İSTANBUL
İşte İstanbul’un ilçe ilçe adayları…
Adalar: Özlem Öztekin Vural
Arnavutköy: Ahmet Haşimi Baltacı
Ataşehir: İsmail Erdem
Avcılar: İbrahim Ulusoy
Bağcılar: Lokman Çağrıcı
Bahçelievler: Hakan Bahadır
Bakırköy: Mehmet Umur
Başakşehir: Yasin Kartoğlu
Bayrampaşa: Atila Aydıner
Beykoz: Murat Aydın
Beylikdüzü: Mustafa Necati Işık
Beyoğlu: Haydar Ali Yıldız
Büyükçekmece: Mevlüt Uysal
Çatalca: Mesut Üner
Çekmeköy: Ahmet Poyraz
Esenler: Mehmet Tevfik Göksu
Esenyurt: Azmi Ekinci
Eyüpsultan: Deniz Köken
Fatih: Ergün Turan
Gaziosmanpaşa: Hasan Tahsin Usta
Güngören: Bünyamin Demir
Kadıköy: Özgül Özkan Yavuz
Kağıthane: Mevlüt Öztekin
Kartal: Ebubekir Taşyürek
Küçükçekmece: Temel Karadeniz
Pendik: Ahmet Cin
Sancaktepe: Şeyma Döğücü
Sarıyer: Salih Bayraktar
Sultanbeyli: Hüseyin Keskin
Sultangazi: Abdurrahman Dursun
Şile: İlhan Ocaklı
Tuzla: Şadi Yazıcı
Şişli: Nihal Yıldırım
Ümraniye: İsmet Yıldırım
Üsküdar: Hilmi Türkmen
Zeytinburnu: Ömer Arısoy
Cumhur İttifakı adayları
Beşiktaş: Serkan Toperi
Maltepe: Ahmet Baykan
Silivri: Volkan Yılmaz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde, partisinin İstanbul Büyükşehir ile ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı.
AK Parti’nin İstanbul adayları açıklandı
Adaylar
AK Parti Adalar’da Özlem Öztekin Vural, Arnavutköy’de Ahmet Haşim Baltacı, Ataşehir’de İsmail Erdem, Avcılar’da İbrahim Ulusoy’u belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Bağcılar’da Lokman Çağrıcı, Bahçelievler’de Hakan Bahadır, Bakırköy’de Mehmet Umur, Başakşehir’de Yasin Kartoğlu’nu belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Bayrampaşa’da Atila Aydıner, Beykoz’da Murat Aydın, Beylikdüzü’nde Mustafa Necati Işık, Beyoğlu’nda Haydar Ali Yıldız, Büyükçekmece’de Mevlüt Uysal’ı belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Çatalca’da Mesut Üner, Çekmeköy’de Ahmet Poyraz, Esenler’de Mehmet Tevfik Göksu, Esenyurt’ta Azmi Ekinci, Eyüpsultan’da Deniz Köken, Fatih’te Ergün Turan’ı belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Gaziosmanpaşa’da Hasan Tahsin Usta, Güngören’de Bünyamin Demir, Kadıköy’de Özgül Özkan Yavuz, Kağıthane’de Mevlüt Öztekin, Kartal’da Ebubekir Taşyürek, Küçükçekmece’de Temel Karadeniz’i belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Pendik’te Ahmet Cin, Sancaktepe’de Şeyma Döğücü, Sarıyer’de Salih Bayraktar, Sultanbeyli’de Hüseyin Keskin, Sultangazi’de Abdurrahman Dursun’u belediye başkanlığına aday gösterdi.
