Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokat Hüseyin Akbaş Spor Salonu’nda düzenlenen 6. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Erdoğan, Tokat’ın her zaman olduğu gibi bugün de çok başka olduğunu belirtti.
Kongre için şehre geldiğini ancak salonun neredeyse 10 katı kalabalığın dışarıda olduğunu vurgulayan Erdoğan, Tokat’ın hiçbir zaman kendilerini yalnız bırakmadığını ve arkalarında durduğunu söyledi.
Normalde hemen her yıl Tokat’ı ziyaret ettiğini ancak bu kez arayı biraz uzattıklarına belirten Erdoğan, “Siz Tokatlı kardeşlerimizi çok özledik, çok göresidik. Kor bir ateş gibi büyüyen 3,5 yıllık bu hasreti hamdolsun bugün sona erdiriyoruz.” ifadesini kullandı.
BANA BAK SİZ DE İÇERİ GİRECEKSİNİZ HA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1997’de hapse girmesine neden olan Ziya Gökalp’ın “Asker Duası” şiirinin salondaki gençler tarafından okunması üzerine, “Bana bak siz de içeri gireceksiniz ha. Gençler maşallah derslerini iyi çalışmışlar.” dedi.
Erdoğan, Tokat’ın asırlardır olduğu gibi bugün de Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yerini aldığını bildirdi.
Tokatlıların yiğit evlatlarının sivil-asker-polis ayrımı olmadan “Mesele vatansa gerisi teferruattır anlayışı” ile tıpkı ecdatları “onbeşliler” gibi iş başa düşünce ilk safta şehadete yürüdüklerini vurgulayan Erdoğan, 15 Temmuz’da verilen 251 şehitten altısının Tokatlı olduğunu anımsattı.
Aziz toprakları vatan kılmak için canlarını feda eden şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün hepimiz 780 bin kilometrekare vatan hududunda, gece yastığa başımızı huzurlu bir şekilde koyabiliyorsak bunu öncelikle şehit ve gazilerimizin fedakârlığına borçluyuz. Şayet ülkemizin her bir köşesinde bayrağımız gururla dalgalanıyorsa bunda en büyük pay, ‘Canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ diyerek canlarını hiçe sayan Tokat’ın aslanlarına aittir.”
HUKUKİ VE ADLİ SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek yurt dışında gerek yurt içinde terör örgütleri arasında ayrım yapmadan mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“15 Temmuz gecesi 251 vatan evladını şehit eden, 2 bin 193 vatandaşımızı yaralayan Fetö’cü hainlere döktükleri kanın hesabını hukuk içinde soruyoruz, sormaya devam edeceğiz. FETÖ ile mücadele Türkiye Cumhuriyetinin son yıllarda verdiği en zor, en çetin, en hayati mücadelelerden biridir. İstikbalimizi garanti altına almanın, milli bekamızı tahkim etmenin en kritik aşamasıdır. Bu bilinçle meseleye yaklaşıyor, hukuki ve adli süreci yakından takip ediyoruz. Bir taraftan örgütün süreci sabote etmeye yönelik manipülasyonlarına gerekli cevabı verirken, gerekli tedbirleri alırken diğer taraftan da kılı kırk yararak adaletin tecellisi için çaba sarf ediyoruz. Hamdolsun davalar yavaş yavaş karara bağlanmaya başladı.”
KALLEŞ ÖRGÜTÜN GERÇEK YÜZÜ ORTAYA ÇIKMIŞTIR
“Dünyanın belki de gelmiş geçmiş en büyük şeytani organizasyonun yapıldığı bir durumla karşı karşıyayız.” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“40 senedir milletimizin kanını emen bu kalleş örgütün gerçek yüzü, karanlık ve kanlı geçmişi ortaya çıkmıştır. Artık saklanacakları, gizlenecekleri bir yer kalmadı. PKK’dan bazı dersler aldılar. Onların dağlarda inleri vardı. Şimdi bakalım bunların inleri neresi olacak.
