İSTANBUL
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) darbe girişiminin akamete uğratılmasının 2. yıl dönümünde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde düzenlenen “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Buluşması”nda halka hitap etti.
Başkan Erdoğan, “15 Temmuz Destanı’nı selamladığımız bu anlamlı günde 100 bini aşkın hatm-i şerifle, dualarla, Kur-an’ı Kerim tilavetleriyle şehitlerimizin ruhlarını mesrur eylemek üzere bu adımları attık ve bugün sabahtan itibaren hamdolsun bu yoldaki 81 vilayette anma törenlerimiz devam ediyor. Herkese teşekkür ediyorum. Bu vesileyle bir kez daha 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü alçaklar karşısında kanlarıyla destan yazan, ezanımıza, bayrağımıza, bağımsızlığımıza sahip çıkan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terörle mücadelede yurt dışı operasyonlara kadar vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için şehadete yürüyen tüm kahramanları tekrar kemal-i edeple yad ediyorum. Gazilerimize, cesaretleri ve fedakarlıkları için ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, Allah’tan hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.” diye konuştu.
“Bu milletin bir ferdi olmakla iftihar ediyorum”
15 Temmuz Zaferi‘nin de böyle büyük bir fedakarlığın eseri olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bu zafer milletimizin direnişi yanında, o gece tanklara, uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin cesaretinin sonucudur. Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece Türk milleti, cesareti, dirayeti ve mücadelesiyle bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvay-ı Milliye şuurunun halen diri olduğunu göstermiştir. FETÖ’nün ölüm kusan silahları karşısında milletimiz canından, kimi zaman canından daha çok değer verdiği evlatlarından vazgeçmiş ancak vatanına namahrem elinin değmesine müsaade etmemiştir.” ifadelerini kullandı.
İstiklal Marşı’nın “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. / Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.” mısralarını okuyan Erdoğan, ”İşte bu millet, vücudunu böyle siper etti. F-16’lara siper etti, bomba yağdıran helikopterlere siper etti, tankların altına yattı, yılmadı, usanmadı, çünkü onlar bir şeye inanmıştı, ‘Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda, / Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda, / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Böyle yürüdü… 1 asır önce ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandıran Türk milleti 15 Temmuz gecesi de ‘Gün vatana sahip çıkma günüdür’ diyerek darbecileri püskürtmüştür. 100 sene önce Anadolu’yu işgalcilere dar eden kahramanların torunları 15 Temmuz’da da FETÖ’cü alçaklara meydanları, sokakları, işte bugün üzerinde toplandığımız şu köprüyü dar etmiştir. Bu millet FETÖ eliyle Türkiye’nin hizaya sokulmasına, terbiye edilmesine, müstemlekecilerin uydusu haline getirilmesine izin vermemiştir. Ben bu milletin bir ferdi olmakla iftihar ediyorum.” şeklinde konuştu.
“Onlar kaçacak biz kovalayacağız”
Demokrasi nöbetleriyle başlayan, tarihi Yenikapı Mitingi ile ete, kemiğe bürünen bu dayanışma ikliminin başta terör ve vesayetle mücadele olmak üzere, Türkiye’yi tüm cephelerde daha da güçlendirdiğine işaret eden Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii 7 Ağustos… Orada Sayın Bahçeli ile başladığımız yürüyüşü hamdolsun Cumhurun İttifakı’yla devam ettirdik. Aynı kararlılıkla bunu inşallah devam ettireceğiz. FETÖ’nün devlet ve toplum hayatımızından tasfiye sürecini hızlandırırken, yurt dışında da özellikle PKK ve uzantılarına karşı başarılı operasyonlar gerçekleştirdik. Önce Fırat Kalkanı Harekatı, daha sonra Zeytindalı Operasyo’nu ile sınırlarımızda, ülkemize yönelen terör tehdidini kaynağında bertaraf ettik. Cerablus’ta 3 bin DEAŞ’lıyı hamdolsun derdest ettik. Zeytindalı’nda 4 bin 600’e yakın teröristi yok ettik. İçeride 1400’ü aşkın teröristi bu yıl içinde aynı şekilde etkisiz hale getirdik. Ne dedik? İnlerine gireceğiz dedik. İnlerine girmeye devam ediyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Nereye giderlerse gitsinler, bu milletin huzurunu kaçıranlar, karşılarında bizleri bulacak, ordumuzu, polisimizi bulacak, güvenlik korucularımızı bulacak.”
