Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağcılar ve Güngören 6. Olağan İlçe Kongresi’nde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Olimpik Spor Salonu’nda düzenlenen Bağcılar 6. Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

 Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tozkoparan Spor Salonu’nda düzenlenen Güngören 6. Olağan İlçe Kongresi’nde konuştu.

Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 54 ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne “evet” diyen Güngören’e teşekkür etti.

Gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, gerekse AK Parti iktidarları sürecinde kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmayan Güngören’in, 16 Nisan’da da vefasını ispat ettiğini belirten Erdoğan, ahde vefa gösteren, demokrasiye, milli iradeye, geleceğine sahip çıkan herkese şükranlarını sunduğunu dile getirdi.

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin başlamasıyla beraber sokaklara, meydanlara koşan, göğüslerini yiğitçe tanklara, toplara karşı koyan ve demokrasiye özellikle siper eden Güngörenlilere teşekkürlerini sundu.

“DAHA ÇOK KAPIYA ‘TIK, TIK, TIK’ YAPACAĞIZ”

“Güngören burada reisinin yanında sloganları atan gençlere, “Hep beraberiz” karşılığını veren Erdoğan, “Yüzde 54 yetmez değil mi? Onun için daha çok çalışacağız, onun için daha çok kapıya ‘tık, tık, tık’ yapacağız.” dedi.

Ülkenin istiklaline kast edildiği o karanlık geceyi, Güngörenlilerin cesaretiyle, mücadelesiyle, apaydınlık bir güne çevirdiğini anlatan Erdoğan, “Sizler, İstanbul’un diğer ilçelerindeki kardeşlerimle beraber Türk demokrasi tarihine altın harflerle işlenen bir destan yazdınız o gece. Bağımsızlığı söz konusu olduğunda, bu milletin neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdiniz. Dost, düşman herkes artık bir gerçeği kabul ediyor. Türk milletinin iradesini esir alabilecek, bu millete diz çöktürebilecek, korkutacak, sindirecek, pranga vuracak hiç bir dünyevi güç yoktur. Bunu gördüler.” diye konuştu.

Sultan Fatih’in 5,5 asır önce yaktığı fetih ateşinin, hala gönülleri ısıtmaya devam ettiğini aktaran Erdoğan, 7 düvele “Çanakkale geçilmez” denilen o inanç ve ruhun, bu topraklarda hala dimdik ayakta olduğunu söyledi.

“Bizler bu şekilde kararlı durdukça, birbirimize kenetlendikçe, Türkiye’yi hedeflerine ulaşmaktan kimse alıkoyamaz” diyen Erdoğan, ”Biz işte bu salondaki gibi Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Arap, Boşnak hiç bir ayrım yapmaksızın, birbirimizi Allah için sevmeye devam ettikçe, fitne girişimlerinin hiçbiri işe yaramaz. Merhum Akif’in ifadesiyle ‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin “Reis bizi Münbiç’e götür” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vakti, saati geldiğinde, gerektiğinde, istişarelerimizi yaparız. Eğer gerekirse önce ben yürüyeceğim, ondan sonra siz yürüyeceksiniz. Böyle yürüyeceğiz.” dedi.

Erdoğan, “Yüreklerimiz toplu vurduğu sürece nasıl FETÖ’nün adeta bu milletin, bu ordunun tankını, topunu kullanmak suretiyle, o beslemeleri vasıtasıyla hani ihanet ettiler ya bu millete, işte sindirebildiler mi? Hayır. Bölücülerin ve arkasındaki güçlerin tehditleri de bizi sindiremeyecektir.” diye konuştu.

Bugün hem dertleştiklerini hem de ilçe kongresini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, AK Parti Güngören İlçe Kongresi’nin, ilçeye, İstanbul’a ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi.

Kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Güngören teşkilatlarında görev alanlara emekleri ve gayretleri için şükranlarını sunan Erdoğan, ahirete intikal etmiş olanlara da rahmet diledi.

