İstanbul Milletvekili Hasan Turan “Kıymetli büyüğümüz Ali Erilli ve Alucra eski Belediye Başkanımız Ahmet Erilli abimizin muhterem babaları, yüzlerce talebe yetiştiren, kanaat önderi Hacı Osman ERİLLİ Hocamızı Piyalepaşa Camisinden ebediyete uğurladık.Ömrünü İslam’a vakfeden hocamızın menzili mübarek, mekanı cennet olsun.Erilli ailesine, talebelerine, tüm sevenlerine ve kıymetli hemşerilerime sabrı cemil diliyorum.”
Giresun Federasyonu
VEFAT
Alucra Eski Belediye Başkanı Ahmet Erilli, Eğitimci Ali Erilli ve İş adamı Necati Erilli’nin babaları, ömrünü hayır işlerine ve öğrenci yetiştirmeye adamış olan kanaat önderi kıymetli hemşehrimiz Hacı OSMAN ERİLLİ vefat etmiştir.
Cnazesi bugün ikindi namazına müteakip Beyoğlu Piyalepaşa Camii’nden kaldırılacaktır.
Merhuma Allah’tan rahmet, aile ve sevenlerine başsağlığı dileriz.
Giresun Federasyonu Yönetim Kurulu adına
Muhterem MEMİŞ
Genel Başkan
Ömrünü insan yetiştirmeye ve öğrenci okutmaya harcayan Hacı Osman Erilli vefat etti.
Allah yoluna adanan bir ömür..
Asımın nesli. Diyordum ya. Nesilmiş gerçek ;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek…
(Mehmet Akif ERSOY)
Necdet Bekçi “Ömrünü böyle bir nesil yetiştirmeye adayan,
Merhum Hacı Osman Erilli’nin, Piyalepaşa Camii’nde ikindi de kılınacak cenaze namazı sonrası Zindan Arkası mezarlığına defnedileceği açıklandı.
Hacı Osman Erilli Kimdir?
Osman Erilli, 15 Ağustosta 1923 Giresun´un Alucra İlçesinin Babapınar köyünde dünyaya geldi. Babası Ahmet Onbaşı, Annesi Fatma Hanım´dır. Babası Ahmet Onbaşı, Ahmet Yesevi´nin Anadolu´ya gönderdiği erenlerden Sarı Dede´nin soyundan gelmektedir (Sarı Dede´nin türbesi köyün doğu girişindedir.) Çocukluk döneminde köyde ilkokul yoktur. Köyün hocası Ömer Hocadan gizlice hem Kuran´ı hem de yeni Türkçeyi öğrenmiştir. Daha sonraları Zil köyünde Abdurrahman Hoca´dan, Allu köyünde İbrahim Hoca´dan, Armutlu köyünde Ezher mezunu Recep Hoca´dan ve onun talebesi, Yanos köyünden Abbas Hoca´dan kıraat, tecvid, talim ve ilmihal dersleri almıştır. Ayrıca babası ve kardeşleriyle çobanlık yapmıştır. Abbas Hoca´nın icazeti, Ömer Hoca´nın oluruyla 14-15 yaşlarında müezzinlik yapmaya, hoca olmadığı zamanlarda ise imamlık yapmaya başlamıştır. Daha sonraları da Alucra Müftüsü Osman Çelik Efendi ve İmam Hafız Ahmet Paçaoğlu´nun sohbetlerine Ömer Hoca ile iştirak etmeye başlar.