“Yeni yönetim sistemiyle Türkiye’nin sıçrayışını birlikte göreceğiz”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülke hudutları içerisinde artık sabotajlara, karartma eylemlerine maruz kalmadan tüm terör örgütleriyle çok daha başarılı bir mücadele yürüttüklerini vurgulayarak, “Ayrıca Türkiye’yi vesayetin boyunduruğundan tamamen kurtaracak, demokrasimizin önünü açacak yönetim sistemimizi kalıcı istikrara kavuşturacak önemli adımlar attık. Artık yönetim sistemizi malum değiştirdik ve yeni yönetim sistemiyle birlikte Türkiye’nin gerek ülkemizde, gerek tüm dünyada sıçrayışını hep birlikte göreceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hem milleti bir hayaliyle buluşturduklarını hem de ülkeyi büyük bir çileden kurtardıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu tarihi değişimle Türk demokrasisine çağ atlattık. 15 Temmuz ile demokrasimizin rüşdünü tüm dünyada ispat ettik. Tüm bu gelişmelerle ülkemizde artık darbe defterini bir daha açılmamak üzere kapattık. Yıl dönümleri aynı zamanda muhasebe ve murakabe günleridir. Ülke, millet ve devleti yönetenler olarak, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarımızdan çok büyük dersler çıkardığımıza inanıyorum. Öncelikle 15 Temmuz bizlere kimin ülkemizin kara gün dostu olduğunu, kimin de sadece iyi gün dostu olduğunu gösterdi. Biz millet olarak derin bir hafızaya sahibiz. Yaşadığımız hadiseleri ikide bir gündeme getirmesek de onları asla unutmayız, unutturmayız.”
“Ahtapotun kollarını kestik”
Erdoğan, onun için 15 Temmuz‘un asla unutulmayacağını ve unutturmayacaklarını vurgulayarak, ”O bizim için bir tarihe kayıttır. Geçmiş tecrübelerden aldığımız derslerle geleceğimizi aydınlatacak adımlarımızı atarız. 15 Temmuz sürecinde şahit olduğumuz riyakarlıkları da aynı şekilde hafızamıza kaydettik, not ettik.” ifadelerini kullandı.
“O gece bizim için dua edenlerle FETÖ’nün başarısı için gayret edenleri hiçbir zaman unutmayacağız.” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Daha darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren demokrasimize destek verenlerle, cuntacıların yanında yer alanları asla aynı kefeye koymayacağız. Merhum Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi, ‘Her şey bittiğinde hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın, daha doğrusu dost bildiklerimizin sessizliği olacaktır.’ Burası çok önemli. Hele hele ülkemizden kaçan darbecileri bağırlarına basanların ilkesizlikleri asla hafızamızdan silinmeyecektir. Açık ve net söylüyorum, kimin, nerede, nasıl tavır takındığını çok iyi biliyoruz. Kimin kimlerle iş tuttuğunun da gayet iyi farkındayız. Umutlarını FETÖ’cü cuntaya bağlayanların, olayların seyri değişince nasıl hayal kırıklığı yaşadıklarını, nasıl öfkelendiklerini de biliyoruz. İlişkilerimizi belirlerken, diğer konular yanında darbe teşebbüsüne karşı tavrı da dikkate aldık, alıyoruz, alacağız. Bunun yanında gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında FETÖ ile mücadelemizi aralıksız devam ettireceğiz. İşte Azerbaycan’dan geldi. Ukrayna’dan 2 tane arka arkaya geldi. Takip ediyoruz, gelecekler, gelecekler… Pensilvanya’daki mel’unun takiyye, hile, yalan, dolanla büyük bir gizlilik içinde büyüttüğü ahtapotun kollarını kestik, bu böyle biline. Son 2 yılda örgütün devlet, iş dünyası, bürokrasi, ticaret, medya ve sivil toplum alanlarındaki yapılanmalarını büyük ölçüde çökerttik.”