AK Parti, Şile’de İlhan Ocaklı, Şişli’de Nihal Yıldırım, Tuzla’da Şadi Yazıcı, Ümraniye’de İsmet Yıldırım, Üsküdar’da Hilmi Türkmen, Zeytinburnu’nda Ömer Arısoy’u belediye başkanlığına aday gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Sinan Erdem Spor Salonunda, düzenlenen AK Parti’nin, 31 Mart Yerel Seçimleri İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Programı’nda konuşan Yıldırım, sözlerine, “Çiceği altın yıldız, suyu telli, pulludur. Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Fatih’in fethettiği İstanbul, Sinan’ın süslediği İstanbul, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtardığı İstanbul, Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağa kaldırdığı İstanbul… Mevlama şükürler olsun yeniden birlikteyiz. Yeniden beraberiz.” diyerek başladı.
Yıldırım, “Evet, ‘Topal Dursun’un ve Bahar Hanımın oğlu Binali… Babam beni okuyayım diye İstanbul’a yolladı, Kasımpaşa’ya. Çok çalıştım. Burada ortaokulu, lise, üniversite okudum, meslek sahibi oldum. Burada aile babası oldum. Bu şehirde milletvekili oldum. Ben İstanbul’da Binali Yıldırım oldum. Rabbim, bana bu büyük millet için İstanbul’da çalışmayı nasip etti.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un denizine aşık olduğunu ifade eden Yıldırım, Kasımpaşa’da büyüdüğünü, denizcilik tahsili yaptığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İDO Genel Müdürü olarak ekibinden yer alma şerefine nail olduğunu aktardı.
Yıldırım, İstanbul’un insanıyla Boğaz’ı kucaklaştırmak için deniz taşımacılığını yaygınlaştırdıklarını ifade ederek, “Eğer bu masmavi denize bir tuz tanesi kadar faydam olduysa Rabbim’e binlerce şükrediyorum. Bakanlığımda, Başbakanlığımda, Cumhurbaşkanımızla, liderimizle, İstanbul için, Türkiye için çok çalıştık. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, dünyanın en büyük havalimanı İstanbul Havalimanı hepsine başladık, teker teker açıldılar. Allah’ın izniyle bu hizmetleri de tamamladık.” şeklinde konuştu.
“Her İstanbullunun başkanı olacağım”
“İstanbul’a hizmet biter mi? İstanbulluya hizmet biter mi?” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bitmez. Benim bu şehre, bu güzel şehre daha fazla hizmet borcum var. Her gün metrobüsle ekmeğinin peşine düşen kardeşime borcum var. Her sabah okul yoluna çıkan çocuklara, gençlere borcum var. Hem çalışıp hem evini, dirlik, düzen içinde tutan kadınlara, analara borcum var. En güzel şeyleri hak eden gazilere, engellilere, hastalara borcum var. Hayatını bu vatana adamış amcalara, teyzelerime, yaşlılara borcum var. En güzel şeyleri hak eden gazilere, engellilere, hastalara borcum var. Hepinize borcum var. Aday arkadaşlarımla, ekip arkadaşlarımla beraber, şimdi bu borcu ödemeye geliyorum inşallah. Buraya Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından geliyorum. Kurtuluş Savaşı’nı yöneten, 15 Temmuz’da hainlerin alçak FETÖ’cülerin terör örgütlerinin sallayıp, yıkamadığı, Türk milletinin çelik iradesini yedi düvele gösteren Gazi Meclis’ten… Orada 81 ilden milletvekili var. Her partiden, her siyasi görüşten. Ben hepsinin başkanı oldum. Burada her İstanbullunun başkanı olacağım. Kadıköy’ün de sorunlarını çözeceğim, Sultanbeyli’nin de sorunlarını çözeceğim. Pendikliye de hesap vereceğim, Beşiktaşlıya da hesap vereceğim. Üsküdar’ın da derdi benim derdim, Bakırköy’ün de derdi benim derdim. Beyoğlu’nun isteği benim için talimat, Sarıyer’inki de aynı şekilde benim için emir. Çok çalışacağız, çok işler yapacağız. İstanbullular sizlerle birlikte başaracağız. Türkiye’nin başkentinden, Napolyon’un dediği gibi; dünya başkentine geliyorum.”
