Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Eren Spor Salonu’nda düzenlenen Bitlis 6. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu’nu kabul etti.
Konuşmasına tüm Bitlislileri selamlayarak başlayan Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Bitlis teşkilatlarında görev yapan partililere şükranlarını sundu, ahirete irtihal edenlere de Allah’tan rahmet diledi. 

Kongrenin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, vatandaşların “Reis bizi Afrin’e götür.” şeklindeki tezahüratları üzerine, “İnşallah Afrin’e gitmek gerektiği anda beraber gideceğiz. Ne diyoruz? ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan’ ve adımı da böyle atacağız.” dedi.

Kongrede görevi devredecek partililere teşekkür eden ve görevi devralacaklara da muvaffakiyet dileyen Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52’lik destekleri ve 16 Nisan halk oylamasındaki yüzde 59’luk “Evet” oranı dolayısıyla Bitlislilere şükranları sundu.  

Partililerin “Dik dur, eğilme, Bitlis seninle” şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, ”Beşer planında biz bugüne kadar hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda, rükuda ve secdede eğildik ve bunun dışında asla.” karşılığını verdi. 

Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 86 “Evet” oranıyla tüm ilçeler arasında ilk yüze giren Mutki, yüzde 67’lik “Evet” oranıyla başarı gösteren Hizan’ı tebrik etti.

Veliler, nebiler ve alimler şehri Bitlis’in aynı zamanda vefanın, dostluğun, kardeşliğin şehri olduğunu gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bitlis’in kendi dünyalarında ayrı bir yeri bulunduğunu, bugün yürüttükleri mücadelede Bitlislilerin yanlarında olduğunu görmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Salona gelişinde kendisini bekleyen Bitlislilere hitap ettiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“2019’da Bitlis’ten çok daha farklı, çok daha büyük müjdeler bekliyorum. Toplam 7 belediyesinin 4’ü kayyum tarafından yönetilen bir Bitlis, asla bizim özlediğimiz, görmek istediğimiz bir Bitlis değildir. Bunun için 2019 Mart’ında Bitlis’ten 7’de 7 haberi bekliyorum. Aynı şekilde milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de tüm bölgeye, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir netice bekliyorum. Ben Bitlis’i böyle tanıdım, böyle biliyorum, böyle olmasına inanıyorum.”

Partililere ”2019 için şimdiden gece gündüz çalışmaya var mıyız?” diye soran Erdoğan, aldığı “Evet” karşılığı üzerine, ”Maşallah. Bölücü terör örgütüne de onu bir maşa gibi kullananlara da Bitlis’in gerçek gücünü, gerçek yüzünü göstermeye var mıyız? Bitlis’i Türkiye’nin en güvenli, en huzurlu, en müreffeh şehri yapmaya hazır mıyız? Alimlerin şehri Bitlis’i, gönül insanlarının beldesi Bitlis’i yeniden ilmin, irfanın merkezi haline getirmeye var mıyız?” dedi.

Partililerin “Evet” cevabı üzerine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bitlis’ten yükselen işte bu ses var ya, bu ses inanın bana Türkiye için karınlarında kırk tilki dolaştıran, masalarında kırk plan hazırlayan, ellerinin altında kırk ihanet çetesi besleyenlerin yüreğini paramparça ediyor. Allah’ın yardımı, sizlerin gayretiyle bunların hepsini de kendi kötülüklerinde, kendi ihanetlerinde boğacağız. Ülkemize kurulan tüm kumpasları sahiplerinin başlarına geçireceğiz.

Millet olmak öyle kolay değildir. Köklü bir ortak geçmişiniz, ortak idealleriniz, müşterek değerleriniz, müşterek sembolleriniz yoksa millet olamazsınız, sadece sıradan bir topluluk olarak kalırsınız. Biz milletiz, hem de öyle bir milletiz ki yıllarca tüm insanlığa adalet nedir, vicdan nedir, sevgi, saygı nedir, mücadele nedir, fedakarlık nasıl yapılır, medeniyet nasıl inşa edilir, bunu göstermiş bir milletiz.”