Bugün bu kongrede bayrağı devralacaklara da başarı dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bugüne kadar 69 vilayette kongrelerimizi hamdolsun başarıyla icra ettik. Hiçbir sıkıntı olmadan, kavga, gürültü, kırgınlık yaşamadan, AK Parti’ye ve temsil ettiği değerlere yaraşır bir şekilde kongrelerimizi gerçekleştirdik. Kalanları da çok yakında tamamlıyor, akabinde büyük kongremizin hazırlıklarına başlıyoruz. Önümüzdeki bir kaç hafta içinde İstanbul ilçe kongrelerimizi de bitirmeyi planlıyoruz.

18 Kasım’da Rize’den ‘Bismillah’ dediğimiz bu süreçte, ülkemizin dört yanındaki illerimize gitme, vatandaşlarımızla hasbıhal etme imkanı bulduk. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar tüm illerimizde aynı coşkuya, aynı muhabbete, aynı dayanışmaya şahitlik ettik.”

Güngören’e böyle bir kapalı spor salonunun yakışmadığını dile getiren Erdoğan, “Herhalde bunu belediye başkanının yapması lazımdı. 3 bin 500 kişilik kapalı spor salonu eylül ayında açılacak. Hayırlı olsun.” dedi. 

İktidara gelişlerinin üzerinden 15 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, milletin hala en çok AK Parti’ye güvendiğini vurgulayan Erdoğan, “İlk günkü heyecanla durmak yok. Vatandaşlarımız hem kendi geleceğini hem de ülkemizin istikbalini partimizde görüyor, Türkiye’yi hayalleriyle, hedefleriyle buluşturacak yegane hareketin işte karşımdaki bu kadro olduğunu görüyor. Bunun için de bize ve size çok büyük umutlar bağlıyor. Hangi sebeple olursa olsun, bu umutları boşa çıkarmaya hakkımız yok.” diye konuştu.

Erdoğan, “Bu davaya gönül vermiş, kendini bu hareketin bir neferi olarak gören hiçbir kardeşimin küsmek, darılmak, yorulmak gibi bir mazereti olamaz. Biz pazara kadar değil mezara kadar yol yürümeye ahitleşmiş insanlarız. Biz, son nefesimize kadar ülkemize ve milletimize hizmet etmeyi kendimize görev bilmiş dava adamlarıyız. Bizde görev sorumluluktur, bizde paye demek gece uykularını kaçıracak kadar ağır bir yükün altına girmek demektir. Bizde siyaset ikbal için değil, Hakk’ın ve halkın rızasını kazanmak için yapılır.” diye konuştu.

Dava ahlaklarında makam, mevki ve koltukların sadece millete daha iyi hizmet etmenin aracı olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunların amaç haline getirilmesine bugüne kadar izin vermediğimiz gibi bundan sonra da göz yummayız. Bize verilen tüm imkanların aynı zamanda bizim için bir imtihan vesilesi olduğunu unutmadan çalışmalıyız. 2019 seçimlerine kadar AK Parti’nin hizmet bayrağını çok daha yükseklere çıkarmanın mücadelesini vermeliyiz. Şu gerçeği bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız; AK Parti’nin geleceği ile Türkiye’nin geleceği adeta iç içe geçmiştir. Bu hareket ne kadar sağlam durursa, ülkemiz de milletimiz de o kadar güçlü olur. 7 Haziran Seçimleri en küçük bir sendelemenin ülkemize maliyetinin neler olabileceğini çok açık ve net göstermiştir. Darbeci zihniyetin nasıl hortladığına, birilerinin eskiden olduğu gibi siyasete nasıl ayar vermeye yeltendiğine o günlerde hep beraber şahit olduk. 28 Şubat döneminden çok iyi tanıdığımız manşetlerin yeniden atılmaya başlandığını gördük. Bölücü terörün durumu fırsata çevirmek için nasıl ilçelerimizi işgale yeltendiğini hep birlikte yaşadık. Şayet o kritik süreci iyi yönetmeseydik, emin olun 15 yıllık kazanımlarımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydık. Şayet biz o günlerde dirayetli ve kararlı davranmasaydık, bugün Türkiye, çok daha ciddi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalacaktı. Ülkemizin tekrar benzer maliyetler ödemesine, aynı sıkıntı ve badirelerle yüz yüze bırakılmasına tahammül edemeyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkese önemli görevler düştüğünü ve herkesin tempoyu artırarak 2019 seçimlerine hazırlanması gerektiğini söyledi.

