Konuşmasına tüm Şırnak’ı selamlayarak başlayan Erdoğan, Ahmed-i Hani, Mela Ahmet Cezeri, Mela Hüseyin Bate ve El Cezeri’nin şehri Şırnak’ta bulunmaktan büyük bir bahtiyarlık duyduğunu söyledi.
Erdoğan, “Asırlardır bu toprakları ilim, irfan ve aşkla ilmik ilmik dokuyan tüm alimlerimizi, ariflerimizi, gönül erlerimizi rahmetle yad ediyorum. Rabb’im onları cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın, Rabb’im bizleri o gönül insanlarının, hak aşıklarının yolundan ayırmasın. 15 Temmuz gecesi Şırnak ve Cizre’de yaşananlar, Şırnaklı kardeşlerimin tevarüs ettikleri bu kutlu mirasa sahip çıktıklarını gösteriyor.” diye konuştu.
KILI KIRK YARARAK HUKUKİ SÜRECİ İŞLETİYORUZ
15 Temmuz gecesi selaların okunmasıyla sokaklara çıkan tüm Şırnaklılara teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Polisimizle omuz omuza darbecilere meydanı dar eden Şırnak, 15 Temmuz gecesi bir kez daha şanına yakışanı yapmıştır. O gece Şırnak ülkesine, devletine, demokrasisine sahip çıkmıştır. Bizler de Şırnak’tan ve tüm Türkiye’den aldığımız güçle o gecenin hesabını mahkemelerde soruyoruz. Fetocu alçakların bu işledikleri cinayetlerle beraber hedeflerine koydukları kimdi? Türkiye idi. Kimdi? Bizdik. O döktükleri masum kanlarının hesabını yargı önünde tek tek veriyorlar. Adaletten sapmadan, duygularımızın esiri olmadan, suçluyu masumdan ayırmak için kılı kırk yararak hukuki süreci işletiyoruz. Allah’ın izniyle son Fetocu hain de yargı önünde hesap verene kadar mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR
Yurt içinde ve yurt dışında adaletin tecellisi için tüm imkanlarını seferber edeceklerini dile getiren Erdoğan, “Nereye kaçarlarsa kaçsınlar onlar kaçacak biz kovalayacağız. Hiç unutmayın, inlere girseler inlerine gireceğiz, bunu ne zamandan beri söylüyorum biliyorsunuz. Girmediler mi? Girdiler. Biz de inlerine girdik mi? Girdik. Onları oradan çıkardık mı? Çıkardık. Çıkarıyor muyuz? Çıkarıyoruz. Çukurlar kazdılar mı? Kazdılar. Binaları tünellerle birbirine bağladılar mı? Bağladılar. Bunları da çıkardık mı? Çıkardık ve oralardan kim nereye kaçtıysa hepsi bulundu, meydana çıktı. Niye? Evet, korkunun ecele faydası yoktur.” dedi.
Kudüs’ü mahzun, boynu bükük bırakmayan tüm Şırnaklılara ve Cizrelilere teşekkür eden Erdoğan, “Siz ‘Kudüs’e özgürlük, insanlığa barış’ diyerek Kudüs’ün yalnız olmadığını tüm dünyaya haykırdınız.” şeklinde konuştu.
Şırnaklıların tek ses ve tek nefes olarak Kudüs’e nasıl sahip çıkılacağını herkese gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Siz tekerlekli sandalyesinde kurşunların hedefi olan Filistinli gazilerin, İsrail askerlerine korkusuzca meydan okuyan Filistinli gençlerin, Gazze’nin, Ramallah’ın, Kudüs’ün yiğit kadınlarının yanında durdunuz. Rabb’im sizlerden razı olsun. Rabb’im Kudüs davası için, Filistin’in özgürlüğü, mazlumların kurtuluşu için mücadele eden kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Türkiye olarak ilk kıblemiz Kudüs’ü işgalcilerin, eli kanlı katillerin insafına asla terk etmeyeceğiz. Kudüs’ün tarihi statüsünün bir emrivakiye kurban edilmesine kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. Nitekim 6 Aralık’tan itibaren diplomatik alanda yürüttüğümüz çok yönlü çalışmalarla bu noktada ne kadar kararlı olduğumuzu ortaya koyduk.”
