Valimiz Seddar Yavuz, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı arasında imzalanan protokol kapsamında farklı dallarda yapılan yarışmalarda ilimizde dereceye giren öğrencileri ödüllendirdi.
Sayın Valimizin makamında gerçekleşen ödül törenine; İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Milli Eğitim Şube Müdürü Bayram Güler, okul idareci ve öğretmenleri ile yarışmada dereceye giren öğrenciler katıldı.
Sayın Valimiz Seddar Yavuz, Kısa Film kategorisinde birinci olan Muş İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Fatma Betül Ulaşkın, Muş İlci İnşaat Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Sümeyra Belet, Resim dalında birinci olan Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Mustafa Selim Dost, TOBB Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi İshak Yılmaz, Hikâye dalında birinci olan Taşoluk İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Vedat Türker, Bulanık Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Nihal Demirci, Şiir dalında birinci olan Varto İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Baver Gökdemir, Muş Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Muhammed Ekici ve Değerler Ödülü dalında birinci olan Hasköy Kadir Rezan Has Kız YİBO öğrencisi Şevin Etik, Muş Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Mücahit Önel isimli öğrencileri makamında kabul etti.
Ortaokul ve lise kategorilerinde birinci olan öğrenciler Sayın Valimiz tarafından altın ile ödüllendirildi.
Öğrencileri tebrik eden Sayın Valimiz; “Kıymetli okul idareci ve öğretmenlerimiz ve sevgili öğrencilerimiz, hepinize başarılı, huzurlu, sağlıklı bir yaşam diliyorum.” Dedi.
Ödül töreni öğrencilere ödüllerinin verilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Valimiz Seddar Yavuz ilimizde ilki gerçekleştirilen Uluslararası Tütün Çalıştayı Programına katıldı. Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri Birliği Genel Başkanlığı tarafından düzenlenen çalıştayın Muş Valiliği, Muş Belediye Başkanlığı, Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) katkılarıyla MŞÜ Kongre Merkezi’nde ilk oturumu gerçekleşti.
Saygı duruşu ile başlayan programda açılış konuşmasını Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri Birliği Genel Başkanı Şeyhmus Solgun yaptı. Protokol konuşmaları ile devam eden çalıştayda bir konuşma yapan Sayın Valimiz Seddar Yavuz; “Çok kıymetli davetliler! Semalarında merhum Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin ruhaniyetinin dolaştığı kadim şehir, Muş’a hepiniz hoş geldiniz.
Hepinizin bildiği gibi Muş tarihimiz açısından Anadolu’nun anahtarını ve kapısını oluşturuyor. Bu şuurla ve bilinçle Muş’a bakmak, bu şuurla Muş’a hizmet etmek, hizmetlerin eksik veya noksanlıklarını bu bakış açısıyla değerlendirmek gerekiyor. Aynı zamanda sadece Muş’u değil Bitlis’i, Ahlât’ı diğer taraftan Bingöl’ü de bir bölgesel kalkınma modeli içerisinde de değerlendirmek gerekiyor.
Değerli katılımcılar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde sessiz ve büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu devrimi belki bugün içinde yaşadığımız zaman için fark edemiyor, belki yeterince hissedemiyor veya değerlendiremiyoruz. Ama inanın buna, bundan 50-100 yıl sonra geri döndüğümüzde bu 2 binli yıllar tarihe altın harflerle yazılacak ve bizden sonraki gelen nesiller yeniden değerlendirecek. Türkiye sadece sosyal, ekonomik alanda gelişmeler sağlamadı. Aslında demokratik standartlar başta olmak üzere herkesin kendisini özgürce ifade edebileceği bir ülke haline dönmüştür. Gelişmeler elbette bütün illerimizi, ilçelerimizi, beldelerimizi tesiri altına almıştır. İlimize bakacak olursak; Muş tarımsal özelliği ağır basan bir il. Geniş ovaları ve hayvansal üretim potansiyeliyle sadece Muş’u değil Doğu Anadolu bölgesini besleyebilecek bir potansiyele sahip. İşte hükümetimiz bu anlayışla yola devam ediyor ve yatırımlarını yapıyor. Alparslan-I barajı bitti, Alparslan-II barajını yapıyoruz. Alparslan-II Barajını yaptığımızda ne olacak?, sorusunun cevabı şu; 78 bin hektar alan sulanacak. Bakınız bugün Muş’taki toplam vergi gelirleri 247 milyon. Bizim Devlet olarak Muş’a her yıl harcadığımız miktar 2 Milyar TL. Sadece Muş Ovası’ndan elde edeceğimiz gelir 280 milyon TL’dir. Demek ki, biz Muş Ovası sulamasını bitirdiğimizde bugün vergi gelirleri kadar bir geliri Muş’un kasasına, vatandaşlarımızın cebine koymuş olacağız.” Dedi.