Necip Fazıl Kısakürek’in “Tohum saç, bitmezse toprak utansın/Hedefe varmayan mızrak utansın/Hey gidi küheylan, koşmana bak sen/Çatlarsan, doğuran kısrak utansın” dizelerine aktaran Erdoğan, “Allah’ın izniyle, milletimizin desteğiyle, Güngören’deki dava arkadaşlarımızın gayretleriyle hedefe ulaşacağımıza inanıyorum.” dedi.

Erdoğan, partili gençlerin AK Parti’nin yanı sıra Türkiye’nin istikbalinin anahtarını cebinde taşıdığını dile getirerek, gençlerin Fatih Sultan Mehmet’in, Ulubatlı Hasan’ın, Seyit Onbaşıların, Mustafa Çavuşların mirasçıları olduğunu kaydetti.

“GERÇEK SAHİPLERİ KİMSE, ONLARA YERLERİNİ, TOPRAKLARINI İNŞALLAH TESLİM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1955’te 300 kişinin bile yaşamadığı, bugün 300 bini aşan nüfusuyla İstanbul’un en yoğun ilçelerinden Güngören’in, plansız göçün tüm sancılarını yaşadığını ifade ederek, Türkiye’nin her yerinden ve Balkanlardan gelen insanların kardeşçe yaşadığı ilçenin, AK Partili belediyeler döneminde baştan sona yeniden inşa edildiğini söyledi.

İstanbul’un en kalabalık yerlerinden biri olmasına rağmen belediyenin yaptığı 21 yeni parkla yeşil alan büyüklüğünün 3 katına çıkarıldığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

“İnşaatı süren hatlar da tamamlandığında Güngören, 4 tarafındaki metro ağlarıyla, merkezinden geçen tramvayla ilçe halkının yüzde 85’inin yürüme mesafesinde raylı sistemlere ulaşabildiği bir ilçe haline gelecek. Sosyal, kültürel ve sportif tesisler bakımından da ilçemiz oldukça zenginleşti. 3 bin 500 kişilik kapalı spor salonumuzun hizmete girmesiyle çok amaçlı bir salonda spor yapma imkanı da ortaya çıkacak. Bu yıl temeli atılacak olan gençlik merkeziyle, yakında hizmete açılacak nikah salonuyla, tamamlanan engelliler merkeziyle, sosyal yardım merkezleriyle, kültür merkezleriyle, bilgi evleriyle, yüzme havuzlarıyla Güngören’in çehresi değişiyor. Belediyemiz, bu yıl tamamlanacak hizmet binasıyla ilçe ile birlikte kendini de yenilemiş olacak. İstanbul’un en önemli kentsel dönüşüm projelerine ev sahipliği yapan ilçemizde 8 noktada çalışmalar sürüyor. Toplamda 6 bin konutu kapsayan Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Projesi’nde ilk adım atıldı. Yerinde dönüşüm anlayışıyla hem kentin hafızasına saygı duyan hem de mahalle kültürünü yaşatan, 7 kat sınırıyla ilçeyi yüksek binaların tasallutuna sokmayacak olan bu projeleri ben de yakından takip ediyorum.”