İslam İşbirliği Teşkilatını İstanbul’da topladıklarını ve orada Amerikan yönetiminin hukuksuz kararını tanımadıklarını, teşkilat olarak Kudüs’ü Filistin devletinin başkenti kabul ettiklerini tüm dünyaya duyurduklarını anımsatan Erdoğan, daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs kararının Birleşmiş Milletler nezdinde yok sayılması için gerekli süreci başlattıklarını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar tasarısı 14 üyenin ‘evet’ oyuna rağmen sadece Amerika yönetimi tarafından veto edildi çünkü Amerika bu konseyde veto yetkisine sahip 5 ülkeden biri. Tek bir ülkenin keyfi diğer tüm ülkelerin iradesini adeta teslim aldı. Böylece bizim her fırsatta dile getirdiğimiz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı.”
Erdoğan, Yemen’in desteği ile Kudüs karar tasarısını Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na taşıdıklarını ve yapılan oylamada karar tasarısının 128 ülkenin oyu ile kabul edildiğini anımsattı.
İsrail ve Amerikan yönetiminin oylama öncesi tehditlerinin hiçbir işe yaramadığını belirten Erdoğan, “Dolarlar, tehditler bir işe yaramadı. Ekonomik, askeri ve medya gücüyle korku imparatorluğu kuracaklarını düşünenler, tarihlerinin en büyük diplomatik hezimetlerinden birini yaşadılar. Amerika ve İsrail bir kez daha nobran tavırlarından, hukuksuz adımlarından dolayı maşeri vicdanda mahkûm edildi.” dedi.
Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin, hak ve adaletten yana takdire şayan bir tavır sergilediğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
“Dünyada paranın satın alamayacağı değerlerin de bulunduğu son oylama ile herkes tarafından görülmüş oldu. Ben bu 128 ülkenin tamamına şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Amerikan yönetimini bir an önce Genel Kurul’da oluşan dayanışma tablosunu doğru okuyarak hatasından dönmeye çağırıyorum. Yanlışta ısrar ederek gerilimi daha fazla tırmandırmanın kimseye faydasının olmadığı, atılan her adımla bir kez daha ortaya çıkıyor. Amerikan ve İsrail yönetiminin provokatif tutumları, yalnızca bölgedeki fanatiklerle terör örgütlerini mutlu ediyor. Bu tür şımarık tavırlardan sadece ve sadece, kan, gözyaşı, çatışmalardan beslenen kesimler memnuniyet duyuyor. İşgal devleti İsrail fırsattan istifade ile uyguladığı devlet terörünün dozunu artırarak down sendromlu çocuklara, Muhammed’e, kadınlara, 15 yaşındaki Cüneydi’ye, tekerlekli sandalyedeki engellilere saldırmaya, suç çetelesini zenginleştirmeye başladı. Filistinli kardeşlerimizin kanını dökmek için adeta fırsat kollayanlar, bir de kalkıp utanmadan, sıkılmadan şahsım ve ülkemizle ilgili densiz beyanlarda bulunuyorlar.”
ONLAR BİZİ HİÇ TANIMIYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kontrol ettikleri basın yayın organlarındaki kiralık kalemleri aracılığıyla, kimi ülkelerdeki beslemeleri vasıtasıyla bizi susturabileceklerini sanıyorlar. Herhalde birileri gibi tehditler ve iftiralar karşısında geri adım atacağımızı, sineceğimizi, teslimiyet göstereceğimizi düşünüyorlar. Onlar bizi hiç tanımıyorlar. Bunlar tarihi şanlı zaferlerle dolu bu milleti hiç tanımıyorlar.” dedi.
“Mert direnir, namert kaçar. Korkaklar zafer anıtı dikemez.” ifadelerini kullanan Erdoğan, bugüne kadar Hakk’ın ve halkın iradesi dışında hiçbir irade tanımadıklarını vurguladı. Erdoğan, “Terör örgütlerinden, vesayet odaklarından, darbe heveslilerinden, bütün bunlardan gelen gizli açık yüzlerce tehdide rağmen hakkı söylemekten, halkımızın gösterdiği istikamette yürümekten asla çekinmedik. Ne bölücü örgüte ne FETÖ’cülere ne de bunların yularını elinde tutan güç odaklarına boyun eğmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda istiklalimiz için, ezanımız için, bayrağımız, vatanımız için, tüm mazlum ve mağdurların hakkı için mücadele etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.” değerlendirmesini yaptı.
KUDÜS’ÜN İŞGALCİLERE PEŞKES ÇEKİLMESİNE ASLA RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ
Toprakları elinden alınan milyonlarca Filistinli mültecinin hakkını uluslararası platformlara taşıyacaklarını dile getiren Erdoğan, Kudüs’ün kişisel hesaplar adına, ideolojik fanatizm adına işgalcilere peşkeş çekilmesine asla rıza göstermeyeceklerini belirtti.
