Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,temel attı ve il kongrelerinde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Odunpazarı’ndaki “Eskişehir Modern Sanat Müzesi Temel Atma Töreni”nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

 Erdoğan, başbakanlığı döneminden beri prensip olarak temel atma törenlerine iştirak eden birisi olmadığını, sadece açılış törenlerine katıldığını söyledi.

Temel atma törenlerinin geçmişinde çok garip bazı tecellilerinin bulunduğunu belirten Erdoğan, “Temeller atılmıştır, atıldığı yerde kalmıştır. Biz, ‘Öyle yapmayacağız. Temeli arkadaşlar atsın, biz de açılışlarına gidelim.’ dedik. Bunun istisnaları da oluyor. İşte bugün de böyle bir istisna vesilesiyle bir aradayız. Gençlik yıllarımdan beri ülkemizin en önemli kültür insanlarından biri olarak gördüğüm Nabi Avcı hocamızın özellikle teşvikleriyle hayata geçirildiğini bildiğim bu müzenin şimdiden şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Erdoğan, müzeyi Eskişehir’e kazandıracak Polimeks Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Erol Tabanca’ya ve ortağı Cem Siyahi’ye ülkenin özellikle kültür ve sanat hayatına yaptıkları katkıları dolayısıyla teşekkürlerini iletti.

Ülkede özel müzeciliğin maalesef olması gerektiği yerde bulunmadığına dikkati çeken Erdoğan, bu bakımdan Eskişehir’de inşaatı ve içine yerleştirilecek eserlerin yanı sıra yaklaşık 30 milyon dolarlık maliyetle böyle bir eserin ortaya çıkmasına büyük önem verdiğini kaydetti.

Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelerin ziyaretçi sayısının bir ara 30 milyona yaklaştığını anımsatarak, “Bu sayı son yıllarda turizm sektörünün yaşamış olduğu sıkıntılı dönem sebebiyle 20 milyona geriledi. Bu yıldan itibaren yeniden 30 milyonun üzerine doğru bir yükselişin yaşanacağına inanıyorum. Özel müzelerimizin ziyaretçi sayılarıyla ilgili bir istatistik olmamakla birlikte, arzu ettiğimiz rakamın gerisinde olduğu aşikardır.” değerlendirmesinde bulundu. 

Polimeks’in kurduğu ve temeli atılacak müzenin, sahip olduğu diğer unsurlarla “özel müzecilik” alanında yeni bir çığır hatta çekim alanı oluşturacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Temenni ederim ki bu adımların atılması ve çoğalması, hakikaten ülkemiz için çok çok farklı bir gelişime de vesile olacaktır. Sadece kapısına kadar gelen insanları kabul eden değil, onları buraya gelmeye teşvik eden bir anlayışla kurulduğunu gördüğüm bu müze, benzer yeni eserlerin ortaya çıkması için de ilham kaynağı olacaktır. 

Eskişehir hem tarihi misyonu hem bugünkü potansiyeli hem de geleceği konusunda verdiği umutla böyle bir eser için en isabetli seçimdir. Eskişehirlilerin idarecileri ve halkıyla yapılacak esere sahip çıkarak, bu konuda adımların atılmasına teşvik edeceklerini düşünüyorum.”

“SÜREKLİ SÖYLENEN, ‘BUNLARIN İHRACINI NİYE YAPMIYORSUNUZ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkelerin ve toplumların gücü neyle ölçülür?” diye sorulduğunda, kültür ve sanatı ilk sıralara yerleştirmekte asla tereddüt etmeyeceğini vurguladı.

Bugün küresel güç görülen ülkelere bakıldığında onları günlük hayatın her alanında asıl karşılarına çıkartanın kültür ve sanat ürünleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye’nin son yıllarda televizyon dizilerini küresel düzeyde pazarlamakla yaptığı açılımı, başka hangi araçla gerçekleştirebilirdik açıkçası bilemiyorum. Şu anda dünyanın neresine gidersek gidelim, aldığım bütün bu noktadaki teveccühler gösteriyor ki bu noktada çok geç kalmışız. Atılan bu adımlarla bizlere sürekli söylenen, ‘Bunların ihracını niye yapmıyorsunuz?’

Onun için de şu anda gerek TRT olsun gerekse diğer bu sektördeki dostlarımız olsun, dublajlarıyla, yaptıkları çalışmalarla hakikaten yoğun bir gayretin içindeler. TRT’nin bu açılımı, attığı bu adımlar ve diğer özel sektöre ait atılan bu adımlar, ciddi manada bir talebi de getiriyor. Belirli bir maddi güce ulaşmış her kişi, kurum ve devlet, çok doğru bir şekilde önce kültür ve sanat alanında ciddi adımlar attıkları sürece, Türkiye’nin hem dünyadaki yeri çok daha güçlü olacak hem de ülke içinde başta gençlik olmak üzere, onların da ufku buna göre gelişecek, genişleyecektir.”

“GÖZ KAMAŞTIRICI BİR ZENGİNLİĞE SAHİP OLDUĞUMUZA İNANIYORUM”

Türkiye’nin kültür ve sanat konusunda eksiği olmadığına, tam tersine göz kamaştırıcı zenginliğe sahip bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim sıkıntımız, elimizdeki bu büyük hazineyi değerlendirmekte yeteri kadar başarılı olamayışımızdır. Birkaç yüzyıllık tarihinden, dünya kültür ve sanat piyasasını ele geçirecek kadar malzeme üretenleri görünce, bu konudaki ihmalimizin ne kadar büyük olduğunu çok daha iyi anlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın ilk yerleşim yerinden başlayarak her türlü tarihi zenginliğe sahip olup da bunu sergileyememenin, anlaşılabilir olmadığını dile getirdi.

Sözlü ve yazılı edebiyattan müziğe kadar, Türk kültürünün çeşitliliği ve göz alıcılığı karşısında hayran olmayan kimseyi görmediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ama ülkemizde birileri bu zengin mirasın üzerini örtmekle, tahrip etmekle hatta kimi ruhu çoraklaşmışlarda gördüğümüz gibi aşağılamakla meşguldür. Kimlik bilgileri bize özellikle aitken, zihni ve gönlü başka kültürlerin kontrolüne geçmiş bir nesille hiçbir hedefimize ulaşamayız. Bunun için önümüzdeki dönemde eğitimi ve kültürü önceliklerimizin en üst sıralarına çıkartmakta kararlıyız. Aksi takdirde geleceğimizin tehdit altına gireceğini biliyoruz.” 

Erdoğan, cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal’in, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” derken bunu ifade ettiğini söyledi.

Bu damarlardan yoksun olarak geleceğe yürünemeyeceğine işaret eden Erdoğan, “Büyük, güçlü devlet ve millet olmamızın şartı, hayat damarlarımızın hepsini de canlı tutmaktan geçiyor. Bu bakımdan kültüre ve sanata yapılan her yatırım bizi heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor.” dedi.

