Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen iftar programına; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin, KADEM Başkanı Sare Aydın Yılmaz, KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Bayraktar’ın yanı sıra iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda isim de iştirak etti. “Geleceğe İşbaşı Projesi” temasıyla düzenlenen iftar programında Emine Erdoğan bir konuşma yaptı.
Katılımcıların Ramazanlarını kutlayarak konuşmasına başlayan Emine Erdoğan, “Namaz vaktin, zekât paranın yönetiminde bir disiplin aracıysa, oruç da nefisle mücadelenin yöntemidir” dedi. Bir aylık bu nefis mücadelesinin tüm yıla yayılarak hayatları manevi bir disiplin altına alması temennisinde bulunan Emine Erdoğan, Ramazan’ın aynı zamanda köklü bir geleneği, zengin bir kültürü bize yeniden hatırlatan iklim olduğunu söyledi.
“GELECEĞE İŞBAŞI PROJESİ, SİVİL TOPLUM-KAMU İŞ BİRLİĞİNİN GÜZEL BİR ÖRNEĞİ”
Kadınların güçlendirilmesi için nitelikli projeler üreten KADEM’in, “Geleceğe İşbaşı Projesi” ile devletin himayesindeki kızlara yeni ufuklar açtığını ifade eden Emine Erdoğan, “Geleceğe İşbaşı Projesi, sivil toplum-kamu iş birliğinin güzel bir örneğidir. 42 evladımız, bilişim teknolojileri, tıbbi sekreterlik, muhasebe gibi alanlarda iş sahibi oldu. Bu somut çıktı, projenin geleceği adına da umut vaat etmektedir” dedi.
Kadınları güçlü bir toplumun sağlam olacağını söyleyerek, “Çünkü cinsiyet adaletinin yerleştiği bir toplumda, adaletin tüm kazanımları mevcuttur” diyen Emine Erdoğan, cinsiyet adaleti konusunda toplumda bir farkındalık oluştuğunun altını çizdi.
“KADINLARIMIZLA ÖNÜMÜZE ÇIKAN TÜM ENGELLERİ AŞARAK ÇALIŞTIK”
Hükûmetin 2023 yılında kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 41’lere çıkarma vaadine değinen Emine Erdoğan şöyle konuştu: “Bu, toplumsal hayata, siyasete, iş dünyasına, kadın duyarlılığının, zekâsının, sezgisinin taşınması demektir. Dünyanın, kadınların muktedir yüreğine ihtiyacı var. Kadının ve erkeğin birbirini tamamladığı, aklın ruhla buluştuğu, teorinin pratikle bütünleştiği bir dünya inşa etmek durumundayız.”
Konuşmasında kendi gençlik yıllarına da atıfta bulunarak sivil toplum kuruluşlarından siyasi partilerin kadın kollarına, aktif bir mücadelenin parçası olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, “Kadınlarımızla diz dize göz göze, önümüze çıkan tüm engelleri aşarak çalıştık, çabaladık. Türkiye’nin kalkınma mücadelesinin içinde yer aldık. Geçmişe dönüp baktığımda, iyi niyetli küçük çabaların aynı nehre akarak büyük bir çağlayan oluşturduğunu görüyorum” diye ekledi. Emine Erdoğan, “Ne mutlu ki, bu çağlayan dünyanın mazlumları için de âb-ı hayat oluyor. Myanmar’a, Pakistan’a, Afrika’ya gittiğimde bunu hep hissettim. Rabbim, bizleri böylesi güzel işlere memur etti” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE DIŞINDA MAZLUMLARIN SESİNE KULAK VEREN YOK”
Emine Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendilerine ekmek uzatanlara ‘Beni tekrar acıktırmayacak bir ilaç verir misin?’ diyen Suriyeli çocukların bize ihtiyacı var. Son nefesini ‘sizi Allah’a şikâyet edeceğim’ diyerek veren Gazzeli çocukların üzerimizde hakkı var. Şu basit gerçeği unutmayalım; tüm dünya zulme seyirci! Türkiye dışında mazlumların sesine kulak veren yok. İslam dünyasının bu büyük sorunlarına baktığımızda, Müslümanlar neden birlik olamıyor diye hayıflanıyoruz. Emin olun biz külliyen birleşirsek, tek vücut olursak, İslam dünyasının da birleşme umudu artar. Birlikte yapabileceğimizi düşündüğümüz şeyler, yekvücut olmanın bir adım ötesinde. Yeter ki farklılıklarımızı zenginlik sayıp birleşerek bölgemizde güçlü bir rol model olalım.”
Emine Erdoğan konuşmasını, “Ramazan’ın bu güzel günlerinde, bu mübarek iftar saatinde ellerimizi Rabbimize açıyoruz. Bizleri, İslam’ın izzetinden nasiplenmiş Müslümanlar olarak yaşat. Ya rabbi, bu kutlu coğrafyada, Ebu Eyyubel-Ensari’ye komşu bu mekânda, bize temiz bir aklın, selim bir kalbin kapılarını aç. Birbirimizi sevmeyi, insan olmanın onurunu taşıyarak birlikte yaşamayı nasip eyle! Bizleri kardeş eyle” duasıyla tamamladı.