İşte geçen gün gördünüz değil mi? Bir tuvaletin arkasından nasıl bir yerlere girip çıkıyorlar. Nereye girerseniz girin oralarda da sizi bulacağız, çıkartacağız ve yargıya teslim edeceğiz. Pensilvanya’daki şarlatan, kişisel hırsı için Müslümanlığı tahrif ederek, yalanı, iftirayı ve takiyeyi adeta kutsallaştırarak, kendine yeni bir inanç, yeni bir din ihdas etmiştir. Kimi bir dolara kimi 50 bin dolara ruhunu satan bu örgüt mensuplarının, çıkarları uğruna işlemeyecekleri günah, yapmayacakları ihanet yoktur. Son birkaç yılda aldığımız tedbirlerle, devletimizin bünyesini bu sinsi kanser hücresinden temizliyoruz. Devletimizin kurumları, FETÖ’nün haşhaşilerinden arındıkça hamdolsun artık her açıdan daha güçlü hale geliyoruz.”
Erdoğan, bir dönem terörle mücadelede, yargı birimlerinde, kamu hizmetlerinde yaşanan sıkıntıların birer birer çözüldüğünü söyledi.
Hukuktan sapmadan, duyguların esiri olmadan, suhuletle ve soğukkanlılıkla FETÖ ile mücadelenin sürdürüleceğini vurgulayan Erdoğan, 34 yıldır 50 bin insanın canına mal olan, vatanı parçalamaya çalışan bölücü terör örgütünün de kökünün kurutulacağını belirtti.
Erdoğan, gençlere, “Beşer planında bugüne kadar hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz, başka bir yerde asla.” diye seslendi.
EN UFAK BİR TACİZ BİZİM İÇİN İŞARET FİŞEĞİDİR
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim nazarımızda PKK neyse DEAŞ da odur. FETÖ ne kadar vahşi bir örgütse DHKP-C de YPG de aynı şekilde vahşi bir örgüttür. Bu örgütlerin sınırımızın içinde veya dışında olmasının, adının demokratik gibi kavramlarla allanıp pullanmasının bizim için hiçbir manası yoktur. Şimdi Amerika isimler değiştiriyor. Sosyal demokratik güçler veya Suriye Demokratik Güçleri… Bunları artık yutmuyoruz. Bunu gidin başka yerlere anlatın. İkide bir isim değiştirmek suretiyle Amerika, bizi mi aldatacaksın?
Tüm Batı’ya sesleniyorum, terör örgütlerinin bir başka terör örgütüyle mücadelesine teşne hale getirilmesine fırsat veren ülkeler, ikili ilişkilerimizi zedeliyor. Bunu bilmeleri lazım. Onun için terörist Gabar’da da teröristtir, Bestler Dereler’de de teröristtir, Kandil’de, Sincar’da, Afrin’de, Münbiç’te de teröristtir. Birileri kısa vadeli çıkarları adına bu katil sürüleri arasında ayrım yapabilir ama Suriye’deki teröristleri de ülkemizdeki teröristleri de biz çok iyi biliyoruz. Ne dedim? Bir gece ansızın gelebiliriz. Tabii geceler bitmez. Geceler, çok özgürlüklere gebedir. Onun için bizim gecelerimiz de bunlara çok gebe. Bizi izlesinler. Şu anda sınırlarımızdaki en ufak bir taciz, bizim için atılması gereken adımların işaret fişeğidir.”
Kimi ülkelerin, terörist olarak kabul ettiği yapıları çeşitli hokkabazlıklarla meşrulaştırmaya çalışabileceklerini belirten Erdoğan, “Bizim için terörist her yerde teröristtir. Katil her yerde katildir.” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin geldiği nokta itibarıyla bu şer şebekelerinin hepsini mezara gömecek güç, kudret ve imkana sahip bir ülke olduğuna dikkati çekti.