Tehditlerden korkmadan, tarih, edep, diplomasi bilmez densizlerin bühtanlarına aldırmadan haklarını arayacaklarını vurgulayan Erdoğan, “Tarih boyunca olduğu gibi Kıptilerin de Ortodoksların da Katoliklerin de Kudüs üzerindeki hak ve hukukunu gerekirse biz savunacağız. Silm şehri, barış şehri, peygamberler şehri Kudüs’ü kan gölüne çevirmek isteyenlere kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. İnşallah bu mücadeleyi mümkün olan en geniş zeminde yürütecek ve Allah’ın izniyle zafere taşıyacağız. Biz beşeri hiçbir gücün önünde eğilmedik, biz sadece Allah’ın huzurunda rükuda ve secdede eğildik.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin hayırlara vesile olmasını dileyerek, kuruluşundan bu yana AK Parti Şırnak teşkilatlarında görev alan herkese emekleri, gayretleri için şükranlarını sundu.
Kongrede bayrağı devralacaklara başarı dileyen Erdoğan, diğer il kongrelerini de Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte yapacaklarını, daha sonra ise gerçekleştirecekleri Büyük Kongre ile 2019’daki seçimlere yenilenmiş, tazelenmiş olarak çok daha kuvvetli bir şekilde gireceklerini, 2019’a kadar olan sürenin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, asla sıradan bir parti olmadıklarını ve olamayacaklarını vurguladı.
Milleti seçimden seçime hatırlayan, vatandaşın kapısını sadece oy için çalan partilerden de olmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, muhtarları tehdit ederek oy isteyen partilerden de olamayız. Biz, gönülleri fethederek oy isteyen partiyiz, özelliğimiz bu. Biz korkutucu olmayacağız.” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin günün 24 saati, haftanın 7 günü milletin derdiyle dertlendiğini aktaran Erdoğan, hiçbir ayrım yapmadan, ülkeye ve millete hizmet etmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Bir dava, bir gönül hareketi olduklarına işaret eden Erdoğan, siyasette ikbal için değil millete hizmet için bulunduklarını söyledi.
Millete efendi olmak için değil hizmetkar olmak için yola çıktıklarını aktaran Erdoğan, koltukların, payelerin, makam ve mevkilerin geçici olduğunu vurguladı.
ŞIRNAK’TA BAMBAŞKA BİR TABLO İLE KARŞILAŞACAĞIMIZA İNANIYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’daki halk oylamasında Şırnak’ta yüzde 28,3 oranında “evet” oyunun elde edilebildiğini hatırlattı.
Salondan alkışlar gelmesi üzerine de Erdoğan, “Niye alkışladınız? Yanlış anlaşıldı herhalde. Burada problemi, Şırnaklılarda değil elbette kendimizde arıyoruz. Demek ki kendimizi buradaki kardeşlerimize yeterince anlatamamışız, yeterince de çalışamamışız. Onun için yüzde 28’de kalmışız. Gayret gösterdiğimizde, vatandaşlarımıza hedeflerimizi, projelerimizi layıkıyla anlattığımızda inşallah Şırnak’ta bambaşka bir tablo ile karşılaşacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.
Terör örgütünün siyasi uzantılarının ne millete ne Kürtlere ne de Şırnak’a verebilecek bir şeyleri olmadığını dile getiren Erdoğan, “Bölücü örgüte müzahir parti, daha önceki seçimlerde baskıyla, tehditle elde ettiği oyları gitti eski Türkiye’nin faşist kafalı seçkinlerine peşkeş çekti. Bu parti, demokrasinin imkanlarını kullanarak benim halkımı her platformda temsil etmek yerine, gitti iradesini Kandil’deki terör baronlarına teslim etti.” dedi.