Okumasıyla dikkati çekince Merkez Ulu Cami´de müezzinlik yapmaya ve aşır okumaya başlar. 1939 Erzincan depreminden sonra fakirlik daha da artar. Abisiyle ve zaman zaman da amcalarıyla hızar biçmek için çevre ilçelere gider. Gittiği köylerde imamlık, müezzinlik görevlerini de ifa eder. 18 yaşında ilk defa duyduğu ve görmediği uçsuz bucaksız deryayı yani Karadeniz´i görür. Yolculuklarını tamamen yaya ve ayaklarında çarık ya da kara lastikle yapar. Aralık 1942´de anne ve babasının arzusuyla askerliği yapmadan evlenmem düşüncesine rağmen, babasının amcasının oğlu Osman Onbaşı´nın (7 yıl Yemen´de savaşmış ve Ermeni Rum çetelerine karşı Alucra´da mücadele vermiş.) kızı Hamide Hanım ile evlenir.
1943 Mart ayının sonunda Jandarma olarak askere gider. Elazığ Hozat´ta 6 ay acemi eğitimi yaptıktan sonra Tunceli Ovacık ilçesine dağıtım olur. 6 ay gördüğü kurstan sonra 18 kişiden ilk altıya girerek Sıhhiye Onbaşısı olur ve birliğine döner. 20 Ocak 1947´de terhis olur.
Ömrünü insan yetiştirmeye ve öğrenci okutmaya harcayan Hacı Osman Erilli vefat etti.
Hacı Osman Erilli Kimdir?
Osman Erilli, 15 Ağustosta 1923 Giresun´un Alucra İlçesinin Babapınar köyünde dünyaya geldi. Babası Ahmet Onbaşı, Annesi Fatma Hanım´dır. Babası Ahmet Onbaşı, Ahmet Yesevi´nin Anadolu´ya gönderdiği erenlerden Sarı Dede´nin soyundan gelmektedir (Sarı Dede´nin türbesi köyün doğu girişindedir.) Çocukluk döneminde köyde ilkokul yoktur. Köyün hocası Ömer Hocadan gizlice hem Kuran´ı hem de yeni Türkçeyi öğrenmiştir. Daha sonraları Zil köyünde Abdurrahman Hoca´dan, Allu köyünde İbrahim Hoca´dan, Armutlu köyünde Ezher mezunu Recep Hoca´dan ve onun talebesi, Yanos köyünden Abbas Hoca´dan kıraat, tecvid, talim ve ilmihal dersleri almıştır. Ayrıca babası ve kardeşleriyle çobanlık yapmıştır. Abbas Hoca´nın icazeti, Ömer Hoca´nın oluruyla 14-15 yaşlarında müezzinlik yapmaya, hoca olmadığı zamanlarda ise imamlık yapmaya başlamıştır. Daha sonraları da Alucra Müftüsü Osman Çelik Efendi ve İmam Hafız Ahmet Paçaoğlu´nun sohbetlerine Ömer Hoca ile iştirak etmeye başlar.
Okumasıyla dikkati çekince Merkez Ulu Cami´de müezzinlik yapmaya ve aşır okumaya başlar. 1939 Erzincan depreminden sonra fakirlik daha da artar. Abisiyle ve zaman zaman da amcalarıyla hızar biçmek için çevre ilçelere gider. Gittiği köylerde imamlık, müezzinlik görevlerini de ifa eder. 18 yaşında ilk defa duyduğu ve görmediği uçsuz bucaksız deryayı yani Karadeniz´i görür. Yolculuklarını tamamen yaya ve ayaklarında çarık ya da kara lastikle yapar. Aralık 1942´de anne ve babasının arzusuyla askerliği yapmadan evlenmem düşüncesine rağmen, babasının amcasının oğlu Osman Onbaşı´nın (7 yıl Yemen´de savaşmış ve Ermeni Rum çetelerine karşı Alucra´da mücadele vermiş.) kızı Hamide Hanım ile evlenir.
1943 Mart ayının sonunda Jandarma olarak askere gider. Elazığ Hozat´ta 6 ay acemi eğitimi yaptıktan sonra Tunceli Ovacık ilçesine dağıtım olur. 6 ay gördüğü kurstan sonra 18 kişiden ilk altıya girerek Sıhhiye Onbaşısı olur ve birliğine döner. 20 Ocak 1947´de terhis olur.