Erdoğan, temeli atılacak sanat müzesinin, Eskişehir’in özgün kültür mirasından aldığı ilhamla yeni dönemde hedeflere ulaşılması konusunda katkı sağlayacağını düşündüğünü belirtti. 

Müzenin tasarımının odun ağırlıklı yapılıyor olmasının da bu işe ayrı zenginlik katacağına dikkati çeken Erdoğan, malzeme seçimindeki hassasiyetin müzeye ayrı bir güç ve güven getireceğini vurguladı.

ERDOĞAN, “VAV” HARFİ ÇİZDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sonrasında, beraberindekilerle müzenin açılışının yapılacağı alana geçti.

Erdoğan, burada kendisi için hazırlanan boş tuvale, Arapça’daki “Vav” harfini hat sanatına uygun şekilde çizdi.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlıca ve Türkçe yazılı geleceğe yönelik mesajı içeren mektubu imzaladıktan sonra kapsülün içine yerleştirdi. Daha sonra domino taşlarını devirmek suretiyle kapsül temele bırakıldı. 

Mesajda, şu ifadelere yer verildi:

“Bak Odunpazarı semti şimdi pek rana-yı sükna çünkü Erol Bey’le Cem Bey yapmakta bir hayr-ı ağna. Şol San’at Müzesi binasına koymak için rükna lütfedip Reis-i Cuhur eyledi teşrif-i hüsna, Recep Tayyip ErdoğanBeyfendi ömrü tül ola. Nasip olsun fethine de bir merasim-i müstesna. Çıktı mahvi söyledi üçlerle bir tarihi hüsna. Eskişehrin Sanayi-i Asrıyye Müzesi mebna.” 

ERDOĞAN, KENDİSİNİ BEKLEYENLERE SESLENDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini bekleyen vatandaşları da kısa bir konuşmayla selamladı. 

Erdoğan, temelini attıkları eserin 1,5 yılda tamamlanacağını ve Odunpazarı’nın modern müzesine kavuşacağını söyledi.

İnşa edilecek müzenin Odunpazarı’na farklı zenginlik katacağını dile getiren Erdoğan, “Adeta inşa ve ihya hareketinin burada güzel bir sembolü, tacı olacak diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, temeli atılan müzenin hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temel atma töreninden önce  AK Parti Gençlik Kolları MYK Üyesi ve Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özbey ile Özge Erden’in nikah törenine katılarak şahitlik yaptı.

GGenel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikent Spor Salonu’nda düzenlenen Eskişehir 6. Olağan İl Kongresi’nde partililere hitap etti.

Konuşması öncesinde salondakilerin Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayım” isimli türküsünü okumaları üzerine Erdoğan da onlara, “Dünya dediğin ne ki? İki kapılı bir han. Bir kapıdan girer, öbür kapıdan gidersin.” sözleriyle karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’in değerleri olan Şeyh Edebali’yi, Hoca Nasreddin’i, Şehit Gazi’yi, Aziz Mahmud Hüdayi’yi, Hasan Polatkan’ı, Gün Sazak’ı, bundan 70 sene önce 1948’de ilk mitingini Çifteler’de yaparak demokrasi mücadelesini başlattığını aktardığı Adnan Menderes’i  yad etti.

Milletin, Menderes’i ve hizmetlerini hiçbir zaman unutmadığını ve unutmayacağını vurgulayan Erdoğan, “Elbette bu millet, darbe günü sevinç naralarıyla sokaklarda nümayiş yapanları da unutmayacak. İnşallah bu millet siyasetçilerini, ülkeye hizmet aşkıyla yanan idarecilerini bir daha darbe heveslilerine kurban vermeyecek. 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, gerekirse canı pahasına 251 evladı pahasına meydanı cuntacılara bırakmayacak.” diye konuştu.

Vatan, bağımsızlık ve demokrasi için bedel ödeyen tüm Eskişehirlilere şahsı, ülkesi ve milleti adına minnettarlığını sunan Erdoğan, terörle mücadelede kaybedilenler başta olmak üzere tüm şehitlere yüce Mevla’dan rahmet dileyerek, salondakilerden onlar için Fatiha suresini okumalarını istedi.

Erdoğan, salondan yükselen “Dünya 5’ten büyüktür” sloganlarına, “Dünya 5’ten büyüktür. Bunu bilenler biliyor ama bilmeyenler de bilecek.” ifadesiyle karşılık verdi.

“BÜYÜK KONGREMİZİN HAZIRLIKLARINA BAŞLAYACAĞIZ”

Eskişehir’in 2019 için adeta “Ben hazırım” diye haykırdığına işaret eden Erdoğan, “Şimdi soruyorum, Mart 2019’a hazır mıyız? Kasım 2019’a hazır mıyız? Bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları lütfettiği için Rabb’ime ne kadar hamdetsem azdır. Böyle asil, böyle vefakar, böyle kalender bir milletin evladı olduğum için Rabb’ime hamdediyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunus Emre’nin, “Hak’tan gelen şerbeti” isimli şiirinin, “Hak’tan gelen şerbeti içtik elhamdülillah/ Şu kudret denizini geçtik elhamdülillah/ Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk/ Kanatlandık kuş olduk, birbirimize eş olduk, uçtuk elhamdülillah/Balım Sultan ilinden, şeker damlar dilinden, dost bağının yolundan geçtik elhamdülillah/ Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk/ Aktık denize dolduk, taştık elhamdülillah” dizelerini okudu.

Eskişehir ile büyükşehir il kongrelerini de bugün başlattıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdiye kadar 54 il kongremizi başarıyla tam bir dayanışma ve muhabbet iklimi içinde icra ettik. Kongrelerimiz vasıtasıyla hem kadrolarımızı yeniledik, yeniliyoruz hem de kardeşliğimizi tahkim ettik, ediyoruz. İnşallah kısa sürede kalan kongrelerimizi tamamlayacak, ardından da büyük kongremizin hazırlıklarına başlayacağız.” değerlendirmesinde bulundu. 

Her gittiği yerde Eskişehir’deki gibi muhteşem bir heyecanla göz kamaştıran bir dayanışmaya şahit olduğunu belirten Erdoğan, AK Parti kadrolarının her zamankinden daha güçlü, daha organize şekilde 2019’da yapılacak seçimlere hazırlandığını söyledi.

Erdoğan, 2019 seçimlerinin ülkenin en kritik, tarihi önemi en yüksek seçimlerinden biri olacağını vurgulayarak, sandık müşahitlerinden ilçe yönetim kurullarına, il teşkilatından belediye başkanlarına, milletvekillerine kadar her bir dava arkadaşının bu gerçeği çok iyi bildiğini belirtti.

Türkiye’nin 2019’dan alacağı kuvvet, cesaret, özgüvenle 2023’e, daha sonra 2053 ve 2071’e yürüyeceğini ifade eden Erdoğan, ülkenin 2019 kavşağını da başarıyla dönmekten başka şansı olmadığını kaydetti.