Erdoğan, bu partinin demokrasi ve kalkınma mücadelesini meşru zeminde yürütmek yerine FETÖ dahil tüm şer odaklarıyla iş birliği yaptığını dile getirerek, “Belediye binalarının arka kapılarından aldıkları FETÖ’nün elebaşlarıyla iktidarı devirmek için ne tür kumpaslar çevirdiklerine hep birlikte şahit olduk. Türkiye partisi olmak yerine Türkiye düşmanı, millet düşmanı çevrelerin koltuk değneği olanlarla bizim ne konuşacak sözümüz ne yürüyecek yolumuz yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Milletvekili dokunulmazlığını teröristlere kalkan olmak için kullanan, belediye araçlarını teröristlere tahsis eden bir anlayışın bu ülkeye verebileceği hiçbir şey bulunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devletten gelen parayı Kandil’e gönderenlerle bizim yürüyecek yolumuz yoktur. Milletimizin kendilerine tanıdığı krediyi hoyratça harcayanların, CHP’nin oyuncağı olanların, teröristler karşısında onurlu bir duruş sergileyemeyenlerin artık Kürt kardeşlerim nazarında hiçbir itibarınının kalmadığına inanıyorum.
2019 seçimlerinde yoldaşları CHP’yle beraber inşallah bunların da siyasi ömürlerini doldurduklarına şahit olacağız. Sizlerden ülkemizin başına karabasan gibi çöken bu iki faşist partiyi de layık oldukları yere, tarihin çöplüğüne yollamanızı bekliyorum. 2023 Türkiyesi’nde bu anlayışların hiçbiri kendine hayat bulamayacaktır. Çünkü 2023 Türkiyesi demokraside ve ekonomide sınıf atladığımız, her bakımdan muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıktığımız bir Türkiye olacaktır.”
Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” dediğine işaret eden Erdoğan, AK Parti olarak son 15 yılda ortaya koydukları eserlerle ve Türkiye’ye çağ atlatan projelerle kendilerini gösterdiklerini bildirdi.
Erdoğan, “Şırnak, 1990’ların Türkiye’si ile AK Parti dönemi Türkiye’sinin karşılaştırmasını en iyi yapabilecek olan illerimizden biridir. Sizler sokaklarında korkunun kol gezdiği, vatandaşına tepeden bakan, yasakçı, baskıcı eski devletini de bugünün ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket eden yönetimini de çok iyi biliyorsunuz.” dedi.
ARAMIZDAKİ FARK BU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıllık dönemde sadece sağlık, eğitim, ticaret ve ulaşımda değil demokraside, hak ve hürriyetlerde de çığır açan reformlara imza attıklarına işaret etti.
Bölücü terör örgütünün tehditlerine rağmen son 15 yılda Şırnak’a eski rakamla 10 katrilyon tutarında yatırım yaptıklarını dile getiren Erdoğan, Şırnak’ta yaklaşık 3 bin derslik, bin öğrenci kapasiteli yüksek öğrenim yurtları, 7 spor tesisi inşa edildiğini ve Şırnak’a modern bir üniversite kazandırdıklarını anımsattı.
Artık Şırnak’ta gençlerin üniversite eğitimlerini maddi imkansızlıklar dolayısıyla ertelemek zorunda kalmadığına dikkati çeken Erdoğan, gençlerin kendi şehirleri veya yakın yerlerde, herkesin alabildiği burs veya kredi imkanlarıyla, Türkiye’nin dört bir yanından gelen arkadaşlarıyla birlikte üniversite eğitimi alabildiğini vurguladı.
Erdoğan, “Onlar evlatlarınızı terör örgütünün saflarına gönderip hayatlarını karartırken, biz çocuklarımıza kendilerine en güzel geleceği kurabilmeleri için eğitim, öğretim imkanları sağladık. Aramızdaki fark bu.” ifadelerini kullandı.
10 BİN 684 EV, İŞ YERİ VE KAMU HİZMET BİRİMİ
Şırnak’a, Cizre’ye, Silopi’ye, İdil’e, Güçlükonak’a devlet hastaneleri yapıldığını belirten Erdoğan, Şırnak Merkez Devlet Hastanesi’ne 75 yataklı kadın doğum ve çocuk ek binasını yaparak hastaneyi büyüttüklerini aktardı.
Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerinde çok zarar gören illerden birinin de Şırnak olduğunu vurgulayan Erdoğan, ev, işyeri, kamu binası olarak 48 bin bağımsız birimin tahrip edildiğini, bunlardan 27 tanesinin de cami, müftülük ve Kur’an kursu olduğunu söyledi. Erdoğan, “Çünkü bunların dinimizle, Müslümanlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur.” dedi.