Erdoğan, verdikleri sözlerin hepsini tutmayı umduklarını ifade ederek, partililerden yapılan hizmetleri herkese anlatmalarını istedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partilerle rabia işareti yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Romanıyla 81 milyon tek millet. Tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanından geliyor. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Vatanımızı böldürtmeyiz. Bölmeye gayret edenlere Gabar’ı, Cudi’yi, Tendürek’i, Bestler Dereler’i nasıl mezar ettiysek, mezar etmeye devam ederiz. Ne oldu? Kaçtılar. Nereye? Suriye’ye. Kovaladık mı? Kovaladık. Afrin’de etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3731 oldu. Devam… İdlip devam, Münbiç devam, devam… Buranın gerçek sahipleri kimse, onlara yerlerini, topraklarını inşallah teslim edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Bağcılar 6. Olağan İlçe Kongresi’ndeki konuşmasında, Bağcılar’ın 16 Nisan Halk Oylaması’nda yüzde 61’lik “evet” oranıyla bir destan yazdığını dile getirerek, salonda bulunanlara şöyle seslendi:

“Yeni destanlar yazmaya hazır mıyız? Önce mart yerel seçimleri ardından kasım Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerini yaşayacağız. 2019 seçimlerinde Bağcılar’da hem belediye başkanlığında hem milletvekilliğinde hem cumhurbaşkanlığı seçiminde çok daha büyük oranlarla tarihe geçecek bir netice bekliyorum. Bunun için hep birlikte daha çok çalışmamız gerekiyor. Ana kademe, 2019’a kadar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Bu, ‘Laf ola beri gele’ olmayacak, kapı kapı dolaşacağız. Kadın kolları, 2019’a kadar her eve girmeye hazır mıyız? Gençlik kolları 2019’a kadar liselerden üniversitelere, tüm gençlerimize ulaşmaya hazır mıyız? Kucaklayıcı olacağız, asla uzaklaştırmayacağız ve onlarla beraber inşallah yeni, büyük Türkiye’nin inşasını gerçekleştireceğiz.”

“Bağcılar’da ayak basmadık yer, dokunmadık gönül, desteğini almadık vatandaş bırakmamaya söz veriyor muyuz?” diye soran Erdoğan, salondan gelen “evet” yanıtı üzerine, “Maşallah” dedi.

Erdoğan, İstanbul’a bakışlarını ve hizmetlerini en iyi 1992’den bu yana müstakil bir ilçe olan Bağcılar’ın serencamının anlattığını aktararak, “1992’nin Bağcılar’ı neydi, bugünün Bağcılar’ı ne? Buraya bakacağız. Burada yaşayanlara çok şey anlatmaya gerek yok, onlar yaşayarak gördüler, bildiler. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eser ortada.” diye konuştu.

Bağcılar’ın, 22 kilometrekarelik alandaki 750 bin nüfusuyla İstanbul’un önde gelen ilçeleri arasında yer aldığına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“İlçe olduğu ilk dönemlerde bu bölge, kışın çamurdan yazın tozdan geçilmeyen, hiçbir altyapısı olmayan, plansızlık ve projesizlik abidesi bir yer durumundaydı. Seçim kampanyasına geldiğimiz zaman çizmelerle dolaştık. O zaman ilk belediye başkanımız olarak milletvekilimiz Feyzullah Bey’le burada seçimi kazandık ve yoğun bir çalışmayla bugünlere geldik. İlçe belediye başkanlarımız bir yandan 1994’te büyükşehir belediye başkanı olmamızla biz bir yandan çalıştık, ondan sonra zaten büyükşehir de sürekli olarak bizde kaldı ve bugün bambaşka bir Bağcılar var. Çalışırsan bağ, çalışmazsan dağ oluyor. İstanbul’un önemli iş merkezlerinden bir kısmına ev sahipliği yapan ve yaklaşık 200 bin konutun bulunduğu ilçemizin kentsel dönüşüm çalışmalarının ardından farklı bir konuma geleceğine inanıyorum. Son yıllarda burada yapılan parklar, engellilere yönelik tesisler, sosyal ve kültürel merkezler, müzeler, bilgi evleri, aile sağlığı merkezleri, ilçenin adeta çehresini değiştirmiştir. Bugün farklı bir Bağcılar var. Belediyemizin 740 milyon liralık bir yatırımla hizmete aldığı 250 tesis, ilçemizde yaşayanların hayat kalitesini fevkalade yükseltmiştir. Halen 470 trilyon liralık maliyetle inşası süren 12 proje tamamlandığında Bağcılar daha da güzelleşecektir. Bunlar arasında yeni belediye hizmet binası, Bağcılar Meydanı ve kapalı otoparkı, spor kompleksleri, yüzme havuzları, gençlik merkezleri de bulunuyor. Halen hizmette olan bir tramvay ve 2 metro hattına ilave olarak inşası süren 4 metro hattı ile proje aşamasındaki 2 metro ve bir tramvay projesi sayesinde ilçemizin ulaşım sorununu da kökten çözüyoruz. Yakında başlanacak olan okçuluk ve buz hokeyi spor kompleksi, amfi tiyatro, spor parkı, bilim parkı, sıfır atık parkı, Güneşli Kültür Merkezi ve şehir kütüphanesiyle Bağcılar artık geleceğe hazırlanıyor. Tutana aşk olsun.”

“OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ DE İSTANBUL’UN PROJESİDİR”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yanı sıra hükümet olarak da İstanbul’a büyük hizmetler getirdiklerini ifade ederek, ”Geçtiğimiz 15 yılda İstanbul’a 210 katrilyon liralık yatırım yaptık. Boğazın altına Marmaray ve Avrasya tünelleri, üstüne Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü inşa ederek, şehri ve kıtaları birbirine bağladık. Hemen yanı başımızdaki Osmangazi Köprüsü de İstanbul’un bir projesidir. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun bir parçası olan bu köprü sayesinde İstanbul’dan Körfez’in karşı tarafına gidip gelmek kolaylaştı. Marmara’nın etrafını bir otoyol ağıyla kuşatma projemizin bir diğer önemli bölümü olan 1915 Çanakkale Köprümüzün inşası sürüyor.” diye konuştu.

İstanbul’un Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Sakarya’ya hızlı trenle bağlantısını sağlayarak, ulaşımda yepyeni bir dönem başlatıldığını anlatan Erdoğan, tüm etapları tamamlandığında dünyanın en büyüğü olacak yeni havalimanının inşatının sürdüğünü, yıl sonuna kadar inşallah üçüncü havalimanının yıllık yolcu kapasitesinin 90 milyon olacağını, 2023’te 150 milyona çıkacağını kaydetti.

Erdoğan, “Kanal İstanbul için geri sayım sürüyor. Güzergahını ilan etmiştik. Şimdi inşaatıyla ilgili hazırlıkları yapıyoruz. İnşallah çok uzak olmayan bir gelecekte ihalesine çıkılacak.” dedi.

İstanbul’da 446 kilometre yeni bölünmüş yol yaparak ulaşımın rahatlatıldığını dile getiren Erdoğan, 2020’de metroda 355 kilometre uzunluğa ulaşarak, bin kilometrelik nihai hedefe bir adım daha yaklaşılacağını söyledi.

Erdoğan, trafiği akıcı hale getirmek için şehrin çeşitli bölgelerinde tüneller inşa edildiğini, ocak sonunda Kasımpaşa-Hasköy Tüneli’nin hizmete açıldığını hatırlattı. Erdoğan, tünellerin uzunluğunun 2020’de 70 kilometreye çıkarmakta kararlı olduklarını vurguladı.

“İSTANBUL’UN HER İKİ YAKASINA 7 BİN YATAK KAPASİTELİ DEV ŞEHİR HASTANELERİ KAZANDIRIYORUZ”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’a 51’i hastane olmak üzere 127 tesis kazandırıldığını kaydederek, “İstanbul’un her iki yakasına 7 bin yatak kapasiteli dev şehir hastaneleri kazandırıyoruz. Biri İkitelli’de. Bir diğeri de Asya yakasında, proje aşaması tamamlanıyor. İhalesi yapılıp inşaatı başlayacak.” dedi.