Bunun kadrolarının burada olduğunu dile getiren Erdoğan, “Hazır mıyız?” sorusuna kalabalığın hep bir ağızdan verdiği “evet” yanıtının ardından, şunları söyledi:

“Siz hazır olduktan sonra Allah’ın izniyle bizim aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Bu seçimlerde sadece ülkemizin 15 yıllık başarılarının değil, demokrasi tarihimiz boyunca elde ettiğimiz tüm kazanımların da evelallah adeta oylaması yapılacaktır. Bu çok önemli. Üzerimizde taşıdığımız bu yükün ve sorumluluğun bilinciyle hazırlıklarımızı yürütmemiz gerekiyor. Şu andan itibaren 2019’a kadar kapı kapı dolaşacak, eserlerimizi, hizmetlerimizi, projelerimizi Eskişehirli kardeşlerimize anlatacağız. Bu süreçte durma, duraksama, rehavete kapılma lüksümüz yok. Şunu diyebilirsiniz, ‘Sayın Cumhurbaşkanım, Genel Başkanım, artık bunu bilmeyen mi var?’ Öyle demeyin, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Siz herkes bilir zannedersiniz ama maalesef bu yapılanların hepsi unutuluyor. Hatta hatta hani o yüksek hızlı trenimiz var ya bunun bile AK Parti iktidarı veya AK Parti hükümeti tarafından yapıldığını bilmeyenlerin olduğunu da size söyleyebilirim.”

“MODERN TÜRKİYE İÇİN GEREKLİYDİ DE ONUN İÇİN YAPTIK”

Havalimanı sayısını 25’ten 57’ye çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kadar havalimanını biz yaptık, hala yapıyoruz, yapacağız. Niye? İstiyoruz ki hemen evinden çıksın 15 dakikada, yarım saatte havaalanına, havalimanına varsın, oradan da uçağına binsin gideceği yere gitsin. Türkiye’yi bu hale biz getirdik. Düşünün bütün bunlar yapılırken niye yaptık bunları? Modern Türkiye için bu gerekliydi de onun için yaptık, iş olsun diye değil. Modern Türkiye’yi inşa edeceksek, hani bunlar ‘Atatürkçüyüz’ diyorlar ya eğer Atatürkçüysen muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek için ne yaptınız, söyleyin bakalım. Bunların dikili bir taşı var mı acaba? Yok ama bizim evelallah eserlerimiz çok. İşte muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak mı? Bak buradan dünyaya sesleniyorum sadece onlara değil, dünyada şu anda 1 numaralı havalimanını biz yapıyoruz biz.

Şu anda önümüzdeki yıl değil bu yılın sonuna kadar yılda 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız inşallah açılıyor. 2023’te bu sayı 200 milyona çıkacak. Ve bir numara. Buralara durup dururken gelmedik. Yan gelip yatarak gelmedik, çalıştık, azmettik, koşturduk.”

İstanbul Boğazı’na üçüncü köprüyü, Yavuz Sultan Selim köprüsünü yaptıklarını, bununla da yetinmeyip MARMARAY ve Avrasya Tüneli ile denizin altından ulaşım sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, “Şimdi bu nedir bu? Bu bir yarıştır. Nereyle? Dünya ile yarıştır? Niye kıskanıyorlar? İşte bundan.” dedi.

Türk Hava Yollarının dünyada ilk 7 içerisinde olduğunu, en fazla noktaya uçma konusunda bir numaralı konuma geldiğini vurgulayan Erdoğan, “Ama biz geldiğimiz zaman Türk Hava Yollarının uçak sayısı bile hak getire, çok çok azdı, parmak sayılarını zor geçerdi ama şimdi… Türk Hava Yollarından başka o zaman havayolu şirketi yoktu, şimdi 7 tane havayolu şirketi var. Buralara öyle kolay gelinmedi, işte bu rekabetlerle oldu bunlar. Şimdi istediğimiz yere, istediğimiz gibi uçabiliyoruz, ulaşabiliyoruz. Hepsinden öte sağa sola gitmeye gerek yok, Eskişehir’de şu yüksek hızlı trenin olması bile gerek gençlerimiz gerek halkımız açısından çok çok önemli.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, partililerden 2019 seçimleri için hazırlıklarını yapmalarını istedi.

Partinin ana kademe, kadın ve gençlik kollarından 2019 seçimleri için kapı kapı dolaşma sözü alan Erdoğan, ”Unutmayın, kale içeride fethedilir. Kaleleri siz fethedeceksiniz. Ben size inanıyorum.” ifadesini kullandı.

“AK Parti olarak her ne kadar 17 yıllık bir hareket olsak da binlerce yıllık şanlı bir tarihin zengin bir medeniyetin temsilcileriyiz.” diyen Erdoğan, asırlar boyu, üç kıta, yedi iklimde hüküm sürmüş, dünyaya nizam vermiş bir ecdadın torunları olduklarını söyledi.

“Kökü mazide, gözü atide olan bir geleneğin bugünkü temsilcileri” olduklarını dile getiren Erdoğan, bu hareketin köklerinin Hira Dağı’nda, Malazgirt, Söğüt, Dumlupınar, Sakarya ve Çanakkale’de olduğunu vurguladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu davanın temelinde Şeyh Edebali’nin basireti, Seyyid Onbaşı’nın cesareti, Hasan Polatkan’ın hizmet aşkı vardır. Bizim atamız kefen niyetine giydiği beyaz elbisesiyle Malazgirt Meydanı’nda, ‘Askerlerim, bütün müslümanların bizim için dua ettiği şu saatte, kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya şehit olur cennete girerim’ diye seslenen Sultan Alparslan’dır, bunu böyle bilelim. Bizim ceddimiz son nefesini vermeden önce evladına, ‘Oğlum, sana her hayrın kaynağı olan Allah korkusuyla hareket emeni vasiyet ederim. Unutma halk, bize Allah’ın emanetidir. Herkesin hak ve hukukuna riayet et’ tavsiyesinde bulunan Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’dir.”

Fatih Sultan Mehmet’in daha 21 yaşında genç bir padişah iken, “Ya ben Bizans’ı alırım ya Bizans beni” diyerek fethe yürüdüğünü hatırlatan Erdoğan, “Biz, Devlet-i Ali’nin en sıkıntılı zamanlarında bile, ‘Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Bu topraklar kanla alınmış, kanla verilir’ diye haykıran Sultan 2. Abdülhamit Han’ın torunlarıyız. Biz, ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla Anadolu’yu yedi düvele mezar eden yiğitlerin, milli mücadele kahramanlarının varisleriyiz. Elbette biz, ‘Allah’tan başka zafer sahibi yoktur’ diyen bir tevekkülün temsilcileriyiz. Biz, ‘Millete efendilik yoktur, hizmetkarlık vardır’ diyen Gazi Mustafa Kemal’in zihin yapısında olan bir zihniyeti temsil ediyoruz.” diye konuştu.