Merhum Cemil Meriç’in “Işık doğudan gelir.” dediğini anımsatan Erdoğan, “Bizim ışığımız, doğudan başlayıp Avrupa’nın içlerine kadar asırlarca insanlığı aydınlatmıştır. Biz böyle bir milletin torunlarıyız. Bitlis işte bu büyük yürüyüşe ilmi ve irfanıyla hep destek olmuş, güç katmıştır. Davanız büyük olunca karşınıza çıkan sorunlar da büyük oluyor.” diye konuştu.

Bugün Türkiye olarak sınırlar içinde ve dışında terör örgütleriyle savaştıklarını ifade eden Erdoğan, ülke içinden birilerinin de fırsat buldukları her yerde her zaman kendileriyle savaştığını belirtti.

“NE HESAP UZMANI KEMALLER NE MUHASEBECİ KENANLAR”

Milletin, sadece devletine ve kendisine savaş açanları görmekle kalmadığını, onların arkasında kimlerin durduğunu da iyi bildiğini dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu ülkede ne hesap uzmanı Kemaller ne muhasebeci Kenanlar eksik olur. Unutmayın, aynı zamanda bu ülkede daima damgasını vuran Sultan Alparslanlar, Ertuğrul Gaziler, Fatih Sultan Mehmetler, Yavuz Sultan Selimler, Abdülhamitler, dün Fırat Kalkanı Harekatı’nı, bugün Zeytin Dalı Operasyonu’nu yöneten aslanlarımız var, Mehmetlerimiz var. İşte 14. gün. Aslanların sahaya çıktığı yerde çakallara kuyruğunu kıstırıp kaçmak düşer. Daha düne kadar sırtlarını dayadıkları güce güvenerek bu millete meydan okuyan teröristlerin, inleri başlarına geçince nasıl sürüngene döndüklerini görüyorsunuz. İşte 14 gün. 825 terörist ile cehenneme zümera.”

Erdoğan, milletin böyle bir günde nasıl meydana çıktığını ortaya koyduğunu, bu millete yürek ve bilek gerektiren hiçbir meselede kimsenin geri adım attıramadığını dile getirdi.

“Korkaklar zafer anıtı dikemezler”

Bununla birlikte maneviyat, eğitim, ilim, teknik, kültür ve sanatla desteklenmemiş yürek ve bileğin yetmediğini geçmiş tecrübelerden çok iyi bildiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

“Şurada size çok anlamlı birkaç örnek vereceğim. Türkiye’de sözde bir ana muhalefet var. Bir tanesi çıkıyor, ‘PYD bir terör örgütü değildir.’ diyor. Senin zaten PKK’dan ne ayrılığın var ki? O da PKK için ‘Terör örgütü değildir.’ diyordu çünkü onlar parlamentoya terör örgütünün verdiği destekle girdiler. Yoksa demokratik yollardan değil. Benim Bitlis’teki bütün ilçelerimi, köylerimi tehdit ederek, aldıkları oylarla gelip girdiler fakat şunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Şunu unutmayın, korkaklar zafer anıtı dikemezler. Bakıyorsunuz, bir başka milletvekili çıkıyor, o da Türkiye’nin Afrin’e girişini ‘işgal’ olarak ifade ediyor. Ana muhalefetin başındaki zata sesleniyorum: Ey Bay Kemal, şimdi kongre yapıyorsun. Söyle bakalım, bu PYD terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen terör örgütü olduğunu açıkla. PKK terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen açıkla. YPG terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen açıkla ama açıklayamayacaksın çünkü sen onların Meclis’teki temsilcileriyle kol kola dolaşan birisisin.”

Erdoğan, AK Parti’nin böyle bir derdinin olmadığını, AK Parti’nin aka “ak”, karaya “kara” dediğini, bugüne kadar yollarından asla sapmadıklarını, istikamet üzere hareket ettiklerini dile getirdi.