“İstanbul’a hizmet, Türkiye’ye hizmettir”
AK Parti’nin İstanbul Büşükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “Kayı köyünden gelen o Binali’ye bağrını açıyor musun İstanbul?” diye sorarak, “Size söz veriyorum, ben de o ortaokullu Binali gibi çok çalışacağım, İstanbul’a hizmet edeceğim. Allah şahidim olsun İstanbul’a hizmet, Türkiye’ye hizmettir, İstanbul’a hizmet hakka hizmettir.” dedi.
Yıldırım, bugün bu tanıtımda İstanbul’un sorunlarını, projelerini, hedeflerini anlatmayacağını, bunu önümüzdeki günlerde kapsamlı şekilde İstanbullularla paylaşacağını ifade etti.
Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisine duyduğu güven için teşekkür eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Parti teşkilatıma, yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı’nın mimarlarından, ‘Önce ülkem ve milletim’ diyen Devlet Bahçeli’ye ve çalışma arkadaşlarına desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Peygamber efendimizin müjdesine mazhar olmuş bu şehrin güzel insanlarına, bana hizmet fırsatını tekrar verdikleri için teşekkür ediyorum. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde İstanbullu hemşehrilerimizle projelerimizi kapsamlı şekilde konuşacağız.”
“Mega projelerin mimarı”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk meclis başkanı, parlamenter sistemin son başbakanı Binali Yıldırım, 31 Mart yerel seçimlerde AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.
Siyasete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti’nin kuruluş aşamasında yer alarak adım atan Yıldırım, 58, 59, 60, 61, 62 ve 64’üncü hükümetler döneminde 11 yıl görevde kalarak en uzun süre Ulaştırma Bakanlığı yapan isim olarak Cumhuriyet tarihine geçti.
Bakanlığı sırasında Türkiye’nin prestij projelerine imza atan ve “mega projelerin mimarı” unvanını kazanan Yıldırım, “icracı bakan” ve “yolların mimarı” olarak da tanındı.
Yıldırım döneminde, dünyadaki 10 büyük projeden 6’sı Türkiye’de gerçekleştirildi. İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun yanı sıra birçok proje bu dönemde hayata geçirildi.
Erdoğan, İDO Genel Müdürü olarak atadı
Binali Yıldırım, 20 Aralık 1955’te Erzincan Refahiye’de dünyaya geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun olan ve aynı bölümde yüksek lisans yapan Yıldırım, İTÜ Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı.
Eşi öğretmen Semiha Yıldırım ile 1975’te evlenen Binali Yıldırım’ın bu evlilikten Bülent, Erkam ve Büşra isminde 3 çocuğu dünyaya geldi. Binali Yıldırım, askerliğini 1980-81’de denizci yedek subay olarak yaptı.
Yıldırım, 1978-1993’te Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi’nde çeşitli kademelerde yöneticilik görevlerinde bulundu, 1990-1991’de İsveç’teki Uluslararası Denizcilik Örgütüne (IMO) bağlı Dünya Denizcilik Üniversitesi’nde (WMU) Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Binali Yıldırım’ı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmelerine (İDO) Genel Müdür olarak atadı.
Yıldırım, 1994-2000’de yürüttüğü bu görev sırasında, İstanbul’da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde çeşitli projelere imza attı. Yıldırım, 1999’da deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası Skal Kulübünce verilen Kalite Ödülü’ne layık görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çalışma arkadaşı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti’nin kuruluş aşamasında görev alan Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili ve Ulaştırma Bakanı oldu. Erdoğan’ın kurduğu AK Parti hükümetlerinde vazgeçmediği isimlerin başında gelen Yıldırım, vekillik yaptığı 3 dönem boyunca Ulaştırma Bakanlığı koltuğunu korudu.