“HER SEFERİNDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADILAR”

Erdoğan, davalarının kadim geçmişini bilmeyenlerin, kendilerini hiçbir zaman anlamadığını ve anlayamayacağını vurgulayarak, “Bu hareketi günlük siyasetin kavramlarına hapsetmeye çalışanlar her seferinde hayal kırıklığı yaşadılar. AK Parti’yi, geçmişin kötü örneklerinin kalıplarıyla, hastalıklarıyla, zaaflarıyla tanımlamaya çalışanlar daima yanıldılar, hüsrana uğradılar, yine uğrayacaklar. Kavgayı, çıkar çatışmasını siyasetlerinin merkezine yerleştirenler, bu salondan yükselen muhabbetimizi bir türlü anlayamadılar. Biz birbirimizi niye seviyoruz? Cumhurbaşkanı, Başbakan, para sahibi, bundan dolayı mı? Sadece Allah için seviyoruz. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik, bu yola öyle çıktık.” değerlendirmesinde bulundu. 

Koltuk kavgasıyla ömürlerini geçirenlerin, kendilerinin ülkeye ve millete hizmet aşkının sırrına bir türlü varamadıklarına vurgu yapan Erdoğan, siyaseti ikbal kapısı olarak değil, hizmet vesilesi, istiklal ve istikbal mücadelesi olarak gördüklerini dile getirdi.

“HAK VE HALK KATINDA HESAP VERMEDEN ÖNCE NEFSİMİZİ HESABA ÇEKİYORUZ”

Hareketlerinin hiçbir zaman koltuk hırsına, makam ve mevki sevdasına prim veren bir hareket olmadığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Biz, ana muhalefetin başındaki zat gibi 9 seçim kaybetmesine, görevde bulunduğu her sene bir seçim hezimeti sığdırmasına rağmen koltuğa yapışanlardan olmadık. Bizim nazarımızda tüm makamlar geçicidir, fanidir, milletimizin bize birer emanetidir. Biz, makama, insana, insanlığa, vatandaşlarımıza hizmet götürme aracı olmanın ötesinde hiçbir anlam yüklemedik, yüklemeyiz. Makam hırsı olanlar makamlara, hizmet aracı olarak değil de rant kapısı olarak bakanlar, bu kutlu çatının altında asla barınamadılar. Bunun için sürekli kendimizi yeniliyoruz. Hak ve halk katında hesap vermeden önce nefsimizi hesaba çekiyor, tespit edebildiğimiz kadarıyla eksiklerimizi, yanlışlarımızı telafi ediyoruz.”

Hazreti Peygamberin “İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır.” hadisini aktaran Erdoğan, buradan hareket edeceklerini söyledi.

Gençleşerek, yenilenerek, Yunus Emre’nin ifadesiyle, “Her dem taze doğarak” yollarına devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, “İl kongrelerimizden yansıyan manzaralar bugün burada olduğu gibi bu teşkilatlarımızdaki her bir kardeşimin bu şuurla hareket ettiğini gösteriyor.” dedi. 

Erdoğan, AK Parti’nin geleneğin olduğu kadar geleceğin de partisi olduğunu belirtti.

AK Parti’nin Türkiye’nin hem en genç hem de en köklü hareketi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Nasıl ki bir ağaç kökleriyle yaşarsa biz de bizi biz yapan, diğerlerinden ayıran bu ilklerimiz, ilkelerimizle geleceğe ilerliyoruz.” dedi.

Erdoğan, Yunus Emre’nin “Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için. Dostu evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.” tavsiyesini kendilerine rehber kılarak, çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. 

Eskişehir’e 15 yılda 18 milyar liralık yatırım yapıldığını aktaran Erdoğan, bu yatırımların içinde 2 bin 734 yeni derslik, toplam 3 bin 859 yatak kapasiteli yüksek öğrenim yurtları kazandırdıklarını bildirdi. 

Erdoğan, Eskişehir’e 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum kazandırdıklarını da dile getirerek, sağlıkta ise 5’i hastane olmak üzere 21 sağlık tesisi kazandırdıklarını ifade etti.

Yapımı devam eden şehir hastanesinin bu yıl sonunda hizmete gireceğini bildiren Erdoğan, Eskişehir’de 15 yılda 10 bine yakın konut projesi uyguladıklarını da vurguladı.

Eskişehir’in ulaştırma alt yapısı için 15 yılda 6 milyar lira harcama yapıldığını vurgulayan Erdoğan, toplamda 340 milyon lira maliyetli 5 yol yapım projesinin de sürdüğünü aktardı.

Erdoğan, Eskişehir’in 15 yılda hızlı trenlerin kesişme noktası olduğunu, kentin bu özelliğinin yapımı devam eden projelerle daha da güçleneceğini, Türkiye’nin her yerine hızlı tren hatlarıyla bağlanacağını söyledi. 

Çiftçilere 1,5 milyar lira tarımsal destek verildiğini belirten Erdoğan, Eskişehir’in Türk dünyasına başkentlik yaptığını da anımsatarak, Ortadoğu’dan, Balkanlar’dan her yıl binlerce ziyaretçiyi misafir ettiğini kaydetti.

“KİRLİ TEZGAHLARI PARÇALAMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK”

Türkiye’nin içeride ve dışarıda tarihinin en çetin mücadelelerinden birini verdiğine dikkati çeken Erdoğan, ”Ülkemiz gerek içeride gerekse sınırları dışında tarihinin en çetin mücadelelerinden birini veriyor. FETÖ, DEAŞ, PKK, YPG gibi terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadele sadece bugünümüz için değil, istikbalimiz için hayati bir önemdedir. Ülkemizin geleceğini esir almaya yönelik kirli tezgahları parçalamaktan başka şansımız yok.” dedi.

Erdoğan, bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmediklerini, sadece Allah’ın huzurunda rükuda, secdede eğildiklerini ve eğileceklerini ifade etti.

Erdoğan, “Tüm vatandaşlarımın şu hakikatı görmelerini istiyorum: Ya olacağız, ya öleceğiz. Ya bunu oyunu bozacağız ya da bir asır daha ayağımızda prangalarla yaşayacağız.” değerlendirmesini yaptı.

Zeytin Dalı Harekatı’na işaret ederek bu sabah itibarıyla bin 595 teröristin etkisiz hale getirildiğini aktaran Erdoğan, “31 Mehmedimiz, 60 Özgür Suriye Ordusu toplam 91 şehidimiz var.” bilgisini verdi.

“Reis bizi Afrin’e götür” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah gitme kararını verdiğim zaman 15 Temmuz’da olduğu gibi ‘Haydi gidiyoruz.’ diyeceğiz ve gideceğiz. Hiç merak etmeyin.” ifadesini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu tarihi süreçte Türkiye’nin kutuplaşmaya değil kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben şu anda milletimde bunu görüyorum. Mehmedimiz ne diyor, ‘Düğüne gidiyoruz’ diyor. Birileri Afrin’e gitmeyi lüks görebilir, ‘Afrin’e inmeyin.’ diyebilir. Birileri hala oralarda barış rüzgarları estireceğini zannedebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak diyorum ki bize saldıranlara karşı, kusura bakmayın, biz Osmanlı tokadını atarız. O bana saldıracak, o bize saldıracak. Kilis’te öyle mi? Hatay’da… 100’e yakın kardeşimiz şehit olacak, biz ne diyeceğiz, öbür yanağımı da uzatacağım ‘Gel bu yanağa da vur.’ Yok öyle bir şey, biz Osmanlının tokadını atarız. Aynı şeyi nerede yaptık? Cerablus’ta, Rai, El Bab da yaptık, şimdi de burada yapacağız. 3,5 milyon Suriyeli vatandaşımızı kendi topraklarına döndüreceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN FARKLILAŞMAYA DEĞİL, KENETLENMEYE İHTİYACI VAR”

Türkiye’nin farklılaşmaya değil, kenetlenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erdoğan, içinde bulunulan dönemin farklılıkları keskinleştirme değil, ortak noktaları yüceltme dönemi olduğunu söyledi.