“Bize Allahımız yeter”

“Yarabbi bizi sırat-ı müstakım üzere hareket edenlerden eyle.” diye dua ettiklerini anlatan Erdoğan, “Bize kula kul olmak yakışmaz. Biz sadece ve sadece Allah’a kul oluruz. Allah’tan başkasına asla. Onun için biz ‘Ey Rabbimiz, sadece sana kul oluruz ve sadece senden yardım dileriz.’ diyoruz. Kimse gücenmesin, kırılmasın. Biz beşer planında birilerinden yardım istemeyiz. Onlardan güç, kuvvet istemeyiz. Bize Allahımız yeter. Ondan başkası asla. Biz yolculuğumuza da böyle devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye’nin gerek bölgesinde gerek dünyada küresel bir güç olarak yükseldiğini, bunu tüm alanlarda gerçekleştirmek zorunda olduklarını vurguladı.

“Ülkemizi hedeflerine ulaştırmakta ahdettik”

Tek çiçekle bahar gelmeyeceği gibi tek kanatla da uçmanın mümkün olmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

“Biz ülkemizi her alanda elde edeceğimiz başarılarla çiçek bahçesine döndürmekte kararlıyız. Biz milletimizin fedakarlık ve cesaretine uygun, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel atılımlarla ülkemizi hedeflerine ulaştırmakta ahdettik. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Türk, Arap, Kürt, Zaza, Roman, Boşnak ile 80 milyon tek devlet. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Tek bayrak. Şu bayrağımızdan başka bayrak tanımıyoruz. Tek vatan. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Tek devlet. Yok paralel devletmiş, yok şu devletmiş, bu devletmiş, haşa. Tek devletimiz var, Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Başka devlet tanımıyoruz.”

Erdoğan, Türkiye’nin, yıllarca vesayet düzeninin pençesi altında zamanının, enerjisinin ve birikiminin heba ettirildiğini söyledi.

Kendilerinin de akla hayale gelmeyecek kumpas, oyun ve tezgahlarla aynı tuzağa sürüklenmeye çalışıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Vesayetin gücünü kırdığımız noktada toplumsal kaos çıkarmak için sokağı tahrik ettiler ama amaçlarına ulaşamadılar. FETÖ ihanet çetesini kullanarak, yargından emniyete ve orduya kadar her alan darbe teşebbüsleriyle önümüzü kesmek istediler. Bu da yetmeyince bölücü terör örgütünü hem içeride hem dışarıda besleyip, büyütüp, şımartıp üzerimize saldılar. Eski alışkanlıkları gereği ekonomiyi de bir silah gibi kullanarak, ülkemize diz çöktürmeye çalıştılar. Biz ise yapılan her saldırıya hedeflerimizi ve gayretimizi sürekli yükselterek cevap vermeye çalıştık. Onlar milletimizi bölmeye çalıştılar ama biz birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daima güçlü kıldık.”

“BİZ SALDIRMIYORUZ SADECE UYARIYORUZ”

Avrupa Birliği Parlamentosu toplantısında bir grup milletvekilinin, parlamenterin boyunlarına paçavralar bağladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu Avrupa Birliği ne menem kuruluştur? Bir taraftan PKK’yı terör örgütü olarak tanıyacaksın, öbür taraftan terör örgütünün paçavralarını boynuna takıp parlamentoya girenlere ‘buyur’ diyeceksin. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir birliktir? Böyle bir şeyi nasıl yapabilirsiniz? Ondan sonra Türkiye’den size sesler yükselince ‘Türkiye bize niye bu kadar saldırıyor?’ Biz saldırmıyoruz sadece uyarıyoruz. Asıl saldıran varsa o da sizsiniz. Çünkü bugüne kadar Avrupa’da terör örgütünü besleyen ülkeler var, terör örgütünü ayakta tutan ülkeler var. Biz de şimdi sizleri uyarıyoruz; bak, bunları uyarmadan eğer siz kenara, köşeye sıkıştırmazsanız bilesiniz ki Türkiye sizi uyarmaya devam edecektir. Siz, terör örgütleriyle el ele, kol kola olduğunuz sürece bilesiniz ki biz sizi uyarmaya devam edeceğiz.”

