Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’nin önde gelen iş kadınları, kadın sanatçı ve sporcularını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde konuk etti. Emine Erdoğan yaptığı konuşmada “İş kadınlarımızın, sanatçı ve sporcularımızın, küresel reçeteler üretecek kadar zengin birikime sahip olduğunu biliyor ve bu güce inanıyorum. Bu toprakların potansiyelini iyi kullanabilirsek, insanlık için iyiliği ve umudu temsil edebiliriz” dedi.
İş, sanat ve spor dünyalarından tanınmış çok sayıda ismin icabet ettiği davette Emine Erdoğan, yemek öncesinde bir konuşma yaptı.
Türkiye’nin medar-ı iftiharı iş kadınlarını, bu toprakların ruhunu yücelten sanatçıları, Türk bayrağını uluslararası arenada dalgalandıran başarılı sporcuları misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Emine Erdoğan, dünyadaki değişimin en önemli dinamiklerinden birisinin, kadın potansiyelini değerlendirebilmek olduğunu belirtti ve “kadınların gücünü devreye sokabilen toplumlar ilerleyecek, diğerleri gelecek liginden düşecektir” diye konuştu.
“MAZLUMLARIN SESİ OLAN BİR TÜRKİYE HAZMEDİLEMİYOR”
Türkiye’nin gerek doğal kaynakları, gerek sosyal sermayesiyle 21. yüzyılın en parlak yıldızlarından biri olacağını kaydeden Emine Erdoğan, şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz yoğun küresel kuşatmanın mahiyeti de, bunu gösteriyor. Tüm dünya ekonomik krizlerle boğuşurken, üretimini, ihracatını, yatırımlarını, istihdamını artıran bir Türkiye, bu rekabet ortamında elbette tehdit olarak algılanıyor. Korku ve terörle özdeşleştirilen din algısını reddederek Mevlana’nın, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ruhuyla şekillenmiş rafine din anlayışıyla, kendi yolunu çizen bir Türkiye kabullenilemiyor. Kimyasal silahların kullanılmasına, çocukların denizlerde boğulmasına ses çıkarmayan dünya karşısında, yerkürenin en cömert ülkesi sıfatıyla, mazlumların sesi olan bir Türkiye hazmedilemiyor. Demokrasimize kasteden darbecilerin, akla hayale gelmez hainlikleri karşısında ‘ev kira, ama vatan bizim’ diyen, vatanına âşık, yürekli gençlerin varlığı hesapları bozuyor. Hulasa, hâkim güçlerin şablonlarına uymayan, tanımlayamadıkları ve yönetemedikleri bir Türkiye hoş karşılanmıyor.”
“ORTADOĞU’DA ŞİDDETİN DİNLE ÖZDEŞLEŞTİRİLDİĞİ ORTAMDA, TÜRKİYE’YE BÜYÜK SORUMLULUKLAR DÜŞÜYOR”
“Dünyada olup bitenleri, kendi değer yargılarımızla yorumlama özgüvenine sahip olduğumuz sürece, ülkemiz aleyhindeki tüm arzular boşa çıkacaktır” şeklinde konuşan Emine Erdoğan, İslamofobi’nin bu derece yükseldiği, Ortadoğu’da şiddetin dinle özdeşleştirildiği bir ortamda, Türkiye’ye büyük sorumlulukların düştüğünü vurguladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya ve Türk vatandaşlarına Hollanda’da yapılan muameleye de değinerek, uluslararası teamüllere aykırı bu tavrın, Avrupa değerlerinin hem insani, hem de diplomatik açıdan intiharı olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
“16 NİSAN’DA TÜRKİYE’Yİ VESAYETLERDEN ARINDIRACAK SİVİL BİR SİSTEM TEKLİFİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Türkiye’nin güçlü olması için dayanışmanın gereğine vurgu yapan Emine Erdoğan, “İş kadınlarımızın, sanatçı ve sporcularımızın, küresel reçeteler üretecek kadar zengin birikime sahip olduğunu biliyor ve bu güce inanıyorum. Bu toprakların potansiyelini iyi kullanabilirsek, insanlık için iyiliği ve umudu temsil edebiliriz.” diye ekledi.