TOKİ vasıtasıyla şehir genelinde 156 bine yakın konut projesinin hayata geçirildiğini dile getiren Erdoğan, içme suyundan doğalgaza, çevrenin korunmasından restorasyonlara kadar her alanda İstanbul’un tarihinde görmediği hizmetlerle donatıldığını anlattı.

Erdoğan, İstanbul’un su ve çöp sorunların çözüldüğünü belirtti.

Türkiye ilerledikçe, güçlendikçe, kendi kararlarını alıp, kendi imkanlarıyla uygulamaya koydukça, rahatsızlık açıklamaları, endişe beyanları, hatta ufak çaplı da olsa politika değişikliği sinyallerinin gelmeye başladığını anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Dikkat ederseniz, Türkiye’nin Afrin Operasyonu’ndan ve Afrin şehir merkezine girmesinden rahatsız olanlar, bölgemizdeki insanlık dışı görüntüler karşısında derin bir sessizliğe gömülmüşlerdir. Doğu Guta’da binlerce sivil ağır silahlarla katledilirken, bunlar hiç rahatsız olmadılar. İdlib’te bir okulun öğrencilerinin, hem de savaş uçaklarıyla katledilmesinden bunlar hiç endişe duymadılar. Bölücü teröristlerin ailelerinin ellerinden zorla kopardığı ve akıbetleri meçhul olan binlerce 13-14 yaşında çocuk… Bunlardan hiç rahatsız olmadılar.” 

Almanya’da hemen her gün bir caminin bölücü teröristler ve ya ırkçılar tarafından saldırıya uğramasının, Batı’da hiçbir endişeye yol açmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 

“İsveç’te, Hollanda’da benzer saldırılar bunları hiç rahatsız etmiyor. Filistin’deki çocuklara, sivil halka uygulanan zulümden bunlar hiç rahatsız olmuyor. Arakan’da yüz binlerce insanın sırf inançlarından dolayı evlerinden edilmesi, bunların on binlercesinin insanlık dışı işkencelerle katledilmesi, bunlarda hiç bir tesire yol açmıyor. Bunların duyarlılığı sadece Türkiye’ye karşıdır. Çatlasanız da patlasanız da biz hak hakim oluncaya kadar bu yola devam edeceğiz. Çünkü bunların vicdanları nasırlı. Türkiye husumeti dışında kıllarını dahi kıpırdatmazlar. Haklarını yememek lazım. Elbette Batı’da insan hakları konusunda samimi hassasiyeti olan pek çok kişi var.”

Erdoğan, 2003 yılında haksız yere evi yıkılmaya çalışılan bir Filistinli’yi korumaya çalışırken, buldozerler tarafından ezilerek katledilen Rachel Corrie’nin unutulamayacağını dile getirerek, “Bunun gibi daha çok sayıda örnek var. Bizim itirazımız, Batı yönetimlerinin sergilediği ve ahlaki hiçbir izahı olmayan çifte standartlaradır.” dedi.

Türkiye’nin siyasette, ekonomide, diplomaside süratle mesafe aldıkça bu tarz husumetlerin artarak süreceğinin açıkça ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bu durum karşısında yapmamız gereken tek şey daha çok çalışmak, daha başarılı olmak, daha büyük kazanımlar elde etmektir. Kendimizi bu konuda geliştirdikçe kör husumetlerin yerini uzlaşma ve iş birliği çabalarının alması kaçınılmazdır. Herkesle dost olmak zorunda değiliz ama çıkarlarımızın uyuştuğu herkesle müttefik olabiliriz.” diye konuştu.

İstanbul’a seslenen Erdoğan, “Biz dost edinmeye mecburuz, düşmanları azaltmaya. Buna çok çalışacağız, buna gayret edeceğiz. Şimdi bir cumhur ittifakı oluşuyor değil mi? Cumhur ittifakıyla işte biz bu mesafeyi alıyoruz. Ağzı olan konuşabilir, hiç önemli değil. Biz cumhur ittifakıyla Türkiye’de bir değişim, dönüşümü gerçekleştireceğiz. Bu ittifakı da MHP ile beraber partimiz yapıyor, bunun artık yetkili kurullarda kararını verdik, adımımızı da attık. Hayırlı olsun, mübarek olsun diyorum.” ifadelerini kullandı.

