Hatice Duman, muhacirler öz yurduna dönüş yolunda

Suriyeli muhacirler, ümmet şuurunu kimin taşıdığını ortaya çıkaran bir imtihan ve bu millete ensar olma vesilesi olan bir lütuftu.

Şam-ı Şerif’te toprak mazlumların kanlarıyla sulandı, İstanbul’da çiçekler onlar hürmetine açtı. Gam çektiler, gün gösterdiler. Güneş her zaman Şark’tan doğdu. Batı’nın karanlığı Doğu’nun aydınlığına bugün bir kez daha mağlub oldu. Ehl-i Sünnet’in ızzeti, ehl-i bidat ve ehl-i küfrün zilletine galib geldi.

*Allâh ve Rasûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) emaneti muhacir kardeşlerim!*

Bize ümmet olmayı hatırlattınız, Ashab-ı Kirâm’a ittiba edebilmeyi; ensar olma imkanını bahşettiniz. Zulüm altında inlediniz lakin bu topraklara ferahlık getirdiniz, gözyaşı döktünüz sevinç bahşettiniz, dert yüklendiniz huzur verdiniz, evleriniz başlarınıza yıkılıp kışın soğuğunda titrediniz lakin bu topraklara baharı taşıdınız. Zahmet çektiniz, rahmet oldunuz bu memlekete.. Sizin vesilenizle nice rahmetler indi üzerimize. Size yapılan infak vesilesiyle, sadakalarla nice musibetler kalktı bu milletin, memleketin üzerinden. İyiki vardınız, iyiki varsınız.

Bunları neye dayanarak söylüyorsun diyenlere:

Vallahi Peygamber kelamından delilim var! *“Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır”* {Heysemî, Mecmaü’z-Zevâid,3/63}

*“Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere merhametli olun ki, göktekiler (melekler) de size rahmet etsinler.”* {Tirmizî, Birr, 16}

Meleklerin rahmet etmesi; müminler için dua ve istiğfar etmeleridir.”