Zamanın ihtilaf değil, ittifak dönemi olduğunu vurgulayan Erdoğan, ”Gün ülkemizin geleceğini günlük siyasi mülahazaların önüne koyma günüdür. Milletimiz bizden hizmet bekliyor. Milletimiz bizden ülkemizi hedefleriyle, idealleriyle buluşturmamızı bekliyor. Kalbini bize yöneltmiş, yönünü bize dönmüş, umudunu bize bağlamış milyonlarca kardeşimiz Türkiye’nin başarısı için gece gündüz dua ediyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin kendi hedefleri yanında küresel adalet mücadelesinin de sancaktarı olduğuna işaret eden Erdoğan, bu vatanın mazlum ve mağdurların sığınağı, zalimlerin ise korkulu rüyası olduğunu söyledi.

Erdoğan, bunun için Türk milletinin her zamankinden daha güçlü, daha sağlam, daha bir ve beraber olmak zorunda olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: 

“Kırımlı kardeşlerimizin, Türkistanlı mazlumların, Kafkasyalı, Saraybosnalı, Afrikalı dostlarımızın umudu bu ülkedir, bu millettir. Şayet biz sendelersek Kudüs düşer; Filistin, Arakan, Somali düşer. 

Siyaseti çıkar mücadelesi olarak görenlerin bizi bölmesine, bizi birbirimize düşürmesine asla izin vermeyeceğiz. Etnik kimlik üzerinden mezhep, meşrep, ideoloji üzerinden milletimizin arasına fitne sokulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. Onun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Geleceğe daha güçlü bir şekilde ilerleyeceğiz. İnşallah kardeşliğimizi perçinleyerek bize ve ülkemize kurulan tuzakları tek tek sahiplerinin başlarına geçireceğiz.” 

Dava arkadaşlarına güvendiğini belirten Erdoğan, “Özellikle genç kardeşlerimden önümüzdeki süreçte kirli senaryolara karşı uyanık olmalarını bekliyorum.” 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrenin yeni bir doğuş ve dirilişe vesile olmasını diledi. 

Salona, “Tarık Bin Ziyad gibi yaktık gemileri, Odunpazarı’nı geri alacağız Reis”, “Tepebaşı 5 bin 500 sokak sorumlusu ile 2019 seferine hazırdır Başkomutanım”, “Selçuklu ve Osmanlı’yı kuran, davası için ölümü öldüren neslin anneleriyiz, sen nerede biz orada”, “Arakan, Kudüs, el-Bab, Afrin dünya mazlumlarının umudu Recep Tayyip Erdoğan dik dur eğilme, Seyid Battal Gazi’nin torunları, Kırka’nın efeleri seninle.” yazılı afişler asıldı. 

Ayrıca Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçesinin kadınları, yöresel kıyafetleriyle sahnenin sağ ve sol köşesinde oturdu. Ellerinde de Türk bayraklarına iliştirdikleri “zeytin dalları” dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından sahneye davet ettiği yöresel kıyafetli kadınlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kongreye, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Öznur Çalık, Mustafa Ataş ve Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin de katıldı. enel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen Afyonkarahisar 6. Olağan İl Kongresi’ne katılarak, partililere hitap etti.

Tüm Afyonkarahisarlıları selamlayarak başladığı konuşmasında Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti Afyonkarahisar teşkilatlarında görev yapanlara teşekkür ederken, ahirete irtihal edenlere de Allah’tan rahmet diledi.

Kongrenin hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, kongreyle görevini devredeceklere teşekkür etti, görevi devralacaklara da başarı dileğinde bulundu.

Afyonkarahisarlılara, 16 Nisan halk oylamasındaki yüzde 65 “evet” oranı sebebiyle şükranlarını sunan Erdoğan, halk oylaması öncesinde 15 Mart’ta geldiğinde Afyonkarahisarlıların verdikleri sözü tuttuklarını ifade etti.

“AFYONKARAHİSAR’IN GÖNLÜMÜZDE AYRI BİR YERİ VAR”

Afyonkarahisar’ın yola çıktıklarından beri kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ifade eden Erdoğan, 16 Nisan’da Afyonkarahisar’ın bir kez daha kendisine yakışanı yaptığını dile getirdi. 

AK Parti’nin temellerini, 14 Ağustos 2001’de Afyonkarahisar’da attıklarını ve İmaret Camisi’nde cuma namazı çıkışında Afyonkarahisarlıların kendisini “Başbakan Erdoğan” sloganlarıyla karşıladıklarını anımsatan Erdoğan, “Biz de sizin teveccühünüzle seçimlerden birinci parti olarak çıktık. Önce başbakan ardından cumhurbaşkanı olarak ülkemize ve milletimize hizmet etme şerefine nail olduk. Bunun için Afyonkarahisar’ın gönlümüzde ayrı bir yeri var.” dedi.

Afyonkarahisar yöresine ait türkünün, “Karahisar kalesi yıkılır gelir, zülüfler gerdana dökülür gelir, bir yiğit de sevdiceğin alamazsa yaşları gözünden dökülür gelir. Yayladan gel allı gelin, yayladan, kesme umudunu kadir Mevla’dan, ver elini karlı dağlar aşalım, bayramlaşalım” şeklindeki sözlerini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizler kadir Mevlamıza güvenerek 17 yıldır el ele verip nice karlı dağları, nice bitip tükenmez gibi gözüken ovaları aştık. Ülkemizi yokluktan, yoksulluktan, yolsuzluktan, umutsuzluktan çıkardık. Ekonomisiyle altyapısıyla dev yatırımlarıyla uluslararası alandaki gücüyle fersah fersah ilerilere taşıdık. Şayet sadece son 4-5 yılda yaşadıklarımız, eski Türkiye döneminde başımıza gelmiş olaydı var ya inanın bana halimiz haraptı. Biliyorsunuz o eski Türkiye ekonomisi 3-5 milyar dolarlık manipülasyonla krize sokulabilen bir Türkiye idi. Hatırlayın o gecelik faizlerin nerelere ulaştığını, 7 bin 500 faiz, aman ya Rabbi, bunları gördü bu ülke ama elhamdülillah artık böyle bir şey var mı? Ne oldu ’Gezi’ dediler başaramadılar, arkasından ’15 Temmuz’ dediler başaramadılar. Onlar bozmak için yaptılar milletim ihya için yaptı, inşa için yaptı ve onları tokatladı.