Erdoğan devletin Şırnak merkezde, Silopi’de, İdil ve Cizre’de terör örgütünün yakıp yıktığı her yeri ayağa kaldırmak için çalıştığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar Şırnak’taki vatandaşlarımıza 551 milyon lira kira yardımı yaptık. Bunu biz yaptık. Ne için yaptık, Şırnak’ın modern bir kent haline getirelim diye yaptık. 10 bin 684 ev, işyeri, kamu hizmet birimi şu anda inşa ediliyor. 616 kilometre içme suyu şebekesi, 175 kilometre kanalizasyon şebekesi döşendi. Bütün bunları yaparken hiçbir vatandaşımızın kalbini kırmadık, kendisinin rızası dışında bir işe zorlamadık. Buna rağmen bazılarının fitne çıkartma peşinde olduklarını biliyoruz.”
Erdoğan, medeni bir şehirde yaşamanın, kanalizasyonuyla, suyuyla, yoluyla, çevre düzeniyle, sosyal tesisleriyle modern yerleşim alanlarında yaşamak anlamına geldiğini söyledi.
TOKİ projelerinin Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Şırnak’ta da insanlara en uygun şartlarda, en ileri, en medeni imkanları sağlamayı amaçladığını belirten Erdoğan, “Milletimizin sefaletinden, kötü hayat şartlarından, fakirliğinden kendilerine istismar alanı oluşturmaya çalışanlar için bu projeler adeta bir kabus gibidir çünkü tüm istismar malzemeleri ellerinden alınıyor. Onun için TOKİ konutlarında ağız tadıyla güle güle oturun, evlatlarınızı en iyi şartlarda büyütün. Bu imkanların hepsi de sizlere analarınızın ak sütü gibi helaldir.” dedi.
Erdoğan, 2002 yılında Şırnak’ta sadece 26 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu anımsatarak, AK Parti’nin buna 160 kilometre bölünmüş yol ilave ettiğini, şu anda Şırnak’ta 186 kilometre bölünmüş yol olduğunu aktardı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şırnak’ta kayyum atanmadan önce burada bulunan belediyeler acaba ne yaptılar, soruyorum sizlere. Her taraf adeta hendek haline gelmişti. Çöplük. Atık sular dışarıdan akıyor, bu hale gelmişti. Benim Şırnaklı kardeşlerime, Cizreli kardeşlerime, Silopili kardeşlerime, Uludere’ye vesaire, bunlar yakışır mıydı? Bunlar onlara layık mıydı? Ama onlar layık gördüler, zulmettiler. Biz ise bu devri değiştiriyoruz. 2013 yılında hizmetinize sunduğumuz Şerafettin Elçi Havalimanı’nın yolcu trafiği, açıldığı günden beri sürekli artıyor. 2013 yılında 39 bin olan yolcu trafiği, 2016 yılında nereye çıktı biliyor musunuz, 241 bine çıktı. 2017 Kasım ayı sonu itibarıyla 305 bine ulaştı. Demek ki ihtiyaç var. Cizre projesi, Nusaybin, Cizre, İdil ovaları sulamaları kısmıyla Şırnak’ta inşallah 745 bin dekar araziyi suyla buluşturacağız. Silopi ovası sulamasıyla da 274 bin dekar araziyi suya kavuşturacağız. Bizim için İstanbul, Ankara, İzmir ne kadar önemliyse Şırnak da o kadar önemlidir.”
Erdoğan, terör gölgesi Türkiye’nin üzerinden kalktıkça, Şırnak ile tüm şehirlerin kalkınmasına daha fazla kaynak akıtacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Türkiye terörle mücadelesini, kararlı ama aynı zamanda hukuk içinde, demokrasi çerçevesinde yürüten bir devlettir. Terörle mücadele adı altında kendi vatandaşlarına yapmadık eziyetleri bırakmayan ülkeleri, bu yüzden yaşanan yıkımları, çekilen acıları yakın çevremizde hep birlikte görüyoruz. Ülkemizde de aynı görüntüleri ortaya çıkarmak isteyenler oldu. Milletimizle, özellikle siz bölge halkıyla el ele verip bu kötü niyetlilerin, bu hainlerin heveslerini kursaklarında bıraktık. FETÖ’den DEAŞ’a, PKK’dan DHKP-C’ye kadar birliğimizi, dirliğimizi, geleceğimizi tehdit eden tüm şer şebekelerinin kökünü kazıdık, kazıyoruz. Sokaktaki masumları, sabah namazına giden imamları, evine helal rızık götürmeye çalışan esnafı, şantiyedeki işçiyi, okuldaki çocuğu vahşice katleden, camileri, talebe yurtlarını, iş yerlerini yakan, milli bekamıza kasteden bu hainlerin hepsinin üstesinden geleceğiz.”