Bunu hazmedemeyenlerin olduğunu belirten Erdoğan, “AK Parti ile MHP’nin böyle bir birleşme, böyle bir cumhur ittifakı yapması, hasımları çıldırtıyor. Onların da kimler olduğu belli. Hakiki dostlarımızın kimler olduğunu biliyoruz ve onları da el üstünde tutuyoruz. Bunun yanında bir müttefikimiz olduğunu iddia edenler var. Bir de gerçek müttefikimiz olduğunu iddia edenler var. Onların da kimler olduklarının gayet iyi farkındayız. İster dostluk için olsun ister belirli bir alanda ve konuda iş birliği için olsun, bize uzatılan hiçbir samimi eli havada bırakmadık, bırakmayız. Ama aynı eli yumruk olup üzerimize geliyorsa, kimse kusura bakmasın ona da karşılık vermesini biliriz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün itibarıyla Afrin’deki mücadelenin kararlı şekilde devam ettiğini anlatarak, şunları dile getirdi:

“Afrin’de iş bitmeyecek. Afrin’in devamı var. İdlib var, Münbiç var, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesiyle bunun bütünleşmesi var. Zira bütün mesele oradaki mağdur, mazlum kardeşlerimizi bir an önce yerlerine kavuşturmak.”  dedi.

Kongre için salona gelirken Zeytin Dalı Operasyonu’nda etkisiz hale getirilen terörist sayısını sorduğunu ifade eden Erdoğan, “Aldığım rakam şu; 3 bin 731 terörist etkisiz hale getirildi. Tabii şehitlerimiz de var ancak şehitler işte bu teröristlerin elhamdülillah bu noktaya gelmesinin vesilesidir ve onun asıl bereketi onlardır. Bu şehitlerimize en büyük müjde, sevgililer sevgilisi Peygamberimize komşu olacaklar. Bundan daha güzel olabilir mi? Rabbim bizlere de o makamı lütfetsin inşallah.” diye konuştu.

Salondaki partililere seslenen Erdoğan, rabia işareti yaparak, “Bütün seçim kampanyalarında rabiamız tek millet. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Romanıyla velhasıl 81 milyon tek millet. Tek bayrak. Bayrağımız şehidimizin kanından rengini alıyor. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Böldürmeyiz, parçalatmayız ve bu vatan topraklarında ezanımızı susturmayız, susturtmayız. Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet tanımıyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6. Olağan İlçe Kongresi’ne katılmak üzere geldiği Bağcılar Olimpik Spor Salonu önünde halka seslendi.

Kongrenin gerçekleştirileceği salonun tamamen dolu olduğunu, dışarıda da büyük bir kalabalık olduğunu belirten Erdoğan, kendisini bekleyen vatandaşları selamlamadan içeriye girmek istemediğini dile getirdi.

Vatandaşların sloganları üzerine, bugüne kadar hiçbir beşeri gücün önünde eğilmediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Biz sadece ve sadece Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik. Sizlerin bu duruşunuz, sizlerin bu ihtişamınız, sizlerin bu kararlı yürüyüşünüz, Allah’ın izniyle hiçbir zaman bize geri adım attırmayacaktır. İşte 15 Temmuz’da ne oldu? 15 Temmuz’da Bağcılar dimdik durdu mu? Türkiye’de F16’lara karşı, bomba yağdıran helikopterlere karşı, tanklara, toplara karşı evelallah dimdik durdu mu? Gerçi 251 şehit verdik, 2 bini aşkın yaralımız oldu ve bütün bunlar rağmen hamdolsun bu darbeciler hedeflerine ulaşamadı ve hepsi ya Türkiye’yi terk ettiler veya şu anda cezaevlerinde sürelerini dolduracaklar. Hukuk devam ediyor. 3 bin 193 gazimiz var, Allah’tan onlara şifalar diliyorum.”