Muş’un geleceğine ümitle baktıklarının altını çizen Sayın Valimiz Seddar Yavuz, konuşmasının devamında “Çünkü bu şehir, bayrağına ve vatanına sonuna kadar saygılı bir şehir. Burası huzur kenti. Huzur kenti olmadan huzuru sağlamadan sosyal ve ekonomik gelişmişlik beklemek ancak hayal kurmaktan başka bir şey değildir. Şiddete sarılanlar, şiddeti destekleyenler barış ve kardeşlikten bahsedemez. Demokrasiden bahsedemez. Çünkü demokrasi ile şiddet bir araya gelecek kavramlar değildir. Silahın namlusunu göstererek, vatandaşı tehdit ederek oy alanlar veya oy devşirenlerin, bu topluma verebilecekleri bir mesaj yoktur. O yüzden eğer biz bölge insanını seviyorsak, kalkındırmak istiyorsak önce huzuru tesis etmeliyiz. Çok şükür ki İlimiz vatanını, bayrağını seven insanlarla dolu. Kendilerini bir kez daha tebrik ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle bu çalıştayın önce ilimize, sonra ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyor, bu programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” Dedi.
Program protokol konuşmaların ardından plaket takdimi ve toplu hatırı fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
Valimiz Seddar Yavuz, ‘Osmanlı Döneminde Belgelerle Muş’ Adlı serginin açılışını yaptı. Muş’un tarihi geçmişinin anlaşılmasına katkı sağlamak amacıyla Valiliğimizce Koordine edilen Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Osmanlı Döneminde Belgelerle Muş’ adlı serginin açılışı yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Muş Öğretmenevinde düzenlenen serginin açılış kurdelesini Sayın Valimiz Seddar Yavuz, davetliler ile birlikte kesti. Sergi öncesi düzenlenen programda açılış konuşmasını yapan Sayın Valimiz Seddar Yavuz; “Çok kıymetli davetliler! Semalarında merhum Alparslan’ın ve kutlu askerlerinin ruhaniyetinin dolaştığı kadim şehir Muş’a hizmet etmekten, sizlerle bir arada olmaktan kıvanç duyduğumu ifade etmek isterim.
Bölgemiz özellikle İlimiz hizmet ve yatırıma daha fazla ihtiyaç duyan; sosyal, kültürel faaliyetleri daha fazla görmek isteyen bir kent. Bu vesileyle biz şehrimize gerçekten dört elle sarılıyoruz. Bu şehirde yaşayan 412 bin kişiyi kendi anamız, kendi babamız, kendi evladımız gibi görüyoruz ve bu şehirdeki herkesi can-ı gönülden kucaklıyoruz. İstiyoruz ki bu şehir her gün güzelliklerle anılsın. Dün Uluslararası Tütün Çalıştayını başlattık, işte bugün de başka bir güzellikle yine karşı karşıyayız.
Hepinizin bildiği gibi dünyadaki son evrensel imparatorluğun sahibi biziz. Bu imparatorluğun meydana getirilmesinde Türk kadar Arap’ın, Arap kadar Kürt’ün kısacası tüm ‘La ilahe illallah’ diyenlerin emeği vardır. O yüzden biz diyoruz ki, Osmanlı İmparatorluğu bir İslam İmparatorluğudur. O nedenle bu imparatorluğun inşasında ve yaşatılmasında herkesin emeği geçmiştir. Biz emeği geçen herkese saygı gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz.