Erdoğan, millet olarak terörü artık Türkiye’nin dağlarından, şehirlerinden, mezralarından söküp attıklarının altını çizdi.
BUGÜN ARTIK PARA TERÖRE DEĞİL, HİZMETE GİDİYOR
Geçen 2,5 yıl içinde bu kapsamda çok ciddi işler başarıldığını ifade eden Erdoğan, çukur eylemleriyle bölgedeki Kürt vatandaşların hayatını zindana çeviren bölücü terör örgütünü, vatandaşların desteğiyle açtıkları hendeklere gömdüklerini, yaz kış, dağ taş demeden operasyonların sürdüğünü dile getirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“İnsansız hava araçlarımız ile saklandıkları inlerini başlarına geçiriyoruz. Bölücü terör örgütü, tarihinin en büyük hezimetini yaşıyor. Aynı şekilde belediyeleri terör örgütünün şubesi yapanlarla da hukuk içinde mücadelemizi yürütüyoruz. Bu milletin tek bir kuruşunu dahi dağdaki terör baronlarına peşkeş çektirmemeye kararlıyız. Bugün artık para teröre değil, hizmete gidiyor. Şırnak’ın kaynakları Kandil’deki katillere peşkeş çekilmek yerine yol olarak, asfalt olarak, temizlik hizmeti olarak, kanalizasyon ve içme suyu tesisi olarak, diğer hizmetler olarak vatandaşlarımızın emrine sunuluyor. Belediyeler artık terör örgütlerine taşeronluk değil yöre halkına hizmetkarlık yapıyor çünkü belediyenin görevi budur. Belediyenin siyaseti hizmet siyasetidir. Belediyeyi başka işler için kullananlara en başta sizler karşı çıkmalısınız. Biz, terörle mücadele ettikçe, sizler ettikçe buralar birer turizm, yatırım ve cazibe merkezine dönüşüyor.”
Cizre’de birkaç gün önce büyük bir özel sektör yatırımının, 5 yıldızlı bir otelin hizmete açıldığını hatırlatan Erdoğan, bunları başlangıç olarak gördüğünü, bölgedeki güvenlik ortamı geliştikçe yatırımcıların bölgeye ilgisinin katlanarak artacağına inandığını ifade etti.
Erdoğan, “Şırnaklı kardeşlerimiz devletlerinin yanında durdukça terörün zehirli otları asla bu topraklarda boy veremeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm bölgede barışın, istikrarın, adalet ve demokrasinin teminatı olmaya devam edecektir. Yeter ki biz Rabiamızdan taviz vermeyelim.” dedi.
Erdoğan, tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek devlet vurgusu yaptı.
Kongrenin gerçekleştirildiği salonda “Reis nerede Şırnak halkı orada”, “Ey İslam’ın neferi, Kudüs’ün İkinci Selahaddin’i Şırnak’ımıza hoş geldiniz”, “Recep Tayyip Erdoğan, bu topraklarda umudun adı ve milli dirilişimizin resmidir”, “Adam kelimesine mana katan Lider, davan davamızdır”, “Son bin yılın Selahaddin Eyyubi’si Şırnak’a hoş geldiniz” ve “Her anadan er doğmaz, teşekkürler Tenzile Anne. Mekanın cennet olsun” şeklindeki pankartlar dikkati çekti.
Kongreye Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Mahir Ünal, Hayati Yazıcı, Vedat Demiröz, Mustafa Ataş, Öznur Çalık, Çiğdem Karaaslan, Ravza Kavakcı, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, milletvekilleri ile AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam ve AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Melih Ecertaş da katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak 6. Olağan İl Kongresi öncesinde Şırnak Kapalı Spor Salonu önünde toplanan vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, 16 yıl önce çıktıkları bu yolda Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece” sözleriyle yürüdüklerini söyledi.
Erdoğan, ”İşte şimdi gündüz gece yine bir aradayız. Yürüyeceğimiz, gideceğimiz daha çok yol var fakat şunu unutmayın, biz sizleri Allah için sevdik, biz sizleri hiçbir zaman bölgeniz, kavminiz, şundan bundan dolayı değil, beni yaratan Allah sizleri de yarattığı için sevdik. Güç, kuvvet, bunların hiçbirisi bizim için bir değer ölçüsü değildir.” diye konuştu.