Mart 2014 yerel seçimlerinde AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Binali Yıldırım, daha sonra bir süre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel danışmanı olarak görev yaptı. Yıldırım, AK Parti’nin “3 dönem kuralı” nedeniyle 7 Haziran 2015 genel seçiminde aday olamadı. Yıldırım, 1 Kasım seçimlerinin ardından AK Parti İzmir milletvekili olarak Meclise girdi ve 64. Hükümet’te yeniden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevine getirildi.
Partinin üçüncü genel başkanı oldu
AK Parti’nin 22 Mayıs 2016’da yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa seçilen Binali Yıldırım, partinin 3’üncü genel başkanı olarak 1 yıl görev yaptı. Yıldırım, görevini, 21 Mayıs 2017’de AK Parti’nin 3. Olağanüstü Kongresi’nde yeniden parti genel başkanlığına seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a devretti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 22 Mayıs 2016’da 65’inci Cumhuriyet Hükümeti’ni kurmakla görevlendirilen Binali Yıldırım, 65. Hükümet’i kurarak ilk kez Bakanlar Kurulunda Başbakanlık görevini üstlendi.
Binali Yıldırım, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde AK Parti İzmir Milletvekili seçildi. Seçimlerin ardından hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Başbakanlığın yürürlükten kaldırılmasıyla Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı olarak tarihe geçti.
12 Temmuz 2018’de 28. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçilen Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde ilk meclis başkanı olarak görevini sürdürdü.
Yıldırım’a, “Devletin bekası, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzuru, birlik ve beraberliğine yönelik üstün başarılarından dolayı”, 13 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Devlet Şeref Madalyası tevdi edildi.
“İstanbul’un 3 ilçesinde biz aday göstermiyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’un 3 ilçesinde biz aday göstermiyoruz, Cumhur İttifakı adayı olarak üç isim belirledik.” dedi.
Erdoğan, yerel seçimlerde Beşiktaş’ta MHP’den Serkan Toperi, Maltepe’de Ahmet Baykan, Silivri’de de Volkan Yılmaz’ı destekleyeceklerini bildirdi.
Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki tanıtım toplantısı öncesi İstanbul’un farklı ilçelerinden gelen partililer salonu doldurdu. Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları taşıyan katılımcılar, sık sık sloganlar attı.
Sinan Erdem Spor Salonu’nda, partisinin 31 Mart Yerel Seçimleri İstanbul Belediye Başkan Adayları Tanıtım Programı’nda konuşan Erdoğan, tarih boyunca hep insanlığın göz bebeği olmuş, Hazreti Peygamberin övgüsüyle şereflenmiş, tek taşına tüm servetlerin feda edildiği kutlu şehrin bahtiyar insanlarını, Marmara’dan, Tuzla’dan Silivri’ye, Karadeniz’den, Şile’den Çatalca’ya kadar tüm ilçeleriyle “Ana gibi yar İstanbul gibi diyar olmaz” denilen bu dünya şehrinin şanslı insanlarının selamladığını dile getirdi.
Ülkenin en güzel renklerinden olan merhum Cem Karaca’nın şarkısındaki “Dur, bırak kaynasın kahvenin suyu/Bana İstanbul’u anlat nasıldı?/Bana boğazı anlat nasıldı?/Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı/Yıkanmış, kurunur muydu yine o yedi tepe/Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle/Dur, bırak kalsın açma televizyonu/Bana İstanbul’u anlat nasıldı/Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?/Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp/Köprüler, Sarayburnu, minareler ve halice/Diyiverdin mi bir merhaba, gizlice/Dur, bırak, kımıldama, kal biraz öylece nolur/Kokun İstanbul gibidir, gözlerin İstanbul gecesi/Şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım/Gökkubbenin altında ordada beraber/Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali/Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi/İnsanlar gülüyordu de/Trende, vapurda, otobüste/Yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle/Hep kahır, hep kahır, hep kahır/Bıktım be” dizeleri seslendiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz İstanbul’u hep kahırla devraldık. Tarihine, kültürüne, medeniyetine, çağına uygun hizmetlerle donatarak biz bugünlere getirdik. Şimdi İstanbul yeni bir yol ayrımında, yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul, 31 Mart 2019 akşamı, kendisini sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek.”