Bu sırada salondaki partililerin “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganına Erdoğan, “Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Elhamdülillah bizim böyle kadın kollarımız, gençlik kollarımız, ana kadememiz oldukça biz yola dimdik yürürüz.” karşılığını verdi.

“AFRİN’DE KULLANILAN SİLAHLARIN YÜZDE 70’İ YERLİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bakın çok enteresan, anamuhalefetin sözde genel başkanı ne diyor? ‘Bir delikli tüfeği bile üretemezsen nasıl savaşacaksın?’ Vah zavallı vah, senin bu ülkede daha neler yapıldığından haberin yok. Şu anda Afrin’de kullanılan silahların yüzde 60’ı, yüzde 70’i yerlidir Bay Kemal. Bugün yıllarca şu Amerika bize insansız hava aracı vermedi. Bizzat kendim, kendileriyle görüştüğümde ‘Kongreden izin çıkarsa’ dediler ve kongreden izin çıkmadı ama ne oldu? Kötü komşu bizleri ev sahibi yaptı. Şimdi biz, insansız hava araçlarının silahlısını da silahsızını da yapıyoruz. Nereden nereye geldik. Şu anda bizim silahlı insansız hava araçlarıyla Burseya Dağı’nda vuruyoruz, vuracağız.”

Bu sırada salondaki partililerin “Vur vur inlesin, CHP dinlesin.” sloganı üzerine Erdoğan, “Gençler, onun kulağı vardır duymaz. Gözü vardır görmez. Dili vardır Hakk’ı, hakikati söyleyemez.” dedi.

“İNŞASI BİZDEN, İNCELEYİP ANLATMASI ONLARDAN”

Türkiye’nin hem büyük sorunlarla mücadele eden hem de büyük başarılara imza atan bir ülke olarak adeta yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Ülkemizdeki bilim adamları, düşünürler, medya mensupları için üzerinde uzun uzun çalışılması, tezler hazırlanması, analizler yapılması gereken bir tablomuz var. İnşası bizden, inceleyip anlatması onlardan diyoruz.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, 2023 hedeflerine ulaşan bir Türkiye için 2053 ve 2071 yolunun kendiliğinden açılacağına işaret ederek, “Hamdolsun iyi geliyoruz. Daha düne kadar pek çokların hayal gözüyle baktığı, dudak bükerek izlediği hatta kendince alay ettiği hedeflerimize birer birer ulaşıyoruz.” dedi.

“Ekonomide hiçbir ülke bu kadar kısa sürede böyle büyüyemez.” denilmesine rağmen Türkiye’nin 15 yılda 3,5 kat büyüdüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Demokraside yıllarca tabu olarak görülen, kimsenin bırakın çözmek için el atmaya dahi cesaret edemediği tüm sorunları birer birer masaya yatırdık, neticeye bağladık. Uluslararası alanda Türkiye’yi adeta birkaç kurumun, birkaç devletin peyki haline getirmişlerdi. Biz işte bu Türkiye’yi kendi politikalarını kendi oluşturan, kendi kararlarını veren, daha önemlisi bunları uygulayan bir ülke haline getirdik. Yıllarca kendi geçmişine yabancı, kendi ecdadına düşman haline getirilen bir ülkenin önünde artık maziden atiye kurduğumuz köprüyle yepyeni bir ufuk açtık. 

Adeta göz boyamaya yönelik birkaç montaj sanayisi dışında tasarımı, araştırma geliştirmesi, üretimi olmayan Türkiye’yi dünya devleriyle yarışan bir ülke konumuna yükseltme yolunda ilerliyoruz. Bu ülke toplu iğne yapamıyordu. Nereden nereye. Savunma sanayisinde geçmişteki birkaç ferdi teşebbüsü dahi ayak oyunlarıyla toprağa gömen zihniyetin tepesine ürettiğimiz insansız hava araçlarıyla toplarla füzelerle zırhlı araçlarla helikopterlerle adeta balyoz gibi iniyoruz. Artık bizim kendi helikopterimiz, füzelerimiz var mı? Var. Hamdolsun şu anda kendi tüfeğimiz, tankımız var mı? Var. Bütün bunlarla beraber işte Burseya’dayız. Öyle kuşatıldı ve öyle alındı. Tanklarımız yoluna devam ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda kendi göbeğini kendi kesen bir Türkiye için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.