OYALAMA TAKTİKLERİYLE GEÇİRECEK TEK BİR AN YOK
Artık devletin oyalama taktikleriyle geçirecek tek bir anının olmadığını vurgulayan Erdoğan, milli güvenliği tehdit eden, vatandaşların canına kasteden tüm örgütlerin kaynağında bertaraf edileceğini kaydetti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Nasıl sınırlarımız içinde bölücü terör örgütüne göz açtırmıyorsak sınırlarımızın öte tarafında da bunların hakkından gelmeye kararlıyız. Önümüzdeki günlerde inşallah Fırat Kalkanı Harekatı ile ilk adımını attığımız güney sınırımızı terörden arındırma operasyonunu Afrin ile devam ettireceğiz. Bu süreçte müttefiklerden beklentimiz, aramızdaki köklü ilişkinin ruhuna uygun davranmalarıdır. Model ortaklık, dostluk ve stratejik müttefiklik gibi kavramların ne kadar gerçek ne kadar sahte olduğu ayan beyan ortaya çıkacaktır.
Biz her şeye rağmen bölgede Amerika ile ortak çıkarlarımız olduğuna inanıyor, birlikte hareket edebileceğimizi ümit ediyoruz. Zira dönem, Türkiye’ye destek olma, stratejik iş birliğinin hakkını verme dönemidir. Biz kendilerinden Türkiye’nin meşru çabalarına destek olmalarını bekliyoruz. Biz dostlarımızdan ülkemiz için beka sorunu olan böyle hassas, böyle kritik bir meselede kendilerine yakışan bir tavır içinde olmalarını bekliyoruz. Afrin operasyonu sırasında bu güçlerin terör örgütüyle aynı safta görünme gibi bir yanlışa mahal vermeyeceklerini ümit ediyorum. Nasıl Fırat Kalkanı Harekatı’nı başarıyla neticelendirmişsek İdlib operasyonunu da sonraki adımları da inşallah zafere taşıyacağımıza inanıyorum.”
Erdoğan, 2007’de vesayet odaklarının cumhurbaşkanı seçtirmemek için tüm unsurlarıyla üzerlerine geldiğini belirterek, bu yıl Tokat’ın yüzde 74 ile “milli irade” dediğini vurguladı.
“Darbe anayasasına en büyük darbeyi vurduğumuz 12 Eylül 2010 halk oylamasında Tokat, yüzde 64,5 ile ‘demokrasi’ dedi.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“İhanet çetesinin saldırılarının yoğunlaştığı 10 Ağustos 2014’te Tokat yüzde 62,3 ile tavrını hukuktan, meşruiyetten, adaletten yana koydu. Çukur eylemleriyle geleceğimizin karartılmak istendiği 1 Kasım 2015’te Tokat, ilk günkü aşkla sandığa, yüzde 60’a yaklaşan yüksek bir oy oranıyla kaos senaryolarını tarihe gömdü.
16 Nisan’da o meşhur tarihi anayasa değişikliğinde yine Tokat kendine düşeni yaptı. Türkiye’nin yeni hükümet sisteminin oylandığı bu kritik seçimlerde Tokatlı kardeşlerim, yüzde 63,2 gibi yine ülkemiz ortalamasının çok üzerinde bir oranla ‘kalıcı istikrar’ dedi, ‘güçlü Türkiye’ dedi. İşte bunun için Tokat, bizim göz bebeğimiz diyoruz, işte bunun için gecemizi gündüzümüze katarak Tokat’a ve Tokatlıya hizmet etmekten gurur duyuyoruz.”
Erdoğan, bu vesileyle kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmayan Tokatlı vatandaşlara gönülden teşekkürlerini iletti.