AK Parti olarak hem Büyükşehirde hem de ilçelerde tüm benliğini İstanbul’a adamış adaylarla milletin karşısına çıkacaklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasının sonunda isimlerini ilan edeceği Büyükşehir ve ilçe adaylarının birikimleriyle, enerjileriyle, projeleriyle ve gayretleriyle 5 yıl süreyle İstanbul’a hizmet edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, AK Parti’nin her ferdi gibi İstanbul adaylarının da hizmet siyasetiyle gece gündüz hemşehrilerinin emrinde olacağını ifade ederek, adaylara başarılar diledi.
“Geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi İstanbul yeni bir yol ayrımında. Yeni bir tercih aşamasında. İnşallah İstanbul, 31 Mart 2019 akşamı, sakinlerinin her yerde güldüğü, huzur ve mutluluk içinde yaşadığı bir şehir olarak geleceğe taşıyacak belediye başkanlarını seçecek.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan şunları söyledi:
“AK Parti olarak hem Büyükşehir’de, hem de ilçelerde tüm benliğini İstanbul’a adamış adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. En büyük tehdit depremse en büyük siyasi tehdit de CHP zihniyetidir. CHP adını da değiştirse kılığını da değiştirse söylemini de değiştirse milletimiz onu sesinden tanır. Milletimiz (CHP’yi) nasıl mı tanır? Tek parti devrindeki zulmünden tanır. Darbelere cuntalara verdiği destekten tanır. Sokak teröristlerine sahip çıkmalarından tanır. İnancına, kültürüne, tarihine olan husumetinden tanır. Terör örgütleriyle olan ‘al takke ver külah’ ilişkisinden tanır. Ülkesini yurt dışına şikayet edip bu şekilde içeride siyasi rant peşinden koşmasından tanır. Cumhurbaşkanı adayı dahi olmaya cesaret edemeyen genel başkanından tanır.”
“Ekonomimizin dengelenme sürecinin somut emarelerini her alanda görmeye başladık. İhracatta inşallah 170 milyar dolarla rekor kırıyoruz.” diyen Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerde asgari ücret açıklandı. Son 15 yılda sadece üç asgari ücret tespiti oy birliği ile olmuştur. 2019 asgari ücreti de işte bunlardan biridir.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un şehircilikte ihmale gelmeyeceğini, hemen etrafının gecekondularla, derme çatma binalarla kuşatılacağını, hizmette ihmale gelmeyeceğini, sokaklarının çöpten, caddelerinin çamurdan, çukurdan geçilmeyeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Havası kirden solunmaz. Haliç’i kokudan yanına varılmaz hale gelir. Mesela insanı ihmale gelmez. Böyle bir şehirde ne aç açıkta, ne mahrum, mağdur, ne umutsuz yaşamaya tahammül edemez. Bunun için biz İstanbul’a hep layık olduğu şekilde muamele etmenin çabası içinde olduk. 1994’te İstanbul’un yönetimini devraldığımızda karşımızda öyle ihmal edilmiş, öyle örselenmiş, öyle sahipsiz bırakılmış bir şehir vardı ki kelimenin tam anlamıyla yüreğimiz cız etti. Ama ne diyor şair, ‘Kazara bir sapan taşı bir altın kaseye değse, ne kıymeti artar taşın, ne kıymetten düşer kase.’ Biz de bu inançla, hemen kolları sıvadık. Ekibimizle İstanbul’u hak ettiği hizmetlere kavuşturmak için çalışmaya başladık. Bu süreçte gördük ki İstanbul için en büyük doğal tehdit depremse, en büyük siyahi tehdit CHP zihniyetidir.
