büyükelçilik binasını yaparız. Aynı şekilde biz de sizlere Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’da öyle bir yer tahsisi yapalım, siz de orada Uganda’nın büyükelçilik binasını yapın. Zira göreve başladığım zaman Türkiye’nin Afrika ülkelerinin 12’sinde büyükelçiliği vardı, şu anda 39 büyükelçiliğimiz var” ifadesini kullandı.

“UGANDA’YA 115 İŞ ADAMIYLA BERABER GELDİM”

Afrika ülkelerinin tamamında büyükelçilik açmak için gayret ettiklerini ve bunu başarmak istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’da şu anda hedefimiz bu 54’ün 54’ünde de büyükelçilik açmak için gayretteyiz, bunu başaralım istiyorum. Ve arkadaşlarım, başta tabi Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız olmak üzere hepsi büyükelçilerimizle beraber bu gayretin içindeler, çünkü halklarımızın kaynaşması şart. Eğer bunu başarabilirsek inanıyorum ki, bizler sömürgeci zihniyetlere yer vermez ve paylaşım dünyasında, dayanışma dünyasında din-din esasına dayalı olarak çalışmalarımızı sürdürürüz” şeklinde konuştu.

Uganda Cumhurbaşkanı Museveni ile birlikte Türk ve Ugandalı iş adamlarına hitap edeceklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kesimden Ugandalı kardeşlerimizle artan bir oranda ülkemizde temaslarını yoğunlaştırmaya başladılar. Ben bu seyahatte Uganda’ya 115 iş adamıyla beraber geldim ve bu iş adamlarımızla biraz sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla kendilerine hitap edeceğiz Ugandalı iş adamlarımıza,  kendileri görüşmelerini yaptılar ve kendilerine bir heyecan verme suretiyle müşterek adımlar atmalarını sağlayacağız,  üçüncü ülkelerde atabilecekleri adımların planlamasını yapacağız ve böylece çok daha farklı bir şekilde kaynaşalım istiyoruz” diye konuştu.

Türkiye’deki üniversitelerde öğrenim gören ve anadili gibi Türkçe konuşan onlarca Ugandalı öğrencinin bulunmasından da büyük bir memnuniyet duyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilişkilerin her geçen gün artarak sürmesini ümit ettiğini belirtti.

“SON 10 YILDA DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN 10 EKONOMİSİNDEN 6’SI AFRİKA’DA BULUNUYOR”

Türkiye’nin bir Avrupa ve Asya ülkesi olduğu kadar, tarihi bağları nedeniyle aynı zamanda bir Afrika ülkesi de olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’yı kader ortağı olarak gören Türkiye, son yıllarda kıta ile ilişkilerini zamanın ruhuna uygun şekilde yeni bir anlayışla ele almaya başlamıştır. Burasının her şeyden önce Afrika halklarının mutluluğu, huzuru ve refahı için bir fırsatlar kıtası olduğuna inanıyoruz. 21. yüzyılın odağına Afrika’nın yerleşeceği konusunda herhalde kimsenin şüphesi yoktur. Dünyanın en büyük ekonomilerinin krizlerle boğuştuğu bir dönemde Afrika’nın kalkınması ve büyümesi kesintisiz sürüyor. Son 10 yılda dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisinden 6’sı bu kıtada bulunuyor. Afrika’nın uyanışını ve adım adım hak ettiği seviyeye yükselmeye başlamasını en az Afrikalı kardeşlerimiz kadar umut ve heyecanla biz de takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 yılının Türkiye’de Afrika yılı ilan edilmesiyle ivme kazanan Afrika’ya açılım politikasının çok başarılı meyveler verdiğini sözlerine ekledi.

Ticaret hacminden siyasi diyalog mekanizmalarına, eğitim faaliyetlerinden ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda ciddi ilerlemeler kaydedildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Afrika’yla ilişkilerimizi artık yeni ve ileri bir merhaleye kat edebilmek için Türkiye-Afrika ortaklığı şeklinde tanımlıyoruz. 2009 yılında 12 olan Afrika’daki büyükelçilik sayımız bugün 39’a çıkarken, Afrika’dan Türkiye’ye gelip büyükelçilik açan ülkelerin sayısı da 32 oldu; bu tabi çok önemli. Ayrıca, Türk Hava Yolları bugün kıtadaki 32 ülkede 48 noktaya uçuş yapıyor.  Türkiye yalnızca ekonomik ortaklık için değil, her ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeden Afrikalı kardeşlerinin yardıma koşan bir ülkedir. 4 bin 500 Afrikalı öğrenci Hükümetimizin tahsis ettiği Türkiye burslarıyla ülkemizde öğrenim görüyor. Eğitim alanında Afrikalı genç kardeşlerimize verdiğimiz bu desteği çok önemli görüyoruz. Nitelikli, iyi eğitim almış insan kaynağının Afrika ülkelerinin kalkınma hamlelerine ciddi katkısı olacağını düşünüyoruz.”