Türkiye’nin son 15 yılda büyük mesafe aldığını belirten Erdoğan, bunda Tokatlıların kararlı duruşunun çok ciddi payı olduğuna vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tokat gibi milli iradenin kalesi olan şehirler ‘durmak yok, yola devam’ diyerek bizimle yürüdüğü için bu ülke bu noktalara geldi. Sizler, iradenizi hiç kimseye ortak koşmadığınız için Türkiye’de sivil siyaset güçlendi, demokrasi kök saldı. Siz sağlam durduğunuz için. Biz de zalimler karşısında eğilmedik, dik durduk. Rabbim yol arkadaşlığımızı, kader ortaklığımızı daim eylesin.” dedi.
Asil, vefakar, yiğit bir milletin evladı olduğu için şükrettiğini ve hamdettiğini belirten Erdoğan, “Siz nasıl bizi sahipsiz bırakmadıysanız, biz de 15 yıl boyunca sizlere canla, başla hizmet etmenin gayreti içindeyiz.” ifadesini kullandı.
BİZ, ALDIĞIMIZ SİYASİ TERBİYE GEREĞİ ASLA BÖYLE DAVRANMADIK
Neşet Ertaş’a babasının “Aşk ile çalışan yorulmaz” sözlerini anımsatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birileri Türkiye haritasını renkli boyalarla şöyle boyayabilir, şehirlerimiz arasında ayrımlar yapabilir, birileri makbul seçmen, makbul vatandaş ayrımına gidebilir. Kimi siyasetçiler, sadece kendilerine destek veren şehirleri ziyaret edip, sadece kendi seçmeninin halini, hatırını soruyor da olabilir. Ama biz, aldığımız siyasi terbiye gereği asla böyle davranmadık.
Ülkemizi hiçbir zaman farklı renklere boyamadık. Seçmenleri ‘bize oy veren’, ‘vermeyen’ diye ayırmadık. 81 vilayetin tamamını, 80 milyonun her bir ferdini dinine, inancına, mezhebine, kültürüne bakmadan kucakladık, bağrımıza bastık.”
HAVALİMANIMIZ ŞU ANDA İHALE SÜRECİNDE
İstanbul gelişirken Tokat’ın geri kalmadığının, İzmir büyürken Çorum ve Sivas’ın ihmal edilmediğinin altını çizen Erdoğan, son 15 yılda Türkiye’nin tamamının geliştiğini, büyüdüğünü, ekonomik, sosyal ve ticari olarak kalkındığını belirtti.
AK Parti dönemlerinde yapılan hizmetler ve hayata geçirilen projelerle Tokat’ın nereden nereye geldiğinin çok iyi bilindiğine işaret eden Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
“Bin 745 adet yeni derslik inşa ettik, 7 bin 875 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları ve 15 adet spor tesisi kazandırdık. Biri 200 yataklı Tokat Devlet Hastanesi olmak üzere 14 hastane, bir ağız ve diş sağlığı merkezi ve 8 adet birinci basamak kuruluşundan oluşan toplam 23 sağlık tesisi inşa ettik. 150’şer yataklı Erbaa ve Turhal devlet hastanelerinin ve Pazar İlçe Hastanesi’nin de yapımı devam ediyor.
TOKİ aracılığıyla Tokat’ta son 15 yılda 5 bin 71 konut projesi başlattık. 2002 yılına kadar Tokat’ta sadece kaç kilometre yol vardı, biliyor musunuz? 16 kilometre yol vardı. Biz ise buna 15 yılda tam 255 kilometre bölünmüş yol ilave ederek, Tokat’ın toplam bölünmüş yolunu 271 kilometreye çıkardık. Şu anda yapımı devam eden toplamda maliyeti yaklaşım 1,5 milyar lira olan 9 yol projemiz var. Tokat çevre yolu köprüleri de yapımı planlanan projelerimiz arasında. Tokat-Turhal arasına yeni bir demiryolu yapmak için çalışmalara başladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut havalimanın küçük olduğuna değinerek, şimdi yeni bir havalimanı yapılması için çalışmaların başladığını ifade etti.