Siyasetin dengeleri 3-5 demeçle hemen bozuluveren, diplomatik alanda aba altından sopa gösterilerek sindirilen, demokrasisi darbecilerin süngülerinin ucunda sallanan, vesayet güçlerinin pençesinde inim inim inleyen, vatandaşın hizmeti mumla aradığı ama bulamadığı velhasıl neresinden tutsanız elinizde kalan bir ülkeydi Türkiye. Biz işte bu Türkiye’yi milli gelirde ne yaptık? Dünyanın 17’ncisi, satın alma paritesine göre ise 13’üncü ülke durumuna geldik. Dünyadaki en büyük 10 projesinin altısının yürütüldüğü bir ülke olarak sadece bölgemizin değil dünyanın en önemli güçlerinden biri olma yolunda ilerliyoruz. Uluslararası alanda uğramış olduğumuz tüm haksızlıklara, adaletsizliklere, tüm saldırılara rağmen sadece kendimiz dimdik ayakta kalmakla yetinmedik dostlarımız için de umut kaynağı haline geldik.”

“TÜM KARDEŞLERİMİZE EL UZATMAYA ÇALIŞIYORUZ”

İnsani kalkınma yardımları bakımından Amerika’dan sonra dünya ikincisi olan Türkiye’nin milli gelire oranla ise bu konuda dünya birincisi olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

“Nerelerden nerelere geldik ve gönül coğrafyalarımızdaki tüm kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Çünkü biz kendisi ile birlikte tüm dostlarının, kardeşlerinin, tüm insanlığın iyiliğini, güzelliğini, huzurunu, refahını isteyen bir ülkeyiz, çünkü biz Türkiye’yiz. Onun için bilerek bir masuma zarar vermektense kendi hayatımızı tehlikeye atmayı göze alırız. Onun için mazlumlara açtığımız kollarımızı hiçbir zaman kapatmadık, kapatmayız. Onun için maziden atiye giden bu uzun yolculuğumuzun asla bir son durağı yoktur. Rabbime bana böyle bir milletin evladı olmayı nasip ettiği için ne kadar hamd etsem azdır.”

Erdoğan Türkiye’ye, vatandaşların istediği gibi başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hizmet ettikleri 15 yılda büyük başarılara imza attıklarını vurgulayarak, “Biz, kerameti kendinde görenlerden değiliz, hele hele kerameti kendinden menkul olanlardan hiç değiliz. Milletle birlikte çıktığımız bu yolda, her başarımızın ardında milletimizin desteği ve duası olduğunu çok iyi biliyoruz.” dedi.

Türkiye büyürken ve gelişirken, Afyonkarahisar’ın da bundan nasibine düşeni aldığını söyleyen Erdoğan, “Bugün Afyon büyükşehir olma sınırına gelmiştir. Eğer doğumlar biraz artarsa 2019’da büyükşehir olabilir ama taşımayla olmaz bu iş, taşıma suyla değirmen dönmez. En geç bir sonraki seçimde inşallah Afyonkarahisar büyükşehir statüsüyle ben inanıyorum ki yoluna devam edecek.” diye konuştu.

Erdoğan, şehrin bugünlere gelmesinde son 15 yılda yapılan 18 milyar liralık yatırımın çok önemli bir payının bulunduğunu söyledi.

Afyonlu gençlerin, “Ölü dünya, dirilmeyi bekliyor” dediğini aktaran Erdoğan, “İncir burada da var, zeytin burada da var. Tıpkı Rabbimizin beyan ettiği gibi. Ne diyor Rabbimiz? Yeminle. ‘Tin’e ve Zeytin’e ve emin beldeye yemin olsun ki’ diyor. Şimdi o yemin üzerine, bizler de Mehmet’imiz ile beraber Afrin’de yürüyoruz.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, salondakilerin “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları üzerine, “Zaten buna inandığımız sürece mesele yok. Korkaklar zafer anıtı dikemez. Bunu böyle biliniz. Onun için Mehmet’im tankların içerisinde, zırhlı taşıyıcıların içerisinde kendileriyle röportaj yapanlara ne diyor? ‘Düğüne gidiyoruz, düğüne.’ İşte bu önemli. Aynı zamanda Mehmet’im ne diyor? ‘Hedef, kızıl elma’ diyor. Kardeşlerim yanlış anlaşılmasın. Kızıl elma, belirli bir nokta değildir, yani biten bir nokta değildir, sonsuzluktur. İşte o sonsuzluğa doğru yürüyor, bu şekilde de inşallah bu yolda yürümeye devam edeceğiz, son nokta Allah’ın izniyle şehadettir.” diye konuştu.

“Reis bizi Afrin’e götür” sloganları üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah şu anda sıkıntı yok, olduğu anda zaten başta bizler başkomutan olarak hareket ettiğimiz anda beraber yürüyeceğiz.” dedi.

Erdoğan, eğitimde 2 bin 319 yeni derslik yaptıklarını, üniversiteyi büyüterek 11 bine yakın yatak kapasiteli yeni yurtlar inşa ederek, geleceği emanet edecekleri evlatlara Afyonkarahisar’da hizmet ettiklerini, şehirde ayrıca 15 bin seyirci kapasiteli yeni stadyum yaptıklarını anlattı.

İnşası süren spor merkezini de birkaç aya kadar tamamlayacaklarını bildiren Erdoğan, “Aslında bu kongreyi bugün burada yapmayacaktık. İnşallah bir, iki ayda yeni kapalı spor salonumuz bitiyor. Bu artık burada da son toplantımız.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, sağlıkta ise aralarında biri 400, biri 100 yataklı devlet hastaneleriyle 300 yataklı kadın, doğum ve çocuk hastanesinin de bulunduğu toplam 40 tesisi şehre kazandırdıklarının altını çizdi.

Şehirdeki hastanelerin yatak kapasitelerini neredeyse iki katına çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, 8 bin 328 konut projesiyle Afyon’un çehresini değiştirdiklerini dile getirdi.

“AFYON-ANKARA HATTINI EYLÜL 2019’DA HİZMETE AÇMANIN GAYRETİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ulaşımda 5,5 milyar liralık yatırımla şehri gerçek anlamda “yolların kavşağı” haline getirdiklerini söyledi. Bölünmüş yol uzunluğunu 54 kilometreden 545 kilometreye çıkartarak, yolculukların güvenli ve konforlu şekilde sürdürülmesini sağladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Halen 5 ayrı bölünmüş yol projesinin inşası da sürüyor. Demiryolu ulaşımının Afyon tarihinde ayrı bir yeri bulunuyor. Bunun için şehirdeki tüm demiryollarını yeniledik. Gar binasını restore ettik, hızlı tren hattının inşası etap etap sürüyor. Afyon’u, bir taraftan İzmir’e diğer taraftan Ankara’ya ve oradan Türkiye’nin her yerine bağlayacak hızlı tren hattıyla şehrin ulaşımında yepyeni bir dönem açılacağına inanıyorum. 