“BUNLARA GEREKEN DERS VERİLDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halen bazılarının “rahat durmadığını” ifade ederek, PKK’yı örnek gösterdi. PKK’nın 40 yıldır rahat durmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Hep sabrettik, sabrettik, sabrettik, sabrettik, bir yere kadar. Şimdi nereye geldik? Geldiğimiz yer ortada ve dedik ki artık bunlara haddini bildirmemiz lazım. Cudi’de, Gabar’da, Bestler Dereler’de, Tendürek’te inlerine gireceğiz dedik mi? Girdik mi? Kaçacak delik aradılar. İşte Suriye’ye kaçtılar. PKK, PYD ile beraber oldu. YPG ile beraber oldu ve onlara orada gereken ders verildi mi? Şu an itibarıyla teröristlerden etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3 bin 700’ü aştı ve devam ediyoruz, devam edeceğiz. Daha önce Fırat Kalkanı Harekatı’nda evelallah bunlara gereken ders verildi. 160 bin Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 2 bin dönüm arazideki kardeşlerimiz dönüp tekrar topraklarına yerleştiler. Şimdi burada da 2 bin dönüm civarında arazi kontrolümüz altında. Buraya da artık geri dönüş başladı, buradaki vatandaşlar, kardeşlerimiz yerlerine inşallah yerleşecekler.”

Geri dönüş yapan kişilere gıda, ilaç, giysi gibi yardımlarda bulunduklarına değinen Erdoğan, “İşte dün akşam ABD Başkanı Sayın Trump ile de bu işleri (Zeytin Dalı Harekatı) konuştuk. İki gün önce Sayın Putin ile de bunları konuştuk. Dedik ki; ‘Biz buralardan artık geri adım atamayız. Biz mazlumların, mağdurların yanındayız’ dedik. ‘Bu millet tarihte mazlumların, mağdurların yanında olmanın adımını atmıştır’ dedik. Hiçbir zaman zalimlerin yanında olmadık. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.” ifadelerini kullandı.

“AFRİN İLE BİTMEYECEK İŞ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hassasiyet içinde Hatay’da sınıra, Mehmetçik ile buluşmak için kervanlar halinde gidişler olduğuna da dikkati çekti.

Afrin Harekatı’nın da güçlü bir şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, “Noktayı koyduk ama Afrin ile bitmeyecek iş, arkada İdlib var, Menbiç var. İnşallah buralarda da hak orada tecelli edene kadar yola devam.” dedi.

Erdoğan, artık yeni bir döneme girildiğinin altını çizerek, mart ayında yapılacak yerel seçimler ve kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimini hatırlattı.

Kendisini dinleyen vatandaşlara yeni döneme hazır olup olmadıklarını soran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Şöyle bir düşünün, 90’lı yılların başında bu Bağcılar nasıl bir Bağcılardı? Çamur, bataklık… Biz burada seçim kampanyasına geldiğimiz zaman çizmelerle dolaşıyorduk. Elhamdülillah bugün farklı bir Bağcılar var, daha güzel olacak, eğitimiyle sağlığıyla adaletiyle emniyetiyle ulaşımıyla aklınıza ne gelirse… Çünkü biz imar, inşa, ihya, buna geldik.”

Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarından ev ev dolaşmaya hazır olmalarını isteyen Erdoğan, vatandaşlarla Rabia işareti yaptı.

Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Gürcü’sü ile 81 milyonun tek millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bayrağımız işte, başka o malum paçavraları falan tanımıyoruz, Bayrağımız burada. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu topraklar şehit kanlarıyla sulandı. Onun için de tek vatan 780 bin kilometrekareyle tek vatan ve son olarak tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka bir devlet tanımıyoruz. Öyle paralel devletmiş, şuymuş buymuş böyle bir şey tanımıyoruz. Nerede o paralelciler? Kimisi Pensilvanya’da kimisi Avrupa’da, kaçtılar gittiler. Onlar kaçacak, o kadar.”