Erdoğan, “Toplam maliyeti 175 milyon, yani 175 trilyon lira olan, yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız, şu anda ihale sürecinde. Bu yıl yapımına başlayıp 2020 yılında da tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Erdoğan, göreve geldiklerinde 25 olan havalimanı sayısını 57’ye çıkardıklarına dikkati çekti.
“Bu ülkeyi nereden nereye getirdik Bay Kemal bunlardan haberin var mı” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletten eserlere sahip çıkmalarını istedi.
Tokat’taki yatırımlara ilişkin de bilgi veren Erdoğan, Tokatlı çiftçilere 2002’de 17,5 milyon lira tarımsal destek verildiğini, bu rakamın 2017’de 93,5 milyon lira olduğuna işaret etti. Erdoğan, ”Bay Kemal çıkıyor, diyor ki ‘Çiftçiler battı, bitti, yok oldu.’ Bunlar verildi, Bay Kemal senin bunlardan haberin yok, senin böyle bir derdin de yok. Bay Kemal bunu duy, son 15 yılda Tokatlı çiftçilerimize 805 milyon tutarında tarımsal destek verdik. Ne demek bu? 805 trilyon. İnanın bundan da haberi yoktur.” diye konuştu.
Erdoğan, bundan sonra da aynı kararlılıkla hizmetlerini sürdüreceklerini vurgulayarak, “Sizler bizi yalnız koymadıkça biz de sizler için ter dökmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Salondakilerin, “Gençlik burada reisinin yanında” sloganlarına “Reisiniz de sizin yanınızda” diye karşılık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Önümüzde yepyeni bir süreç başlıyor. 2019’da gerçekleşecek mahalli idarelerle cumhurbaşkanlığı seçimleri 16 yıllık sürecin zirvesi, adeta şahikası olacaktır. Türkiye, 2019’da gelecek yüz yılına istikamet çizecek tarihi bir seçim dönemi yaşayacaktır. Ülkemizin AK Parti dönemlerinde demokraside, hukukta, adalette, özgürlük ve ekonomide elde ettiği kazanımları devam ettirip bir üst aşamaya taşıması 2019’a bağlıdır. Türkiye’nin bu imtihanı da alnın akıyla vermekten başka çaresi yoktur. 2019 seçimleri yalnızca ülkem için değil, her kritik anımızda dualarıyla bize destek olmuş, gözlerini ve gönüllerini bize kilitlemiş yüz milyonlarca kardeşimiz için de büyük önem taşıyor.”
İl kongrelerini yeni dönemin işaret fişeği olarak gördüklerini, gittikleri her yerde büyük bir coşkuyla karşılaştıklarını belirten Erdoğan, “Bu hareket asla sıradan bir parti değildir. AK Parti, temelleri Söğüt’te atılmış, asırlar boyunca üç kıta, yedi iklime adaletle hükmetmiş, barış, huzur ve medeniyet timsali bir geleneğin önümüzdeki mücessem halidir. AK Parti hem geleneğin hem de geleceğin partisidir. AK Parti halka hizmeti Hakk’a hizmet gören, bu güzel ülkeyi imanla, tutkuyla seven vatan aşıklarının partisidir.” dedi.
BU MİLLETİ BÖLEMEYECEKLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerine işaret ederek, kendileri için görev ve koltukların birer araç olduğunu, makamların ise sorumluluk anlamına geldiğini bildirdi. Bunun için kendilerinde görev değişimlerinin kavga gürültüyle değil, kucaklaşmayla, helalleşmeyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Hamdolsun bizim kongrelerimizde birileri gibi yumruklar konuşmaz, sandalyeler havada uçuşmaz. Bizim kongrelerimizde hakaret, çatışma, kargaşa olmaz. Bizim her kongremiz ahitlerimizi yenilediğimiz, kardeşliğimizi perçinlediğimiz demokrasi şölenleridir. Bizim her toplantımız ülkemize ve milletimize, özellikle istikbalimize, istiklalimize yönelik önemli kararlar aldığımız meşveret meclisleridir. Bu dava için halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak gören, bu kutlu hareketin büyümesi için çaba harcayan her bir kardeşimin bizim başımızın üzerinde yeri vardır.”