Hızlı bir yürüyüş var ve çok ciddi bir kalkınma sürecini Afyonkarahisarımızda yaşıyoruz. Afyon-Ankara hattını Eylül 2019’da, Afyon-İzmir hattını ise bir sonraki yıl hizmete açmanın gayreti içerisindeyiz.”

Erdoğan, inşası süren 12 baraj, 5 gölet ve 18 sulama projesi tamamlandığında hem içme suyu hem de sulama bakımından Afyon’un bir kez daha çağ atlayacağına işaret ederek, “Afyon’un içinden geçen Akarçay, yılların ihmali ve yanlışları sebebiyle sizin deyiminizle neydi, ‘kokarca’, bu hale gelmişti. Şimdi burası çevresinde mesire yerleri, gezinti alanları, tekne turlarıyla bambaşka bir görüntüye kavuştu.” diye konuştu.  

“KİTABINIZDA YORULMAK DİYE BİR ŞEY OLMAYACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’daki mahalli seçimlere işaret ederek, Afyonkarahisar’dan çok büyük bir destek beklediklerini, sadece şehirden değil diğer illerden, yurt dışından da ses gelsin istediklerini aktardı.

Salondaki AK Parti ana kademenin, ayağa kalkmasını isteyen Erdoğan, “2019’a kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hiç durmayacağız, çok çalışacağız ve koşacağız. Kitabınızda ‘yorulmak’ diye bir şey olmayacak.” ifadesini kullandı. Erdoğan, kadın kollarına da seslenerek, “2019’a kadar ayak basmadık, çalmadık kapı bırakmamaya hazır mıyız?” sorusunu yöneltti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondaki gençlere ise “Kocatepe’ye çıkıyor muyuz? 2019’a kadar almadık gönül bırakmamaya var mıyız? Üniversitelerde, liselerde genç kardeşlerimizi kucaklamaya, onların gönüllerini gönüllerimizle birleştirmeye var mıyız?” şeklinde seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, kaderi milletin kaderiyle bütünleşmiş, iç içe geçmiş bir parti olduğunu ve farkının da buradan geldiğini söyledi. 

“Bizim her başarımız ülkemizin, milletimizin başarısıdır. Bizim her başarısızlığımızın da ülkemize ve milletimize bir bedeli vardır.” diyen Erdoğan, bu anlayışla sorumluluklarının sadece kendilerine, ilçeye veya şehre değil ülkenin ve milletin tamamına karşı olduğu bilinciyle çalışmalar yürütülmesi gerektiğini kaydetti. 

Yaşanan her hadisenin, sorumluluğun büyüklüğünü bir kez daha hatırlattığını aktaran Erdoğan, bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmediklerini, sadece Allah’ın huzurunda rükuda ve secdede eğildiklerini ifade etti. 

Erdoğan, “Türkiye, sınırları içinde, sınır boylarında ve uluslararası alanda verdiği tarihi mücadelede attığı her adımla biraz daha güçlenerek, biraz daha mevzi ve imkan kazanarak yoluna devam ediyor. Bu mücadelenin kesintisiz ve kararlı bir şekilde sürdürebilmesi en başta bizlerin görevlerimizi hakkıyla yapmasına bağladır.” değerlendirmesinde bulundu. 

Mahalle ve sandık temsilcisinden genel merkez yönetimine kadar tüm AK Parti kadrolarının milletin desteğini daha güçlü şekilde almak için gecesini gündüzüne katmak zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, en küçük bir zayıflığın, belirsizliğin nelere mal olabileceğinin işaretlerini 7 Haziran seçimlerinde gördüklerine dikkati çekti. 

“FIRSAT VERMEYECEĞİZ” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim zayıflığımızı Türkiye’nin zayıflığı olarak görüp hemen akbabalar gibi ülkemizin üzerine çullanmaya çalışanlara inşallah fırsat vermeyeceğiz. 81 milyon vatandaşımıza vefa borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz.” ifadelerini kullandı. 

15 Temmuz darbe girişiminde milletin F-16’lardan, helikopterlerden, tanklardan kaçmadığını tam aksine bağrını açıp onların üzerine gittiğini anlatan Erdoğan, vatandaşların o anda imanlarının gereğini yerine getirdiğini ifade etti. 

“İSLAM DÜNYASINDA ASKERİNE BAŞKA MEHMETÇİK İSMİNİ VEREN BİR ÜLKE YOK” 

Mehmet Akif Ersoy’un “İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek, sinede yüktür.” dizelerini okuyan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sınır boylarında ve sınırlarımız ötesinde ‘Ölürsek şehit dönersek gaziyiz, bizi beklemeyin’ diyerek canları pahasına istiklalimiz ve istikbalimiz için çarpışan kahramanlarımıza borcumuzu ancak daha çok çalışarak ödeyebiliriz. Genelkurmay Başkanı’ndan rütbesiz erine kadar her mensubunu birer Mehmetçik olarak gördüğümüz kahraman ordumuzun gazası mübarek olsun diyor, hepsine de selamlarımızı, muhabbetlerimizi gönderiyoruz. 

“Mehmetçik” isminin Hazreti Muhammed’e hürmeten verildiğini vurgulayan Erdoğan ”Muhammed ismini kullanmamış ecdat, ‘küçük Muhammed’ anlamında Mehmetçik’i kullanmış, bu ismi vermiş. Bu kadar anlamlı. İslam dünyasında askerine başka Mehmetçik ismini veren bir ülke yok. Sadece bizde var.” dedi.

Mehmetçik isminin hakkını vererek mücadele eden tüm askerlere başarı temennisinde bulunan, şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, Bakara Suresi’nde geçen “Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyiniz. Onlar diridirler fakat siz bilemezsiniz.” ayeti ile devamında geçen “Rabbimiz tarafından doyurulurlar.” ayetlerini okudu. 

Buna inanan bir Mehmetçik ve ordunun bulunduğunu, onların şehadete yürüdüğünü vurgulayan Erdoğan, “İnşallah Rabb’im yar ve yardımcıları olsun. Eskiler ‘Zor oyunu bozar’ derler. Biz, dostluğun, müttefikliğin, ortaklığın, diplomasinin tüm yöntemlerini denedikten sonra bu operasyonlara karar verdik ve uyguladık.” dedi. 

“BU SABAH İTİBARIYLA BİN 595 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ” 

Erdoğan, “Hala önceliğimiz ve tercihimiz, meseleleri konuşarak, müzakere ederek, karşılıklı hassasiyetleri ve çıkarları dikkate alarak çözmekten yanadır. Bu yöntem tüm ülkelerle olan ilişkilerimiz için geçerlidir.” değerlendirmesini yaptı. 

Bu sabah itibarıyla Zeytin Dalı Harekatı’nda bin 595 teröristin etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Erdoğan, “31 Mehmet’imiz, 60 Özgür Suriye Ordusu, toplamda 91 şehidimiz var.” diye konuştu. 