CHP zihniyeti ne zaman bu şehrin başına musallat olmuşsa, İstanbul acı çekmiş, kıvranmış, vakit kaybetmiştir. İdeolojik olarak bu partiye oy verenler dışında hiçbir vatandaşımız, CHP’nin İstanbul’a hizmet sunabileceğine inanmadığı için 24 senedir o zihniyeti Büyükşehire yaklaştırmadı. Genel başkanından il başkanına, adaylarına kadar şöyle bir baktığımızda CHP zihniyetinin 1994’ün bir adım ötesine geçemediğini görüyoruz. Sadece konuşuyor, lafazanlık yapıyor, sadece millete hakaret ediyorlar. Ne İstanbul umurlarında, ne Türkiye umurlarında, ne da dünyada ne olup bittiği umurlarında. Varsa yoksa kendi partilerindeki iktidar mücadelesi, adaylık mücadelesi, ekipçilik, hizipçilik mücadelesi. CHP neredeyse sadece bunlardan ibaret bir partidir.”
“Milletimiz bunları ciğerine kadar tanıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii kendileri de bunun farkında olduğu için her seçim şapkadan başka bir tavşan çıkarmanın peşine düşüyorlar. Bir gün bakıyorsunuz çarşaflı kadınlara rozet takıyor. Bir başka gün müftünün karısı kılığında bir mensuplarıyla tüm insanlara hakaret ediyor. Bir gün bölücü örgütün güdümündeki partiyle el sıkıyorlar, ertesi gün tam tersi görüşleri savunan bir başka partiye göz kırpıyorlar. Velhasıl, her seçim döneminde kılıktan kılığa, şekilden şekle giriyorlar. Transferden transformasyona her türlü siyasi oyun bunlarda mübahtır. Tek bir hedefleri var AK Parti’nin önünü kesmek, şahsıma verebilecekleri her zararı vermek, bunun için kendilerini, siyasi duruşlarını inkar dahil, çeviremeyecekleri numara yok. Halbuki boşu boşuna uğraşıyorlar çünkü milletimiz bunları ciğerine kadar tanıyor. Milletimiz bunların tıynetini çok iyi biliyor.” diye konuştu.
Cenap Şahabettin’in “Karga adını değiştirse de sesinden tanınır” dizelerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kargayı biz sesinden tanırız, istediği kadar adını değiştirsin. CHP adını da kılığını da değiştirse, söylemini de değiştirse milletimiz onu sesinden tanır. Nasıl mı tanır? Tek parti devrindeki zulmünden tanır. Darbelere, cuntalara verdiği destekten tanır. Sokak teröristlerine sahip çıkmalarından tanır. İnancına, kültürüne, tarihine olan husumetinden tanır. Terör örgütleriyle olan ‘al takke ver külah’ ilişkisinden tanır. Ülkesini yurt dışına şikayet edip bu şekilde içeride siyasi rant peşinden koşmasından tanır. Cumhurbaşkanı adayı dahi olmaya cesaret edemeyen genel başkanından tanır. Millete hakaret eden yöneticilerinden, milletvekillerinden, il başkanlarından, belediye başkanlarından tanır. Lafa gelince demokrat, özündeyse ya simsiyah ya kıpkızıl faşist duruşundan tanır. Milletimiz bunları 26 milyon 330 bin kişinin oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit eden o bed sesinden tanır. Bakın sahip çıkıyor. Niye? Al birini vur öbürüne. CHP hangi boyaya boyanırsa boyansın, hangi kılığa girerse girsin, milletimiz onu tanır ve hak ettiği yere yerleştirir. Çünkü bizim milletimiz feraset ve basiret sahibidir. Çünkü bizim milletimizin hamuru adaletle yoğrulmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Mevlana’nın adaleti “Adalet ağaçlara su vermek, zulüm dikeni sulamaktır.” şeklinde tarif ettiğini aktararak, “Milletimiz bilir ki CHP’ye ülkeyi veya İstanbul gibi bir şehri teslim etmek dikeni sulamaktır.” dedi.