Rabia işareti yaparak salondakilerle “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tek millet diyoruz, neden? Çünkü bu milleti bölemeyecekler. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abhaza’sıyla, Roman’ıyla velhasıl biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çünkü biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Tek bayrak, bayrağımıza eş bayrak asla kabul etmiyoruz. Çünkü o, şehidimizin kanından rengini aldı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan, ‘Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Vatanımızı böldürmeyeceğiz. Yok PKK’sıydı, yok onlarla beraber kol kola dolaşanlardı. Asla. Onlara göz açtırmayacağız. Nerede? Sandıkta, gereğini yapacağız. 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarında, bölmek isteyenlere karşı biz Phantom oluruz, Atak helikopterlerimizle, tank, top oluruz ve milletçe bunların üzerine geliriz, 15 Temmuz’da olduğu gibi. Tek devlet, bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devletimiz yok. Pensilvanya’daki niye orada, niye kaçtı, onunla beraber olanlar niye kaçtı? Bunların bu topraklarda nasibi yok. Şimdi nasiplerini varsın başka yerlerde arasınlar ama biz bu toprakların gerçek sahibiyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını salondakilerle, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının sözleriyle tamamladı.
Kongrenin yapıldığı salonda geniş güvenlik önlemleri alındı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı platformun yanına yerleştirilen 360 derece açıyla salondan görüntü alabilen özel güvenlik kamerası da ilk kez bu kongrede kullanıldı.
Kongreye, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Ataş, Ahmet Sorgun, Mahir Ünal, Harun Karacan ile AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat epeyce ara verdik değil mi? Bu kadar olmamalıydı. 3,5 yıl oldu. Artık bu 3,5 yılı inşallah geride bırakıyor, bugün yeni bir milada başlıyoruz.” diye konuştu.
Gösterilen yoğun ilgiden dolayı teşekkür eden Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya Türküsü” şiirinden, “Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya /
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya” dizelerini hatırlatarak, “Bugün Tokat ayağa kalkmış” ifadesini kullandı.
Sözleri, “Dik dur eğilme bu millet seninle” sloganlarıyla kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hiç şüpheniz olmasın, biz beşer planında herhangi bir gücün önünde bugüne kadar eğilmedik. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik. Bundan sonra da Allah’ın izniyle bu can bu tende oldukça asla kimse bizim boynumuzu bükemez. İşte millet, işte irade. Bu milli, yerli irade oldukça Allah’ın izniyle, 2019’un Mart’ı geliyor mu? Geliyor. Arkasından kasım geliyor mu? Martta da kasımda da milli mutabakatımızla, milli birliğimizle beraber Allah’ın izniyle Türkiye yeni bir dönemin önünü açacak.”
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Bahçeli ile görüşmesini hatırlatarak, “İnşallah bir milli mutabakatı hep beraber sağlayacak, tavanda da tabanda da inşallah karşımızdaki o CHP zihniyeti bu milletten gereken dersi alacaktır.” dedi.
Alandakilerden daha çok çalışmalarını, kapı kapı dolaşmalarını isteyen Erdoğan, “Birileri bizi bölmeye çalışıyor değil mi? Onlara da gereken dersi arazide vereceğiz. Niye? Çünkü biz dört unsurla, rabiamızla… Ne diyoruz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.” ifadesini kullandı.