Erdoğan, karnından konuşanlardan ve lafı eğip bükenlerden olmayacaklarını belirterek, “dost acı söyler” prensibince doğru bildiklerini daima muhataplarına ifade ettiklerini söyledi.

Her zaman açık sözlü olduklarını ve açık sözlü olunmasını istediklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçmişte ve kimi konularda, halen İran, Irak, Rusya, Yunanistan, Amerika, Avrupa ülkeleri ile çeşitli anlaşmazlıklarımız, çeşitli görüş ayrılıklarımız olmuştur. Ne zaman bunları Allah’ın insanlara en büyük lütfu olan akılla, diyalogla, konuşmayla çözdüysek hepimiz kazandık. Ne zaman bu meseleler siyasi ve ekonomik ilişkilerimizde çatışmaya yol açtıysa hep birlikte bedel ödedik. Hele hele konu çok daha ciddi çatışma alanlarına taşındığında bunun bedeli gelecek nesillere sari şekilde işte görüyorsunuz açık olarak ortaya çıkıyor.”

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemindeki acılar ve kayıplar ile edinilen tecrübeleri unutmadıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Lozan’daki kazanımlarımızı unutmadığımız gibi kayıplarımızı da unutmadık. İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası toplumla bütünleşme yolunda attığımız adımları unutmadığımız gibi bizi önce oyalayan ve sonra dışlayan sinsilikleri de unutmadık. Bugün de yürüttüğümüz mücadelede bize verilen destekleri olduğu gibi yapılan gizli, açık ihanetleri, söylenen yalanları, sergilenen riyakarlıkları da elbette unutmayacağız.”

Devletler arasındaki ilişkilerin mutlak dostluk veya mutlak düşmanlık değil ortak çıkarlar üzerine bina edilmesi gerektiği gerçeğinden hareket ettiklerinin altını çizen Erdoğan, “Bizimle ortak bir geleceğe yürümek isteyenlere musafaha için ellerimiz daima açıktır. Geleceğimizi karartmak isteyenlere ise aynı ellerin yumruk olup, tokat olup inmesi kaçınılmazdır.” dedi.

“GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA ETME ZAMANIDIR”

Konuşması sırasında Köroğlu’nun, “Daima böyledir dünyanın işi, kişi ettiğini bulur demişler, istersen eylik et istersen kemlik, ettiğin başına gelir demişler” dizelerini okuyan Erdoğan, “Evet, herkes ettiğini bulacaktır.” diye konuştu.

Hep iyilik ettiklerini ve iyilik peşinde koştuklarını belirten Erdoğan, “Kendimizle birlikte tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin, cümle insanlığın iyiliğini istedik. Biz Rabbimizden bunun ecrini umuyor, diliyoruz. Bize tuzak kuranların da kendi tuzaklarına düşeceklerine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.

“İyi niyetli olmak ‘hazırlıksız olmak’ demek değildir. En iyisini umacak ama en kötüsüne hazırlıklı olacağız.” ifadesini kullanan Erdoğan, geçen 15 yılda yapılanları daha önceki dönemlerin eksiklerinin telafisi olarak gördüklerini söyledi.

Temel altyapı hizmetlerinin tam olarak verilemediği bir ülkenin geleceği için büyük vizyonlar ortaya koymasını hayal olarak niteleyen Erdoğan, Türkiye’nin bu kritik noktayı aşmasını sağladıklarına inandığını kaydetti. Erdoğan, “Şimdi elimizdeki bu büyük imkanın üzerinde asıl özlediğimiz, asıl hedeflediğimiz büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme zamanıdır.” dedi.

“SİLAHSIZ, SİLAHLI İHA’LARINI UÇURAN BİR TÜRKİYE VAR”

Erdoğan, 2023 hedeflerinin, büyük ve güçlü Türkiye idealinin ilk durağı olduğunu vurguladı. 

Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmuş, savunma sanayisi başta olmak üzere stratejik tüm üretimlerini kendisi yapabilir duruma gelmiş Türkiye’nin önünde yepyeni bir ufuk açıldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“Şu anda hamdolsun artık kendi silahsız, silahlı insansız hava araçlarını uçuran bir Türkiye var. Biz bunları istediğimiz zaman, ‘Kongre izin vermiyor’ deyip bizi kapıdan gönderenleri biz unutmuyoruz. Artık zırhlı taşıyıcılarını üreten bir Türkiye var, artık tankını üreten bir Türkiye var, artık yerli tüfeklerini üreten bir Türkiye var, mühimmatını üreten bir Türkiye var. Daha ileri olacak. Çünkü biz şu anda sadece 2023’e değil, 2023’in ardından 2053 ufkuna yürüyoruz. Biz göremeyeceğiz, 2071 ufkunun temellerini atıyoruz. Nasıl İstanbul’un fethiyle sadece kendimiz değil, tüm insanlığı yeni bir çağa soktuysak inşallah 2053’te öyle bir atılımı gerçekleştireceğiz. Nasıl Malazgirt’te kapılarını açtığımız Anadolu’yu bin yıldır yurdumuz olarak sahiplendik ve koruduysak inşallah 2071’de bu gücümüzü tüm gönül coğrafyamızı kucaklayacak şekilde genişleteceğiz.”

“RABİAMIZLA CEVABI VERECEĞİZ”

Bunun için herkesin “tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet” ilkesine sıkı sıkıya sarılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Roman’ı ve Arnavut’u ile 81 milyonun tek millet olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımadıklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Öyle paralel devletmiş, yamuk devletmiş, şuymuş, buymuş tanımıyoruz. Tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bitti. Bu 4 ilkeden taviz vermezsek hedeflerimize ulaşırız. Şayet bu bütünlüğü koruyamazsak şu anda çevremizde gördüğümüz kötü örneklerden daha beter duruma düşeriz. Öyleyse ne yapacağız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Ekonomimizi çökertmeye yönelik olanlara Rabiamızla cevabı vereceğiz.”

“Adam bilir adam kıymeti, sarraf bilir altın kıymeti.” atasözünü hatırlatan Erdoğan, “Bu şehrin insanları, insanların kıymetini bilir.” dedi.

Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda önemli bir imtihan olarak gördüğü 2019 seçimlerinde de Afyonkarahisar’a güvendiğini söyleyen Erdoğan, konuşmasının sonunda şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek partilileri Fatiha okumaya davet etti.

Kongrenin gerçekleştiği salonda, “Afyonkarahisar tarih yazmaya 2019’da hazır”, “Selam olsun tanka karşı dimdik duran kahramanlara”, “Huzur içinde yat Tenzile anne, ümmet evladına, evladın bize emanet” şeklindeki pankartlar dikkati çekti.

Erdoğan’ın konuşması sırasında tribünde, Türkiye haritası üzerinde kök salmış zeytin ağacı ve “Ölü dünya dirilmeyi bekliyor” ifadesinin yer aldığı koreografiler yapıldı.

Kongreye, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mustafa Ataş, Mahir Ünal, Öznur Çalık ve Harun Karaca, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven ve Belediye Başkanı Burhanettin Çoban da katıldı.