Önce milletin temel meselelerini hallettiklerini belirten Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca doğru dürüst okul, hastane, yol, baraj, konut, havalimanı yapmayarak, hızlı tren gibi ulaşım altyapısı kurmayarak, milletimize adeta işkence ettiler. Bu hizmetler ya hiç yapılmayıp ya da yıllarca sürüncemede bırakılınca milletimiz de sandı ki bunlar çok zor işler.” diye konuştu.

“Bitlis’te Beş Minare” türküsünün sözlerini önce salondaki partililere okutan, ardından da kendisi söyleyen Erdoğan, “Yıllarca bu milleti yüreği dolu bir şekilde yokluğa, yoksulluğa mahkum ettiler. Halbuki zor olan iş değil, zor olan bu hizmetleri yapabilecek inanca, dirayete, ufuk ve kararlılığa sahip kadroları bulmaktır. Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının akıbetine, rahmetli Özal’a yapılanlara bakınca, bu zorluğun sebebini anlamak mümkün. Biz, millete hizmet etmek için yola çıkan herkesin önüne diken dökenlere hatta yağlı urgan sallandıranlara rağmen kefenimizle bu yola çıktık, hamdolsun neticeye de ulaştık.” ifadelerini kullandı.

“GENÇLERE ESKİ TÜRKİYE’Yİ ANLATIN”

Partililerden, gençlere eski Türkiye’yi anlatmasını isteyen Erdoğan, “Geçmişte ülkenin her on yılda bir nasıl yerle yeksan edildiğini, soyulduğunu, geriletildiğini anlatmadan bugün bulunduğumuz yerin önemini kavrayamayız, kavratamayız.” dedi. 

Erdoğan, Türkiye’nin bugün her alanda ses getiren işlere imza atabilmesinin gerisinde, yıllar boyunca verilen büyük bir mücadele olduğuna işaret ederek, “Siz bakmayın ağızlarını her açtıklarında eski Türkiye’ye methiye düzenlere. Gençler, siz bakmayın ülkemizin demokrasisine ve kalkınmasına laf atanlara. Onlar demokrasiyi ve kalkınmayı kendi çıkarlarının kalkanı olarak kullandıkları için, bugünkü durumdan feveran ediyorlar.” diye konuştu.

“İMKANLAR, BİR AVUÇ AZINLIĞIN EMRİNE AMADEYDİ”

Bugün 81 milyon vatandaşa sunulan imkanların, düne kadar bir avuç azınlığın emrine amade olduğunu dile getiren Erdoğan, bugün 81 ile yapılan hizmetlerin, düne kadar sadece belirli semtlere mahsus bir ayrıcalık olduğunu söyledi. 

Erdoğan, yıllarca otomobil sahibi olmanın adeta bir zenginlik alameti olarak görüldüğünün altını çizerek, doğru düzgün mutfağı, banyosu olan, kaloriferle veya kombiyle ısınan evlerde oturmanın yüksek bir hayat standardı sayıldığına dikkati çekti.  

Uçağa binmenin hayal, onu havada görmenin ise bir mutluluk kaynağı olduğunu belirten Erdoğan, “hızlı tren” diye bir şey olmadığını, kara trenlerde günlerce süren çileli yolculukların, türkülere konu edildiğini anlattı.

“Kara Tren” türküsünün dizelerini okuyan Erdoğan, “İşte böyle bir Türkiye’den bugün 55 havalimanına, her gün binlerce uçağın inip kalktığı, ülkenin en ücra köşesine dahi birkaç saatte ulaşmanın mümkün olduğu bir  Türkiye’ye geldik. Göreve geldiğimiz zaman 25 havalimanı vardı ama şimdi 55. Nereden nereye geldik. Bunlar durup dururken olmadı.” dedi.  