SEN ŞİMDİ KAÇTIN ORAYA
Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Roman’ı, Boşnak’ı, Alevi’si, Sünni’siyle tek millet olunduğunu belirten Erdoğan, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdiklerine dikkati çekti. “Tek bayrak” dedikten sonra alandakilere “Bu bayrağımıza eş bir bayrak var mı” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yok” yanıtı üzerine, şu görüşlere yer verdi:
“Bitti… Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Birileri vatanımızı bölecekmiş, paralel devletmiş şuymuş buymuş. Bu vatanı böldürtmeyeceğiz. Kim ki bu vatanı bölmeye gayret eder askerimizle, polisimizle, jandarmamızla, güvenlik korucularımızla millet olarak F-16 oluruz, helikopterimizle, tank toplarımızla hep beraber bunların inlerine kadar girdik, giriyoruz ve gireceğiz. 780 bin kilometrekare şehit kanlarıyla yoğurulmuştur. Tek devlet, devletimizi de böldürtmeyeceğiz. Bizim tek devletimiz var, nedir? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başka yok. Paralel devletmiş. Neredesin? Pensilvanya’da. Ne işin var orada? Zannediyor ki ‘Amerika ölene kadar beni koruyacak.’ Yok. Seni biraz daha kullanır kullanır, ondan sonra kirli çamaşır olarak kapının önüne atar. Olacak budur zaten. Sen bu millete ihanet ettin. Sen ümmete ihanet ettin. Bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Bak sen şimdi kaçtın oraya. Seninle beraber kuklaların da yanında. Bir kısmı batıda ama bu milletin asıl evlatları burada.”
BİRBİRİMİZİ SADECE ALLAH İÇİN SEVECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, “Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz değil mi?” sorusunu yöneltti. Erdoğan, “Yoksa para, pul, makam, mevki için değil. Bunların hepsi gelip geçici. Para, makam bugün var, yarın yok. Ne olacak ya? Cumhurbaşkanı olsan, başbakan olsan ne yazar, hepimiz gidiciyiz. Her an ölebilir miyiz? Ölürüz. Öldükten sonra da hemen kabristan, hoca efendi musalla taşında ne diyor? ‘Cumhurbaşkanı niyetine’ demiyor, ‘er kişi, hatun kişi niyetine’ diyor. Ondan sonra doğru mezar. Boyuna, kabına göre iki metreküp mezara gömerler, ondan sonra da bir daha ya uğrarlar ya uğramazlar” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl olanın bu kubbede hoş bir seda bırakmak olduğunu vurguladı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Öyle mi? ‘Bir zamanlar bizim bir cumhurbaşkanımız, bir başbakanımız vardı, bu ülkeye ne hizmetler yaptılar, Allah onlardan razı olsun. Kızlarımızın başlarını açtılar, onlar geldi başlarını örttü. Başı açık olan da başı örtülü olan da bu ülkede el ele, kol kola yürüdü. Üniversitelerin kapısını kapattılar onlara, geldiler kapıları açtılar. Üniversitelere de girdiler, devlet dairelerine de girdiler, her yerde eşit haklara, eğitim, inanç, fikir, düşünce özgürlüğüne sahip oldular’. Bunlar denilse yeter. Bunları iktidarımızda getirdik mi? Benim sizden isteğim de neredeyse 13-14 ay kaldı marta. Çok çalışacağız. İnşallah belediyelerde seçimleri evvel Allah kazanacağız. İnşallah kasım geliyor arkadan. Kasımda da milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ona hazır mıyız? Bütün oyunları bozmaya hazır mıyız?”
Alandakilerin bir ağızdan “Evet” demesi üzerine Erdoğan, “Tokat dağları gibi muhteşem. Şu coşku bambaşka” dedi.
Kalabalıktan bir grubun, “Kadro” sloganlarına da Erdoğan, “Biz sözü bir kere söyleriz. KİT’lerin de BİT’lerin de kadroları normal taşeron gibi değil, ne gibi olacak? KİT’ler şu anda hangi anlayışla, sistemle çalışıyorsa orada olanlar da aynı sisteme dahil olacak. Oraya girecek. BİT’lerdekiler de aynen. Yani biz aradan komisyoncuları kaldırdık, olay bu.” karşılığını verdi.