Kudüs tasarısının BM Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
“BM’de bir oylama yapıldı. Neyle ilgili, Kudüs ile ilgili. Bizler bu oylamadan bir hafta önce İstanbul’da İslam dünyasını topladık ve yaptığımız çalışmayla hamdolsun ABD, yanına sadece İsrail’i aldı. Bunun dışında işte 15 bin, 20 bin, 25 bin nüfusu olan 7 tane ülke ve 128 ülke bizimle birlikte hareket etti. Öbür tarafta da malum 9 ülke. Mesele nedir? Mesele, istediğiniz kadar zengin olun, istediğiniz kadar dolarlarınız olsun, istediğiniz kadar atom bombalarınız olsun. Hepsi bir kenara, samimi niyet samimi, önemli olan bu. Kudüs Müslümanların ilk kıblesiydi ve kardeşlerim, ne oldu karar, 128 bir tarafa, 9 bir tarafa.”
BATI’DA NE VARSA DOĞU’DA, GÜNEYDOĞU’DA O OLACAK
Çalışmaya devam edeceklerini, yapacakları çok iş olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynen Şırnak’ta yaptığımız gibi, aynen Hakkari’de yaptığımız gibi, aynen ülkemizin tamamında yaptığımız gibi… 15 yıl önce Türkiye neydi, bugün ne? Nereden nereye geldik. Var mıydı Şırnak’ın üniversitesi? Yok. Hastaneler var mıydı? Havalimanı var mıydı? Yollar, duble yollar, bölünmüş yollar var mıydı? Elhamdülillah şimdi bunların hepsi de var mı? Ne dedik biz, ‘Batı’da ne varsa Doğu’da, Güneydoğu’da da o olacak. Fakat yeterli mi? Değil. Daha çok olması lazım. Peki niye olmadı? Terör, terör, terör… Şimdi bu terör belasından sıyrılıyor muyuz? Ciddi mesafeler aldık mı? Çukurlara, o çukurları açanları gömdük mü? İnlerine girdik mi? Yeniden Şırnak şekilleniyor mu? Yeniden binalarımız yapılıyor mu? Cizre öyle mi? Hakkari öyle mi? Yüksekova öyle mi? Bütün bölge hamdolsun şimdi bir başka oluyor. Diyarbakır aynı şekilde bir başka oluyor. Her taraf. Niye? İstiyoruz ki Doğu, Güneydoğu her yönüyle inşallah Batı’da ne varsa aynen buralarda da olacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda halkın refah seviyesinin de yükselmeye başladığını ve daha güzel olacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Benim sizden bir ricam var. O da şu, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Boşnak’ıyla, Arnavut’uyla velhasıl 80 milyon tek millet olacağız. Bu işin aslı nereye dayanır? Milleti İbrahim. Buraya dayanır. Tek millet olacağız. Bölmek, parçalamak, ayrımcılık yok. Ben sizleri Yaradan’dan ötürü seviyorum, o kadar. Paranız, pulunuz, makamınız, şu bu değil. Kardeşlerim gideceğimiz yer neresi? İki metreküp mezar. Bu mezara bizi gömerken hoca efendi ‘Cumhurbaşkanı niyetine’ diyecek mi? Demeyecek. ‘Trilyoner niyetine’ diyecek mi? Demeyecek. ‘Başbakan niyetine’ diyecek mi? Demeyecek. Ne diyecek hoca efendi? ‘Er kişi niyetine’ diyecek, gömecekler. Bir daha gelen olur mu, olmaz mı Allah kerim. Öyleyse aslolan ne? Bu dünyada hoş bir sada bırakmak. İşte bunun için çalışacağız. Gayretimiz bunun için.”
BATAKLIKLAR İÇİNDE OLDUĞU GÜNLERİ DE BİLİRİM
Konuşmasında “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusu yapan Erdoğan, Türkiye’yi bölmeye gayret edenlerin bedelini ağır ödediklerini, ağır ödeyeceklerini ifade etti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bizim devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti devleti. Yok paralel devletmiş, yok şu devletmiş, yok bu devletmiş… Bak hepsi içerde. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka kimse bize herhangi bir devlet dayatma yoluna gitmesin. Bütün bunlarla beraber bizim özellikli bir çalışmamız lazım. Bütün bu olanlara karşı bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu. Bunu başaracağız. Şu söyleyeyim: Taşıma suyla değirmen döndürmeyin, işimize bakalım. Bizim derdimiz daha modern bir Şırnak nasıl olur, daha modern bir Hakkari nasıl olur, bizim derdimiz bu. Biz buna bakıyoruz. Ben Şırnak’ın bataklıklar içinde olduğu günleri de bilirim. Ben yeni gelmiyorum Şırnak’a. 20 yıl önce de ben Şırnak’a geldim. Cizre’yi de bilirim, burayı da bilirim. Şerafettin Elçi Havalimanı’nı buraya boşuna yapmadık. Niye yaptık? Benim Şırnaklı kardeşim bir gün, iki gün yollarda sürünmesin, insan gibi yaşasın. Onun için bizim sizi sevdiğimizi unutmayın, ne yapıyorsak Allah için, bu vatan için yapacağız ve bu yolda sizlerle beraber yürüyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Hakkari 6. Olağan İl Kongresi öncesinde Hakkari Kapalı Spor Salonu önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Hakkari’nin bir başka olduğunu belirterek, bu birlik ve beraberliğin hep daim olması temennisinde bulundu.