BİTLİS’E YAPILAN YATIRIMLAR

Tüm bu gelişmelerden Bitlis’in de payını aldığını ifade eden Erdoğan, 15 yılda Bitlis’e 9 milyar liralık yatırım yaptıklarını bildirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 bin 128 derslik inşa ettiklerini, tarih boyunca ilim şehri olan Bitlis’i modern bir üniversiteye kavuşturduklarını anımsatarak, Tatvan’da 400 yataklı, Bitlis’te 150 yataklı devlet hastanesi başta olmak üzere toplam 18 tesisle sağlıkta devrim yaptıklarını kaydetti. 

4 bin konutluk projeyle şehircilik alanında Bitlis’in ufkunu açtıklarını dile getiren Erdoğan, Bitlis’teki 19 kilometre duble yolu, 281 kilometre ilaveyle 300 kilometreye çıkardıklarını söyledi. Erdoğan, bunda Zeki Ergezen’in büyük gayretleri bulunduğuna işaret etti. 

“Ferhat gibi dağları deldik, sizleri sevdiklerinize kavuşturduk.” diyen Erdoğan, demiryollarını yenilediklerini söyledi. 

Van Gölü’nde feribotla ulaşım için feribot getirmediklerini, feribot inşa edecek tesisleri kurduklarını belirten Erdoğan, bu tesiste inşa edilen feribotlardan ilkinin hizmete girdiğini, ikincisinin de haziran ayında işletmeye alınacağını bildirdi. 

Bitlis için turizmin önemli bir gelir kaynağı olma potansiyeline dikkati çeken Erdoğan, Nemrut Dağı Krater Gölü’nü turizme açtıklarını hatırlattı.  

Erdoğan, tarihi köprüleri restore ederek Bitlis’in geçmişini geleceğine bağladıklarını ifade ederek, şehrin içme suyu problemini 2045 yılına kadar çözdüklerini söyledi. 

Bitlisli çiftçilere 15 yılda verilen tarımsal destek miktarının 423 milyon lira olduğunu belirten Erdoğan, Ahlat’taki bütün tarihi mezarların, kümbetlerin, turizmin ayrı bir çekim alanını oluşturacağını anlattı. 

“2019’DA BİZLERİ MAHCUP ETMEYECEĞİNİZE İNANIYORUM”

Önümüzdeki dönemde Bitlis’i, istihdamı teşvik edecek yatırımlarla çok daha ileriye taşımakta kararlı olduklarını kaydeden Erdoğan, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Bunu başardığımızda önümüzde duracak hiçbir güç tanımıyorum. Ben, Bitlis’e inanıyorum. 2019’da bizleri mahcup etmeyeceğinize ayrıca inanıyorum.” diye konuştu. 

Erdoğan, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının sözlerini partililerle birlikte okudu, kongrenin hayırlı olması temennisinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin operasyonunda şehit olan askerler için Fatiha okudu, gaziler için de şifalar diledi. 

Kongrenin gerçekleştirildiği salonda “Dünya beşten büyük dedin, hiç kimseye eğilip bükülmedin”, “Bir gece ansızın gelebiliriz dedin, Afrin bitiyor sıra nerede Reisim”, “Derdin milletin selameti olmuş, milletiyle dertlenmeyen muhalefet utansın, sevdan bayrağın olmuş, bayrağıyla sevdalanmayan pervasızlar utansın, gecen gündüzün vatanın olmuş, vatanını hakir görenler utansın, sevdan devletin olmuş, devletini başka sananlar utansın”, “Ne cevizi ne balı ne büryanı; seni bir başka sevdi Bitlis insanı”, “Afrin için Bitlisli Nene Hatunlar hazır, emrindeyiz başkomutanım” ve “Vatansever akademisyenler seninle Reis” şeklindeki pankartlar dikkati çekti. 