Emine Erdoğan, 16 Nisan’da yapılacak referanduma da değindi ve “Türkiye’yi vesayetlerden arındıracak sivil bir sistem teklifi ile karşı karşıyayız. 93 yılda, 65 hükûmetin kurulduğu bu sistemin yapısal sorunlarının tamiri, eminim hepinizin arzusudur. Son 15 yılda, Türkiye bu sistem içinde, her daim tehdit altında biraz olsun ilerlemiş ve gelişmişse, bu, güçlü bir liderlikle mümkün olmuştur. Şimdi bu yeni sistem teklifi, istikrarı, liderlerin gücüne değil, denetim mekanizmaları olan bir sisteme bağlıyor” ifadelerine yer verdi.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE OLARAK ERİŞECEĞİZ”
Yeni sistemin, düşük ihtimalli kötü senaryolarına yoğunlaşmaktan, sunduğu fırsatların toplumda göz ardı edildiğine dikkat çeken Emine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu teklif, mevcut sistemde fazlasıyla olan riskleri bertaraf etmek için, bir fırsat olarak karşımızda duruyor. Ben milletimizin en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılına, güçlü bir Türkiye olarak erişeceğimizden kuşku duymuyorum. Hayat, bisiklet sürmeye benzetilir. Dengenizi korumak için pedalı daima çevirmeniz gerekir. Türkiye için de, 15 yıldır kazandığımız ivmeyi hiç kaybetmeden, istikrarı sürdürmek için çalışmaya devam etmek durumundayız. Şayet, toplum olarak ideolojik saplantıların kıskacından kurtularak, ülkemizin geleceği adına rasyonel kararlar alabilirsek, hikâyemizi en güzel şekilde tamamlayacağız.”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki yemeğin ardından, davetliler arasında bulunan ünlü besteci-piyanist Anjelika Akbar, kısa bir piyano dinletisi icra etti. Yemeğe, Emine Kamışlı Sabancı, Barühüda Tanrıkorur, Hülya Koçyiğit, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Esra Bilgiç, Nurten Sancak, Meltem Demirören Oktay, Semahat Arsel, Oya Eczacıbaşı, Perihan Savaş, Nilüfer Bulut, Neslihan Demir Güler, Ayşe Begüm Onbaşı, Müge Öz, Demet Sabancı Çetindoğan, Lale Cander, Reyhan Demirören, Sema Güral Sürmeli, Özlem Denizmen, Melihat Gülses, Çiğdem Simavi, Vuslat Doğan Sabancı, Didem Ciner, Revha Demirören, Ayfer Toprak, Ayşe Cevahir, Nebahat Kutmangil, Hediye Güral Gür, Leyla Alaton, Dilek Şahsuvaroğlu, Berrin Zorlu, Füsun Barutçugil, Muazzez Ersoy, Bedia Akartürk, Müjde Doenyas, Esin Güral Argat, Sevim Güral, Fatma Oya Özdebirin, Berrin Tatlıcı Güneş, Semra Ağaoğlu, Sena Ağaoğlu Kırcal, Hilal Kazan, Anjelika Akbar, Burcu Güven, Semra Hasan Yavuz, Ayşe Ege, Ece Ege, Banu Küçükel, Dilek Hanif, Esin Yağmurdereli, Hazal Subaşı, Şirin Pancaroğlu, Gülçin Anmaç, Gülsüm Azeri, Gülşah Alkoçlar, Neşe Boysanoğlu, Nevin Gür, Nükhet Ezberci, Selma Türkeş, Şeyda Tosyalı, Yasemin Pirinçcioğlu, Nüshet Taviloğlu, Zeynep Fadıllıoğlu, Esra Şimşek, Ayşen Zeybekci, M.Belma Satır ve daha birçok iş kadını, sanatçı ve sporcu katıldı.