“BOMBALARDAN KAÇAN İNSANLARA KAPILARIMIZI KAPAYAMAZDIK”

Türkiye’nin kalkınma ve insani yardım kurulu olan TİKA, Türk Kızılay’ı ve daha çok pek çok sivil toplum kuruluşlarının binlerce insani ve kalkınma yardımı projesini başarıyla Uganda’da hayata geçirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çalışmalar önümüzdeki dönemde de devam edecek. Ankara’da 25 Mayıs’ta eşimin himayelerinde Afrikalı kadınların ürettikleri el emeği, göz nuru ürünlerinden gelir elde etmelerini amaçlayan Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi projesinin açılışı yapıldı. Bu projede emeği geçenlere bir kez de buradan şükranlarımı sunuyorum. Halklarımız arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik bu tür çabaları desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye olarak uluslararası platformlarda Afrika’nın sesi olmaya gayret ediyoruz. G-20 Dönem Başkanlığını yürüttüğümüz geçen yıl, gelişmekte olan ülkelerle G-20 ilişkileri güçlendirmek en temel önceliklerimizden birisi oldu. Bu çabaların odağında hiç şüphesiz Afrika ülkeleri yer alıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerindeki çatışmalardan kaçarak Türkiye’nin sınırlarına gelen 3 milyon Suriyeliye kucak açtıklarına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunlara dikenli tellerle duvar örmedik, niye Türkiye’ye geliyorsunuz demedik. Onlar varil bombalarından kaçıyor, o bombalardan kaçan insanlara biz kapılarımızı kapayamazdık. Ve biz Ege Denizi’nde boğulmayla karşı karşıya olan 100 bini aşkın mülteciyi Sahil Güvenlik botlarımızla denizden kurtardık. Ama birileri de maalesef o botların içerisinde olanları botlarını ne yazık ki delerek onların boğulmasına fırsat verdiler” dedi.

“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”

“‘Biz veren el olacağız, alan el olmayacağız’ dedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda dünyada az gelişmiş ülkelere destek noktasında birinci sırada Amerika, ikinci sırada Türkiye, üçüncü sırada İngiltere var, fakat millî gelire oranla baktığımız zaman birinci sırada Türkiye var, ikinci sırada Amerika, üçüncü sırada İngiltere var. Ve biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Fakat bugün siz değerli hocalarımın karşısında, öğrencilerin karşısında yine bir şeyi söyleyeceğim, basın toplantısında da söyledim, biz diyoruz ki, dünya 5’ten büyüktür. Hukuk alanında fahri doktora alıyorum ya, öyleyse insanlar arası hukukun, ülkeler arası hukukun gereğini Uganda’dan haykırmamız lazım; dünya 5 daimi ülkenin iki dudağının arasına mahkum edilemez. Birinci Dünya Savaşı’nın şartlarında yapılanmış bir tabloyu hala bugün insanlığa dayatamazsınız. İşte Suriye eğer bugün problemini çözemiyorsa, daimi üyelerden bir tanesi veya iki tanesi bakıyorsunuz ‘hayır’ diyor, olmuyor. ‘Efendim, geçici üyeler var.’ Geçici üyelerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Biz de diyoruz ki, şu anda Afrika’dan daimi üyelerin arasında bir tane üye var mı? Yok. 1 milyar 700 milyon Müslümanın olduğu bu dünyada bir tane halkı Müslüman olan ülke var mı? Yok. Bu nasıl adalet, bu nasıl hukuk, böyle hukuk olabilir mi? Şu andaki tablo neyi gösteriyor biliyor musunuz? Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada hukuk tecelli etmez, tam aksine haklı olanın güçlü olduğu bir dünyada hukuk tecelli eder, bunun arayışı içerisindeyiz. Bunu söylediğimiz için, bunu seslendirdiğimiz için birileri rahatsız oluyor. O zaman bizim adımız ne oluyor biliyor musunuz? Diktatör. Niye? Bunları söylüyoruz diye. Evet, biz bunları söylemeye devam edeceğiz. Ve dünyadaki hangi görsel, yazılı medya gruplarının bize saldırdığını bu konuda çok iyi biliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her platformda yaşanan çarpıklıklar konusundaki itirazlarını dile getirmeyi ve reform taleplerini ifade etmeyi sürdüreceklerini vurguladı.