Konuşmasının ardından Erdoğan’a, Bitlis İl Başkanı Nesrullah Tanglay tarafından hediye takdim edildi. 

Kongreye Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Ataş, Mehdi Eker, Cevdet Yılmaz ve Vedat Demiröz, Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.

   
 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis 6. Olağan İl Kongresi’nin yapılacağı Bitlis İsmail Eren Kapalı Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.

Soğuk havaya rağmen bu buluşmanın çok anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, gösterdikleri ilgiden dolayı vatandaşlara teşekkür etti.

Yola çıkarken 16 yıl önce “uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece” dediklerini anımsatan Erdoğan, dedikleri gibi gece gündüz gittiklerini ve güzel yerlere geldiklerini söyledi.

Daha nice güzel günler yaşanacağını vurgulayan Erdoğan, “İşte 14. gün, silahlı kuvvetlerimiz Afrin’de. Afrin’de benim halkıma, milletime zulmeden, benim Bitlis’imde adeta mezarlıklarda mahkemeler kuran o PKK’ya, PYD’ye, o YPG’ye oraları mezar etti mi? Onlara ‘bu ülkede bizim halkımızın, milletimizin huzurunu kaçırmayın. Eğer milletimizin huzurunu kaçırırsanız, bak sizin başınıza F16 oluruz, helikopterlerimizle, tanklarımızla, toplarımızla sizi o inlerinizde yok ederiz’ demiştik. O kurdukları mahkemeler, o sahte mezarlar şimdi nerede? İla cehenneme zümera.” diye konuştu.

“KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ”

Erdoğan, alandakilerden dimdik bir duruş istediğini belirterek, “Şunu unutmayın, korkaklar zafer anıtı dikemez. Biz ‘kork Allah’tan korkmayandan’ diyoruz. Onun için dik duracağız, öleceksek bir kere öleceğiz ama onlar her gün ölecekler. Oradaki dağlar hamdolsun alınmaya başlandı. Şimdi Afrin’e doğru ilerliyoruz, az kaldı ama sizin müjdeleriniz onların onurudur, gururudur, heyecanıdır.” ifadelerini kullandı.

Mart 2019’da belediye seçimi yapılacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ana kademe ve kadın kollarımız gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? Gençler, gerek üniversitelerde gerek liselerde çalışmaya hazır mıyız? Bizim Rabiamız var. Rabiamızda tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Tek millet. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Arap’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Roman’ıyla, Boşnak’ıyla 80 milyon tek millet. Niye? Çünkü biz yaratılanı yaradandan ötürü sevdik. Bizde ayrım yok. Tek bayrak. Bu bayraktan başka bayrağımız yok. Avrupa Parlamentosu’nda bazı kendini bilmezler, istikametini kaybetmiş olanlar paçavraları boynuna takarak, PKK’yı terör örgütü olarak tanıdıkları halde, terör örgütünün paçavralarıyla parlamento binasının içinde ağlıyorlardı. Daha çok ağlayacaksınız çok. Oradan o paçavraları boynunuza takmakla hiçbir yere gidemeyeceksiniz. Onlar, bizim kararımızı hiçbir zaman değiştirmeyecek. Tek vatan. 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarından başka bizim vatanımız var mı? Öyleyse vatanımıza sahip çıkacağız. Tek devlet. Paralel devletmiş, şu devletmiş, bu devletmiş asla. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok.”

“KORKU DİYE BİR ŞEY YOK. KORKUYU KORKUTACAĞIZ”

Erdoğan, alandakilerle “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” sözlerini söyledi.

“Birbirimizi makam için değil, aşiret için değil, para pul için değil sadece Allah için seveceğiz.” diyen Erdoğan, “Öyleyse bu yolda emin adımlarla kardeşçe yürüyoruz ve önümüzdeki yılın martında belediyeler, kasımda parlamento, cumhurbaşkanlığı seçimleri var, ona da kendimizi hazırlıyoruz. Korku diye bir şey yok. Korkuyu korkutacağız.” şeklinde konuştu.