Bu gerçek karşısında en büyük görevin, en büyük sorumluluğun AK Partililere düştüğünü vurgulayan Erdoğan, milleti dikeni sulamak mecburiyetinde bırakmamak için teşkilatlarıyla, milletvekilleriyle, adaylarıyla, AK Parti’ye gönül vermiş herkesle birlikte çok çalışmak zorunda olduklarını söyledi.
“Tevazu, samimiyet, gayret…”
Erdoğan, “Unutmayınız, kimse AK Parti’ye oy vermek zorunda değil. Biz insanlarımızın önce gönüllerini fethetmek, sonra da oylarına talip olmak durumundayız. Önce ahlakımızla, karakterimizle, duruşumuzla, hasbiliğimizle, mütevaziliğimizle, değerlerimizle milletimizin gönlüne girecek, ardından yaptığımız ve yapacağımız hizmetlerle onların oyunu alacağız.” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her şeyden önce bir şeye çok dikkat edeceğiz. Tevazu, samimiyet, gayret… Ve biz 31 Mart’ta kampanyamızı gönül belediyeciliği üzerine bina ettik ve gönül belediyeciliğini yapacağız. Bunun başka bir yolu yoktur. Şayet bu salonda milletimizin gönlüne girerek, oyunu alamayacağına kalpten inanmayan tek bir kişi varsa bilsin ki yanlış yerdedir. Şimdi sesleniyorum, İstanbul 31 Mart’ta bu şehirde gönlüne girmediğimiz tek bir hemşehrimizi bırakmamaya hazır mısın? İstanbul 31 Mart’a kadar şu Şehr-i İstanbul’da kapısını çalmadık ev, iş yeri, hatırını sormadık insan bırakmamaya hazır mısın? İstanbul Büyükşehir ile birlikte, 39 ilçenin tamamını da AK Parti’nin eser siyaseti ile buluşturmaya hazır mısın? Ana kademesiyle, kadın, gençlik kollarıyla bu süreci inşallah başarılı kılacağız. Rabbim şu güzel manzarayı, 31 Mart akşamı da yaşamayı nasip etsin diyorum.”
“İstanbul ekonomimizin de lokomotif şehri”
Her biri İstanbul’un ulaşım sorununun çözümüne katkıda bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ile Marmaray ve Avrasya Tünelini hizmete sunduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü olacak Çanakkale 1915 Köprüsünün yapımına başladık. 2018 içinde milletimizin hizmetine sunduğumuz bazı hizmetler şunlardır; şubat ayında Tuz Gölü Yeraltı Depolama Tesislerini, mart ayında Artvin’deki Cankurtaran Tünelini, mayıs ayında Kayseri Şehir Hastanesini, haziran ayında oy tünelini, İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli Tünelini, Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan TANAP’ı, ağustos ayında Elazığ Şehir Hastanesini, ekim ayında kardeş ülkemiz Azerbaycan ile yapmış olduğumuz dünyanın en prestijli petrol projelerinden biri olan STAR Rafinerisini, ekim ayında İstanbul Havalimanımızın yılda 90 milyon yolcu kapasiteli olan ilk etabını, ayrıca Eskişehir ve Manisa şehir hastanelerini hizmete sunduk. Yatırım hamlelerimizi hızlandırarak sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.”