Bizler ne kadar Cumhuriyete saygı duyuyorsak o kadar Osmanlıya, ne kadar Osmanlıya saygı duyuyorsak Selçukluya da o kadar saygı duyuyoruz ve bu Hz. Peygamberimize kadar gidiyor. Osmanlı sadece Müslümanlara değil, Müslüman olmayan halka da sığınılacak güvenli bir liman olmuştur, yurt olmuştur. O nedenle Osmanlıyı yeniden anlamalıyız. Bugün bu sergi bir başlangıç olacak; bu çalışmaları daha kapsamlı hale getireceğiz, geliştireceğiz. Biz Osmanlıyı yeniden ihya etmeye çalışmıyoruz. Biz biliyoruz ki her devlet ve her anlayış tarihte yerini alıyor. Önemli olan o günden bu güne aktarabileceğimiz ne olabilir? Eksiğimiz, noksanımız ne? Neden bugün daha iyi konumda değiliz gibi soruları sorabiliriz?
Osmanlı Devleti gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de herkesi kapsayan, kucaklayan bir koda sahiptir. Medeniyetimizi iyi tanıyacağız, ona göre yeni nesillerimize aktarmamız önem arz ediyor. Kendi medeniyetini bilmeyenler, kendileri huzurlu ve mutlu değilken içinde bulunduğu toplumu nasıl daha huzurlu ve mutlu kılabilir? Biz, bu anlayışla, bu zihniyetle yolumuza devam ediyoruz.
Dünya üzerindeki hakkı, hukuku haykıran hanedanlar yok edilmiştir. Sonuç ne olmuştur? Sonuç; bugünkü tablo ortaya çıkmıştır. Nedir bu tablo; her gün Müslüman kanı akıtılıyor, katlediliyor ve bizler etnik kökenimizi sorguluyoruz, mezhebimizi sorguluyoruz ve İslam dünyasında kan ve gözyaşı her tarafta akmaya devam ediyor. Hâlbuki daha yüz elli yıl önce bu coğrafyalarda huzur hâkimdi, kimse kimseyi öldürmüyordu, kimse kimseyi katletmiyordu, huzur içerisinde yaşıyorlardı.
Allah aşkına hak için kim ne biliyorsa söylesin, susmasın artık. Doğrunun yanında, hakkın yanında, adaletin yanında korkmadan yer alsın. Suriye, Yemen, Irak kargaşa halinde, istiyorlar ki Türkiye’miz de bu hale gelsin. Bunu başaramayacaklar. Bakınız bizler geçmişte iyi işler başarmış bir milletin bakiyesiyiz. Geçmişte başardığımız gibi gelecekte de çok iyi işler başarabiliriz. Bu millet hep başarmıştır, başaracaktır da. Biz sadece İslam âlemi için değil, tüm insanlık için hakkı haykırabilecek bir milletin mensubuyuz. Maliyeti, faturası ne olursa olsun. En azından bu gayretin içinde olabildik diyebiliriz, Yüce yaratıcımıza. Yapılan hizmetlerin herkes farkında. Kimler farkında değil? Vicdanları katılaşmış, kalpleri mühürlenmiş, gözleri kör, kulakları sağır olmuş olanlar farkında değiller.
Bu duygu ve düşüncelerle bu serginin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Böylesine güzel etkinliklerde tekrar bir araya gelmek temennisi ile hepinizi muhabbetle selamlıyorum.” Dedi.
Sayın Valimizin konuşmalarının ardından Başbakanlık Konservasyon ve Resterasyon Şube Müdürü Mustafa Sulu ve Bilim Kalite Yönetim Ar-Ge Şube Müdürü Vahap Sayın plaket ve başarı belgelerini Sayın Valimiz’in elinden aldı. Eserler hakkında uzmanlar tarafından bilgi verilmesinin ardından sergi alanına geçen Sayın Valimiz Seddar Yavuz beraberindekiler ile birlikte açılış kurdelesini kesti. Düzenlenen program kokteylin ardından sona erdi.