Bir ve beraber olup tüm dünyaya nam saldıklarını, birilerinin bu birliği hazmedemediğini belirten Erdoğan, “İşte bir olduk, Kudüs olduk, bir olduk, gördüğünüz gibi Birleşmiş Milletler’de 128’e 9 olduk ve o 9’un içinde bakıyorsunuz 15 bin nüfuslu bir ülke var, bakıyorsunuz 21 bin nüfuslu, 50 bin nüfuslu bir ülke var. Demek ki dolarlarla, demek ki korkuyla iradeler satın alınmaz.” diye konuştu.
Karşısında yüreği gümbür gümbür atan Hakkari’yi gördüğünü aktaran Erdoğan, Hakkari’nin geleceğini çok farklı inşa ettiğini vurguladı.
Hakkari’nin ruh dünyasında adeta yeniden “bir ba’su bade’l mevt” olacağını ve buna inandığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ve yeniden tüm ilçeleriyle inşa edilen Hakkari’mizi aman ha hep beraber sahiplenelim. O çukurlu günleri biz çukura gömdük ve onları unuttuk. İşte bakınız şu 15 yıl içinde bütün zorluklara rağmen biz Hakkari’ye 10 katrilyon lira yatırım yaptık. Tabii bazen üzülüyorum. Niye? Yüksekova’da 150 yataklı hastane yaptık, açılışına geldim. Fakat tehditlerle kimseyi o gün o açılışa göndermediler. Oradan çıktım burada Hakkari merkezdeki 150 yataklı hastanenin açılışına geldim aynı gün. Burada hastane personeli ile açılış yaptık. Tabii gene üzgündüm. Zira marifet iltifata tabidir. Ben Hakkari halkını sevdiğim için bu lüks hastaneleri buraya yaptık. ‘Acaba bunlar niçin benim buradaki kardeşlerimi bizden uzak tutmak için tehdit ediyorlar?’ diye üzüldüm. O günden bende bir hatıra var. Bir hamile hanım kardeşim yanıma geldi ve o bir polis eşiydi. ‘Beni bu gece taciz ettiler. Eşim görevdeydi, geldiler evimizi bastılar ve bana tekme tokat giriştiler. Ne olur bize burada korunaklı evler yapın.’ dedi. Düşünebiliyor musunuz? Yani bir hamile bayana bu teröristler gelip, bunu yapabiliyor. Biz de talimatımızı verdik, tedbirlerimizi ona göre aldık.”
BAŞI AÇIK, BAŞI ÖRTÜLÜ HERKES BERABER
Zamanında inancı sebebiyle üniversiteye, okullara gidemeyenler olduğunu ama artık böyle bir sorun kalmadığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Başı açık, başı örtülü herkes beraber, işte buyurun tablo burada.” dedi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Niye dertliyim, çünkü aynı sorunları benim kızlarım da yaşadı. Ama aştık onları. Şimdi devletin her yerinde, üniversitelerimizde var. Hepsi olacak. Çünkü insanız. İnsan olarak yaşam hakkımıza, inanç hürriyetimize, düşünce hürriyetimize kimse müdahale edemez. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla 80 milyon tek milletiz. İki, tek bayrak. Bayrağımızdan başka bayrak tanımıyoruz. Üç, tek vatan. 780 bin kilometrekare biz tek vatanız, vatanımızı kimse bölemez. Bölmeye kalkanların karşısında biz F16 oluruz, biz helikopterlerimizle, tankıyla, topuyla oralarda oluruz. Kimse vatanımızı bölemez. Bu vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatandır. Ve dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devletimiz yok ve bu devlet altında biz buluştuk, birleştik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şimdi ben sizden ne istiyorum? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber kardeş olacağız ve Türkiye olacağız.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.