İstanbul’un diğer pek çok vasfıyla beraber ekonomimizin de lokomotif şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ekonominin olumlu göstergeleri yukarı doğru yükseldiğinde İstanbul’un yüzü güler, aşağı doğru indiğinde kara kara düşünmeye başlar. Geçtiğimiz ağustos ayında tarihimizin en sinsi, en alçak ekonomik saldırılarından birine maruz kaldığımızda da öyle oldu. AK Parti olarak geçtiğimiz 16 yılda ekonomide gerçekleştirdiği yapısal reform ve ortaya koyduğumuz güçlü irade sayesinde bu saldırıyı kısa sürede bertaraf ettik. Gelişmiş sınıfındakiler dahil, başka ülkelerin üstesinden gelmesi yıllar sürecek dalgalanma dönemini hamdolsun birkaç ay içinde istikrar rayına oturtmayı başardık. Böylece ülkemizi diz çöktürtmek isteyenlerin heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık. Ekonomimizin dengelenme sürecinin somut emarelerini her alanda görmeye başladık. İhracatta inşallah 176 milyar dolarla rekor kırıyoruz. Cari açığımız 30 milyar doların altına düşüyor. İstihdamda tüm sıkıntılara rağmen son 10 yılda 9 milyonluk bir artış sağladık. Büyüme oranımız kur faiz enflasyon dalgalanmasına rağmen ilk üç çeyreğin ortalaması olarak yüzde 4,7 olarak gerçekleşti. Ülkemize gelen doğrudan yatırım rakamı yılın ilk on ayı itibariyle 9 milyar doları buldu.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, savunma sanayi alanındaki yatırımlara da değinerek, “Savunma sanayinde gerçekten çok önemli gelişmeler kaydediyoruz. Artık savunma sanayi ihtiyaçlarımızın yüzde 65’ini kendimiz üretiyoruz. Ayrıca bu ürünleri yurt dışına da ihraç ediyoruz. Sadece tek bir sözleşmeyle Pakistan’a gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyar dolarlık ihracat savunma sanayimizin dünya çapında söz sahibi olmaya başladığının işaretidir.” dedi.
“Milletimizden alacağımız güçlü destekle hizmet siyasetimizi daha da yükselteceğiz”
“Yeni yönetim sistemimizin ilk asgari ücreti, bekar ve çocuksuz bir işçi için 2 bin 20 lira olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıl ramazan ve kurban aylarıyla birlikte emeklilerimize bayramlarda 1000’er lira ikramiye verme uygulamasını başlatmıştık. Paylaşmanın bereketine inanan yöneticiler olarak kamudan maaş alanların gelir düzeylerini yükseltecek tüm adımları atıyoruz.” diyen Erdoğan, özel sektörün de kendi çalışanları için aynı yolu izleyeceklerinden şüphe duymadığını belirtti.
Bu kapsamda, özel sektörü de yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Erdoğan, “Özel sektörümüzü de yalnız bırakmıyoruz. Nisan ayında açıkladığımız Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında 135 milyar lira yatırımla 34 bin istihdam sağlayacak, cari açığımızda 19 milyar dolar azalmaya yol açacak adımları attık.” ifadelerini kullandı.
2019 bütçesinde reel sektör teşvikleri için yaklaşık 33 milyar lira kaynak ayırdıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Görüldüğü gibi önümüze hangi engel çıkartılırsa çıkartılsın ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesinden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İnşallah 31 Mart’ta milletimizden alacağımız güçlü destekle hizmet siyasetimizi daha da yükseltecek, daha da ileri taşıyacağız. Her seçimde olduğu gibi 31 Mart’ta da İstanbul’un tercihleri büyük ölçüde belirleyici olacaktır. İstanbul arkamızda olduğu sürece Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mücadele yoktur.”
Herkesin ilanihaye belediye başkanı olarak kalmayacağını dile getiren Erdoğan, “Bu makamlar malum, geçicidir. Burada da yine yaptığımız çalışmalarda bazı değişiklikleri yaptık ve bundan sonraki süreçte de bu makamlarda değişikliğe uğrayan kardeşlerim biliyorlar ki AK Parti alışılmış bir siyasi parti değildir. Bu bir davadır. ‘Yol O’nun varlık O’nun gerisi hep angarya/Yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya’ anlayışıyla yola devam edeceğiz.” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım
AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım oldu.
Erdoğan, ” En güzide, kıdemli, tecrübeli, pratik, icraatçı bir ismi aday olarak gösterdik. İstanbul buna layık.” dedi.